|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#1 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Melekler Nasıl Varlıklardır? Melekler Allah'ın nurdan yarattığı, gözümüzle göremediğimiz ruhanî varlıklardır. Melekler, sırf hayır işlemek ve Allah'a ibâdette bulunmak için yaratılmışlardır. Kötülük yapmaya kabiliyetleri yoktur. Çünkü Allah onlara, şehvet ve gazap gibi kötülüğe itici duygular vermemiştir. Meleklerin bizim gibi yemeleri içmeleri, yatıp uyumaları, evlenip çoğalmaları da yoktur. Onlar için erkeklik - dişilik söz konusu değildir. Gökte, yerde, her tarafta bulunurlar; kısa zamanda en uzak mesafeleri aşıp gitmeye, diledikleri şekil ve surette görünmeye güçleri yeter. Allah, onlara bu kuvveti vermiştir. Melekler, gece gündüz Allah'a ibâdetle, zikir, tesbih ve takdîs ile meşgul olurlar. Bu, onların gıdası hükmündedir. Allah'a asla isyan etmez, onun emirlerinden zerre kadar dışarı çıkmazlar. Mâsum ve itâatlidirler. Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Melekleri Neden Göremiyoruz? Melekler nurdan yaratılmış lâtif cevherler, ruhanî varlıklar oldukları için, aslî hüviyetleri ve gerçek mâhiyetleri ile insan gözüne gözükmezler. Görme kabiliyetimiz, melekleri görebilecek şekilde yaratılmamıştır. Ancak Cenâb-ı Hak Peygamberlerine, melekleri görme kabiliyetini verdiğinden, onlar melekleri hakikî şekilleri ile görebilmişlerdir. Melekleri hakikî mâhiyetleri ile göremememiz ve 5 duyumuzla hissedemeyişimiz, onların yok oldukları iddiasını gerektirmez. Duyu organlarımızın maddî âlemde kendi dahi hissedemedikleri pek çok şey vardır. Kulağımız çok tiz ve çok pes sesleri işitmez. Bugün varlığı âletlerle tesbit edilen ışık dalgalarının hepsini, hele röntgen ve ültraviyole ışınlarını gözle görebilseydik, dünyayı şimdikinden çok başka şekilde tanıyacaktık. Biz daha kendi âlemimizdeki tezahürlerin hakikatına vâkıf değilken, Cenâb-ı Hakk'ın yarattığı nâmütenâhî âlemlerdeki nâmütenâhî hâdiselerin varlığını nasıl inkâr edebiliriz? Demek ki bir şey'i gözle görememek, o şey'in yok olduğuna delil olmaz. Gözle göremediğimiz pek çok şey var ki, o şey'in vücudunu aklımızla, ilim ve tecrübe ile, deneylerle kabûl ediyoruz. İşte, melekler de gözle göremediğimiz halde, varlığını kabûl ettiğimiz nesnelerdendir. Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Meleklerin Vâr Olduğuna Neye İstinâden İnanıyoruz?
