Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 17.10.2009, 18:30   #5
gülrüba
Usta Yiğido
NO AVATAR
 
gülrüba Şuan gülrüba isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 05.11.2010 13:11

Üyelik Tarihi: 15.10.2009
Mesajlar: 894
Tecrübe Puanı: 617 gülrüba FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Esmâü'l Hüsnâ Yazıları

Esmâü’l Hüsnâ Yazıları (5)



El Kuddûs

Bediüzaman, Allah'ın Kuddûs ismi hakkında şunları söyler:
"Allah Kuddûs'tür. Yani her şeyden ulvidir. Her kusurdan mukaddestir. Her hayalden u-zaktır. Fanilere ve sonradan olanlara mahsus her halden, acizden, fakrdan, zaaftan, noksanlıklardan ve eksikliklerden münezzehtir. Bütün sıfatları kâmîl derecededir. Sonsuz biçimde arîdir ve paktır. Cenabı Hak Kuddûs ismi gereği temizliği, bedenen ve ruhen temiz olmayı sever bunu kainat çapındaki faaliyetlerinde açıkça gösterir. Kainat bu günden tertemiz yaratılmış ve öylece devam ede gelmektedir. Kainatın Kemalatı, Kendi Kemalatına milyonlarca ayet ve işaret hükmündedir. Kainat sanatta, güzellikte, ihtişamda, ahenkte paklıkta ve temizlikte eşsiz oluşuyla, Allah'ın Kuddûs isminin eseri olduğunu gösterir."


Yâ Kuddûs,
Sultanım,
Efendim,
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Her türlü maddi ve manevi eksiklikten, kusurdan, noksandan münezzeh olan büyük Allahım.
Sen yaradanım, efendim, sahibim, sultanımsın.
Sen kusursuzsun. Seni tarif edemem. Tarife sımazsın. Seni anlatmayı dilerim. Anlatamam. Anlatılamazsın.
Sen Kuddûs’sün...
Sen her şeyden, dünyevi olan her şeyden münezzehsin. Ben çaresizim, sen çaremsin.
Dualarımı kabul buyur kapında, beni tekrar bana bahşet, yeniden dirileyim. Aklanayım.
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt..
Beni de rahmetinin sularına kat.


Ey Allahım,
Düşünceye uyanan ruhumu karanlık dehlizlerde uyutmuşum yıllar yılı. Kusurum alkışlanmış, iyiliğim dışlanmış. Senin sonsuzluğunun nehrine dalmak düşüncesi böldü uykularımı. Gelmek diledi yüreğim. Kabul buyur beni. Cümle eksikler benim, kusurlar benim, noksanlar benim. Bütün çizgilerime eksiler üşüşmüş.
Düşünceye uyanan ruhumu alıp sana geldim. Yıkıntılarımın arasında sana yalvarıyorum. Bütün kötülükleri, çirkinlikleri keşfeden ruhum, dergahından kovulan iblisin menziline gireli ben, ben değilim. Bir ben yok artık içimde. Binlerce suret var. Her biri başka bir ben. Şaşar oldum kendime bir yabancı gibi. Bir kırlangıcın hürriyetini özlüyor yorgun yüreğim. Uçmak istiyorum yüküm olmadan sana doğru. Kirletilmiş bir deniz bu dünya. Sularında her gün boğuluyorum. Çıkar beni kirlettiğimiz bu dünya ırmağından. Temizleneyim.
Bir kırlangıcın hürriyetini kıskanıyorum.
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt..
Beni de rahmetinin sularına kat.

*Bütün varlık tesbih eder
Söylerler dilde “Yâ Kuddûs”
Hemi gökler ile yerler
Zikreder hâlde “Yâ Kuddûs”

Rabbim,
Sadakat, şefkat, merhamet, vefa, güzellik, iyilik, aşk timsali seni bilirim. Başka yanım- yörem yok. Güzelliğinin ülkesinden bir iz- işaret ver. Şaşırmadan gelmek diler yaralı yüreğim. Dağ taş seni arıyorum. Sonra buluyorum. Ve biliyorum ki cümle alem hep sen imişsin. Tenha bir mevsimin kollarında açmayı bekleyen bir gülüm dikenler içinde. Bir nur bahşet bana şafakta açılayım. Binlerce kuytu mağarada uyuklayan her bir parçam yeni baştan birleşsin. Bir Zümrüd-ü Anka gibi küllerimden dirileyim. Hicranım bitsin. Senin kusursuzluğunun tezahürü olayım. Şüphesiz ben senin kulunum. Üzerimde izin var. Alnımın yazısının mührü sende. Güzellik bahşet rabbim. Temizlik bahşet. Senin rahmetin , senin nurun eksilmesin üzerimden. Senin cemalin nakışlasın yüreğimizi, ruhumuzu.
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt..
Beni de rahmetinin sularına kat.

Hüküm O’nun hikmet O’nun
Diler ise nusret O’nun
İkramıdır cennet O’nun
Nakş-ı gönülde “Yâ Kuddûs” .

Ey Kuddûs,
Yücelerin yücesi,
Sultanım,
Bu nefsin elinde bizarım. Hep olmak diledi nefsim. Derdi “olmak” değildi aslında. Oldu desinler istiyordu. İnsan “olmak”tansa “ her şey” olmak derdine düştü. Dünya nimeti için kirlenmedik elimiz, söylenmedik dilimiz, kararmadık yüzümüz, bakmadık gözümüz, katlanmadık derdimiz kalmadı. Dışımız içimizin kefili. Yüreğimizi olmadık tasalarla kanattık. Meta için ağlar olduk. Uykularımız bölündü. Her şeyi yıprattık, kirlettik, eskittik. Hep yoksulduk zaten! Sonra anladık ki yoksulluğumuz paradan puldan değilmiş. Asıl yoksulluk içimizdeymiş. Sensizlikmiş. İçimiz kirlendi, karardı.Ruhumu akla Rabbim. Artık mavi göklerim bana sadece huzur muştulasın. Yeniden kamburum olmadan huzura geleyim. Aklımda dünyadan bir nişane taşımadan mim gibi büküleyim. Vav gibi eğileyim huzurunda.
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt..
Beni de rahmetinin sularına kat.

Fezada yükselen her ses
Alınan, verilen nefes
Tesbihat eyler mukaddes
Bülbüller Gülde “Yâ Kuddûs”


Yâ Kuddûs,
Sultanım,
Alemlerin Rabbi olan Allahım,
Beni eksik buluyorlar. Kendi eksiklerini görmeden.. Noksanlarımı yüzüme vuruyorlar. Kendi noksanlarını görmeden. Sen kirlisin diyorlar kendi kirlerini görmeden. Kendileri arınmadan sularımı taşlıyorlar... Sana sığındım. Yüreği taşlaşmışları da ben de ıslah et... Kabul buyur... Sen Alemlerin Rabbisin. Ben de senin kulunum. Beni taşlayanlara, incitenlere son sözü sen söyle, ey Alemlerin Rabbi... Yakup’un sabrı yok yüreğimde. Sabır ver bu aceleci kuluna. Ebubekir Sıddık’ın sadakati uğramaz oldu menzilimize. Sadakati bir ışık gibi düşür içimize. İbrahim’in vefası esmiyor nazlı nazlı. Bir vefa rüzgarı estir dallarımıza. Meryem’in safiyeti, iffeti bir çiçek gibi süslesin gözlerimizin pervazlarını. Safiyetin manevi iklimine yürüyelim hep birlikte.
Ey öncelerin öncesi,
Ey sonraların sonrası,
Bütün varlığımı saffetinde erit, akla, arıt..
Beni de rahmetinin sularına kat.
(Amin)
* Şair-Yazar Musa Tektaş

__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
gülrüba isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla