Aşağıda Sivaspostası Gazetesi yazarlarından Osman Çelik Beyefendinin güzel bir yazısı var! Belki de benzer düşüncelere sahip olduğum için bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Buyrun okuyun:
OSMAN ÇELİK/SİVASPOSTASI GAZETESİ YAZARI
Başkan Ürgüp Ne Yapmalı?
Yazı serilerinin en başından itibaren, bu şehrin yeni bir vizyona ihtiyacı var temel felsefesi ile bazı şeyler ifade etmeye çalıştık. Bu yeni vizyonun oluşmasında elbette ki hepimize büyük görevler düşmektedir. Bu görevlerin en başında da, bu şehrin vazgeçilmez bir sevda olduğu bilincinden hareketle, yeni çalışmalarda fikir birliği oluşturmaktır. Şehrin atması gereken adımlar konusundaki görüşlerimiz, objektif değerlendirmeler olup, insanımızın yarınlarını güzelleştirme kaygısı gütmektedir.
***
Efendim fikir hareketliliğinin en başına dönecek olursak bu şehrin en büyük vizyon çalışması sanırım Kale Evleri Projesi olacak. Bu şehrin kaderini belirleyecek bir çalışma. Kale Evleri benzer projeleri, başka iller TOKİ ile ortaklaşa gerçekleştiriyorlar. TOKİ ile temaslar ve diğer bazı tıkanıklıkları aşma konusunda, hemşehrimiz Enerji Bakanlığı Müsteşarı Selahattin ÇİMEN ile temasa geçmek yerinde olur kanımca. Selahattin ÇİMEN’in Sivasla ilgili nice konuda gayretli çalışmalarını bilmekteyiz. Nice tıkanıklıkları Ankara’da aştığını duyuyoruz. TOKİ konusunda da destek olacağına inanıyorum. Başkan ÜRGÜP mutlaka Kale Evleri Projesini, ÇİMEN ile görüşmeli.
Diğer bir vizyon projesi ise Kent Meydanının daha da genişletilerek, dünyanın en büyük kültür meydanı haline getirmektir. O ucube ve her gördüğümüzde gözleri tırmalayan Aynalı Çarşı’ya da bir çözüm bulunmalı. Bu ucubenin o çirkinliğine, mutlaka bir son verilmeli. Kent Meydanı’nın daha da genişletilip ve genişletilen alana neler yapılması gerektiği konusunda da fikir jimnastiğini de ihmal etmeyerek, Sivas’ın gelecek yıllarının güzelleşmesi sağlanmalı.
Bir takım kültür sanat etkinlikleri için Fransa’ya giden hemşehrimiz, kıymetli ağabeyim ünlü yazar Mustafa Balel, gözlemlerini bana şöyle anlattı:
“Bordeaux’dayken kente hayat veren ve yakın zamana kadar burayı Fransa’nın en büyük liman kenti yapan Garonne nehri üzerindeki Taş Köprü’de gezinmek hoş bir duygu canlandırıyordu içimde. Dünyadaki ender akarsulardan biri olan Garonne’daki irili ufaklı gemilere, sayısız gezinti teknelerine ve kentin iki yakasında yükselen tarihi yapılara bakarken aklıma hemen suları akan, insanları bakan Türkiye, ardından da Sivas geldi.
Kentin böğründe, düz bir ovada sessizce geçip giden Kızılırmak, küçük bir düzenlemeyle bir anda Sivas’ın kaderini değiştiren bir hazineye neden dönüşüvermesin? Neden, haritalarda, içinde gezinti teknelerinin yüzdüğü, etrafı sahil yolları, koşu parkurları, plajlar, kafeler, restoranlar, dinlenme alanlarıyla çevrili bir göl belirmesin ki?”
Mustafa Balel’in de belirttiği gibi Kızılırmak yeni bir anlayışla değerlendirilip, yıllardır boşu boşuna akmasına artık bir son verilerek, şehrin tarihi ve doğal güzelliğine dahil edilmeli. Bu da Sivas’ın bir vizyon projesi olmalı bence. Başkan ÜRGÜP, bu konu alakalı da bir takım adımlar atmak zorunda.
***
Elbette ki bu vizyon projelerini herkesin daha iyi anlayıp entellektüel derinliği yakalayabilmesi için kitaplarla iştigal etmesi gerekmektedir. Ancak okuyan toplumlar insanının ilerlemesi için ağrı çekerler. Bu da bu yıl ilki yapılması düşünülen Sivas Kültür Sanat Günleri içinde saklıdır. Burada gayret Başkan ÜRGÜP’ün atacağı adımlara düşüyor. Sadece işi Başkan’a bırakmamak lazım, bizlerin de şehirde yaşayan insanlar olarak, yapılacak işlere omuz vermemiz gerekmektedir. Hâsılı kelam: Güneş bir pencerenin açık olması için doğmaz, bütün pencerelerin ışığa koşması için doğar…
Kaynak:
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]