Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Arşiv
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Konu Kapatılmıştır
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 02.06.2008, 17:40   #1
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abircan Şuan abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1039 abircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISI
Standart OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

ECÜŞ BÜCÜŞ SİVASLI OLMA OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL
GURUR DUYDUM DİZAYN GRUPLA


Suda domates üretti, verimde dünya rekoru kırdı


Eren Güler/ hurriyet.com.tr






Türkiye'nin en büyük boru üreticilerinden Dizayn Grup, bu kez Türk halkının karşısına başka bir proje ile çıktı: Domates üretimi...

Domatesi herkes üretir ama bu proje çok farklı. Çünkü bir domates tohumundan tam 16 bin tane domates elde ettiler. Bu bir dünya rekoru. Üstelik bunları toprakta da değil, suda ürettiler... Hem de çok çok az su kullanarak...


Eren GÜLER YAZIYOR

Aslında Dizayn Grup boru üreticisi olarak bilinse de arkada dev bir teknoloji firması yatıyor. Akışkanların, yani su, nem, ısı, gaz, kan gibi maddelerin taşındığı her alanda var olan grup, önemli teknolojik yeniliklere imza atıyor.

Dizayn Grup'un dört yıl önce başlattığı 'Beyin göçüne karşı beyin gücü' kampanyası, bu anlamda önemli bir kaynak. Türkiye'deki beyin göçünü durdurabilmek ve Türk insanının potansiyelini değerlendirebilmek adına yapılan bu proje büyük ilgi görüyor. Zaten bir tohumdan en yüksek verimin alınmasını hedefleyen domates projesi de buradan çıkmış...

Dizayn Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, devrim niteliğindeki yeni projeleri üzerine konuştuk. Yarın ise sıfır sermaye ile kurulan şirketin bugünlere nasıl geldiğinin hikayesini okuyabilirsiniz...

Suda domates üretme projesi nasıl doğdu?

Bizim 'Beyin göçüne karşı beyin gücü' diye bir kampanyamız var. İşte domates projesi de bize bu kapsamda gelen bir proje.

Moleküler biyolojide okuyan ve yüksek lisansını tamamlamış 23-24 yaşlarında iki Türk öğrenci getirdi. Lisans eğitimlerini ve yüksek lisanslarını Japonya'da yapmışlar. Şimdi de aynı ülkede doktora yapıyorlar. Bu arkadaşlar bizim kampanyamızdan haberdar olmuşlar. Biraz da araştırma yapmışlar ve bir tohumdan daha fazla verim alınabileceğine inanıyorlar.

YARIN: Sıfır sermaye ile kuruldu, bugünlere nasıl geldi?

Tohum konusu o ana kadar doğal olarak bizim gündemimizde yoktu. Ama biz Dizayn Grup'un çoklu mühendisliğini bu iş için kulanabileceğimizi düşündük ve projenin önünü açtık. Gerçekten de bu projede ziraat mühendisliğinin payı yüzde 10'dur. Isı mühendisliğinin, akışkan yönetiminin, elektronik, kimya mühendisliği ve kimyagerliğin payı daha yüksektir.

Burada 50 ana başlıkta optimizasyon yapıldı. Dünyada sera teknolojisi alanında en fazla 8-10 başlıkta çalışma yapılıyor. Biz tam 50 başlıkta bunu yaptık. 8-10 başlıkta eğer en iyiyi bulabilirseniz, 1 dönümden 30 ton alabilirsiniz. Ama 50 başlığa gelince başka bir cömert bölge yakalıyorsunuz. Biz 1 dönümden 80 ton alabiliyoruz. Yaptığımız iş tamamıyle özüne uygun şartlar oluşturmaktan ibarettir.

Biz önce tohumdaki potansiyeli nasıl açığa çıkaracağımızı düşündük. Yani bir tohumdan daha fazla verim nasıl alabiliriz? Bunun peşine düştük. Tohumun içine gizlenmiş bir potansiyel var ve o potansiyel ortaya çıkarılırsa insanın açlık sorunu olmaz. Bir tohumdan bu kadar ürün alırsanız aç insan kalır mı?

-Neden toprakta değil de suda ürettiniz?

Toprak sorunlu. Toprakta fazlaca bakteri var. Toprak kontrolsüz. Biz önce bunu kontrollü bir platforma taşıdık. Şartları biz yönetelim ve dış etkilerden koruyalım istedik. Onun için sera ortamı gerekiyordu. Toprağa alternatif olarak da suyu seçtik. Önce bilgisayar ortamında toprakla da suyla da çalıştık ve suda daha fazla verim alabildiğimizi gördük.

