Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 30.05.2012, 16:51   #10
BOUN
Usta Yiğido
 
BOUN - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
BOUN Şuan BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.12.2014 21:40

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 39
Mesajlar: 810
Tecrübe Puanı: 770 BOUN isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart Cevap: "Memura süper teklif"

Alıntı:
KAOS Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Yav hani şu parmakla gösterilen büyüme, o dünya çapında başarılı ekonomik durumdan azcık ta memura düşsün diye dedik ti ama...

Her ne hikmetse bu büyümeden ülkenin kaymak tabakası nasipleniyor..

Sitemizin o çok bilmiş bazı ekonomi uzmanları ekonomi konusunda kalburda kül bırakmıyorlardı. Memura zam gündeme geldiğinde mi herşey hassas oluyor??

Ülkede kişi başına düşen milli geliri hesaplarken koçun parası ile asgari ücretlininkini toplayıp ikiye bölünce çıkana bakıpta "vayyy!! ne iyiyiz" derseniz ve bunu da yutarssanız, böyle üçün birini alır memur...

Süper, süper...
Resmin geneline bakıp öyle yorum yapmak lazım. Size resmin genelini görebileceğiniz bazı veriler sunacağım: (Mehmet Şimşek'in verileri)

"2002 yılında bütçe 100 liraysa 18 lirası memur ve işçiye gidiyordu. Şimdi yüzde 28'e çıktı. Memur devletin bütçesinden yüzde 28 pay alıyor, son artışlarla yüzde 30'a çıktı. (...) 2002'de ortalama maaş 578 liraydı.

Yaklaşık 370 dolara denk geliyor. Temmuz başı itibariyle ortalama maaşı 1132 dolara çıkmış olacak. Ortalama memur maaşıyla 2002'de alabildiğiniz elektriğin iki katını alabiliyorsunuz. Memur hem refahtan pay aldı hem de enflasyonun üzerinde artış aldı"


Bugün Gazetesi'nden Gülay Göktürk ise daha çarpıcı veriler sunuyor:

Devlet Personel Başkanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu'ndan derlenen verilere göre, Türkiye'de memur sayısı nüfustan hızlı artıyor. 1980-2010 döneminde Türkiye nüfusu yüzde 62.2 oranında artarken, aynı dönemde memur sayısındaki artış yüzde 92.7 olmuş. Yani memur kadro sayısı son otuz yılda Türkiye nüfusunun 30 puan üzerinde artış göstermiş. 1980 yılında 38 kişiye 1 memurun, 1990 yılında 36,6 kişiye 1 memurun, 2000 yılında 32 kişiye 1 memurun, 2010'da ise 31,7 kişiye 1 memurun düştüğü hesaplanmış.
Oysa son otuz yıl aynı zamanda Türkiye kamuoyunun "optimal devlet" kavramını en çok tartıştığı, devletin küçülmesi gereğinin en fazla ifade edildiği yıllar. Demek ki, bu iş konuşmakla olmuyor. Devlet gizli işsiz deposu ve politikacı arpalığı gibi görülmeye devam ettikçe; lafa gelince devletin küçülmesi gerektiğini söyleyenler bile, özelleştirilen işletmelerde çalışanların devletin başka kurumlarına devrini savundukça da şişmeye devam edecek gibi görünüyor.

Memurlar işçileşmedikçe

Devlet Personel Başkanlığı'nın (DPB) verilerinden derlenen bilgilere göre, 2012 yılı itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarında devlet memuru, sözleşmeli personel, sürekli ve geçici işçi, öğretim üyesi, hakim ve savcı ile askeri personel dahil toplam 2 milyon 832 bin 115 kişi çalışıyor.

DPB'nin görev alanına giren kamu kurumlarında toplam 1 milyon 856 bin 942 devlet memuru, 50 bin sözleşmeli personel, 89 bin 752 sürekli işçi, 7 bin 194 geçici işçi, 17 bin 496 geçici personel istihdam ediliyor. Kamu iktisadi teşebbüslerinde ise 5 bin 993 memur, 76 bin 844 sözleşmeli personel, 65 bin 127 sürekli işçi, bin 873 kapsam dışı personel çalışıyor.

