Cevap: SANAL ALEMDE GERÇEK AŞK OLUR MU?
Facebook, Msn, Chat Aşkları - Sanal Dünyada AşkBoş sokaklarda yürüyorum... Bazen bir adam geçiyor yanımdan aldırış etmiyorum. Dar ve akşamın hüznünü taşıyan bu sokaklarda insan yalnız kalınca daha bir duygusal oluyor. Hayattan ne beklediğini bilmeksizin yürümekten başka bir şey gelmiyor insanın aklına. Köşeyi dönüyorum. Başka bir uzun sokak. Ama sokağın ucunda bir güzel var. Adımlarımı hızlandırıyorum. Yaklaştıkça merakım artıyor. Artık çok yakınım, dikkatlice ama "çaktırmadan" bakıyorum ona. Geçip gidiyor gözümün önünden. Sokağın ucunda kayboluyor. Dönüp gidiyorum... Eve vardığımda sorular kafamda dönmeye başlıyor. Acaba nerede oturuyor? Bu mahallede mi yoksa? Bir daha nasıl görebilirim? Her gün aynı saatte geçer mi bu sokaktan? Binlerce soru sormaya başlıyorum. İçimde onun için karşı konulmaz bir merak başlıyor.
Ertesi gün aynı saatte aynı yerdeyim. Umutla bekliyorum onu. Yarım saat geçiyor. Mahallede ki herkes önümden geçip gidiyor. Ama o gelmiyor. Umudumu yitirdiğim o anda, gözüküyor. Tıngır mıngır geçiyor önümden. Bu sefer bakışlarım daha sahici. Sokağın sonunda kayboluyor. Bu sefer sevinç doluyum. Eve vardığımda ertesi gün nasıl tanışırım diye bahane aramaya başlıyorum. Küt diye karşına çıkamam onun. Uzun süre düşünüyorum ve buluyorum. Ertesi gün yine ordayım...
Yukarıda basit bir giriş yaptığım bu hikaye artık yaşanmıyor. Çünkü kadın - erkek ilişkileri gerçek hayattan kopalı çok oluyor. Eski mahallenin kızına aşık olmalar, eş dost toplantılarında ki tanışmalar, okulda ki kesişmeler... Hepsi artık yok denecek kadar az. İnternet hayatımıza girdi gireli o utangaç halimiz, o sesini duyduğumuzda kalbimizin çarpıntısını sağlayan buluşmalar yerini sanal ortamlarda yapılan sohbetlere, açılan kameralara, ve maillere bıraktı. Artık kimse kimseyi görmüyor. Yanından geçerken bıraktığı kokuyu duymadan aşık oluyor. Bir fotoğraf, küçük bir yazı, yetiyor aşık olmaya. Utangaç toplumda bulunmaz nimet oldu İnternet. Artık sokakta beklemek de yok tanışmak için, bahane bulmak da... Artık sokaklar ve mahalle meydanları yerini chat odaları, msn ve arkadaşlık sitelerine bıraktı. "Acaba o kız bu mahallede mi oturuyor" sorunu kalmadı. Tüm dünya bir mahalle zaten. Türkiye bu mahallede küçük bir sokak sadece. Karşılaşmak çok kolay. Bu gün msn’e girer mi umudu, yazdığı kısa nottan çıkarılan anlamlar, facebook da profilinden hayatına dair anlamlar çıkarmalar var artık. Peki ya aşk? Aşk var mı, aşk?
Tüm bunlarla eskiden yaşadıklarımız karşılaştırılabilir mi? Hangisi daha çok aşk? Ben aşk adına soru sormayı bıraktım. Aşk meraktan ibaret bir şeyse, ikisi de aşktır bence. Ama merakın ötesinde hisler girer mevzuya. Yazışmalar belki de... Görmediğin ama yazdığın kişiye aşık olmak... Eskiden mektup arkadaşları vardı. Birbirini hiç görmeden aşık olan insanlar. Onlarda aynı duygularla aşık olmuşlardı belki de. Bunu nasıl tanımlarsın ki? Merakın git gide sevgiye dönüşmesi. Fiziksel beklentilerin yerini paylaşılan düşüncelere ve sevgiye bırakması mesela. Görmediğin kişiye aşık olmak böyle bir şey olmalı. Düşüncelerin sevişmesi. Yani sanal ortam bir bakıma duyguların ön plana çıkmasını, "ilahi sevginin" var olmasını sağlayabilir mi? Mecnun, Leyla’sını, Facebook’da gördüğünüzden daha çok mu gördü ki çölleri aştı? Yani çağ değişti, peki ya aşk?
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle,
Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
CANDA ÖZÜR OLMAZ...
|