Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 24.01.2014, 19:45   #10
halukgta
Tecrübeli Yiğido
NO AVATAR
 
halukgta Şuan halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 09.08.2016 13:35

Üyelik Tarihi: 13.10.2011
Mesajlar: 304
Tecrübe Puanı: 486 halukgta FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

Sanırım söylediklerimi yine doğru anlamamışsınız. Benim sözlerimi farklı mecralara çekiyorsunuz. Eğer söylediklerim ayet ise, nasıl olur da bunun tersini yapmaya çalışırsınız?

Bakın ne güzel anlamışsınız bazı konuları ve demişsiniz ki;

( Allah velilere veyahut Kur'an konusunda farklı farklı görüş belirtenlere itibar etmeyin Kur'an size yeter diyor. O halde size neden inanalım.)

Kur'an bizlere yeter diyor ve devamında da açıkça ve örneklerle izah ettik dediğini de söylüyor. Yani Kur'an kendisini anlatan, açıklayan bir NURDUR.

Gelelim sana neden inanalım sözünüze. Kim dedi size bana inanın diye? Hangi yazımda bana inanın dedim? Tam tersine her bilgiyi mutlaka Kur’an a danışın öyle kabul edin mantığını anlatamaya çalışıyorum özellikle. Dini anlatırken içine kişisel hükümler kurallar ilave edemez siniz. Bunu hiç kimse yapamaz. Peygamberimiz bile dine ilave yapamayacağı örneklerini, bizzat Kur'an verir.

Benim yazılarımın tamamı Kur'an a davettir. Kur’an ın hüküm vermediği, örneklemediği hiçbir konuyu ele almam. Bazen rivayet hadis örnekleri de veririm ama mutlaka Kur’an ın onayını alırım. Onun süzgecinden geçmeyen hiçbir rivayetten faydalanmam.

Bana verdiğiniz cevabınızdan bir bölüm daha alalım. Bana şöyle yazmışsınız.

(Basit bir kitabı bile yazarından daha iyi anladığını/ anlayacağını söylemek ne kadar saçma ise Kur'an'ı peygamberimizden koparıp müstakil bir şekilde anlayabileceğini söylemek o kadar saçmadır!)


Verdiğiniz örnekten yola çıkarak, sözlerinizi değerlendirmek istemiyorum. Çünkü Kur’an ın yazarı peygamberimiz değildir. Elbette peygamberimiz Allah ın ayetlerini en güzel bir şekilde anlamıştır, bunda kuşku yok. Tersi düşünülemez.

Kur’an ı peygamberimizden koparmak sözü, Kuran öğretisine uymaz. Çünkü Kur’an Allah kelamıdır ve sonsuza kadar Allah korumasındadır. Peygamberimizin vefatı ile de tebliğ sona ermiş değildir, bu tebliğ her Müslüman ın görevidir.

Kur’an asla beşeri bir yazarın kitabıyla da kıyaslanmaz, bu büyük bir günahtır. Kur’an Allah katından geliyorsa, onun ne korunmaya nede bir beşeri yardıma asla ihtiyacı yoktur lütfen bunu unutmayalım.

Peygamberimizle ilgili Allah ın güzel bir ayetini yazmışsınız hatırlayalım.

(Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. )


Ayete dikkat ettiyseniz peygamberimiz bizler için GÜZEL BİR ÖRNEK teşkil ettiğini söylüyor Yaradan. Siz örnek kelimesinden ne anladınız? Allah ın dinde benden başka hüküm koyamaz, hüküm veren yalnız benim dediği halde, Allah ın dinde hüküm ortağı olduğunu mu anladınız?

Örnek bir insan dendiğinde ne anlamamız gerekiyorsa, onu anlamalıyız yoksa aldanırız. Peygamberimizin yaşamı ve örnek hayatıyla adeta yürüyen bir Kur’an dı. Onun hayatı ve adalet anlayışı, Allah dan korunan güçlü TAKVAYA sahip bir peygamberdi. Allah da bunun için elçim sizlere örnektir diyor. Birçok ayetinde Allah, sana indirdiğimle onlara hükmet, bunu yapmazsan görevini yapmamış sayarım, Kuran ın ipine sarılın diyorsa, her şey çok açık değil mi?

Peygamberimiz döneminde, hep Allah elçisi hem de devlet başkanıydı. Verdiği kararların bazıları kendi çağının gerekleri ve o toplumun o günkü ihtiyaçları adına verilmiş kararlardır. Dini bir hüküm asla değildir Lütfen bu gerçeği fark edelim. Size bir ayet hatırlatmak istiyorum. Allah Zühruf suresi 44. ayetinde bizleri nereden sorumlu tuttuğunu söylüyordu hatırlayalım.

(Zühruf 44: Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.)

Ne dersiniz, bu durumda Allah ın hüküm vermediği bir konuda, peygamberimizde bunlarda dinin emridir demiş olabilir mi? Yada Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye hüküm verdiyse, başka hükümlerden de sorumlu tutar mı? Karar sizin. Eğer tutmaz diyorsanız lütfen yazdıklarınızı tekrar gözden geçiriniz. Yok, hayır sorumlu tutar diyorsanız, yazdığım ve söylediklerimi lütfen unutunuz. Bu durumda sizin inancınız size, benim inancım bana demekten başka sözüm olamaz.


Peygamberimiz hadislerinin yazımını, önce izin vermiş ama daha sonra yapılan yanlışları gördüğünde yasaklamıştır. Çünkü toplum Kur’an ı bir kenara bırakmış, peygamberimizin sözlerini değiştirerek, nakletme yanlışına girmişlerdi. Bunu gören peygamberimiz hadis nakli yasaklamış ve daha sonra söyledikleri gibi asla izin vermemiştir yazımına ve nakline.

Peygamberimizin hadis nakline ve yazıma izin vermediğinin örnekleri dört halife devrinde de hadis nakli ile verilen mücadele bunun açık kanıtıdır. Bu durumda her şey çok açık değimli sizce? Dört halife devrinden bazı rivayet hadisleri yazmak istiyorum belki faydası olur düşüncesiyle,


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

DÖRT HALİFENİN HADİS NAKLİYLE YAPTIĞI MÜCADELE

Hz. Ebu Bekir’in aldığı önlemler

Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonra Müslümanları toplayarak şöyle demişti: “Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa düşüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hiçbir şey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, “Bilgimizle sizin aranızda Allah’ın kitabı var” deyin ve onun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kılın”
[Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I, 2-3]

Hz. Ebu Bekir vefat ettiği gece bir hayli huzursuz olmuş ve uyuyamamış, bunun sebebini soran kızı Hz. Aişe’ye sebebinin hadisler olduğunu söylemiş, sabah olunca da evde mevcut olan bütün yazılı hadisleri getirtip yaktırmış.
[Zehebi, I, 5]
Ömer’ın aldığı önlemler

Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.
[İbn Abdilberr, 108]

Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi Müslümanların Mişnası’dır bunlar.
[İbn Sad/Tabakat 5/140]

Hz. Ömer Irak’a yolcuğa giden arkadaşlarına şöyle demişti: “Siz öyle bir ülkeye gidiyorsunuz ki halkı arı uğultusu gibi Kur-an okur. Hadislerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız.
[Hanbel, Kitabul Ilel 1/62-63]

Hz. Ömer şöyle der. “Ancak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar da kitaplar yazmışlardı ve Allah’ın Kitabı’nı bırakarak onlara sarılmışlardı. Allah’ın Kitabi’nı asla başka bir şeyle değiştirmem” başka bir rivayette “Ben yemin ederim ki, Allah’ın Kitab’nı hiçbir şeyle gölgelemem. ”
[El Hatip, Takyıdull İlm Sayfa 50; İbn Sad, Tabakat, 3/206]



Hz. Osman’ın aldığı önlemler

Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına göndermekle tehdit etmiştir.
[Tahzırul Havas 10b. ]



Hz. Ali’nin aldığı önlemler

Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre o yanında yazılı sahifeler bulunan kimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmış ve “Sizden önceki insanlar, Rabb’lerinin Kitabını terk ederek âlimlerinin sözlerine uydukları için helak olmuşlardır” demiştir.
[İbn Abdilberr, 108]

Hz. Ali minberden şu hutbeyi veriyordu: “Yanında hadis sayfaları bulunanlar gidip onları yoketsinler. Zira halkı helak eden olay, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmeleridir.”

İbn Abdülberr, Camiul Beyanil İlm

Bir gün Hz. Ali’ye gelirler ve “Halk hadislere dalmış.” derler. Hz. Ali sorar: “Gerçekten öyle mi?” “Evet” derler. Peygamber’den işittim ki gelecekte vuku bulabilecek bir fitneden söz ediyordu. “O fitneden kurtuluş nedir, nasıldır?” diye sordum. Resullullah dedi ki: “Kurtuluş Kuran’dadır. Çünkü sizden öncekilerin haberleri de, sizden sonrakilerin haberleri de, aranızdakilerin hükmü de ondadır. O gerçek ile yalanı birbirinden ayıran kesin bir hükümdür, şaka ve boş söz değildir. O’nu terk eden her zorbanın Allah boynunu kırar. Hidayeti, doğru yolu O’ndan başkasında arayanı Allah sapkınlığa düşürür.


Hadis rivayet eden sahabelerin bundan vazgeçmeleri

Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı? ” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı” cevabını verdi.
[Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30, 31; Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmızı K. Fiten 43]

İbn Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek sayfaları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar etmezse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa onu arar bulur ve yok ederim.
[Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, s. 27]


Oluşturulan notların yakılması/imha edilmesine dair

Ebu Musa el Eşari’nin bir taraftarı, teşvik üzerine hocasının hadislerini yazmış; ancak o bunu öğrenince hepsini imha ettirmiş.
[İbn Sad, IV, 112]


Ubeyde b. Kays, kitaplarının yakılmasına veya başka türlü imha edilmesine, vasiyetinde yer vermişti.
[İbn Hanble, Ilel, I. 104]

Ömer, Şam’a geldiğinde Zeyd b. Sabit’in diyete dair sahifesini sorup getirtti ve onu parçaladı.
[İbn Hanbel, Ilel, I, 206]


4 Halife’nin dışında Peygamberimiz’i gören birçok değerli sahabe, gerek 4 Halife döneminde, gerekse 4 Halifeden sonra arkadaşlarının hadislere karşı takındıkları tavrı benimsemişlerdir. Bu konuda İbni Abbas ve Abdullah bin Mesud adlı meşhur sahabeleri görelim:

Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı?” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı.” cevabını verdi.

Buhari K. Fezailul Kuran 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30,31
Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmizi K. Fiten 43

İbni Abbas hadis yazmayı yasaklar ve şöyle derdi: “Sizden önceki ümmetlerin sapmaları bu şekilde kitaplar vücuda getirmek yüzünden olmuştur.”

İbn Abdül Berr, Camiul Beyanil ilm 1/63-68

Abdullah bin Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek yazıları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar ederse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa o hadisi arar bulur ve yok ederdim.

Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetinin Aydınlatılması s. 27
halukgta isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla