|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Annelik Anne ve Bebek |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
|
08.04.2010, 23:21 | #1 |
Usta Yiğido
Ebrulum Şuan
Son Aktivite: 27.03.2011 12:00
Üyelik Tarihi: 15.03.2010
Yaş: 44
Mesajlar: 1.119
Tecrübe Puanı: 660
|
Anne olmak..
Öyle zor ki anne olmak .........
öyle zorki anlatılmaz yaşanır gerçekten .... istiyorsun ki çocugun en iyi koşullarda yetişsin dört dörtlük insan olsunlar onlar için hep daha fazlası hep daha fazlası Anne Olmak Anne olmak; Sevdalanmak hiç sebepsiz. En güzeli görmek gözlerinde, Ağlarken seninle ağlamak, Senden de fazla… Güldüğünde cennete döner dünyası, Dünyayı serer ayaklarının altına. Cennet kendi ayakları altında olsa da… Dudaklarından dökülen bir “anne” sözü, Duyduğu anda, görmez dünyayı gözü… “Yavrum” derken, bal akar dilinden, Ne yaparsan yap çıkmazsın hiç yüreğinden… İster en iyiyi, en güzeli; “Şahindir” gözünde “kuzgun” da olsa bebeği. Kırılsa da darılmaz; Çarpar hep yavrusu için yüreği… Boşa dememişler: “ kalbini söksen de Ayağın takılsa taşa ah yavrum! Diye inler ana yüreği”… Bütün anneler Teşekkür borçludur evlâtlarına. Çünkü; Onlar yapmıştır “kadın”ı “ANA”… Onlar için yaşamıyormuyuz belli bir süre sonra Onlar için devam etmiyormuyuz sımsıkı sarılmıyormuyuz hayata ANNE OLMAK BİR SANATTIR Anne olmadan önce, sıcak yemekler pişirir ve yerdim. Elbiselerimde küçücük bir leke bile olmazdı. Telefonda sakin görüşmeler yapardım. Anne olmadan önce, istediğim kadar geç yatar ve bunu dert etmezdim. Saçımı ve dişlerimi her gün fırçalardım. Anne olmadan önce, evimi her gün temizlerdim. Ne oyuncaklara takılırdı ayağım, ne de ninnilerin sözlerini unuturdum. Anne olmadan önce, çiçeklerimin zehirli olup olmaması umurumda değildi. Bağışıklık sistemi diye bir şey yoktu dünyamda. Anne olmadan önce, üzerime ne kimse kustu, ne çişini yaptı. Anne olmadan önce, bütün kontrol bendeydi, bütün gece uyuyabilirdim. Anne olmadan önce, doktorların tahlil ya da iğne yapabilmesi için ağlayan bir çocuğu asla susturmadım. Yaşlı gözlere bakıp, asla ağlamadım. Basit bir gülümsemeye asla dünyaları vermedim. Bir bebeğin uyumasını seyretmek için, hiç geç vakitlere kadar uyanık kalmadım. Anne olmadan önce, sırf içimden geldiği için uyuyan bir bebeği kucağımda taşımaya devam etmedim. Ağrısı dinmediği zaman kalbimin asla milyonlarca parçaya bölündüğünü hissetmedim. Bu kadar küçük bir şeyin hayatımı bu kadar çok derinden etkileyebileceğini hiç düşünmedim. Birisini bu kadar çok sevebileceğimi, anne olmayı bu kadar çok isteyebileceğimi hiç aklıma getirmedim. Anne olmadan önce, yüreğimin bedenimin dışında atabileceğini bilmezdim. Aç bir bebeği beslemenin ne denli özel bir şey olacağını anlamazdım. Anne ile bebeği arasındaki o bağdan haberim yoktu. Bu kadar küçük bir şeyin bana kendimi bu kadar önemli hissettireceği aklıma gelmezdi. Anne olmadan önce, hiç gece yarısı her on dakikada bir kalkıp her şeyin yolunda gidip gitmediğine bakmadım. Anne olmanın sıcaklığını, lezzetini, yürek acısını, muhteşemliğini, duygusal doygunluğunu hiç tatmadım. Anne olmadan önce, bu kadar çok şeyi hissedebileceğimden habersizdim.
