Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar - Tekil Mesaj Gösterimi - Şehzade Beyazıt'in Sivas'ta sonlanan acı hikayesi
Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 21.01.2011, 23:52   #7
gangster
Yiğido
NO AVATAR
 
gangster Şuan gangster isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 04.05.2013 20:32

Üyelik Tarihi: 27.11.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 50
Tecrübe Puanı: 639 gangster FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Şehzade Beyazıt'in Sivas'ta sonlanan acı hikayesi

Alıntı:
Kibrisli Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Hürrem'den sonra dikiş tutmamıştır Osmanlı, bunun nedeni de Şehzade Mustafa'nın babası tarafından öldürtülmesidir... Çok acı bir olaydır, benim için ayrı bir yeri vardır Şehzade Mustafa'nın çünkü "Hürrem" isimli bir tiyatro oyununda O'nun en yakın arkadaşı Şair Yahya'yı oynadım ve oyunu iyi oynamak içinde karakterleri, olayı çok araştırdım... Kanuni'yi torunu olarak hiç affetmedim, Hürrem (yani Roxelana) ile bozulan hanedan yapısı, O'nun oğlu II.Selim ile devam etti, Nurbanû Sultan (yani Genevieve Rachel) bir İspanyol Yahudisiydi, Sonra gelen III. Murat'ın eşi Safiye Sultan (yani Sofia Baffo) venedikli bir zenginin kızıdır, sonra III. Mehmet gelmiş Handan Sultan (yani Helen) ile evlenmiştir, I. Ahmet'in padişah olan çocukları I. Mustafa'nın annesi Abhaza'dır ama 96 Padişahlık yapabilmiştir I. Mustafa, Genç Osman'ın annesi Mahfiruz Hadice Sultan (aslında Mari) ise Sırp asıllıdır, I. İbrahim ve IV. Murad'ın annesi Kösem Sultan (Anastasya) Rumdur, I. İbrahim'in eşi Turhan Hatice Sultan (Nadya) Ukraynalı yani Ruten'di, I. İbrahim'in diğer eşi Saliha Dilaşub Sultan (Katarina) Sırp asıllı ve II. Selim'in annesi, II.Ahmed'in annesi ise Hatice Muazzez Sultan (Eva) isimli Polonya'lı bir yahudiydi, Kanuni'den Padişah Abdülmecid'e kadar hep yabancı kökenli gayrimüslimlerin çocukları başa geçmiş Bezmiâlem Valide Sultan'a kadarda böyle gitmiştir ama Abdulmecid'in annesinin bir Gürcü Yahudisi olduğu söylenmekle birlikte bir Kafkas Müslüman'ı olduğu daha ağır basmaktadır ki Tanzimat, yenilikçilik, çağa ayak uydurmak için çok çaba harcanan bu dönemde oğlunun yönetiminde etkisi çoktur Bezmiâlem Valide Sultan'ın ve halk tarafından çok sevilirmiş... Son 4 padişaha bakınca: Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Sultan Romen, V. Murat'ın annesi Şevkefza Sultan Gürcü Yahudisi, II. Abdulhamid'in annesi Tirimüjgan Sultan Ermeni, Mehmed Reşat'ın annesi Gülcemal Kadın Efendi Sofya isimli Rus, Vahdettin'in annesi Gülüstü Kadın Efendi ise Çerkez asıllıydı ve eski ismi Henriet'ti...

Şimdi yanlış annaşılmayım, amacım tartışma yaratmak değil ama kişisel olarak Osmanlı'nın çöküş nedeninin Padişahların bu yabancı asıllı eş ya da annelerinin etkisinde kalarak ülkeyi yanlış yönetmeleri olduğunu düşünüyorum... Belki de yabancı ülkelerin farklı bir silahıydı bu ki Türk tarihimizde bunun örnekleri çoktur, Çin, Rus, Sırp, Fransız, Gürcü, Yunan kızları hanedanımıza çok girmiş ve onların girmesinden sonra yıkılma başlamamış mıdır? İşte ben bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyorum...
Hocam son paragrafınızın ilk cümlesine katılarak yazıma başladığımı belirtmek isterim. Ancak ben sizinle aynı görüşü paylaşmıyorum. Neden diyecek olursanız, padişahların çocuk yaşta tahta çıkmaları, 17. Yüzyıl'da devlet yönetiminde bir boşluk meydana getirdi. Bu dönemde devlet idaresinde Harem ve valide sultanlar ön plana çıktı. Bu durum da devlet yönetiminde, Avrupalılar gibi 'Kraliçe idaresi' geleneği olmayan Osmanlı'da bir sorun haline geldi.

Avrupa'da da birçok ülkede, 18. Yüzyıl'ın ortalarında, Avusturya'da Maria Theresa örneğinde olduğu gibi, kadınların devleti yönetmesi kolay olmamıştır. Kadınların devlet yönetimini üstlenmesine olumsuz yaklaşan dönemin tarihçileri de, Kösem Sultan ve Turhan Sultan'ın devlet idaresindeki rollerini eleştirmişlerdir. Tarihçiler, 17. Yüzyıl'da Osmanlı İmparatorluğu’nun geçirdiği sarsıntının sebepleri arasında, 'Kadınlar Saltanatı'nı da sayarlar.

Osmanlı tarihlerindeki bu bilgilerin eleştiri süzgecinden geçirilmeden kullanılması da, valide sultanları, devamlı entrika çeviren olumsuz kişiler olarak karşımıza çıkarır. Ahmet Refik Altınay'ın 'Kadınlar Saltanatı' adlı kitabı bu konuda en önemli örnektir. Leslie Peirce'ın 'Harem-i Hümayûn' adlı kitabı ise, bu tablonun sanıldığı gibi olumsuz olmadığını ortaya koyar.

'Kadınlar Saltanatı' konusundaki olumsuzlukları sergileyen tabloyu, dikkatle incelemek gerekir: Hükümdar otoritesinin bulunmadığı bir dönemde, Kösem Sultan ve Turhan Sultan'ın devlet yönetimini ele almaları, Osmanlı İmparatorluğu’nu otorite boşluğundan bir ölçüde kurtarmıştır.

Valide sultanların hanedanın devamını her şeyin üstünde tutması, devletin sürekliliğini sağlamıştır. Kösem ve Turhan sultanların devlet yönetimiyle ilgili emirleri incelendiği zaman, valide sultanların devlet işlerinden uzak 'cahil' kişiler olmadıkları anlaşılır.

Turhan Sultan'ın sadrazama yazdığı emirlerden anlıyoruz ki, Valide Sultan; gemilerdeki topların ve kürekçilerin durumundan Mısır Hazinesi'nden gelen vergiye, asker maaşlarından Kırım Hanı tayinine, Eyüp'te çevreye zarar vermemesi için fişek atılmasının yasaklanmasından Üsküdar'ın eşkıyalardan temizlenmesine kadar, birçok devlet işine hakkıyla vakıftır. Turhan Sultan, emirlerinin uygulanmasında aksaklık olduğunda, ilgilileri, "Kılıç ortaya çıkmadan kul taifesi iş yapmaz" diye tehdit dahi etmiştir.

Osmanlı'nın yıkılış nedenlerinin ise;
- Kapitülasyonlar
- Rönesans, reform, coğrafi keşifler ve sanayi devriminin etkileri
- Uzun seneler süren savaşlar, bunların hazine ve vergi yoluyla halk üzerine getirdiği yükler
- Taht kavgaları
- Devletin sınırlarının aşırı genişlemesi
- Ve doğal sebepler
dahilinde değerlendirilmesi gerektiği kanısındayım.

Kaynaklar: Halil İNALCIK "Devlet-i Aliyye"
Erhan AFYONCU "1000 soruda Osmanlı Devleti"
__________________
SİVASLIYSAN ÖVÜN DEĞİLSEN İTAAT ET!
gangster isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı gangster'e Teşekkür Ediyor...