Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > DİN BÖLÜMÜ > Menkıbeler & Dini Hikayeler
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Menkıbeler & Dini Hikayeler (Menkıbeler & Dini hikayeler burada)



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 12.04.2008, 10:30   #1
sonbahar5803
Usta Yiğido
 
sonbahar5803 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sonbahar5803 Şuan sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.09.2009 14:57

Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 813 sonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISI
Standart Peygamber'in Evi

Gönüller sultanı Mevlana Hazretleri, hizmetçisine:



- Bu gün evimizde yiyip içecek bir şey var mı?" diye sormuş, hizmetçisinin de:



- Hayır hiç birşey yok, diye cevap vermesi üzerine sevince garkolup ellerini Yüce Dergah'a açmış:



- Allah’ım, sana şükürler olsun ki, evimiz bugün Peygamber evine benziyor, diye Muhammed Mustafa'nın(sav) yolunun tozu olduğunu göstermiştir.




Kaynak: hikayearsivi



Şu bilinen bir gerçekki, Peygamber Efendi'miz hayatının büyük bir bölümünde açlık ve yoksulluk çekmiştir.

Önümüze gelen bir yemeği beğenmeyip burun kıvırmadan önce. dünyadaki milyonlarca aç insanı düşünün.
Bazen bir tek hurmayı bile bulamayıp, açlığın verdiği sıkıntıdan yatağa düşen ama bundan hiç şikayetlenmeyen Peygamber Efendimiz'i düşünün...

Selametle.
__________________

İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı
Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı...
sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 12.04.2008, 10:41   #2
*TUĞBA*
Yasaklı
 
*TUĞBA* - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
*TUĞBA* Şuan *TUĞBA* isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 10.10.2009 19:20

Üyelik Tarihi: 12.04.2008
Yaş: 37
Mesajlar: 10
Tecrübe Puanı: 0 *TUĞBA* FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart --->: Peygamber'in Evi

Allah razı olsun kardeşim.Emeğine sağlık
*TUĞBA* isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 13.04.2008, 21:01   #3
seva
Usta Yiğido
 
seva - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
seva Şuan seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51

Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2174 seva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz seinseva kann auf vieles stolz sein
Standart Mü’minin hayatı çöplük değildir

KUR’ÂN’DA ideal mü’minin nitelikleri arasında sayılan bir özellik de boş, anlamsız, yararsız şeylerden uzak durmaktır. Bu özellik de Kur’ân ile kâinat arasındaki bütünlüğe dikkatimizi yöneltir ve mü’mine yakışan şeyin her ikisiyle de uyum içinde bir hayat sürmek olduğunu gösterir.

Anlamsızlık ve amaçsızlık, hikmet kavramının zıddıdır. Kur’ân ise hakîmdir, yani hikmet dolu bir kitaptır. Onun bütün öğütleri, buyrukları, hükümleri, bütün sûre ve âyetleri sonsuz bir hikmetin eserini gösterir. Kâinat da bütün varlıklarıyla aynı sonsuz hlikmetin rengârenk parıltılarını yansıtır. Kur’ân’da boş ve anlamsız birşey bulunmadığı gibi, kâinatta da boş ve anlamsız bir olay veya varlık görülmez. İnsanlığın yüzyıllar boyunca geliştirdiği yüzlerce bilim dalı, kâinatın bütün inceliklerine nüfuz eden bu sonsuz hikmetin okumalarından ibarettir.

İnsana gelince, o hem Kur’ân’ın, hem de kâinatın bilinçli ve dikkatli bir okuyucusu olarak, iki yönden İlâhî hikmete bir ayna olmak mevkiindedir:

Bir defa, insan, bu âlemin en muhteşem eseri ve kâinat kitabının en büyük âyeti olarak, kendi yaratılışında, maddî ve manevî yapısında, İlâhî hikmetin en göz kamaştırıcı eserlerini sergilemektedir. Diğer sayısız özellik ve yetenekleri bir yana, onun sadece düşünme ve konuşma melekesi, bütün akılları hayrette bırakan bir hikmet mucizesidir.

İkinci olarak, insan, hikmete uygun bir hayat sürmek ve kendi söz ve eylemlerinde de hikmetli davranışlar sergilemek suretiyle, Rabbinin hikmetine bir başka açıdan ayna olur. Zira bir balarısının, bir hava zerresinin düzenlenişinde bile keşfedilmekle tükenmeyen nice hikmetler görülüyor ve onların hiçbir hal ve hareketinde bir başıboşluğa rastlanmıyorsa, onlardan çok daha üstün bir varlık olarak düzenlenmiş olan insanın yaşayışında, başıboşluğun ve anlamsızlığın hiçbir şekilde yeri olmaması gerekir. Bir bu kâinatın, bir de insanın yaratılışını dikkatli bir şekilde inceleyen bir akıl sahibi, bu âlemde insanın önemli işler görmek üzere bulunduğu sonucuna varmakta zorlanmayacaktır.

İşte, insanın bu üstün yapısı, onun boş ve anlamsız şeylerden uzak durmasını gerektiriyor. Aksi takdirde, bütün zerreleriyle hikmet içinde düzenlenmiş bir âleme ters düşecektir ki, bu âlemi tefsir eden Kur’ân’ın âyetleri de bu hakikati vurguluyor ve mü’min olan kimselere yakışan şeyin boş söz ve davranışlardan uzak durmak olduğunu bildiriyor. Sevgili Peygamberimiz de bu özelliğin iman ve İslâma yaraşan bir güzellik olduğunu şu hadis-i şerifleriyle bize hatırlatıyor:


Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, Müslümanlığının güzelliğindendir. (Tirmizî, Zühd: 11.)

Bizi ne din, ne de dünyamız itibarıyla hiç mi hiç ilgilendirmeyen konularla her taraftan nasıl kuşatıldığımızı görmek için, sıradan bir günlük hayatımızı gözden geçirerek o gün içinde nelerle ilgilendiğimizi, merakımızı nerelere yönelttiğimizi ve saatlerimizi neler uğrunda harcadığımızı araştırmamız yeter.

Meşgul olduğumuz işleri, vaktimizi alan şeyleri “Bunu öğrenmesem ne kaybeder, öğrenmekle ne kazanırım? Bununla meşgul olmak veya olmamak bana ne yarar veya zarar verir?” soruları ışığında tek tek gözden geçirip ayıklayacak olsak, hergün elimizde fazladan birkaç saatlik zamanın kaldığını görebiliriz. Hayatımızın içine hikmetli şeylerin girebilmesi için, onu boş şeylerden boşaltmak zorundayız.

Fakat hikmetten söz etmek için de, herşeyden önce, hayatımızın anlamını çözmüş olmamız, yani, bu dünya üzerinde niçin var olduğumuzu net bir şekilde belirlemiş bulunmamız gerekiyor. Eğer insan niçin yaşadığını bilir ve bilinçli bir şekilde bir hayat amacına sahip olursa, gerisi çok kolaylaşır:

Artık ona düşen, hayatını, yaşama amacına uygun şeylerle doldurmaktır. Doğrudan veya dolaylı bir şekilde yaşama amacıyla ilgisi bulunmayan birşey, o insan için boş, anlamsız ve değersiz demektir—isterse o bütün dünya halkının gözünde en fazla değer taşıyan birşey olsun! İnsan ise, hayatını boş ve anlamsız şeylerle bir çöplüğe çevirmeyi kendisine asla yakıştırmaması gereken bir varlıktır.

Çünkü o, hikmeti herşeyi kuşatan bir Rabbin hikmetle yazdığı kâinat kitabının en anlamlı ve en kapsamlı âyeti, hikmetli Kur’ân’ın en anlayışlı bir okuycusudur.

Onun için, bu dünya üzerinde geçirdiğimiz herbir günü bu âyetin ölçütüne vurarak bir muhasebe altına almak, pek yerinde ve hikmetli bir davranış olacaktır:

“Onlar boş şeylerden yüz çevirirler.”
seva isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 13.04.2008, 23:07   #4
sonbahar5803
Usta Yiğido
 
sonbahar5803 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sonbahar5803 Şuan sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.09.2009 14:57

Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 813 sonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISI
Standart Güzel Namaz Kılabiliyor muyuz?

Hâtem-i Zâhid (kuddise sırruh) hazretleri Âsım İbn-i Yûsuf hazretlerinin yanına geldiğinde Âsım (kuddise sırruh) ona sordu:

- Ey Hâtem namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?

O da 'Evet' deyince, Âsım (kuddise sırruh):

- Peki, nasıl kılıyorsun? diye sordu. Hâtem-i Zâhid hazretleri başladı anlatmaya:

- Namaz vakti yaklaştığında abdestimi sünnet üzere tazeliyorum ve namaz kılacağım yere dikiliyorum. Tâ ki her uzvum yerleşiyor.

- Sonra Kâbe'yi iki kaşımın arasında, Makâm-ı İbrahimi göğsümün hizasında, Allah Teâlâ'yı mekândan münezzeh (pâk ve uzak) olduğu halde başımda hâzır ve kalbimdeki her şeyi bilir halde görüyorum.

- Sanki ayağım sırat köprüsünün üzerinde; cennet sağımda, cehennem solumda, ölüm meleğini de arkamda hissediyorum ve kılacağım namazın son namazım olduğunu düşünüyorum.

- Sonra ihsan ile (Mevlâ'yı görür gibi) iftitah tekbirini alıyorum, tefekkürle okuyorum, tevâzû ile rükûa eğiliyorum, tazarrû ile secdeye kapanıyorum.

- Sonra tamamıyla oturuyor, ümitle teşehhütte bulunuyor ve sünnet üzere selâm veriyorum.

- Sonra da o namazı ihlâsa teslim ediyor, korkuyla ümit arasında kalkıyorum ve bu hâl üzere sabra devam ediyorum.


Bunu duyan Âsam hazretleri:

- Ey Hâtem! Senin namazın böyle mi? diye sordu. O da:

- Evet otuz senedir böyle namaz kılıyorum! deyince Âsım hazretleri ağlayarak şunları söyledi:

- Ben daha bu zamana kadar hiç böyle bir namaz kılamadım!


Allah her birmize Hatem-i Zahid olmayı nasip etsin inşallah.
(Amin Amin Amin)
__________________

İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı
Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı...
sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 11.12.2009, 20:01   #5
MİKAİLOGLU
Usta Yiğido
 
MİKAİLOGLU - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
MİKAİLOGLU Şuan MİKAİLOGLU isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.09.2010 20:56

Üyelik Tarihi: 01.06.2009
Mesajlar: 2.693
Tecrübe Puanı: 835 MİKAİLOGLU FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Güzel Namaz Kılabiliyor muyuz?

Allah her birmize Hatem-i Zahid olmayı nasip etsin inşallah.
(Amin Amin Amin)
AMİN KARDEŞİM AMİN.
MİKAİLOGLU isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16.04.2008, 15:18   #6
_DuMaN_58
Navigator
 
_DuMaN_58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
_DuMaN_58 Şuan _DuMaN_58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 04.02.2016 21:29
Tournaments Won: 3

Üyelik Tarihi: 20.08.2006
Yaş: 33
Mesajlar: 9.619
Tecrübe Puanı: 10 _DuMaN_58 SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR_DuMaN_58 SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR_DuMaN_58 SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR_DuMaN_58 SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR_DuMaN_58 SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR_DuMaN_58 SITEMIZE IŞIK ŞACIYOR
Standart Cehennemden Son Çıkan Kişinin Hali

Abdullah b. Mesûd'un (r.a.) naklettiğine göre:

Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurdu: "Ben Cehennemliklerin Cehennemden son çıkacak, ve Cennetliklerin de Cennete son girecek olanını bilip duruyorum. Bu bir kimsedir ki Cehennemden emekleye emekleye çıkar, Yüce Allah ona: Git Cennete gir, buyurur. O kimse Cennete varır, ona öyle gelir ki Cennet dopdoludur (herkes kendine ait yerlerini alıp, işgal etmiş, açık bir yer bırakmamıştır). Dönüp! Ey Rabbim! Cenneti ben dopdolu buldum, der. Yüce Allah yine ona: Git, Cennete gir, buyurur. O kimse Cennete varır. Yine ona Cennet dopdolu gibi gelir. Dönüp: Ey Rabbim! Cenneti ben dopdolu buldum, der. Allah ona: Git, Cennete gir, dünya kadar ve dünyanın on misli kadar yer senindir (yahut dünyanın on misli senindir), buyurur. O kul: Sen yegâne Melik olduğun halde benimle alay mı ediyorsun (yahut bana gülüyor musun?) der. Ravi der ki: (Bu ilahi vaadi o biçare alay etmek olarak düşündüğünden dolayı) Vallahi Allah Resulü'nün (a.s.) gerideki dişleri belirinceye kadar güldüğünü gördüm. (Ravi der ki, Ashap arasında) Cennet ehlinin en aşağı mertebede olanı işte bu kimsedir," denirdi. (kutsi hadis)
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
_DuMaN_58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 16.04.2008, 17:59   #7
sonbahar5803
Usta Yiğido
 
sonbahar5803 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sonbahar5803 Şuan sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.09.2009 14:57

Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 813 sonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISI
Standart --->: Cehennemden Son Çıkan Kişinin Hali

Çok üzücü bir durum. Rabbim insanları eşit haklarla yaratmış, sonsuz nimetler sunmuş. Bunun karşılığında sadece emir ve yasaklarına itaat istemiş.

O'nun bize bahşettiği nefesi iyi kullanamayanları kötü bir son bekliyor elbette.


Allah Celle Celaluhu hiç bir Müslüman kuluna bu durumu yaşatmasın İnşAllah.

Emeğine sağlık Duman. Arada Cehennem'i de anmak lazımki Cennet'e girebilmek için daha çok çaba sarfedelim.
__________________

İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı
Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı...
sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 11.12.2009, 19:53   #8
MİKAİLOGLU
Usta Yiğido
 
MİKAİLOGLU - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
MİKAİLOGLU Şuan MİKAİLOGLU isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.09.2010 20:56

Üyelik Tarihi: 01.06.2009
Mesajlar: 2.693
Tecrübe Puanı: 835 MİKAİLOGLU FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart Cevap: Cehennemden Son Çıkan Kişinin Hali

ÇOK GÜZELDİ.EMEGİNE SAGLIK.TŞK.
MİKAİLOGLU isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16.04.2008, 18:13   #9
sonbahar5803
Usta Yiğido
 
sonbahar5803 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
sonbahar5803 Şuan sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.09.2009 14:57

Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 813 sonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISIsonbahar5803 COK SEVILEN BIR KISI
Standart Hz. Lût Ve Azgın Kavmi

Lut Kavimi




Lût aleyhisselâm Hazreti İbrahim'in akrabası olup Filistin'de iskân eden Sedum kavmine peygamber olarak gönderilmiş ve İbrahim âleyhisselâmın şeriatını tebliğ ile memur olmuştu. Hazreti Lût'un kavmi çok azgındı ve erkeklerle münasebeti âdet haline getirerek livata fiilini işliyorlardı. Bu iş için de bilhassa genç delikanlılar üzerinde kötü emel besliyorlardı.

Hazreti Lût kavmine tebliğe başladı ve bu çirkin fiilden vazgeçmelerini temin için nasihata başladı:

— Ey kavmim! Siz hâlâ göz göre göre o fuhuşu yapacak mısınız? Doğru kadınları bırakıp da çirkin bir şekilde erkeklere mi yanaşacaksınız? Sizden önce âlemlerden hiç biri bu haltı işlemedi. Siz hâlâ erkeklere gidecek, yolu kesecek ve meclisinizde edebsizlik yapıp duracak mısınız? Yoksa Allah'ın azabına uğrarsınız., dedi.

Fakat o azgın kavim bu hak nasihatlere karşı şu küstahça cevabı verdiler:

— Haydi getir bize Allah'ın azabını, eğer sen doğru söyleyicilerden isen!

Bunun üzerine Lût aleyhisselâm Allahü Teâlâ'ya şöyle ilticada bulundu:

— Ey Rabbim! Ortalığı fesada veren bu azgın kavme karşı bana yardımcı ol!

Allah'ın elçileri Cibril, Mikâil ve israfil ibrahim aleyhisselâma müjde ile geldiler ve dediler ki:

— Haberin olsun, biz bu Sedum ahalisini helak edecek olanlarız. Çünkü onlar hep zalim olup hadlerini aştılar! İbrahim aleyhisselâm:

— A, o beldenin içinde Lût var? dedi.

O elçiler:

— Biz orada kim olduğunu pek iyi biliriz. Her halde onu ve ehlini kurtaracağız. Ancak karısı öteki zalimler zümresinden oldu!

Bu elçiler genç delikanlı suretinde Lût aleyhisselâm'a geldiler. Onların gelmesi Hazreti Lût'u fenalaştırdı, eli kolu daraldı, son derece canı sıkıldı, «Bu çok müşkül bir gün!» diye söylendi. Kavmi ise Hazreti Lût'a misafirlerinden murad almak için koşa koşa gelmişlerdi. Esasen onlar bundan önce de o çirkin fuhuşları irtikab ediyorlardı. Hazreti Lût kavmine:

— Ey kavmim! işte şunlar siz kavmime ait kızlarımdır. Onlar sizin için daha temizdir, size nikâh edeyim. Allah'dan korkunuz ve beni misafirlerim hakkında rüsvây etmeyiniz! İçinizde size doğru yolu gösterecek aklı başında bir kimse yok mudur? dedi. Kavmi ise:

— Sen pek âlâ bilirsin ki, senin söylediğin kızlarına bizim ihtiyacımız yoktur. Sen bizim ne istediğimizi pek iyi bilirsin! dediler. Hazreti Lût kavmine:

— Eğer benim size karşı şahsî kuvvetim olsa, yahut kuvvetli bir şeye sığınabilsem size nasıl oyun oynayacağımı ben bilirdim, diye cevap verdi.

Bunun üzerine misafir melekler:

— Ey Lût, biz Allahü Teâlâ'nın elçileriyiz. Onlar sana bir zarar" dokunduramazlar. Bırak gelsinler! dediler.

O azgınlar zümresi misafirlere doğru yürüdükleri zaman Allahü Teâlâ gözlerini silip süpürdü ve şaşkınlık içerisinde geriye dönüp helaki beklediler.

Allahü Teâlâ'nın elçileri olan melekler daha sonra Lût aleyhisselâm'a:

— Sen aileni beraber alarak gecenin bir kısmında çıkıp git! Içinden hiç biri kalmasın! Yalnız kadının kalsın. Çünkü onlara isabet edecek belâ ona da dokunacaktır. Bu kavmin helak ânı, sabah zamanıdır, dediler.

Onlar:

— Acaba sabah yakın değil midir? diye söylendiler.

Vaktâ ki Allahü Teâlâ'nın emri geldi. O memleketin altı üstüne geçirildi, o sapıkların üzerine taşlar yağdırıldı. Hazreti Lût inananlarla birlikte kurtuluşa ererken, zalimlerin safında olan karısı da belâsını buldu.

Hazreti Lût daha sonra Hicaz havalisine gitmekle emrolundu ve vefatına kadar orada kaldı.




Bu konuda Kur-an'da mevcut ayetler:

"Buyurduğumuz gelince oraların altını üstüne getirdik; üzerine de Rabbinin katından işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiç bir zaman uzak olmayacaktır" (Hûd, 11/82-83).

"Tanyeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi. Memleketlerini alt üst ettik; üzerlerine sert taş yağdırdık. Bunda, görebilen insanlar için ibretler vardır. O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hâlâ durmaktadır. Bunda inananlar için ibret vardır" (el-Hicr, 15/73-77).






"Bunun üzerine onu (Lût' u) ve ailesini kurtardık. Yalnız karısının geride kalanlardan olmasını gerekli bulduk. Geride kalanların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılan, fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi" (en-Neml, 27/57-59).

"Andolsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azab başlarına geldi. Âzabımı ve uyarılarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik (el-Kamer, 54/38-39).
__________________

İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı
Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı...
sonbahar5803 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Alt 16.04.2008, 18:16   #10
aozdemir
Usta Yiğido
 
aozdemir - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
aozdemir Şuan aozdemir isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.01.2015 11:38

Üyelik Tarihi: 14.06.2006
Yaş: 50
Mesajlar: 820
Tecrübe Puanı: 757 aozdemir BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart -->: Hz. Lût Ve Azgın Kavmi

çok güzel bir konu. azgın insanların sonu eninde sonunda böyle olacaktır
-sonbahar bu resmi merak ettim. kim bu taşlaşmış adam?
aozdemir isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 01:31.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.