Şimdi burada özel olan hikaye su değil. Bu bir verim artırma ve tohumdaki potansiyelin ortaya çıkarılması projesi.

Belki dünyada başkaları da suya çalışıyordur, araştırmadık bile. Bizim ilgilendiğimiz dünyada verim nereye geldi ve biz neredeyiz? Su burada iyi verim alınabilmesi için bir fırsattı ve biz bunu değerlendirdik. Onun haricinde 49 ayrı başlıkta en iyi şartları oluşturduk. En iyi ısıyı, nemi yakaladık, kökün ihtiyacını köke, yaprağın ihtiyacını yaprağa verdik.

Toprağın iki görevi var. Birincisi bitkinin ihtiyaç duyduğu besinleri vermek. İkincisi de statik dengeyi kurmak. Yani birşeyi birşeye batıracaksınız, orada duracak ve büyüyecek. Kökler toprakta yayıldıkça kendini emin hissedecek ve yukarı çıkacak. İşte biz o toprağın verdiği eminlik duygusunu başka bir yöntemle verdik. Dolayısıyla suyun içerisinde üretilmesinin önünü açmış olduk.

Topraktaki vitaminleri suya verdik ve toprağın taşıyıcı özelliğini de çelik konstrüksiyonlarla sağladık. Yükü ona verdik, bitkiye taşıtmadık. Bitki kendini ayakta tutabilmek için gövdesini güçlendirmeye çalışıyor. Biz gövdenin ayakta durmak için güçlenmesi değil de dallara ve salkımlara besin taşıması için güçlenmesi gerektiğini düşündük. Onun için orada bitkinin taşıma yükünü üzerinden aldık. Bitkinin görevi birşey taşımak değildir ki... Meyve vermektir... Biz boşa giden gücü alıp ürüne yönelttik.

Tüm bunlar ilmek ilmek dokundu ve proje bize geldikten sonra 3 yılda buraya getirdik. Proje zaten halen devam ediyor. 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl daha sürer.

Domatesler işte böyle büyüdü

- Su yerine toprak kullansaydınız ne kadar üretebilirdiniz?

Diğer üreticilere bakıyoruz, bütün şartları kontrol etseler dahi 1 dönümden en fazla 30 ton çıkarabiliyorlar. Oysa biz bu üretim şekliyle 1 dönümden 80 ton ürün elde ediyoruz.

1 tohumdan da 16 bin adet, yani 1.6 ton ürün alıyoruz.

-Normalde ne kadar alınıyor?

" Bir tohumdan daha fazla verim nasıl alabiliriz? İşte biz bunun peşine düştük. "

Normalde çok düşük bu rakamlar. 1 tohumdan 50-100 kilo alınıyor en fazla.

-Ne kadar su kullanıyorsunuz?

Dönüm başına yılda sadece 500 metreküp.

-Normalde ne kadar su kullanılıyor?

Bize en yakın ve topraksız tarım yapan bir teknoloji var. Taş yünü gibi şeylerin içerisinde damla sulama yöntemi ile üretiyorlar. Dönüm başına 1 yılda 1200 m3 su harcıyorlar. Biz ise damla sulamanın bile yarısından az su kulanıyoruz.

Normal sulamayı ise hiç sormayın. Bizden 30 kat 50 kat fazla su harcıyorlar.

-Ürün almaya başladınız mı?

1.5 aydan sonra hasada başladık. Şimdi aldığımız ürünleri eşimize dosumuza dağıtıyoruz.

-İlaç veya hormon katkısı var mı?

Bizim ilaç tüketimimiz normal seralara göre yüzde 5'in altında. Bunu daha aşağı indireceğiz. Hormon da yok. Burada tüm hikaye bitkinin ihtiyaç duyduğu şartları oluşturmak...

- Siz bu ürettiğiniz domatesleri pazarlayacak mısınız?

Domatesi değil, domatesi üreten teknolojiyi pazarlayacağız.

- Domates üreticisi olmayacaksınız yani..

" Ürettiğimiz domateslerde hormon yok, ilaç da çok az. "

Ar-Ge alanımız, yani 2 bin 800 metrekarelik seramızda çalışmalar devam edecek. Ama haricinde üretim yapmayacağız. Biz domates üreten çiftilerimize teknoloji satacağız.

- Çok ilgi var mı?

Talep çok fazla ama 2009'dan önce teknolojimizi satmayacağız.

- Herkes uygulayabilecek mi bu sistemi?

Yok hayır. Belli kurallarımız var. Bir kere seranın 10 dönümden aşağı olmasını istemiyoruz. Çünkü o zaman kârlılığı optimize edemezsiniz.

ÇOK TALEP VAR

- Dışarıdan talep var mı?

Var. Birçok ülkeden beklediğimizin çok üzerinde talep var.

- Başka ürünler de yetiştirecek misiniz?

" Şu anda marul çalışıyoruz. Sırada muz, biber ve patlıcan var. "

Evet. Mesela şu anda marul çalışıyoruz. Önce bilgisayarda yetiştiriyoruz, sonra üretime geçeceğiz. Muz, biber patlıcan gibi birçok ürüne çalışacağız..

- Bu sizin için önemli bir iş kolu olacak o zaman?

Tabii. Dizayn Grup zaten bir teknoloji firması. Ürettiğimiz teknoloji ürüne dönüşecek. Ya biz yapacağız ya da yapana satacağız.

Bu iş bir firma işinin çok ötesinde bir iş. Bir firmayı zengin etme projesi değil. Manevi yönü çok yüksek bir iş.

-Devletin zirvesinden bir mesaj geldi mi?

Başbakanımızın da haberi olmuş. O da gelmek istiyormuş. Şu ana kadar aramamışlardı ve biz biraz gücenmiştik.

Aslında bizim gücenmişliğimiz de şudur: Kimseden birşey beklemiyoruz. Ama bizim gibi duygusal yönü baskın olduğu için yenilik üreten firmaları küçük şeyler motive eder. Olmadığı zaman da birşey değişmiyor, yolumuza devam ediyoruz.

TÜM ÜRETİMİ BİLGİSAYARDAN İZLEYECEĞİZ

- Siz şimdi çok iyi bir iş kolu yakaladınız. Bu alana, yani üretime hiç girmeyi düşünmüyor musunuz?

" Normale göre daha tatlı ve lezzetli domatesler üretmeyi başardık. "

Biz üretici olmayalım. Türkiye'de üretici çok zaten. Çiftçilerimiz para kazansınlar, buradan girişimciler çıksın. Biz belki 'Miracle 'markası ile pazarlamasını üstleneceğiz. Sattığımız teknolojiyi de takip edeceğiz. Yani buradan oturup kendi bilgisayarımızdan, bitkinin özünü sensörlerle izleyeceğiz. Çiftçiye birşey bırakmıyoruz. İnsan hatasını bertaraf etmemiz lazım. İnsanın görevi toplamak olmalı.

-Domatesin tadı nasıl?

Biz 23 farklı tohum kullandık. Eğer tohum çok bozulmamışsa biz onun içindeki lezzeti açığa çıkarabildik. Ne olacak diye çok merak ediyorduk ve gerçek tadını açığa çıkarabilmeyi başardık. Normale göre daha tatlı ve lezzetli domatesler üretmeyi başardık.

İKİ PROJE DAHA GELİYOR

- Beyin göçüne karşı beyin gücü kampanyası nasıl doğdu?

Türkiye'de kaliteli insan kaynağı dışarı göçüyor. Ayrıca Türkiye'de kalıp projeleri ilgi görmemiş, önüne duvarlar örülmüş, takdir görmemiş, aferim bile denilmemiş, bunun için küsmüş, melekelerini kapatmış ve adeta dumura uğramış beyinlerimiz var. Bu ikincisi birincisinden daha tehlikeli. Birinci tip beyin göçünün yaşlanınca dönme ihtimal oluyor, ya da oradan ülkemiz için güzel şeyler yapabiliyorlar. Biz ikisinin de göçünün engellenmesi düşüncesini sosyal sorumluluk projesi olarak algılayıp sahiplendik. Fikir yaklaşık 5 yıl önce bizden çıktı.

Bize gelen projeler arasında konusu konumuz olan projeleri inceliyoruz. Ama başka konularda vasıflı projeler gelirse, projepazari.com diye bir sitemiz var, orada yayınlayıp iş dünyasının ilgisine sunuyoruz.

Bizim üç ane proje kaynağımız var. Birincisi kendi Ar-Ge mühendislerimizin geliştirdiği projeler. İkincisi master ve doktora öğrencilerinin tezleri ile oluşan projeler. Üçüncüsü de işte bu beyin göçüne karşı beyin gücü kampanyası ile gelen projeler. Hepsi bir arada anlamlı bir strateji oluşturuyor ve bizi üretken yapıyor.

Beyin göçüne karşı beyin gücü kapsamında gelen projelerden yaklaşık 20 tanesini hayata geçirdik. Basına bunların sadece 9 tanesini açıkladık.

