Esmâü’l Hüsnâ Yazıları (11)
El-Mütekebbir"
Ululuk sahibi, her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
“Ululardan ulusun sen
Mevcudattan âlisin sen
Yardımcı dost, velisin sen
Der kullar “Ya Mütekebbir”
(Musa Tektaş)
Yücelerin yücesi ulu Allahım,
Rabbim,
Ezberlenmiş günler devrile devrile akarken sonsuzluğa doğru, senin ülkene doğru, endişeliyim, korku doluyum. Yorgun ve kederli yüreğimin tesellisi kalmadı dar-ı dünyada. Dudaklarım sükuta yıkandı. Şehirlerin karanlık ve üşüten sularında titremekteyim. Acizliğim beni ürkütmekte. Yalnızlığımın çaresi, kimsesizliğimin kimsesi sensin. Ötelerin ötesinden, senin gül kokulu ülkenden rahmet yağmurları beklemekteyim. Beni gördüğünü bilerek; boyun büküp senden af ve yardım diliyorum, ellerim açık, boynum bükük halimi sana arz ediyorum.
Bütün ufuklarımda sen varsın...
Her adın ruhuma ayrı bir sihir...
Rüyalarımda sen, dualarımda sen varsın bir...
Kabul buyur Yâ Mütekebbir...
Büyüklükte yoktur eşin
Der diller “Ya Mütekebbir”
Sen Rabbisin kurdun kuşun
Der filler “Ya Mütekebbir”
Yâ Mütekebbir,
Yücelerin yücesi Rabbim,
Zamanın etiketi üzerinde “çabuk geçer” yazıyor. Her biten gün tabutlara saklanıyor. Ömrümü azaltıyor her gün batımı. Hicap duyuyorum gelmeyen güne. Bir rüyayı andıran bu dünya gurbetinde bin başlı bir hüzün yağmalıyor aklımı, yaralı yüreğimi. Senin göklerinden gelen gül kokulu bir şefkatin ellerinde huzura kanmak istiyorum Yâ Rabbi... Bir uçtan bir uca senin büyüklüğündür gözlerimi kamaştıran. Emsalsiz büyüklüğün, azametin, hikmetin karşısında eğiliyorum, yüz sürüyorum mihrabına... Kabul buyur beni.
Bütün ufuklarımda sen varsın.
Her adın ruhuma ayrı bir sihir.
Rüyalarımda sen, dualarımda sen varsın bir...
Esrarlı dergahına kabul buyur, Yâ Mütekebbir.
Emsalsizdir yüceliğin
Bilinemez niceliğin
Devriyle nüh-u feleğin
Der yeller “Ya Mütekebbir”
Alemlerin Rabbi olan Allahım,
Merhametini bildirdin. Merhameti senden öğrendim. Şefkatini gösterdin mucizelerinle. Şefkati senden öğrendim. Azametini de gösterdin. Büyüklüğünü gördüm. Ululuğunun sınırsızlığını gördüm. Esrarın karşısında dilim tutuldu. Bir daha bildim ki cümle kainat senin emrindedir. Sen ol! dersin, olur. Sen dilemezsen olmaz. Her şey göklerden gelen karar üzredir. Cehaletimi bağışla Allahım...Karnesi kırıklarla dolu bir kulunum. Bütün imtihanlarım kötü geçiyor. Beni amel defteri geçer olandan kıl. Nefsimin ordularına beni mağlup ettirme Allahım.
Bütün ufuklarımda sen varsın.
Her adın ruhuma ayrı bir sihir.
Rüyalarımda sen, dualarımda sen varsın bir...
Dergahına kabul buyur, Yâ Mütekebbir.
Adını zikreden bulur
Hürmetlere layık olur
Gördüğü an mahbub olur
Gönüller “Ya Mütekebbir”
Efendim,
Ulu Sultanım,
Söz ki ucu bileylenmiş bir bıçak gibi deliyor bağrımı. Teselli vermiyor gönlümün hazanına.. “Bir geldi mi derin ölüm uykusu/Biter bu dünyanın dedikodusu…” diyen Hayyam bile bencileyin kederli, mahzun değil. Bir minyatür gibi çaresizim dünya suretinde. Senin büyüklüğün karşısında ne denli küçük olduğumu öğreniyorum.. Ey benim ebedi sevgilim. Sen bir sultan, ben kulunum Allahım... Bir çerağım, yanarım kapında. Muhacir defterinden sil beni. Nisan yüreğime bir ışık düşür göklerinden. Aydınlat karanlıklarımı. Nefsime terk etme beni Allahım.
Bütün ufuklarımda sen varsın.
Her adın ruhuma ayrı bir sihir.
Rüyalarımda sen, dualarımda sen varsın bir...
Dergahına, esrarlı dergahına kabul buyur Yâ Mütekebbir.
Zatında izzetle değer
Gurur kula tuzak meğer
Karşında boynunu eğer
Tüm güller “Ya Mütekebbir”
Ey Sevgili,
En sevgili,
Yâ Mütekebbir,
Şerha şerha yarılmış gönüllerimizin çatlaklarına göklerinden nurani rahmetler düşür Allahım. Kainatın sahibisin, ulusun, yücesin. Her şey senin emrindedir. Her şey durmaksızın seni tespih eder. Büyüklüğün şüphe götürmez Allahım. Senden başka sevgili görmez gözümüz bizim. Her daim seni anar özümüz bizim. Kalu Bela’dan beri durduğumuz sözdür sözümüz bizim.
Bütün ufuklarımda sen varsın.
Her adın ruhuma ayrı bir sihir.
Rüyalarımda sen, dualarımda sen varsın bir...
Dergahına, esrarlı dergahına kabul buyur Yâ Mütekebbir.