Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar - Tekil Mesaj Gösterimi - Kürtçe Ezan
Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 08.06.2011, 22:37   #9
BOUN
Usta Yiğido
 
BOUN - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
BOUN Şuan BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.12.2014 21:40

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 40
Mesajlar: 810
Tecrübe Puanı: 809 BOUN isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart Cevap: Kürtçe Ezan

Alıntı:
KAOS Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Fikrinize karşı çıktığımdan değil ama açıklar mısınız neden???
Neden Arapça okunmalı.
O kadar tartışması yapıldı, o kadar yazıldı çizildi, bir tane de doyurucu açıklama okumadım.
Neden?
Üstadım şöyle bir açıklama var, bana ait değil ama yazarını da bulamadım. Anonim diyelim.

İlk nazarda mü’minin, Allah’ına anladığı bir dil ile kulluk etmesi daha tabiî ve temenniye şâyân görünüyor, bunun için de en iyi vasıta ana dilidir. Fakat mesele incelendiğinde, farklı boyutlara ulaşmaktadır:

Her şeyden önce dua ile namaz arasında açık bir ayırım yapmak icabeder. Namaz dışındaki duada mü’minin ihtiyaçlarını ve dileklerini Rabbine istediği dilde bildirmesi yasak değildir. Bu şahsî bir meseledir ve kulun, Hâlık’ı ile olan vasıtasız münasebetleri ile ilgilidir. Buna mukabil namaz, kollektif ve umumî bir ibâdettir ve namaza iştirâk eden diğer mü’minlerin ihtiyaçları da dikkate alınmalıdır. Namaz, prensip olarak ve tercihen cemaatle kılınır; tek başına (ferdî olarak) kılınan namaza müsaade vardır, fakat asla tercih edilmez,tercih cemaatle kılınan namazadır.

Şayet, İslâmiyet herhangi bir bölgenin, ırkın veya milletin dîni olsaydı, hiç şüphesiz sadece bu bölgenin, bu ırkın veya bu milletin dili kullanılabilirdi. Fakat, bütün ırklardan ve dünyanın bütün noktalarında oturan ve her biri diğerleri tarafından anlaşılmayan yüzlerce dili konuşan mü’minlere sâhip cihanşumûl bir dînin icapları başka olacaktır. Mesela Çince bilmeyen bir Türk Çin’e gittiğinde, sokaklarda bir takım Çince sesler işitecek ve onlardan hiçbir şey anlamayacaktır. Eğer bu sözler ezanın veya Allahü Ekber’in tercümesi ise, hiçbir şeyin farkına varamayacak ve meselâ Cuma namazını kaçıracaktır. (Çin’deki câmiler, Türkiye’de minareleri ile kendini belli eden câmilere hiç benzemez.) Aynı şekilde Türkiye’den geçen Çinli bir Müslümanın, (Türkiye’deki Müslümanlar kendi dilleriyle ibâdet ettikleri takdirde) dindaşlarıyla ortak hiçbir tarafı olmayacaktır. Şu halde cihanşumûl bir dinin bazı müşterek esesları olmalıdır. Bu konuda ezan ve kıraat, şüphesiz iki esas unsuru teşkil eder.
Beynelmilel kongre ve toplantılarda bu durumun bir örneği görülebilir. Meselâ, Birleşmiş Milletler’de herkes kendi lisanını değil, Fransızca ve İngilizce gibi müsaade edilen dilleri kullanır. Umumun menfaati için hususî menfaat feda edilir.

Meselenin diğer bir cephesi daha vardır: Hiçbir tercüme, asla orijinalinin yerini tutamaz. Burada şu noktayı bilhassa belirtelim ki, İslâmdan başka hiçbir din, peygamberine gönderilen vahyin orijinaline sâhip değildir. Bütün Hristiyanların, Yahudilerin ve Mecusîlerin sahip olduğu dinî kitaplar, tercümeler, toplamalar, v.s.dir.

Şunu da unutmayalım ki, namazda kullanılacak pek az kelime vardır. Önce ezan ve kaamet, sonra Allahu Ekber, Sübhâne rabbiye’l-azîm, Sübhâne rabbiye‘l-a’lâ gibi ifadelerin yanı sıra Fâtiha sûresi ve iki kısa sûre. Hepsi bir sahifeyi aşmaz. Ve bu kelimelerin ekseriyeti herkesce bilinir, bütün Müslümanların dillerine geçmiştir. O derece ki, çocuk veya namaza yeni başlayan biri, onları mânâlarıyla birlikte ve kendisini zahmetsiz ve büyük bir gayret sarfetmeden öğrenir. Bu ifadelerin mânâsı bir defa öğrenilince, artık itiraza yer kalmaz.
__________________
BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı BOUN'e Teşekkür Ediyor...