Son olarak ise üç projemizin duyurusunu yaptık. Bunlardan bir tanesi, yüksek verimli sera projesi, yani domatesi suda yetiştirip maksimum verime ulaştığımız proje, diğerleri de sensör projesi ve üre saati projesi.

Sensör projesi, kimyasal ve biyolojik olarak aklınıza gelen herşeyin içerisindekileri ölçen bir sistem. Dünya bunun irisini üretiyor. Biz bunun en küçüğünü ürettik. Dünyada bu alet, elimden daha büyük. Biz ise toplu iğne ucu kadar olanını ürettik. Arkasına bir sap takıyorunuz ve dokunduğunuz yerde ne var onu ölçüyor. Bu pek çok hastalığın teşhisi için çok önemli olacak.Biz bu projeyi şimdilik çok açmıyoruz. Çok büyük bir olay ve tanıtımını daha sonra gerçekleştireceğiz.

Üre saati de çok önemli bir proje. Özellikle böbrek yetmezliği olan hastalar için çok önemli proje. Nobel'e aday olacak bir proje bu. Bunun da lansmanını önümüzdeki günlerde yapacağız.


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 02.06.2008, 17:50   #2
altuntas58
Usta Yiğido
 
altuntas58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
altuntas58 Şuan altuntas58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24

Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4527 altuntas58 isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart -->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL


Türkiye'nin en büyük boru üreticilerinden Dizayn Grup Sivasımızın gururu olmuştur ben Dizayn guruba başarılar dilerim
__________________
altuntas58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 02.06.2008, 18:28   #3
gürün_güzeli
Tatlı Yarışması 1.si
 
gürün_güzeli - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
gürün_güzeli Şuan gürün_güzeli isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 31.01.2014 10:32

Üyelik Tarihi: 05.06.2007
Yaş: 35
Mesajlar: 2.812
Tecrübe Puanı: 930 gürün_güzeli TAM BIR BEYEFENDIgürün_güzeli TAM BIR BEYEFENDIgürün_güzeli TAM BIR BEYEFENDIgürün_güzeli TAM BIR BEYEFENDI
Standart --->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

emeğine sağlık........................ .
__________________
Bak İbret Al Yere Düşen Yaprağa,oda eskiden yukardan bakardı toprağa......



HayAtıMa qiRen heRkese YasanmıS heRseYe TesekküRLer BüyüYoRm siziNLe...
gürün_güzeli isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 03.06.2008, 13:31   #4
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abircan Şuan abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1039 abircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISI
Standart --->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

Şirketi sıfırdan kurdu, 21 yılda zirveye çıktı


Eren Güler / hurriyet.com.tr



Dizayn Grup'u tamamen sıfır sermaye ile kuran İbrahim Mirmahmutoğulları, şirketin gelişim sürecini anlattı. Özel Röportaj


I. Bölüm: Suda domates üretti, verimde dünya rekoru kırdı

Dizayn Grup ne üretiyor?

Biz bir teknoloji üretim firmasıyız. Dünyada eşi benzeri olmayan teknolojiyi üretmek için büyük çaba

Dizayn Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları ile yaptığımız röportajın ilk bölümünü dün yayınlamıştık.

Sivaslı bir devlet memuru babanın yedi çocuğundan biri olan Mirmahmutoğulları, röportajın bugünkü bölümünde sıfır sermaye ile kurulan ve girişinde 'Burada patron yoktur, 290 mavi yakalı ve 170 beyaz yakalı çalışma arkadaşı vardır' yazan Dizayn Grup'un büyüme hikayesini anlattı...


sarfediyoruz. Sadece 50 tane Ar-Ge mühendisi çalışıyor bizde. Yıllardır üzerinde çalıştığımız birçok proje var ve zamanı gelince bunları ortaya çıkarıyoruz. Her yıl ortalama 5-6 adet yeni ürün ve teknoloji geliştiriyoruz.

Tamamı, bütün teknolojisi bize ait. Diyorlar ki, 'Dizayn Grup boru üretiyor'. Aslında boru üretimi bizim endüstriyel çıktımız. Biz akışkanların taşınması üzerine teknoloji geliştiriyoruz. Akışkan deyince de su, gaz, petrol, nem, kan, ısı, enerji... Hepsi bunun içine giriyor. Taşınabilir olan herşey akışkandır. Bunun yönetimi de bizim ihtisas konumuz. İşte 50 tane Ar-Ge mühendisi asıl olarak bununla ilgileniyor.

