|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Divriği Divriği İlçesi ve Köyleri |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
|
24.05.2007, 04:43 | #1 |
Usta Yiğido
Serd@r Şuan
Son Aktivite: 08.03.2023 15:27
Üyelik Tarihi: 06.11.2005
Yaş: 46
Mesajlar: 1.997
Tecrübe Puanı: 916
|
DİVRİĞİ-Yağbasan
Nüfusu: 120 İle Uzaklığı: 220 km İlçeye Uzaklığı: 46 km
__________________
๑۩۞۩๑ TÜRKiYE ๑۩۞۩๑
|
22.09.2008, 22:16 | #2 |
Usta Yiğido
seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2178
|
--->: DİVRİĞİ-Yağbasan
1071 yılında Malazgirt Savaşı ile Bizanslıları mağlup eden Büyük Selçuklu hükümdarı Alparslan elde ettiği topraklara Özbek Türkleri’ni yerleştirmiştir. Zaman içinde Anadolu’nun içlerine doğru ilerleyen Selçuklular buralara Türk boylarını yerleştirerek Anadolu halkının Türkleşmesini sağlamışlardır. Köyümüzün ilk yerleşim yeri Hargün bölgesi olup zaman içinde Onbaşı, Kürünlü ve daha sonraki zamanlarda Kilise Pınarı , Kepirli gibi mevkilere kurulan küçük yerleşim alanlarıyla bugünkü konumuna gelmiştir. Köyümüzün bugünkü adını almasında en önemli olay çetecilere karşı verilen mücadele sonucunda kazanılan zaferdir. Şarki Roma İmparatorluğu zamanında Rum çetecilerden oluşan bir grup köyümüze gelerek konuk olmuşlardır. Köyün kahyasını çağırarak o gece her birine birer kız - kadın verilmesini istemişlerdir. İstekleri kabul edilmezse de köyü yakıp yıkacaklarını söylemişlerdir. Köyün kahyası bu püsküllüleri başından savmak için “ Baş üstüne “ deyip yanlarından ayrılır. Köy halkını toplayarak konuklarına nasıl bir azizlik edeceğini düşünür ve şöyle karar verirler. Türk’ün kızına , karısına, namusuna göz dikenlerin gözünü toprak ile doyuracaklarını ve bunu ispat etmek için bu sarhoş ettikleri çetecileri (kefereleri) evlerinde birer çukur hazırlayıp “Al sana kız ” diyerek yok etmeye hepsi birden sözleşirler. Yapılan plana göre eski Anadolu kadınlarının elbisesini giyen köy erkekleri evlerinde misafir ettikleri çetecileri önceden hazırlamış oldukları eşik arkasında bir adam boyundaki kuyulara düşürerek öldürmüşlerdir. Bu olay sonucunda çete, düşman anlamına gelen “Yağı” kelimesi ile özdeşleşerek “Yağıbasan” adını almıştır. Günümüz Türkçesi ile de “Yağbasan” olarak kullanılmaya başlamıştır. Köyümüz ile ilgili diğer bir önemli bilgiye de Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” isimli eserinde rastlamaktayız. Evliya Çelebi 1648’li yıllarda Anadolu’yu seyahati sırasında köyümüzden de şu satırlarla bahsetmiştir.“Sivas’tan Diyarıbekir Eyaleti’ndeki Murtaza Paşa Hakiminden Mal Tahsiline Gittiğimiz…” Sivas Kalesi’nden doğuya doğru gidip Sivas sınırları içinde akan Kızılırmak Zağ Zağa Köprüsü’nden geçtik (Eğri Köprü). Zağ Zağa köyünden doğuya giderek sekiz saat yürüdükten sonra Tabanoğlu Köyü’ne geldik. Karabel Dağı’nın kuzey dibinde çay kenarındadır. 100 evli, ahalisi Müslüman’dır. Karabel Dağı’nı aşarak Bağbasan Köyü’ne geldik -Seyahatname'de Bağbasan olarak geçer- Bütün ahalisi Müslüman’dır. Meli Dede Tekkesi namıyla bir asithanesi vardır. “ Böylelikle köyümüzle ilgili ilk yazılı bilgiye ulaşılmış olup köyümüzün 1600’lü yıllarda da var olduğunu ve önemli geçiş yolları üzerine kurulduğu anlaşılmaktadır. Ünlü Alman gezgin Helmuth von Moltke’nin Anadolu’yu gezerken köyümüz hakkında yazdıkları da şöyledir. “Tecer’den Aladağ’a (Erzincan sınırı) kadar başımıza güneş değmeden sedir ormanları arasında eşkiya korkusuyla seyahat ettik. Divriği’nin batısında Fero, Hargün (Yağbasan) , Galın (Kekliktepe) Köyü ve Ziniski(Akmeşe) Köyleri’ nden bahseder. Bu da köyümüzün Anadolu’da tarihin her dönemine var olduğunu göstermektedir
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
22.09.2008, 22:17 | #3 |
Usta Yiğido
seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2178
|
--->: DİVRİĞİ-Yağbasan
1950'lerde başlayan büyük şehirlere göç, özellikle 1980'lerin ikinci yarısından itibaren sürecini tamamlamıştır. 1980'lerin başına kadar 1000'i geçen nüfus, 2000'li yıllarda çift haneli rakamlarla telaffuz edilecek noktaya gelmiştir. 2000'li yıllarda gözlenen bir gelişim ise mevsimlik tersine göçtür. 2000'li yıllardan itibaren, şehre göç etmiş ilk kuşağın, geri dönüşü söz konusudur.
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|