__________________
Irzımızdır çiğnenen ,evladımızdır doğranan ,HEY UTANMAZ ağlamazsan bari gülmekten utan !!!!!!!!!! Konu Ebrulum tarafından (08.04.2010 Saat 23:21 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı Ebrulum'e Teşekkür Ediyor... |
08.04.2010, 23:29 | #2 |
Usta Yiğido
tulina Şuan
Son Aktivite: 27.03.2011 20:17
Üyelik Tarihi: 04.09.2009
Mesajlar: 4.119
Tecrübe Puanı: 966
|
Cevap: ANNE OLMAK
annelik duygu bambaskadir anlatamaz ancak anne olan anlar
cok guzel konu sagol
__________________
esaret baglarında gül olmaktansa özgürlük dağlarında diken olurum.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı tulina'e Teşekkür Ediyor... |
08.04.2010, 23:32 | #3 |
Usta Yiğido
Ebrulum Şuan
Son Aktivite: 27.03.2011 12:00
Üyelik Tarihi: 15.03.2010
Yaş: 44
Mesajlar: 1.119
Tecrübe Puanı: 660
|
Cevap: ANNE OLMAK
İnsanların canı yandığında,
ya "ALLAH" ya da "Anam" diye acısını bastırmak istemesi bir tesadüf mü?.. "Cennet anaların ayağının altındadır" sözü, durup dururken mi söylendi?.. Hangi erkek, ana kadar dayanıklı?.. Hangi erkek; sevgide, merhamette, paylaşmada ve fedakarlıkta anadan üstün?.. Hangimiz büyüdük onların gözünde?.. Yaşı 50'yi geçen evladına "Üstün açık yatma" diye tembih ederek, koruyuculuğunu sürdürenler analar değil mi?.. Anaların hakkı ödenir mi?.. Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle Pamuk Prenses'ten daha güzel olduğuna inanmıştı. Ona göre, nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik yavrusuydu her zaman. Ama, ilkokula başlayınca işler değişti. Arkadaşları onun hiç de güzel olmadığını, hatta çirkin bile sayıldığını söylemekteydi. Küçük kız, ilk önceleri onlara inanmadı, çünkü herkes birbirini kıskanıyordu. Ama, birkaç yılda gerçeklerle yüzleşti. Annesinin bir pamuğa benzettiği yüzü, çiçek bozuğu bir cilde sahipti. "Badem" dediği gözleri ise şaşıydı. Vücudu da bir serviyi andırmıyordu. Demek ki, annesi onu aldatmış ve yıllar yılı çekinmeden yalan söylemişti. Genç kızın anne sevgisi, kısa bir süre sonra nefrete dönüştü. Evlenme çağına gelmiş olmasına rağmen yüzüne bakan yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere rağmen düzelmiyordu. Genç kız, doktorların gizlice yaptığı konuşmalardan kör olacağını anladığında çılgına döndü ve kendisini hâlâ çocukluk yıllarındaki ifadelerle seven annesinin bu yalanlarına dayanamayıp evi terk etmeye karar verdi. Fakat annesi, uzak bir yerde iş bulduğunu söyleyerek ondan önce davrandı ve kazandığı paraları bir akrabasına gönderip, kızına bakmasını rica etti. Genç kız bir süre sonra görmez oldu. Karanlık dünyasıyla baş başaydı. Bu arada annesini hiç merak etmiyordu. Yalancıydı annesi, ölse bile bir kayıp sayılmazdı. Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklarını söyleyerek kızı ameliyat ettiler. Ancak o, gözünü açtığında yine aynı yüzü görmekten korkuyordu. Fakat, kör olmak zordu. En azından kimseye yük olmazdı. Genç kız, ameliyat sonunda aynaya baktığında, müthiş bir çığlık attı. Karşısında bir dünya güzeli vardı. Gerçekten de harika bir kızdı gördüğü. Yüzündeki bozukluklar tamamen kaybolmuştu. Çok kemerli olan burnu düzelmiş, kepçe kulakları normale dönmüş ve yaban otlarını andıran saçları dalga dalga olmuştu. Genç kız, yanındaki yaşlı doktora sevinçle sarılarak: "Sanki yeniden dünyaya geldim!" dedi. "Yüzümde hiçbir çirkinlik kalmamış, estetik ameliyatı siz mi yaptınız?" Yaşlı doktor: "Böyle bir ameliyat yapmadık kızım!." diye gülümsedi. "Annenin bağışladığı gözleri taktık. Sen, onun gözünden gördün kendini!." alıntı
__________________
Irzımızdır çiğnenen ,evladımızdır doğranan ,HEY UTANMAZ ağlamazsan bari gülmekten utan !!!!!!!!!! |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Ebrulum'e Teşekkür Ediyor... |
08.04.2010, 23:34 | #4 |
Usta Yiğido
tulina Şuan
Son Aktivite: 27.03.2011 20:17
Üyelik Tarihi: 04.09.2009
Mesajlar: 4.119
Tecrübe Puanı: 966
|
Cevap: ANNE OLMAK
Ben dünyaya gözlerimi açarken
O dünyaya gözlerini kapamış Ben anne anne diyerek ağlarken Onun anneside ona ağlarmış. Anne dediler anne, baldan tatlı Anne dediler anne, çok şevkatli Anne dediler anne, kara bahtlı Ben annemi, annemi görmedimki. Koklamadan sevmeden yavrusunu Canından bir parça can yavrusunu Belkide çiğerinin yarısını Beni görmeden gözlerini kapamış. Anne dediler anne, baldan tatlı Anne dediler anne, çok şevkatli Anne dediler anne, kara bahtlı Ben annemi, annemi görmedimki. Ben hiç tatmadım anne kokusunu Hiç bölmedim kimsenin uykusunu Kendim yaşadım karanlık korkusunu Ben annemi, annemi görmedimki. Anne dediler anne, baldan tatlı Anne dediler anne, çok şevkatli Anne dediler anne, kara bahtlı Ben annemi, annemi görmedimki. Hiç annemi görmediğim halde ben, Anne anne diye ağlarım neden? Anne demek nasıl bir şey ki bilmem Görmeden severmiş her insan, hemen. Anne dediler anne, baldan tatlı Anne dediler anne, çok şevkatli Anne dediler anne, kara bahtlı Ben annemi, annemi görmedimki.
__________________
esaret baglarında gül olmaktansa özgürlük dağlarında diken olurum.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı tulina'e Teşekkür Ediyor... |
08.04.2010, 23:46 | #5 |
Usta Yiğido
Ebrulum Şuan
Son Aktivite: 27.03.2011 12:00
Üyelik Tarihi: 15.03.2010
Yaş: 44
Mesajlar: 1.119
Tecrübe Puanı: 660
|
Cevap: ANNE OLMAK
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...].............................. .............................. ........ [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
Irzımızdır çiğnenen ,evladımızdır doğranan ,HEY UTANMAZ ağlamazsan bari gülmekten utan !!!!!!!!!! Konu Ebrulum tarafından (08.04.2010 Saat 23:46 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı Ebrulum'e Teşekkür Ediyor... |
08.04.2010, 23:50 | #6 |
Usta Yiğido
sandalli Şuan
Son Aktivite: 21.04.2016 19:58
Üyelik Tarihi: 20.02.2006
Mesajlar: 38.277
Tecrübe Puanı: 4522
|
Cevap: ANNE OLMAK
Ben asla anne olamayacagim () ama tüm annelerin ellerinden öpüyorum, ne mutlu size ki yüce Mevla cenneti ayaklarinizin altina sermis.
__________________
Yağmurlar Islanıyor
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı sandalli'e Teşekkür Ediyor... |
09.04.2010, 01:07 | #7 |
Alt Forum Yöneticisi
kronik Şuan
Son Aktivite: 14.12.2020 18:41
Üyelik Tarihi: 01.05.2008
Mesajlar: 7.292
Tecrübe Puanı: 1359
|
Cevap: ANNE OLMAK
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı kronik'e Teşekkür Ediyor... |
09.04.2010, 19:49 | #8 |
Usta Yiğido
Ebrulum Şuan
Son Aktivite: 27.03.2011 12:00
Üyelik Tarihi: 15.03.2010
Yaş: 44
Mesajlar: 1.119
Tecrübe Puanı: 660
|
Cevap: ANNE OLMAK
vardır elbet bir sebebi ?
ANNELİK DUYGUSU Annelik öyle yüce bir duygudur ki , alfabedeki tüm harfler bir araya gelse o duyguları anlatamaz , hiçbir kalem bunları tam manası ile yazamaz. Annelik duygusu kız çocuğun yapısında vardır. Daha küçükken eline oyuncak bir bebek versen ona sevgi ile sarılır , okşar , mama verir ve bağrına basar. Abla olur kendinden küçüklere anne sevgisi ile şefkatle yaklaşır. Evlenip bedeninde bir bebek oluşmaya başladığında onun kıpırdanışlarını sevgi ile izler. Bebeği dünyaya geldiğinde yavrusu için bir çok zevklerinden vazgeçer, gecesini gündüzüne katar. O hasta olduğunda onunla beraber sancı çeker, onunla ateşlenir , onunla üşür. Çoğu zaman onunla mutlu olur , onunla ağlar. Anne için her şey bir yana can paresi , bitanesi , yavrusu bir yana olur. Annelik öyle bir duygudur ki tüm sıkıntılara rağmen onu çok ama çok sevmektir. Annelik çocuğu ergenlik dönemine girdiğinde bazen onun tarafından küçümsenmeye, hor görülmeye , bağırıp azarlanmaya , her şeyi ben bilirim havalarına rağmen sabır etmektir. Ona zarar gelmesin diye yüreğinin titremesi , sabahlara kadar dua etmek , hatalı yollara düşmesin diye ellerini sıkı sıkı tutmak ve her şeye rağmen onu hala çok sevmektir. Seni çok kırsa , hakaret etse , hiçe saysa bile onu affetmek o benim parçam , yavrum diyerek bağrına sevgiyle basabilmektir. Onu üniversiteye yolladığın , askere uğurladığın zaman için kor ateş gibi yansa onu özlediğinde burnunun direği sızlasa gözlerin dolu dolu olsa bile hasretine katlanıp bağrına taş basarak ona destek olmak tüm özlemlerine rağmen neşeyle gülümseyebilmek ona moral verebilmektir. Annelik duygusu yavrunun birisine ilgi duyup aşık olduğunda sen ikinci plana atıldığını hissetsen de buna yavrunun mutluluğu için boyun eğip bir adım geride durup yüreğin burkulsa da gözlerin buğulu buğulu onun sevgisine saygı gösterip mutluluğuyla mutlu olup onları çok sevmektir. Annelik duygusu gün gelip yavrun kendi yuvasını kurup evinizden uçtuğunda onun sende kalan eşyalarını öpüp koklayıp göğsüne bastırıp hıçkıra hıçkıra ağlasan da albümleri karıştırıp bebeklik resimlerine bakarak hatıralara dalıp onun mutluluğu onun geleceği için Allah’a (cc) gönülden el açıp dua etmek onu her zaman , her koşulda çok ama çok sevmektir. Kısacası annelik hiç izine ayrılmadan , emekli olmadan , yoğun , yorucu bir ömür boyu karşılık beklemeden hizmet vermektir. Ve bütün yorgunluğuna , üzüntülerine rağmen yavrularını çok sevmek onlarla mutlu olmaktır. Bu güzel duyguyu sana tattırdığı için Allah’a şükretmektir.Hoş kalın ,hoşçakalın… Yazı Sahibi Sakine Bahadır
__________________
Irzımızdır çiğnenen ,evladımızdır doğranan ,HEY UTANMAZ ağlamazsan bari gülmekten utan !!!!!!!!!! Konu Ebrulum tarafından (09.04.2010 Saat 19:49 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Ebrulum'e Teşekkür Ediyor... |
09.04.2010, 00:01 | #9 |
Usta Yiğido
Ebrulum Şuan
Son Aktivite: 27.03.2011 12:00
Üyelik Tarihi: 15.03.2010
Yaş: 44
Mesajlar: 1.119
Tecrübe Puanı: 660
|
Cevap: ANNE OLMAK
Anne
İlk kundağın Ben oldum, yavrum; İlk oyuncağın Ben oldum. Acı nedir Tatlı nedir... bilmezdin Dilin damağın Ben oldum. Elinin ermediği Dilinin dönmediği Çağlarda, yavrum Kolun kanadın Ben oldum Dilin dudağın Ben oldum. Belki kıskanırlar diye Gördüklerini Sakladım gözlerden Gülücüklerini... Tülün duvağın Ben oldum! Artık isterlerse adımı Söylemesinler bana 'Onun Annesi' diyorlar... Bu yeter sevgilim bu yeter bana! Bir dediğini iki Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki Ve seni öyle sevdim sana O kadar ısındım ki Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim Gün oldu kırdın... İncinmedim; İlk oyuncağın Ben oldum.. Yavrum Son oyuncağın Ben oldum... Layık değildim Layık gördüler Annen oldum yavrum Annen oldum! Arif Nihat Asya LÜTFEN ANNELERİMİZİN KIYMETİNİ BİLELİM. Kapıdan içeri girer girmez neşeyle bağırdı: "anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?" "görmüyor musun? Telefon la konuşuyorum." Hiç kimsenin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası Arabayı seviyordu. Her şey erteleniyordu telefon ve Araba söz konusu olduğunda. Bir de eve misafir gelecek oldumu kendisine hiç yer kalmıyordu. Nerelere gitsindi? Annesi kapattı telefonu. Mutfaktan Tencere kaşık sesleri geliyordu. Koşarak yanına gitti. "sana yardım edeyim mi?" dedi en sevimli halini takınarak. Annesi manalı manalı baktı. "hayırdır. Bir yaramazlık filan. Bak bir de seninle uğraşmayayım. Çok yorgunum zaten." Yorgunluk nasıl bir şeydi. Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır "nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni" Diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi. Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, ne diye annesi kendisiyle böyle kızgın kızgın konuşuyordu. "anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın. Anneannem öyle söylüyor." "uykuya dalayım da gül kokuları kusur kalsın. Yorgunluktan ölüyorum." Bu kelimeden nefret ediyordu. Yorgunum. Yorgun olduğumdan. Böyle yorgun yorgunken... "anneciğim sen yorulma diye..." "yemekte konuşuruz çocuğum. Bankada işler yetişmedi. Baban gelene kadar bunları bitirmem lazım. Hadi sen oyna biraz." "hani siz yoruluyorsunuz ya..." "eeee...." "ben de oynamaktan yoruluyorum." "ne yapayım?" "bilmem..." Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler, yapılması gerekenleri hiç bilmiyorlardı. Işıklar söndü birden. Annesi öfkeyle söylenmeye başladı."mum da yok" diye diye karıştırdı dolapları el yordamı. Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü. Gaz lambasının ışığında deli tavsan masalını anlatışını. Deli tavşanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak tavsan kafası yaptı. "bak deli tavsan" diyerek parmaklarını oynattı. Yoldan gecen Arabaların farları duvardaki tavsana yol açtı. Tavsan alabildiğine hür dolaştı sağda solda. Otlarla kuşlarla konuştu. Sonra yorgun düştü. Duvardaki görüntü o minik avuçların açılmasıyla kayboldu. Kolu yavaşça kanepeden aşağı sarktı. Neden sonra ışıklar geldi. kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti birden. Kanepeye koştu. Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı. Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek. Dindirilmez bir pişmanlık doldurdu içini. Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu. Böyle oldugumuz anlarda oluyor annelik zor zenaat
__________________
Irzımızdır çiğnenen ,evladımızdır doğranan ,HEY UTANMAZ ağlamazsan bari gülmekten utan !!!!!!!!!! Konu Ebrulum tarafından (09.04.2010 Saat 00:01 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi. Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı Ebrulum'e Teşekkür Ediyor... |
09.04.2010, 20:10 | #10 |
Usta Yiğido
sandalli Şuan
Son Aktivite: 21.04.2016 19:58
Üyelik Tarihi: 20.02.2006
Mesajlar: 38.277
Tecrübe Puanı: 4522
|
Cevap: ANNE OLMAK
Babaları da unutmasak diyorum.
__________________
Yağmurlar Islanıyor
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı sandalli'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
MERKEZ ÇAYGÖREN KÖYÜ (CİRİN) | iozgur | Köylerimiz (Sivas Köyleri) | 1367 | 26.05.2012 09:25 |
Türk Olmak.. | SarkiSLa` | Serbest Kürsü | 51 | 17.10.2009 07:23 |
ZOR ŞEYDİR TÜRK OLMAK | barikat58 | Serbest Kürsü | 10 | 28.06.2009 18:42 |
TÜRK OLMAK!!!! | barikat58 | Serbest Kürsü | 10 | 17.03.2009 15:56 |
Aslinda Çok Şeydİr TÜrk Olmak | yerliturkuaz | Serbest Kürsü | 3 | 31.01.2009 23:31 |