"Artık Hanefi Avcı'dan Öncesi ve Sonrası Vardır" / BANU AVAR
Hanefi Avcı ve kitabı bir işaret fişeğidir!
Eskişehir emniyet müdürünün açıklamaları, Türk milleti, yedi düvelce dayatılan bir referandum’un önünde diz çöktürülmüşken, gündeme düşmüştür.
‘Haliç’de Yaşayan Simonlar. Dün Devlet Bugün Cemaat’ adlı kitaptaki açıklamalar, gidişata ‘DUR’ emridir. Yazarı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin halen görevde olan bir emniyet müdürüdür.
Kitap, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm kurumlarına gizli bir örgütün sızdığını belgelemektedir. Bir suç duyurusudur!
BU KİTAPTAKİ AÇIKLAMALAR, BU HÜKÜMETİN İSTİFASINI GEREKTİRİR..
Hanefi Avcı’nın kitabında yaptığı açıklamalar eski istihbaratçı Mahir Kaynak’ın söylemiyle Türkiye Cumhuriyeti devletinin ‘KARŞI HAMLESİ’dir.
Emekli MİT görevlisi Kaynak, ‘…kitabın yayınlanmasını bir karşı hamlenin ilk adımı sayıyorum. Bundan sonra kitapta ileri sürülen iddiaları destekleyecek birçok yeni verilerle karşılaşacağımızı ve buna başka güç odaklarının da destek vereceğini düşünüyorum. ‘ diyor. (Star gazetesi 22.8.2010)
Kitapta, 3 yıldır aralıksız sürdürülen bir hukuk skandalının en yetkin ağızdan deşifresi yapılmıştır. Bir emniyet müdürü, ‘Olay bir örgütün, cemaatin devlet içerisindeki elemanları vasıtasıyla yürüttüğü örgütsel bir faaliyettir, karşımızdaki kişiler polis, hâkim ve savcı değil, örgütün / cemaatin elemanlarıdır. Devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarını yerine getirmektedirler. İstanbul, Ankara, Erzurum ve İzmir’deki bazı özel yetkili savcılar ile bu iller dışındaki bazı polis birimleri arasında illegal bir ilişkinin varlığı açıkça gözükmektedir.’ demektedir.
Özel yetkili mahkemelerin tüm hâkim ve savcılarının derhal emsali hâkim ve savcılarla değiştirilmesi gerektiğini, aksi takdirde cemaate muhalif olan hiç kimsenin özgürlüğü ve hayatının güvencede olmadığını söylemektedir!
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı:
‘Son zamanlarda gündemi meşgul eden tüm iddiaları yayan Fethullah Gülen cemaatidir, onlardan bilgi alan da, onlar adına konuşan da cemaatin adamlarıdır. Tarafsız basın mensubu, devletin polisi, savcısı numarasını artık kimse yutmasın, bu işler Emniyet ya da hukuk adına yapılmıyor, cemaatin planı ve programı doğrultusunda cemaatin talimatı ile gerçekleştiriliyor.’ demektedir.
Türkiye’de adaletin uzun zamandır çürümekte olduğunu, ama bu süreçte yok edildiğini belgelemekte, ve eklemektedir:
‘Böyle giderse iş adaletten çıkacak ve insanlar silaha sarılacak.’
Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Bütün bu açıklananlar uzun bir süredir belli bir kesim tarafından net olarak bilinmekle birlikte, Hanefi Avcı’nın, bir emniyet müdürünün, uzun ve itibarlı bir kariyer sahibi bir güvenlik görevlisinin bu açıklamaları, Türkiye’nin her köşesinde yankılanmalı, ayrıntılarıyla bilinmelidir.
Yaygın medya 3 maymunu oynasa da bu kitabı, bu açıklamaları her Türk vatandaşının bilmesi sağlanmalıdır.
Türkiye tarihinin en tehlikeli dönemecindedir. Yedi Düvel’in önümüze sürdüğü bu referandumla ‘altın vuruş’ planlanmıştır.
Bu referandum oyunu, ABD damgalı bir cemaat ve bir terör örgütünün ASIL AMAÇLARINA ulaşmak için kullandığı bir arayoldur.
Asıl amaç, ‘Amerikan tipi islam’ ile halkın koyunlaştırılarak, başına her gelene kafa sallaması, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin küresel çetenin bir eyaleti olması, kukla Kürdistan’ın petrol ve maden havzasına kurdurulmasıdır.
