İyi yanlarımızla hoşa gitmeyen yanlarımızla ancak biz anlarız birbirmizi.
Sabiha Hanım'ın yazsını okuyunca uzun yıllar önce bir seyehatte gözlemlediğim aklıma geldi
Yer ismi vermeyim Otobüsle yoldayız bir dinlenme tesislerinde otobüsümüz mola verdi. Neyse geçtik lokanta bölümüne herkes siparisşini veriyor yemekler bir yandan geliyor yeniyor vs.
Gözüm yandaki masaya takıldı. Erzincan'a giden bir otobüsten birileri geldi oturdular. Garsona el kol işaretleri derken neyse siparişler verildi, yemek yiyende Erdal İnönü tipinde 35 yaşlarında gözüklü çıt kırıldım birine benziyor. İkide bir garsona işaret felan her gelmesinde birşeyler istiyor. Tabi bu benim dikkatimi çektiği için hem yemek yiyor hem yan masada olan bitenlere bakıyorum.
Yemek bitti yan masadaki yine garsona el kol işaretleri neyse nece zaman sonra garson geldi buyur gardaş dedi.
Peçete rica etsem...
Garson adamın yüzüne bir müdet baktı baktııııııı...
"Neydecennnn peçeteyii ahabeyle sil koluğaaaaa yaavvvvv," peçete yok demezmi.
Bu anlattığım eski bir anı, şuan değişmiştir mutlaka. Aslında herşeyin başı eğitim görgü ve insanın kendisini eğitmesi ve geliştirmesi gerek. Yanlış anlaşılma olmasın geneli böyle değil elbetteki ama çok eksik var,
Bu asla kötüleme değil eksiklik sadece, bunlarda zamanla aşılacak şeyler, Güzel ortamlarda saygı, ilgi ve hoşgörünün olduğu mekanlarda buluşmak dileğiyle.