MUĞLA ÜNİVERSİTESİ'NDEN YÖK ESKİ BAŞKAN VEKİLİNE JEST

[özdemir]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

YÖK üyesinin kızına 'kılıfına uygun' kıyak

Eski YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Aybar Ertepınar'ın kızı Pınar Ertepınar Kaymakçı önce Muğla Üniversitesi'ne araştırma görevlisi olarak alındı.

Ardından da doktora çalışması için babasının ve kocasının görev yaptığı ODTÜ'ye görevlendirildi.

ÖSS'yi kazanamadığı halde oğlunu Yıldız Teknik Üniversitesi'ne yerleştiren Muğla Üniversitesi Rektörü Şener Oktik'in eski YÖK Başkan Vekili Aybar Ertepınar'ın kızına da 'kıyak' bir atama yaptığı ortaya çıktı. Ertepınar'ın kızı Pınar Ertepınar Kaymakçı'yı mülakatla araştırma görevlisi yapan Oktik'in, doktora için babası ve kocasının görev yaptığı ODTÜ'ye görevlendirdiği belirlendi. Aynı mülakatta öğretim görevlisi yapılan Nesrin Tüfekçi ise Hollanda'da bir üniversiteye gönderildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün YÖK başkanlığına Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ı atamasına tepki amacıyla YÖK başkan vekilliğinden istifa eden Prof. Dr. Aybar Ertepınar'ın kızı Pınar Ertepınar Kaymakçı, Şener Oktik'in 'kıyak' atamasıyla ODTÜ'de doktora yapmaya başladı. Muğla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'ne 18 Kasım 2005'te araştırma görevlisi olarak alınan Kaymakçı, bu üniversitede hiç çalışmadan Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ndeki jeoloji bölümüne doktora yapması için görevlendirildi. Muğla Üniversitesi'nden maaşını alan Kaymakçı, 2 yıldır Muğla Üniversitesi'ne hiç uğramadı.

Gazetelerde gördüğü ilan üzerine Muğla Üniversitesi'ne araştırma görevlisi olmak üzere başvurduğunu belirten Pınar Ertepınar Kaymakçı, mülakatı kazanıp göreve başladığını savundu. Doktorasını tamamladıktan sonra Muğla'da çalışmayı arzuladığını ifade eden Kaymakçı, şunları söyledi: "Sınava 3 kişi başvurdu. 2 kişi alınacaktı. Mülakata dekanla birlikte 2 profesör katıldı. Benim dil puanım diğerlerinden yüksekti, bu yüzden başarılı oldum." Ertepınar 'Neden kocasının çalıştığı bölüme doktora için görevlendirildiği' sorusuna ise şu cevabı verdi: "Üniversite yeni açılan bölüme öğretim elemanı yetiştirmek için bizi aldı. Doktora programı olmadığı için üniversite en iyi üniversitelerde öğretim üyesi yetiştirmek ve açığını kapatmak istiyordu." Torpil iddialarını reddeden Kaymakçı, devletin üst kademelerinde görev yapan insanlar için bu tür karalamaların hep olduğunu ileri sürdü.

Muğla Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İbrahim Yokaş ise Jeoloji Mühendisliği'nin yüksek lisans ve doktora programı henüz faaliyete geçmediğinden Kaymakçı'nın lisansüstü eğitim için YÖK Kanunu'na uygun olarak ODTÜ'de görevlendirildiğini ifade etti. Yokaş, işlemin kanunlara uygun olduğunu savundu.

Kemal Gürüz zamanında başkan vekili oldu

Dönemin YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz tarafından başkan vekilliğine getirilen ODTÜ İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aybar Ertepınar, görev süresi bitince ikinci kez eski Cumhurbaşkanı Ahmet Sezer tarafından YÖK üyesi yapılmıştı. Ertepınar, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın atanmasına tepki için istifa etmişti.

[abircan]

insanın eşiyle birlikte aynı şehirde bulunup , işini gücünü öyle devam ettirmesi suçmu
tencere dibin kara seninki benimkinden kara

Zabıta alımında torpil !Ankara Belediyesi'ne zabıta alımında yine torpil mekanizması işledi.



03 Mart 2008 08:55
--------------------------------------------------------------------------------

KPSS'den düşük not alan adaylar, sözlü sınavda ne hikmetse 'çok başarılı' olup işi kaptı.

Ülkemizde her gün bir Aziz Nesin hikayesi yaşanıyor. Türkiye'nin başkenti Ankara... Belediye, zabıta alımı yapacak. Kadroya girebilmek için Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda yani KPSS'de başarılı olma şartı var. 56 personel ataması için bu sayının 3 katı aday mülakata çağrılıyor.

Normal şartlarda mülakata çağrılanların KPSS'den yüksek not alanlardan oluşması gerekiyor. Ancak durum hiç de öyle değil... Örneğin, yazılı notu 49 puan olan aday bile nasıl oluyorsa sözlü sınavdan 93 puan alıp işi başlıyor. Yani 'torpil' yine hak edenin önünü kesiyor.

Ankara'da belediyeye zabıta alımı yapıldı. Usule göre KPSS puanı yükseklerden başlanması gerekiyordu. Ama düşük puanlı 'torpilli' adaylar, sözlü notuyla işe alındı!.

Her yıl 2 milyondan fazla vatandaş memur olma umuduyla KPSS'ye giriyor. 2 milyona yakın vatandaştan en fazla 70-80 bini atanabiliyor. Atanmak için öncelikle bu sınavdan kurumların istediği puan barajını tutturmak gerekiyor. Ardından mülakatlarda ya da başka elemelerde de başarılı olmak gerekiyor. Ama bazı kurumlarda ilginç uygulamalara da rastlanıyor. Bu uygulamalardan biri de Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde, zabıta alımı sırasında yaşanıyor.

Belediye, geçtiğimiz Ekim ayında 56 zabıta memuru ataması gerçekleştiriyor. İddialara göre bu atamaları yapabilmek için yönetmelik gereği başvuranlardan kadro sayısının 3 katı kadar aday mülakata çağrılıyor. Yani 168 adayın en yüksek puan alandan başlayarak çağrılması gerekiyor. Fakat yine iddialara göre yüksek puan alanlar dururken düşük puan alan adaylar da mülakata çağrılıyor.

Kazananların listesi açıklandığında da zaten bu durum açıkça ortaya çıkıyor. Örneğin bir aday KPSS'den 49.751 gibi çok düşük bir puan almasına rağmen 93 sözlü notuyla zabıta memuru oluyor. Yine 50.870 KPSS puanı olan bir başka aday ise 90 sözlü notuyla memuriyete geçiyor. Bunun gibi onlarca aday 70 ve altında puan almasına rağmen yüksek sözlü notuyla sınavı kazanıyor. KPSS'den 80 ve üzeri not almasına rağmen sözlüde elendiklerini söyleyen ve hatta sözlüye hiç çağrılmadıklarını anlatan adaylar mağdur olduklarını belirtiyor.

Takvim

[özdemir]

abircan Nickli Üyeden Al?nt?

insanın eşiyle birlikte aynı şehirde bulunup , işini gücünü öyle devam ettirmesi suçmu
tencere dibin kara seninki benimkinden kara

öss yi kazanamadan yıldız teknik üniversitesine yerleşen kaç tane tanıdığın var
ya sana göre benim gibi düşünüyorsa bu insanlar yaptıkları yanlış bile olsa doğrudur..
tebrik ederim seni abircan kardeşim

[puar]

ooooo onun çok hikayesi var bu işler akıl işi adam çok zekiymiş nerelerden neler yaparak oğlunu okutuyor

[xwst]

Kazanamadığı halde Yıldız Tekniğe mi kaydolmuş?Yıldız Teknik zaten ozel universite,oraya kaydolmak için mukemmel bir başarı gerekmiyor,kazanamasa da oluyo bu işler yani.

Bizim hazırlıkta bi cocuk sırf babası AKPden millet vekili die bolume gecmisti,cocukla tartısmamızı hic unutmam.Ha bizim RTE de Sabah ve ATV grubunu damadının sirketine yok fiyatına satmıştı,orda lanet okuyusumusu da hic unutmam.

Yeni YOK baskanı Prof. Dr. Yusuf Ziya ÖZCAN ise sırf islamcı diye o kadar basarılı ogretim uyesinin icinden sonuk bir sahsiyet oldugu halde baskanlıga secilmisti ve tum universite gencligi buna isyan etmisti bunu da hic unutmam.

O beden egitimi ogretmeninin sadece cumhuriyet mitinglerine katıldıgı icin okuldan uzaklastırılısını,liseli genc kızların etekleri kısa diye bacaklarına kezzap dokulusunu,RTYE'nin basbakanlık bursuyla yurt dısında okudugu oglunun aldıgı gemiye(nasıl aldıysa basbakanlık bursuyla,biz bi ayı cıkaramıyoruz)''gemicik''demes ini de unutamam.

Su anda Tuzlada onlarca isci olmesine ragmen gundem konusunun Mugla universitesi rektorunun YOK eski baskan vekiline jesti olmasını ise hala hatırlıyorum.En ufak bir acıga goz diken insanların boyle olayı carptırıp kazanamadıgı halde Yızdız Teknige yazdırılmıs diyerek universiter sistemi bilmemesi ise icler acısı.Unutmak mumkun mu a dostlar?

[sonbahar5803]

xwst Nickli Üyeden Al?nt?

Yıldız Teknik zaten ozel universite,oraya kaydolmak için mukemmel bir başarı gerekmiyor,kazanamasa da oluyo bu işler yani.

Ha hayt! Güleyim bari. Yıldız Teknik özel üniversite olmuş da haberimiz yok.

Bizim Cumhuriyet de özel üniversite, bilmiyor musunuz?

[Arif Coşkun]

Bu haber hangi kaynaklı kim tarafından yazılmış bilsek iyi olurdu.Bundan bir koku geliyor.Hemde böyle gündemizde olan bir konu esnasında.
Bizim oraya ait yöresel bir söz vardır.
"Kendi bir godik derdini bırakmış, gitmiş elin bir mucur derdine yanıyor"
(Godik 19 lt.teneke kutu.Mucurda onun dörtte biri)
Şimdi onun gibi.Ülkemizdeki godik godik yağmalamaları rüşvetleri ihaleleri soygunları görmeyip gidip bir öğrencinin kayıt işini gündeme getirmek, ne kadar özgürlükçü yapınıza, demokratlığınıza uyuyorsa helal olsun be sizlere.