Meleklerin varlığını, başta İslâm, bütün semavî dinler haber vermiş, Peygamberler onları hakikî hüviyetleriyle görüp kendilerinden vahiy almışlardır. Kur'an ve diğer mukaddes kitablar da meleklerin varlığından bahsetmişlerdir. Bütün bunlar, meleklerin varlığına, gözle görmek gibi kesin bir delil teşkil ederler. Bütün Hak dinlerin ve Peygamberlerin varlığında ittifak ettiği; Peygamberimizin ve Kur'an'ın varlığını haber verdiği meleklere "gözümle göremiyorum" diye inanmamak, büyük bir cehalet ve inkârdır. Allah'a inanan bir kimse için, Meleklere inanmamak söz konusu olamaz. Kuran'da bir çok ayette meleklerin varlığından bahsedilmektedir. En açık olan iki tanesi Bakara ve Nisa surelerinde geçmektedir. Yüzlerinizi bazan doğu, bazan batı tarafına çevirmeniz erginlik değildir. Fakat eren o kimselerdir ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve bütün peygamberlere iman edip, yakınlığı olanlara, öksüzlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve mal verirler. Namazı kılarlar, zekatı verirler. Bir de andlaştıkları zaman sözlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır. (Bakara-177) Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a, ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapıklığın en koyusuna düşmüş olur. (Nisa-136) Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Meleklere İmanın, İman Esasları İçindeki Yeri Nedir? Meleklere iman, imanın ikinci şartıdır. Amentü`deki, (Ve melaiketihi) ifadesi, Allahü teâlânın meleklerine inanmayı, iman etmeyi bildirmektedir. Meleklere îman, îman esasları içinde mühim bir yer işgal eder. Çünkü melekler, Allah'tan aldıkları İlâhî vahyi peygamberlere ulaştıran birer elçi durumundadırlar. Bu bakımdan vahye ve peygamberlere inanmak, önce onlara vahyi ve peygamberliği getiren meleklerin varlığına inanmayı gerektirmektedir. Meleklere inanmamak, peygamberlere de inanmamayı netice verecektir. Meleklere îmanın Allah'a îmandan hemen sonra zikredilmesinin sebebi de budur. Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Melekler Kaç Gruba Ayrılır, Vazifeleri Nelerdir? Melekler başlıca 3 grupta toplanabilir: 1. İlliyyûn - Mukarrebûn melekleri, 2. Müdebbirât melekleri, 3. İnsanla alâkalı melekler. 1.İlliyyûn - Mukarrebûn Melekleri: Bunlar her an Cenâb-ı Hakk'ı zikirle, O'nu noksan sıfatlardan tenzihle ve her türlü kemâl vasıflarıyla takdîsle meşguldürler. Allah'ın mârifeti ve muhabbeti içinde kendilerinden geçmiş haldedirler. 2. Müdebbirât Melekleri: Bunlar kâinatı idare eden, düzenini, nizam ve intizamını te'min eden İlâhî Kanunları tatbik ile vazifeli meleklerdir. ålemde, Allah'ın irâde ve kudretinin tecellilerine nezaretçi ve seyirci durumundadırlar. 3. İnsanla İlgili Melekler: Bu meleklerin başında Cebrâil (as) gelir. Vazifesi, İlâhî vahyi peygamberlere ulaştırmaktır. Bu sebeble, ona Vahiy meleği de denir. İnsanla alâkalı meleklerin diğer bir görevi de, Allah'ın Peygamberlerine ve salih kullarına kuvvet vermek, sıkıntılı ve üzüntülü zamanlarında onları teselli etmek, mâneviyatlarını yükseltmek, gerekirse fiilen yardım yapmaktır. Asr-ı Saâdette cereyan eden Bedir, Uhud ve Huneyn harblerinde meleklerin mü'minlere fiilen yardım ettiklerini Kur'an bize haber vermektedir. İnsanla alâkalı meleklerin bir başka görevi de, insanlara iyi ve hayırlı şeyleri telkin etmek, böylece onların doğru yola girmelerini, ruhen yükselmelerini sağlamaktır. Bu kısma giren meleklerden bâzılarının özel vazifeleri vardır: - Hafaza Melekleri: Her insanda hafaza adlı iki melek vardır. Bunlar insanların iyi-kötü her türlü hareketlerini, söz ve davranışlarını yazarlar. Kur'an'da bu meleklere Kirâmen Kâtibîn ismi verilir. - Münker - Nekir Melekleri: Öldükten sonra insanı kabirde sorguya çeken, "Rabbin kim, dînin ne, peygamberin kim?" gibi sualleri soran meleklerdir. - Büyük Melekler: a. Cebrail (as): Cenab-ı Hak ile peygamberleri arasında elçilik vazifesi ile emr olunmuştur. Bütün peygamberlere Cenab-ı Hak vahyini bu melek ile bildirmiştir. Bütün meleklerin başı olarak Cebrâil ( a.s )dan Kur’an’da "Rûhu’l - Kudüs, Rûhul Emîn" gibi şerefli isimlerle bahsedilir. b. Azrâil (as): İnsanların ruhlarını kabzetmek, bedenlerden çekip almak ile vazifelidir. Melekü'l-Mevt, yani, Ölüm Meleği adı da verilir. Nitekim Kur’an’da da şöyle buyrulur: "...Size memur olan ölüm meleği canınızı alacak, ondan sonra da Rabb’inize döndürülüp götürüleceksiniz." ( Secde Sûresi: 11. âyet ). c. Mîkâil (as): Yaratıkların (mahlûkatın) rızklarına kâinatta meydana gelecek olaylara, tabiat olaylarını yönetmeğe; hastalık, şifa, rahmet, bereket ve benzeri şeylerin kullara ulaştırılması gibi vazifelerle emr olunmuştur. d. İsrâfil (as): Sûr adı verilen boruyu öttürüp kıyâmetin kopuş zamanını ilân ile vazifeli melektir. İsrâfil (as) kıyâmetin kopup kâinatın yıkılmasından ve bütün canlıların ölümünden sonra, Sûr'a ikinci bir defa daha üfleyecek, bu üfleyişle insanlar dirilerek kabirlerinden kalkacak, Mahşer meydanında toplanacaklardır. Kur’an’da şöyle bahsedilir: "Sûr üfürülünce, Allah’ın dilediğinden başka göklerde ve yerde ne varsa hepsi öleceklerdir. Sonra sûr bir kere daha üfürülür. Onlar hemen ayağa kalkarak bekleşirler. " ( Zûmer Sûresi: 68. âyet ) Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Melekler Ölür mü?
