Alıntı:
|
Dörtlüğün mevlanaya ait olması bilimsel olduğunu göstermez.
|
Bilimsellik ne alaka böyle bir vurgu var mı? Yazardan özür dilemek gerekir denince sadece dörtlüğün yazarını yazdım.
Alıntı:
O halde "soy" ve "yetiştirilmiş" kavramlarını açıklığa kavuşturmak gerek.
Soy= Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, sülale. (TDK)
Yetiştirilmek= Eğitilmek (TDK)
Demek ki soy gen yapısı imiş. Eğitimle eş anlamlı değilmiş. Daha da açarsak gen fiziksel yapıyı, Yetişmek/yetiştirilmek ise eğitimsel, dolayısı ile kültürel yapıyı anlatır.
|
Hahahaha çok komiksiniz cidden. Sizin ananız babanız onların anası babası vs vs vs sizin soyunuzu oluşturur. Bunun şoven bir yaklaşımla alakası yoktur.
Soyun eğitimle eş anlamlı olduğunu söyleyen kim? Siz okuduklarınızı anladığınızdan emin misiniz?
Alıntı:
|
Asaletin kültürle, bilgiyle, huyla ilgili olmadığını anlatmaya gerek olduğunu hiç sanmıyorum. Herkesçe bilinen bir olgu.
|
Asaletin bunlarla ilgisi olmadığını söyleyenler hayata sadece maddiyat üzerinden yorum getirenlerdir. Yani asaletin sadece parayla, zenginlikle mümkün olacağını sananlardır. Oysa ki bilgi , kültür ve bunlarla kazanılan edep, ahlak , davranış biçimleri ve hayata bakış açıları insanların asaletini belirler.
Alıntı:
|
Öyle bir vurgulama yapılmadı zaten
|
Bir üsteki alıntıyla öyle bir vurgulama yapılmış oldu Demek ki yanılmamışım.
Alıntı:
|
Bunlar ortaçağ hikayeleri. Entellektüelliğin pratik+teori kazanımlarıyla olduğu bilimsel ispattır. Dededen, babadan kalma miras değildir. Dede ve baba kültürü eşittir bilimsellik değildir.
|
Hikayelerin yaşanıp yaşanmaması önemli değildir. Bazı şeyleri anlatmak , anlamlandırabilmek ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak açısından uydurulmuş ta olabilir. Burada mirastan söz edilmiyor. Burada anlatılmak istenen eğitimli ailelerin yetiştireceği çocukların diğerlerinden çok daha farklı olacağıdır. Zira dede eğitimliyse yetiştireceği çocuk farklı olacak ,babadan aldığı ve kendi eğitimi ile üzerine kattığı bilgi ve kültürle dünyaya daha geniş pencereden bakacaktır.Kendi babasının eksiklerini tamamlayarak hayata devam edecektir. Keza onun yetiştirdiği çocuk atalarından gelen bilgi ve kültür birikiminin üzerine kendi eğitimi ile katacağı artılarla daha da gelişecektir. Yani hikayede dediği gibi gerçek entellektüellik oluşacaktır.
Asalet ve entellektüellik aynı zamanda yerinde ve doğru bilgilerle ve zamanında tartışmayı bilmeyi de gerektirir. Zira edebiyat ve şiir daha doğrusu sanatın kendi kuralları vardır. Şiir de mecazlar yapılır, tecahül-i arifler yapılır istiareler vs vs yapılır. Bunları bilmeden söylenen sözcükleri alıpta, soy gibi bu şoven yaklaşım demek bu konularda yeterince bilgi sahibi olmadığınızı gösterir. Sosyal olaylar ve sanat 2+2= 4 tarzında değerlendirilemezler. Bu sanatın mantığına terstir. Aksine sanatta 2+2 5 te olabilir 8 de. Sosyal olaylarda ise çevresindeki etmenleri düşünmeden 2+2=4 mantığı ile hareket ederseniz yanlışa gitmeniz kaçınılmazdır. Tıpkı serbest kıyafet olayında yaptığınız gibi.
Bütün yorumlarınızdan sonra Nedim'e ait şu mısraları nasıl anlamladırabileceğinizi düşünmek bile istemiyorum
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana
Mey süzülmüş şişeden ruhsâr-ı al olmuş sana
Hadde = metali tel yapmak için kullanılan alet
Mevlanayı bilen insan ,"ne olursan ol gel " diyen birinin şoven yaklaşımlarda bulunmayacağını ,asaleti zenginlik ve şan şöhrette aramayacağını bilir. Her türlü maddi ve dünyevi değerleri bir kenara itip tanrıyı arama peşine düşmüş ünlü bir tasavvufçumuzdur.
Herhalde lisedeki -tabi gitmişseniz-edebiyat hocalarınız bu yorumlarınızdan sonra , ölmüşlerse mezarlarında ters dönmüşlerdir.