Haydi siz söyleyin 320 bin nüfusu olan bir şehirde bahsi geçen marketler yüzünden kaç tane bakkal kapandı? Ben diyeyim 300 siz deyin 500! (Hepi topu bu kadardır, abartmaya gerek yok!) Bakkal dediğin yapı tam anlamıyla bir esnaf işletmesidir. Yani bakkalın sahibi ancak karnını doyurur, geliri bir aileye ancak yeter. Yani bakkallık yapan adam zengin filan olmaz, sermaye biriktiremez, ilelebet öyle gider.
Şimdi herkesin kızdığı, beğenmeyip gidip ulusal marketlerden alış verişini yaptığını söylediği süpermarketlere bakalım. Beğenmediğiniz yerel marketlerimiz
- Her birisi artık ortalama 400-500'er kişi çalıştırır hale gelmişler. (Dikkat edin kapandığı iddia edilen bakkal sayısı kadar adam çalıştırıyor her birisi.)
- Bazıları sağladıkları sermaye birikimi ile daha vasıflı yatırımlar yapmaya başlamış. (Alışveriş merkezi, besi çiftliği, paketleme tesisi, vs vs)
- Herşeyden önce markete gidip hiçbir rahtsızlık duymadan, tepende dikilen dükkan sahibinden tedirgin olmadan rahat rahat sepetini dolduruyorsun. Çeşit çeşit ürün buluyorsun vs vs.
- Gelelim işin manav kısmına. Zaten şehirde meyve sebze marketleri (mini haller) birkaç yıldır çoğalmıştı. (Gayet güzel bir gelişme, alacağın meyve sebze için çarşıya gitmeye gerek duymadan, semtindeki bir mini halden alışverişini yapıyorsun.) Bunun yanısıra süpermarketlerin de meyve sebze reyonlarını canlandırmaları yine toplum yararınadır. İnsan gibi muamele görüp, güleryüzlü, yardımsever çalışanların bulunduğu bir ortamdan alışveriş yapmak hepimizin hakkı!
Laf olsun diye yapılan bir haber daha, bunun için bu kadar yazmak da gereksizdi ama yazdım bi kere.