Bu referandum değil, Hasan Demir’in deyişiyle FEDE/RANDUM’dur.
Türk devletleri asırlardır, binlerce oyunu BERTARAF ederek bugüne geldi.
Hanefi Avcı ve açıklamaları bir işaret fişeğidir! Bu açıklamalar ve belgeler, onun gibi her şeyi bilen ama susanlara konuşma gücü verecektir!
Ve 20 gün sonra, Türkiye’nin bekasına kastedenlere ‘HAYIR!’ denecektir.
ABD’ye ve içerdeki uzantılarına, Cemaate, PKK’ya, TESEV’e ve batının tüm sırtlanlarına İNAT!
Alıntı:
barikat58 Nickli Üyeden Al?nt?
Kimse sormamış ben sorayım ! Peki hayır deyince emeklinin yüzü gülecekmi ?
Yıllardır aynı siyaset hayır dedirtmek için şu olmayacak bu olmayacak diyorsunuzda hayır deyince yine olmayacağını söylemekten çekiniyorsunuz 
|
Emeklilerle çalışanların yüzünün gülüp gülmeyeceğin yasanın aşağıda belirtilen maddelerin incelersen anlarsın sevgili kardeşim...Toprağım....
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN İÇERİĞİNİ TAM OLARAK BİLİYOR MUYUZ....? YADA MİLLETİMİZİN VE DEVLETİMİZİN LEHİNE Mİ/ALEYHİNE Mİ....?
Lehimize gözüken bir kaç maddeyle neleri kaybedeceğimizi biliyor muyuz...?
Mecliste yasa tasarısı eğer yasalaşırsa pek çok hakkımızı kaybedeceğiz (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) 5510 sayılı bekleyen şu anda.
Sağlık ve sosyal güvenlik haklarımızda oluşacak kayıplardan bazıları şöyle:
- Zaten kadınlar için 58, erkekler için 60 olan emeklilik yaşı hem kadınlar, hem de erkekler için 65'e çıkarılacak. (Madde 28)
- Emekliliğe hak kazanabilmek için yakın zamanda 5.000 'den 7,000 güne çıkarılan prim ödeme zorunluluğu 9,000 gün prime çıkacak. (Madde 27)
- Emekli maaşları% 23 ila% 33 arasında düşürülecek.(Madde 29)
-Yıpranma hakkı gasp edilecek
-Aylık geliri 1390,6 YTL'den fazla olan bütün vatandaşlar her ay 73 ila 475 YTLGenel Sağlık Sigortası primi ödemek zorunda kalacak. (Madde 88)
- Sadece ayakta tedavi olununca değil; hastalık, kaza, ameliyat gibi nedenlerle hastaneye yatmak gerekince de 'Katılım payı' adı altında bıraktı ÖDENECEK. (Madde 68)
- 'Katılım payı' Gerektiğinde beş Katına kadar arttırılacak. (Madde 68)
-Bütün Sağlık Hizmetleri Paralı olacak.
- Sağlık hizmeti alabilmek için bu Ülkenin VATANDAŞI olmak, üstelik vergi ödemek, dahası Genel Sağlık Sigortası primi yatırmak, hatta bir de 'katılım payı' ödemek yetmeyecek. Şimdi bir de'ilave ücret'adı altında para ödemek gerekecek. (Geçici Madde 5)
- Bütün dünyada anne sütünün önemi yeniden anlaşılır ve emzirme teşvik edilirken Türkiye'de "sigortalının çocuğuna bir ay anne sütü yeter 'mantığı geçerli olacak. Daha önce doğum yapan sigortalılara 6 ay süreyle verilmesi öngörülen altı emzirme yardımı bir aya düşürülecek.
- Hastalanan sigortalılara verilen iş görememezlik ödeneği % 16 azalacak. (Madde 18, 19, 80)
- Emekli Bağ-Kur'lularının maaşından10 yıl süreyle % 10 oranında Genel < STRONG>Sağlık Sigortası primi kesilecek. (Madde 88)
- Primini ödeyemeyen vatandaşlar sağlık hizmeti alamayacak, Hastane kapılarından geri dönecek. (Madde 88, 89, 90)
- Primini ödeyemeyen çiftçilerin pamuğuna buğdayına, üzümüne tütününe el konulacak.. (Madde 87)
Av.Seval Şevik