Bu rakamlara baktığımızda, sözleşmeli personel ve işçilerin memur statüsünde çalışanlar yanında devede kulak kaldığını görüyoruz. Öyle bir istihdam tablosu ki, en ufak bir esnekliği yok. Devleti yönetenler ne sayısını azaltabilir ne çalışma koşullarını değiştirebilir; veriminden memnun olsa da olmasa da, ihtiyacı olsa da olmasa da 65 yaşına kadar çalıştırmak zorunda.

Devlet var oldukça devletin sorumluluğunda olan işleri yapmakla görevli insanlar da elbette olacak. Ama bunların diğer çalışanlardan ne farkı var ki, farklı bir statü, farklı bir unvan veriliyor? Diğer çalışanlar için çıkarılmış bir iş kanunu varken neden onların iş koşulları farklı bir kanunla düzenleniyor? Nedir memuru diğer çalışanlardan ayıran? Kamu hizmeti görmesi mi? İyi de, yakın geçmişte özelleştirilen bütün o işletmelerde çalışan insanlar; Türk Telekom'un, İGDAŞ'ın personeli, adları memur olmadığı halde kamu hizmeti yapmıyor mu? Devlet okulu öğretmeni de özel okul öğretmeni de aynı toplumun çocuklarını eğitmiyor mu?

Kabul etmek zorundayız ki, yaptıkları iş bakımından işçi statüsünde çalışan diğer emekçilerden hiçbir farkı olmayan yüz binlerce insanı "memur" tanımına sokup bu kadar katı bir istihdam yapısı yaratarak devleti verimli hale getirmek mümkün değil.

Türkiye'nin bütün akıllı insanları verimli bir devlet için hem devletin küçülmesi gerektiğini hem de küçük bir çekirdek memur kadrosu dışında diğer kamu çalışanlarının işçileşmesi gerektiğini; kamuda esnek istihdam modellerine gidilmeden, verime göre ücret uygulamalarına geçilmeden memur maaşlarını istenilen düzeye getirmenin mümkün olmadığını biliyor.

Ama ne yazık ki, yoğun popülist baskı nedeniyle bırakın bu önlemleri hayata geçirmeyi, savunmaya bile korkuyor.


Kısaca durum böyle. Rakamlar sizin kadar kötümser değil. Kaldı ki devlet kendi bütçesinden daha fazla pay ayırır olmuş. Bir taraftan memurlar, diğer taraftan emekliler... Sosyal, eğitim, savunma vb harcamalar da kendilerine pay bekliyor. Bunları da göz önüne almak lazım.

Bir parantez de emeklilere açmak lazım tabi. Türkiye'de 23 milyon çalışan var, buna karşılık 10 milyon emekli. Bu insanlar her ay düzenli bir şekilde maaşlarının yatmasını bekliyor, üstüne bir de zam vs istiyor tabii ki. Kimse düşünmüyor bu çark nasıl dönecek. Gelişmiş ülkelerde her 4 çalışana 1 emekli düşüyor. Sistem de bu şekilde kendisini çevirebiliyor. Her 4 çalışanın ürettiği katma değerden kesilen bir miktar sosyal güvenlik harcamalarını ve emekli maaşları vs finanse ediyor. Ama Türkiye'de her 2.3 çalışana 1 emekli düşüyor. Zamanında süper emeklilik ve benzeri zırvalarla bu ülkenin sosyal güvenlik sistemini yerle bir eden Demirel denen adamın yatacak yeri yok. Hepimizin geleceğini çaldı. Zehir zıkkım olsun.

Neyse uzatmayalım, ülkenin durumu bu. Memurlar da bu ülkenin en çok ezilen, hor görülen ve zor durumda olan çalışanları değil. Bu yanlış algıyı da düzeltin. Bugün hükumet yapılabilecek olanın en mantıklısını yapmıştır.

Enflasyon etkisinden arındırılmış ve reel alım gücü korunmuş olan maaşlarınız hayırlı uğurlu olsun, Allah bereket versin!
__________________
BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla