Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 04.05.2007, 15:29   #3
Deliilyasliyiz
Tecrübeli Yiğido
 
Deliilyasliyiz - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Deliilyasliyiz Şuan Deliilyasliyiz isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.02.2012 20:23

Üyelik Tarihi: 05.08.2006
Mesajlar: 282
Tecrübe Puanı: 673 Deliilyasliyiz FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart -->: Deliilyaslı Celal Oğlan adına Yakılan Ağıt

soylediklerin cok dogru abim.başkaları sahipleniyor.hemen ekliyorum hikayesini.

Zamanında (anlatılana göre) ata binip tüfek kuşanan, herkesin gözünü korkutan, çamurda yürüyüp beyaza bulaştırmayan, sinirlenince kelime anlamıyla berserker olabilen rahmetli dedem "deli" ya da "teyyar" Mehmet, her duyduğunda bu türküyü hüngür hüngür ağlar, o dağ gibi adam tıkanır konuşamaz, saatlerce dalıp giderdi. Çocuk halimle bir nebze anlardım, ağıt bu, dokunuyor türkü diye ama dedemdeki o kederi, o hüznü açıklayamazdım. Nihayetinde bir gun sorduğumda babanneme, "o türküdeki Celal, dedenin kardeşi sayılır, düğününden hemen önce olmuş yanlarında, canı kadar severmiş Celal’i, dayanamaz o yüzden türküyü duyunca" diye açıklamıştı. Nice yıllar gerçek hikayeyi merak etsem de bir türlü cesaret edip soramamıştım dedeme, cok üzülür, dert vermeyeyim diye. Kendisi rahmetli oldu, bende de hep merak kaldı neydi türkünün hikayesi diye. Nihayetinde bugün sordum babanneme, "neden ağlardı dedem hep bu türküde, nedir hikayesi?" diye, babannemin anlattığı şekliyle şöyle:



Aylardan Aralık, sene 1946..dedemin seferberlik sırasında ölmüş abisinin oğlu olan Celal, dedem mehmet, dedemin kardeşi Atem emmi (benim deyişimle), ve Celal'in kizkardeşi Fidan'ın hepsinin düğünü olacakmış..rahmetli dedem, Celal'i kardeşi gibi sever gözetirmiş, Celal de aynı hürmet ve sevgiyle yaklaşırmış..dört düğün olacağı zaman, uğraşması, masrafı zor olmasın diye dört düğünü de bir arada yapalım demişler..Celal o zamanlar Sivas'ta çimento işinde çalışırmış, Sivas tabi o denem köy'e (Deliilyas) uzak, ortalıkta şimdiki gibi at araba da yok,herkes yürüyerek gidip geliyo, gurbette çalısıyor derlermiş..Celal'in nişanlısı Döndü de subay kızı, aynı onun gibi aslen Deliilyasli ..dört düğün bir arada yapılacağı için Celal demiş ki, "Mehmet (dedem)in düğünü önce olsun, yetim büyüdü o küçük yaştan, önce onunkini yapalim..sonra Karakellenin (Atem emmi) düğünü olsun, ondan sonra da Fidanla Sefer'in düğününü yapalım, benimkini en sona da yapariz"..o dönem düğünler tabi şanlı şölenli, kız tarafı davul zurnayla gelini at üzerinde getirirmiş, oğlan tarafında da düğünden iki gün önce kırmızı bayrak çekilirmiş yukarı gelini beklerken..



Her neyse, dört düğünü bir arada yapalım demişler, nikah işlemleri için o dönemin memur olan en yakın yeri Şarkışla'ya gidilecekmiş..toplanılmış, yürüyerek yola çıkılmış..Şarkışla'da nikah işlemleri yapılmış, resmi nikah kıyılmış, düğün(ler) için tekrar köye dönülmeye konulmuş..o ara, (babannemin anlattığına göre bir gece Celal artık rüyasında ne gördüyse), gusül abdesti almam lazım benim, ben bu şekilde dönemem geri, yıkanmam lazım demiş..aylardan aralık, her yer kar kıyamet, buz, soğuk..yapma etme, gidersin bu şekilde, olmaz bir sey demişler, dinletememişler..Celal orda buz tutmuş bir nehrin buzunu kırmış, o suda yapmış banyosunu..



Köye dönülmüş, düğünler baslamış, ama Celal de bu arada hastalanmış..kimseye belli etmeyeyim, geçer diye de etrafa da duyurmamış, öyle geçmiş düğünler..tam Celal'in düğününe sıra geldiğinde, kırmızı bayrak çekildiğinde, gelinin gelmesinden önceki gece artık yataklık olan Celal hastalığından can vermis..kız tarafına haber verilmesi için de dedem gitmiş, zamanında Döndü'ye başlık olan verilmiş ineği gitmiş ahırdan çözmüş, dışarı salmış, o an anlamış Döndü Celal'in öldüğünü..allar beyazlar icinde geleceği evde kırmızı bayrak yerine çekilmiş kara bayrakla, Celal'in ölüsüyle karşılaşmış..işte o an bu ağıdı yakmış..



Ağıdı orjinal haliyle bilen babannemin anlattığına göre söylenen türkü şeklinde sözleri de degiştirilmiş, onun dediği "yiğidim giymiş beyazı, ışığı göğsünde parlar / kara bayrak çekilmiş göğe, nice melekler bakar", "ben ne okudum ne yazdım, dağlar koyağında gezdim / eşimin (celal oglan) başına gidince, çatlayıp da öleyazdim" şeklinde (ve daha fazlası) kısımlar da varmış..dediğine göre Döndü çok türkü yakan, söyleyen bir insanmış, babannemin hatırladığı kına gecesinde söylediği "aha kınacım geliyor, öndeki deve yata yata, benim eşim nikaha gitmiş, karlara bata bata" seklinde bir türküsü de varmış..türküdeki ipek mendil de tam olarak mendil değilmis..o dönemler beyaz gömlek sahibi olmak zormuş, evlenileceği zaman kız tarafı, hatta gelin kendi eliyle dikermiş beyaz gömleği damada, damatlık olarak verilirmiş..gömleğin yakasına da renkli ipekten fular/kravat karışımı bir şey giyilirmiş içerden, bu imiş ipek mendil diye bahsedilen..



Babannemin anılarına göre kendisi küçük bir kızken düğünden önce gelini gezdirme adetine göre onların eve de gelmiş döndü, babannemin de saçını oklayıp sevmiş, "kız sen ne güzelsin, seni de kaynıma alam" demiş..buna sinirlenen babannemin annesi "kız get, senin bekar kaynın mı var ki" demiş (babannem o dönem evlenen dedemin ikinci eşi zira)..nice yıllar sonra, Döndü'yü ailesi başka birine vermiş, hele ki ondan da dedem tarafı ile onun ailesi arasında gücenme olmuş, seneler sonra babannem dedemle evliyken Döndüyü gördüklerinde dedem sitem etmiş bizim tarafa niye varmadın da ele gittin diye, Döndü de "Memet efendi, bak bu kız sana yıllar sonra nasip oldu da ben Karamustafalara nasip olamadım" diye içini dökmüş..



Yine anlatılana göre Döndü'nün sonraki evliliğinde hiç çocuğu olmamış, doktora gidildiğinde doktor sormuş, "kızım nedir senin bu derdin, seni böyle üzen ne ki kesilmisşin herşeyden (erken menopoza girmiş benim anladığım), hiç olamıyor senin çocuğun?" diye..Döndü de o an hep göğsünde sakladığı Celal'in fotoğrafını çıkarıp doktora göstermiş, "bu yiğit yaktı içimi doktor, neyleyim ben gerisini" demiş..öyle sevmiş Celal'i, o fotoğrafı da hiç ayırmamış yanından..babannemin dediği hala yaşıyormuş Döndü köyde, hep melankoli içinde oturarak kendi basına…
Deliilyasliyiz isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla