Tecrübeli Yiğido
izmirliyigido Şuan
Son Aktivite: 18.12.2014 07:59
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 59
Mesajlar: 433
Tecrübe Puanı: 764 
|
Cevap: Sivas Havaalanı'nın ismi değişti
Çok isbateli bir karar olmuş. Düşünenleri ve uygulayanları tebrik ediyorum. Bir büyüğümüzü daha bilen, bilmeyen herkese tanıtmış oluruz hiç olmazsa.
Çok isabetli bir karar olmuş. Düşünenleri ve uygulayanları tebrik ediyorum. Bir büyüğümüzü daha bilen, bilmeyen herkese tanıtmış oluruz hiç olmazsa.
NURİ DEMİRAĞ,
Mühürzade Mehmet Nuri Bey (d. 1886, Divriği - ö. 13 Kasım 1957, İstanbul), Türk müteahhit, siyasetçi.
Türkiye Cumhuriyeti demiryolları inşaatının ilk müteahhitlerindendir. Türkiye’nin 10 bin km'lik demiryolu ağının 1250 km’lik bölümünün inşasını gerçekleştirmiş ve bu nedenle kendisine Atatürk tarafından “Demirağ” soyadı verilmiştir. Cumhuriyet döneminin sayılı zenginleri arasına girmiş ve hayırseverliği ile tanınmış bir işadamıdır.
Türkiye’de ilk uçak fabrikasının kuruluşu, ilk sigara kağıdı üretimi, ilk yerli paraşüt üretimi gibi ilkleri gerçekleştiren, İstanbul Boğazı üzerine köprüsü yapılması, Keban’a büyük bir baraj yapılması düşüncelerini ilk kez gündeme getiren kişidir. Özellikle havacılık sanayinde başarıları ile anılır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalafet partisi olan Milli Kalkınma Partisi’nin kurucusudur.
Yaşamı
1886 yılında, Sivas'ın Divriği ilçesinde dünyaya geldi. Babası Mühürzade Ömer Bey, annesi Ayşe Hanım’dır. Üç yaşında iken babasını kaybetti, annesi tarafından büyütüldü.
Ortaöğrenimini Divriği Rüştiye Mektebi’nde tamamladıktan sonra okuldaki başarısı nedeniyle öğretmen yardımcısı olarak bir süre kendi okulunda görev yaptı. 1903’de Ziraat Bankası’nın açtığı memurluk sınavını kazanarak Kangal kazasındaki şubeye, bir yıl sonra ise Koçgiri Şubesi’ne atandı. 1906-1909 arasında Erzurum vilayetinde kıtlık yaşanmıştı. Nuri Bey, 1909'da, depolarda bırakılan buğday ve tahılları kişisel inisiyatifini kullanarak halka uygun bedelle sattı. Bu yüzden hakkında soruşturma açıldı ve aklandı.
1910’da Maliye Bakanlığı’nın sınavını kazandı ve maliye memuru oldu. Beyoğlu Gelirler Müdürlüğü’nde memur olarak İstanbul’a atanmıştı. Kısa süre sonra Hasköy Mal Müdürü oldu. Maliye’nin her kademesinde çalıştı. Bir yandan da Maliye Mekteb-i Alisi’nde gece derslerine katılarak yüksek öğrenimini yaptı. 1918’de maliye müfettişi oldu. Beyoğlu ve Galata dolaylarında görev yaparken I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış bir devletin memuru olarak bazı hakaretlere maruz kalmıştı. Bu hakaretleri sindiremediği için istifa etti.
İlk Türk Sigara Kağıdı
Maliye müfettişliğini bıraktıktan sonra ticaret yapmanın yollarını arayan Nuri Bey, 1918'de, yabancıların tekelinde olan sigara kağıdı işine girdi. Eminönü’de küçük bir dükkanda ilk Türk sigara kağıdı yapımını başlattı. Ürettiği sigara kağıdına “Türk Zaferi” adını verdi. Türk Zaferi sigara kağıtları Kurtuluş Savaşı vermekte olan Türk halkı tarafından büyük ilgi gördü. Nuri Bey, bu ilk girişiminden büyük kazanç elde etti.
Milli Mücadele Yılları
Mehmet Nuri Bey, milli mücadele döneminde İstanbul’da sigara üretimi ve ticaretle uğraşırken bir yandan da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Maçka Şubesi’nin yönetti.
Demiryolu İnşaatı
Kurtuluş Savaşı’ndan bağımsız bir devlet olarak çıkan Türkiye Cumhuriyeti, ülkenin ulaşım sorununa demiryolları ile el atmıştı; amaç, en kısa sürede demiryolu ağını genişletmekti.
1926’da Samsun-Sivas demiryolu yapımını üstlenen Fransız şirketi işi bırakınca ilk etapta yapılacak yedi kilometrelik kısım için açılan ihaleye giren Mehmet Nuri Bey, çok düşük bir fiyat vererek ihaleyi aldı. İşin geri kalan kısmı da denemek üzere kendisine verildi. Tapu dairesinde mühendis olan kardeşi Abdurrahman Naci Bey’i de memuriyetinden istifa ettirip kendisine ortak yapan Mehmet Nuri Bey artık Türkiye Cumhuriyetinin ilk demiryolu müteahhidi olmuştu.
Kardeşi ile birlikte çalışarak Samsun-Erzurum, Sivas-Erzurum ve Afyon-Dinar hattını 1012kilometrelik demiryolunu bir yıl gibi kısa bir sürede tamamladı. Çok dağlık ve kayalık arazide balyozlarla dağları delerek tünel açmak zorunda kalmalarına rağmen işlerini zamanında tamamladılar. Başarılarından ötürü 1934 yılında Atatürk kendisine ve kardeşi Abdurrahman Naci Bey’e Demirağ soyadı verdi.
Bu yıllarda Mesude Hanım ile evlenen Mehmet Nuri Bey’in bu evlilikten Galip ve Kayı Alp adlı iki oğlu, Mefkure, Şukufe, Süveyda, Süheyla, Gülbahar ve Turan Melek adlarında kızları dünyaya geldi.
İnşaat İşleri
Nuri Bey, demiryolu yapımı sürerken çeşitli büyük inşaat projelerine de başladı. Karabük Demir Çelik, İzmit Selüloz, Sivas Çimento ve Bursa Merinos tesislerini, Eceabat Havaalanı’nı, Haliç kenarında İstanbul Hal Binası’nı inşa etti.
Boğaz Köprüsü Projesi
1931 yılında İstanbul Boğazı’na köprü inşası projesini başlattı. Yurtdışından uzmanlar getirerek incelemeler yaptırdı; San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü ile aynı sistemde bir köprü inşa etmeleri için Golden Gate’i inşa eden firmayla anlaştı. Tüm hazırlıkları bitmiş olan projeyi 1934’te Cumhurbaşkanı Atatürk’e sundu. Cumhurbaşkanı tarafından beğenilse de proje hükümetten onay alamadı ve proje gerçekleşmedi. Bu, Nuri Demirağ’da çok büyük bir hayalkırıklığı yarattı.
Uçak Fabrikası
Devrin en zengin iş adamı olan Demirağ, 1936 yılında devletin ilk uçak fabrikasına kurma girişimine başladı. O yıllarda ordunun uçak ihtiyacı halktan ve zengin işadamlarından toplanan bağışlarla karşılanmaktaydı. Kendisinden uçak satın almak için başlatılan bir bağış kampanyasına katılması istendiğinde “Benden bu millet için bir șey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim.” sözleriyle karşılık vermişti.
Fabrikayı memleketi Divriği’de kurmayı planlamıştı. Ancak öncelikle İstanbul’da bir deneme atölyesi kurulacaktı. Bu amaçla Çekoslovak bir şirketle anlaştı. İstanbul’da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nin yanında atölye binası inşa edildi (Deniz Müzesi’nin solunda bulunan büyük sarı bina). Deneme uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy’deki Elmaspaşa Çiftliği’ni satın aldı ve üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atöleysi yaptırdı. Uçuş sahası, Avrupa’nın en büyük havaalanı olan Amsterdam Havaalanı büyüklüğünde idi. Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılır.
Uçakları kullanacak Türk pilotların yetişmesi için bir havacılık okulu kurmak gerekiyordu. Pistin bulunduğu arazide Gök Okulu kuruldu. Okul, 1943 yılında kadar 290 pilot yetiştirdi. Yeşilköy’deki Gök Okulu’ndan önce Divriği’de de bir Gök Ortaokulu açtı. Sivas’ın hiçbir ilçesinde ortaokul yokken açılmış bu okulda öğrencilerin tüm masrafları karşılanıyor; öğrenciler havacılığa özenmeleri için İstanbul’a getirtilip uçuş dersleri veriliyordu.
Beşiktaş’taki uçak fabrikasında üretilecek uçak ve planörlerin planını Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan çizdi. 1936’da ilk tek motorlu uçak üretildi ve ND-36 adı verildi. 1938’de NuD-38 adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. NuD-38, 1944 yılında dünya havacılığı yolcu uçakları A sınfına alındı. İlk uçak siparişini 1938 yılında Türk Hava Kurumu (THK) verdi.
Nuri Demirağ, havacılık alanında çalışmalarına 1939’da Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirerek devam etti. 1941’de tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul’dan Divriğ’e uçtu. Nuri Demirağ’ın oğlu ve Gök Okulu’nun ilk mezunlarından olan Galip Demirağ, bu uçuşta pilot idi.
THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; NuD-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul’da gerçekleşmişti.
Uçak Atölyesi’nin Kapanması
THK’nın siparişi olan ve son olarak İstanbul’dan Eskişehir’e uçan uçakların teslimi için Eskişehir’de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmişti. Test uçuşunu uçuş tecrübesi az olan başmühendis Selahattin Alan’ın kendisi yaptı ve iniş sırasında kaza geçirerek hayatını kaybetti.
Bu kazadan sonra THK siparişi iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlanınca fabrika ve Gök Okulu kapandı; Yeşilköy’deki tesisler havaalanı yapılmak üzere istimlak edildi; İspanya, İran ve Irak’tan alınan siparişler engellendi; elde kalan uçaklar hurdacıya satıldı. Nuri Demirağ’ın davayı kaybettikten sonra hükümet üyeleri ve cumhurbaşkanına mektuplar yazarak yanlışlığın düzeltilmesi için yaptığı girişimler başarısız oldu; fabrika tekrar açılamadı.
Siyaset Yaşamı
Nuri Demirağ, THK aleyhine davasını kaybettikten sonra dava kazanmak için siyasi ortamın değişmesi gerektiğine inanmıştı. Bu düşünceyle siyasete atıldı. 1945 yılında Türkiye’nin ilk muhalafet partisi olan Milli Kalkınma Partisi’ni kurdu. Parti, 1946 ve 1950 seçimlerinde meclise giremedi. 1954 yılında Demokrat Parti’den adaylığını koydu, Sivas milletvekili oldu. Çölleşme, tarım ve hayvancılıkta gerileme, enerji, barajlar, köprüler, limanlar hakkında çalışmalar yaptı. 13 Kasım 1957’de İstanbul’da şeker hastalığı nedenile hayatını kaybetti. Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Hakkındaki Kitaplar
"Nuri Demirağ Kimdir?, Kenan Matbaası, Ziya Şakir", 1947
"Nuri Demirağ Hayat ve Mücadeleleri, Nu.D Matbaası, Necmettin Deliorman", 1957
"Nuri Demirağ: Türkiye'nin Havacılık Efsanesi, Ötüken Neşriyat, Dr.Fatih Dervişoğlu", 2007
Konu izmirliyigido tarafından (23.08.2010 Saat 07:21 ) değiştirilmiştir..
Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi.
Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir..
|