Melekler de ruh sahibidir. Bu bakımdan her can sahibi gibi onlar da ölümü tadacaktır. Azrail (as) canlı varlıkların ruhunu kabzetmekle görevlidir. Bütün insanların ve can sahiplerinin ruhlarını Allahın izniyle kabzettikten sonra Allahın emriyle kendi ruhunuda kabzedecektir. En son kendi ruhunu kabzederken bir çığlık atar ki, narasının sadası gökleri geçip, yerlere gider. Şu halde her can, ölümü tadacaktır. Azrail (as) a ruhları kabzetme görevini tevdi etmiştir. Bu Allahın takdiridir. Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Meleklere İmanın İnsan Hayatına Verdiği Faydalar Meleklere îmanın insan psikolojisi üzerinde müsbet tesirleri vardır. Bunlardan birkaçını şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Her insan, kıymetli bir sözünün veya işinin veya bir kabiliyetinin unutulup gitmesini önlemek, takdir edilmesini sağlamak için, şiir yazarak, kitab hazırlayarak, yahut başka san`at dallarına kendini vererek o söz, fiil ve kabiliyetini ebedîleştirmeye çalışır. Bu duygu, insanda fıtrî olarak vardır. Bu fıtratta bulunan bir insanın, yaptığı bütün iş ve fiillerini, bütün söz ve meyillerini "Kirâmen Kâtibîn" adlı meleklerin yazdığını, ebedî âlemde kendine ve başkalarına göstermek üzere kaydettiğini îmanla bilmesi; ona ne derece sevinç ve huzur vereceği, ruhunu genişletip kalbini ferahlatacağı açık bir hakikattır. 2. İnsanın en kıymetli varlığı ruhudur. Ölüm esnasında bu kıymetli varlığın mahvolup yok olması, hiçliğe gitmesi, hiç şüphesiz insan için azabların en büyüğü, acıların en dehşetlisidir. İşte insan, bu büyük acıdan ve dehşetli endişeden meleklere îman şuûru ile kurtulabilir. Çünkü îman, ona, vefatı esnasında en kıymetli varlığı olan ruhunun Azrâil (as) gibi vazifeli bir memurun eline emanet edildiğini, asla kaybolup yok olmadığını bildirir. 3. Herkesin istisnasız gireceği kabir ve mezardaki yalnızlık, karanlık, darlık, soğukluk, hapislik vahşetinden ve ümidsizliğinden insanı Münker - Nekir meleklerinin arkadaşlığı kurtarır. Onlarla sohbet eder. Kalb ve kabir, bu sayede genişler, ısınır, nurlanır, ruhlar âlemine pencereler açılır. 4. İnsan, zaman zaman gurbetlere düşer, sevdiklerinden, tanıdıklarından ayrı, kimsesiz, yapayalnız kalır. Bu gurbet, maddî olabileceği gibi mânevî de olabilir. Kişinin inanç ve fikirlerini kendinden başka paylaşacağı hiç kimse bulamaması, herkesin kendisine zıd ve düşman olduğu bir muhitte yaşaması mânevî bir gurbet hâlidir. Bu sıkıntı ve yalnızlıklar içinde dünya o kişinin başına yıkılacak gibi olur. Bu durumda da yine meleklere îman şuûru imdada yetişir. Kâinatı ve o şahsın karanlık dünyasını aydınlatır, şenlendirir, melekler ve ruhanîlerle doldurur. Alemini sevinçlerle güldürür. Onu yalnızlık ve vahşetten, kimsesizlik ve dehşetten, cemiyette kimse tarafından dinlenilmemek ıstırabından kurtarır. "Cemiyette kimse senin müsbet fikir ve inançlarını dinlemez ve kabul etmezse sen sakın üzülme! Melekler dinler, ruhanîler kulak verir. Sana yine sevab meyvelerini kazandırır" der, teselli eder. Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
![]() Son Aktivite: 31.08.2010 20:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2191
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Meleklere İman Ayetleri
قُلْ مَنْ كَانَ عَدُوًّا لِجِبْريلَ فَاِنَّهُ نَزَّلَهُ عَلى قَلْبِكَ بِاِذْنِ اللّهِ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدًى وَبُشْرى لِلْمُؤْمِنينَ De ki: Cebrail'e kim düşman ise şunu iyi bilsin ki Allah'ın izniyle Kur'an'ı senin kalbine bir hidayet rehberi, önce gelen kitapları doğrulayıcı ve müminler için de müjdeci olarak o indirmiştir. (Bakara / 97) مَنْ كَانَ عَدُوًّا لِلّهِ وَمَلئِكَتِه وَرُسُلِه وَجِبْريلَ وَميكَالَ فَاِنَّ اللّهَ عَدُوٌّ لِلْكَافِرينَ Kim, Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikâil'e düşman olursa bilsin ki Allah da inkârcı kâfirlerin düşmanıdır. (Bakara / 98) امَنَ الرَّسُولُ بِمَا اُنْزِلَ اِلَيْهِ مِنْ رَبِّه وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ امَنَ بِاللّهِ وَمَلئِكَتِه وَكُتُبِه وَرُسُلِه لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْ رُسُلِه وَقَالُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيْكَ الْمَصيرُ Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler) Her biri Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler "Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız İşittik, itaat ettik Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır" dediler. (Bakara / 285) اَلْحَمْدُ لِلّهِ فَاطِرِ السَّموَاتِ وَالْاَرْضِ جَاعِلِ الْمَلئِكَةِ رُسُلًا اُولى اَجْنِحَةٍ مَثْنى وَثُلثَ وَرُبَاعَ يَزيدُ فِى الْخَلْقِ مَايَشَاءُ اِنَّ اللّهَ عَلى كُلِّ شَىْءٍ قَديرٌ Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdolsun O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir. (Fatır / 1) وَتَرَى الْمَلئِكَةَ حَافّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِىَ بَيْنَهُمْ بِالْحَقِّ وَقيلَ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمينَ Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş'ın etrafını kuşatmışlardır Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve "alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun" denilmiştir. (Zümer / 75) وَجَعَلُوا الْمَلئِكَةَ الَّذينَ هُمْ عِبَادُ الرَّحْمنِ اِنَاثًا اَشَهِدُوا خَلْقَهُمْ سَتُكْتَبُ شَهَادَتُهُمْ وَيُسَْلُونَ Onlar, Rahmân'ın kulları olan melekleri de dişi saydılar Acaba meleklerin yaratılışlarını mı görmüşler? Onların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir. (Zuhruf / 19)
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
![]() Son Aktivite: 31.08.2010 20:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2191
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Meleklerin Bir Anda Birçok Yerde Bulunmaları Mümkün mü?
Meleklerin bir anda birçok yerde bulunmaları ve farklı işleri birlikte görmeleri de çokça sorulan sorulardan Bu sorunun kaynağında da yine insanın kendi kabiliyetini, tek ve şaşırmaz ölçü kabul etmesi yatıyor Bediüzzaman'ın Nur Külliyatında ki On Altıncı Söz, bir yönüyle de bu sorunun en güzel cevabı Bu risalede, kesif ve maddî bir varlık olan insanın bir anda birçok aynalarda birlikte tecelli ettiği, ama kendisindeki sıfatların, özelliklerin o görüntülerde bulunmadığı dikkate sunulduktan sonra, maddî-nuranî olan güneşin aynalardaki görüntülerinde güneşin ziyasından, hararetinden, renklerinden bir cilvenin mevcut olduğu nazara verilir Nuranî varlıklar olan meleklerin ise bir anda, çok yerlerde bizzat bulunabileceklerine dikkat çekilir Aynı anda çok yerde bizzat bulanmaya ise, aynı eserin Lemaât kısmında harika bir misâl verilir: Kelime Ağızdan çıkan bir kelimenin nice kulaklarda aynı anda işitilmesi, güneşin aynalarda tecelliyle iş görmesinden çok daha ileri bir mazhariyet Burada kelime, kulaklara tecellisini göndermiş değil; her kulağa giren bizzat kendisi Bu harika misâllerle melek hayatına uzaktan uzağa bakabiliriz Uzaktan diyorum, çünkü, kendi ruhumuzu ve gözümüz önündeki hayvanların ruhlarını bile yeterince bilemediğimiz halde, hiç görmediğimiz melekleri, o nuranî varlıkları tam mânâsıyla nasıl anlayabiliriz?! Konuyu, yine Nurlardan bir cümle ile noktalayalım: “Akl-ı beşer anlamaz, melek olmayan bilemez.” Alaaddin Başar (Prof. Dr.)
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
![]() Son Aktivite: 21.09.2009 13:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 829
![]() ![]() ![]() |
![]() Meleklerin ve Şeytanların İnsan Davranışlarına Tesirleri Var mıdır? İnsan, yaratılış bakımından, madde ve ruhtan teşekkül eder. Maddî cephesini, fizikî görünüşü olan bedeni ve onun tabiî ihtiyaçları; mânevî cephesini de, mâhiyeti bilinmeyen ruhu ve aklı teşkil eder. Bu yaratılışının neticesi olarak, yüce Allah, insana iki türlü duygu vermiştir.Birincisi, insanın ruh ve mânâ cephesi ile ilgili olan yüce duygulardır ki, bunlar insanı ruhanî ve ulvî hayata sevkeder. İkincisi ise, insanın maddî ve fizikî yönü ile alâkalı olan bir takım süflî duygulardır. İnsan bu duygularına kayıtsız şartsız tâbi olursa, ruh cebhesi zayıflar, âdeta maddeleşerek âdileşir. İnsandaki bu iki çeşit duyguya mukabil, kâinatta da iki çeşit varlık yaratılmıştır: Melekler ve şeytanlar. Melekler insandaki ulvî duyguları harekete geçirir, ona iyiliği telkin ederler. Şeytanlar ise, insandaki süflî duyguları körükleyerek onu dâima kötülük işlemeye sevk ederler. Hadîs-i şerîfte bu husus şu şekilde belirtilir: "İnsan kalbine iki yönden baskı ve telkin gelir. Birisi melektendir ki, hayrı söyler, hakkı tasdik eder. Kalbinde bunu bulan kimse bilsin ki, bu, Allah`tandır. Ve Allah Teâlâ`ya hamdetsin. Diğer telkin ise, Şeytandan gelir; şerri teşvik eder, hakkı yalanlar ve insanı hayırdan men`eder. Kalbinde bunu bulan kimse, derhal Şeytanın şerrinden Allah`a sığınsın." Şu halde, mânen yükselmek, ruhen inkişaf etmek isteyen herkes, Şeytanın içinde uyandırdığı süflî ve kötü arzuları susturmak ve onunla mücadele etmek zorundadır. Kaynak: Mehmet Dikmen
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Seçme Kuran Konuları ve Ayetler | _DuMaN_58 | Kuran-ı Kerim | 54 | 12.01.2009 22:40 |
Doğru iman ve imanı korumak | Kaptan-58 | İmanın Esasları | 1 | 10.10.2008 17:52 |
İmanın esaslarını | haythuyt | İmanın Esasları | 1 | 10.10.2008 17:38 |
SUGÖZÜ KÖYÜ | koyulhisarlıyım | Koyulhisar | 4 | 11.04.2008 15:43 |