Üniversitede okurken iki tane proje yapmıştım. Bir köye su taşımıştım ve bir binanın ısıtma- havalandırma işini projelendirmiştim. İşte o gün ne yapıyorsak bugün de onu yapıyoruz.

- Dizayn grubun kuruluş hikayesi anlatır mısınız?



Tamamen sıfır sermaye ile 1987 yılında kuruldu. Ben Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra sadece 1-2 ay THY'de çalıştım, hemen ardından bu firmayı kurdum.


Eren GÜLER YAZIYOR

- Ailede sizden başka bu işi yapan yok mu?

Hayır yok. Ben ilkim. Zaten babam devlet memuruydu. Biz 7 kardeşiz ve babam bizi okutmakla meşguldü. Biz 7 kardeşin 7'si de bursla okuduk.

-Şirket kurmak düşüncesi nereden çıktı?

Babamız bizim de devlet memuru olmamızı istiyordu. İşte ben de babamın ısrarı ile 1-2 ay THY'de çalıştım ama maaşımı bile almadım, çünkü doğru düzgün işe gitmemiştim.

Kafamda hep şirket kurmak vardı. Zaten babama da haber vermeden ayrılıp kendi şirketimi kurdum. İlk işimizi almaya başladıktan sonra, yani yaklaşık 6 ay sonra babama THY'den ayrıldığımı haber verdim.

Ben işimi gerçekten sıfır sermaye ile kurdum. Hatta size şunu söyleyeyim; şirketin kuruluşu için gerekli noter masraflarını bile o zaman tuttuğumuz muhasebeci ödemişti.

- Nasıl bu kadar büyüdünüz?

İlk beş yıl, sermaye oluşturana kadar projecilik yaptık. Bir ofisimiz vardı, bir teknik resim masam, sabaha kadar onunla çalışıyordum. Sonra sermaye oluşturup 91 yılında üretime başladık. Ama çok mütevazi şartlarla yaptık bunu.

Biz 87 yılında ilk işimizi kurduğumuz zaman hiç iş alamadık. Ama yüzlerce teklif verdim. 99 yılında ise her verdiğimiz teklifi alır hale geldik. O ilk 6 ay çok çok sıkıntı yaşadım. Babam da bilmiyor durumu. Zaten bilse ne olacak ki? Para gönderme şansı yok.

O gün bir kalemin çapı kadar boru üretmek için aylarca uğraşmıştık. Çünkü know how ve lisans almadan tamamen kendi imkanlarımızla gerçekleştirdik. Bundan 10 yıl sonra ise dünyanın en büyük borusunu da dünyanın en yüksek basınca dayanıklı borusunu da biz üretiyorduk... 10 yılda dünyayı yakaladık, 11'inci yılda dünyayı da geçtik. Kendi rekorumuzu 3 kere kırdık.

Bugün Dizany Grup dışarıya know how da satıyor lisans da. Umut ediyorum önümüzeki yıllarda biz bu 'intengible' dediğimiz, yani elle tutulmayan ürünlerin satışından önemli bir gelir elde edeceğiz. Çünkü bunlara dışarıdan çok talep var.

Biz sıfırdan başladık, 94 krizinde biraz yavaşladık. 2001 krizinde yine yavaşladık, hatta biraz geriye giti ama sonrasında hep yukarı gittik.

- Hedefinize ulaştınız mı?

" 70'in üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. "

Bizim hedefimiz şu: Teknolojiyi insanlığın ihtiyaç duyduğu noktalarda geliştirmek... Bir kere bu ön şartımız. Bunun çoklu faydası var. Bir kere manevi olarak tat alıyoruz. İkincisi ticari olarak gelir elde ediyoruz. Bu bizim olmazsa olmaz düsturumuz.

Akışkan yönetimi yapıyoruz ve insanlığın ihtiyacına çözüm üretmeye çalışıyoruz. Her projemizi bununla kontrol edip uyuşup uyuşmadığına bakarız. Acaba ana işimiz içinde mi ve insanlığın bir sorununu çözüyor mu? Bu bize büyük bir haz veriyor, çalışanlarımıza da aynı duyguyu yaşatıyor. Ben zaten kendimi burada patron gibi hissetmiyorum...

BURADA PATRON YOKTUR

-Aşağıya yazmışınız zaten... (Binanın girişinde 'Burada patron yoktur, 270 mavi yakalı 160 beyaz yakalı çalışma arkadaşı vardır yazıyor.)

Evet. Onun altını doldurmaya çalışıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki, çalışanlar 'patrona çalışmışlık' duygusu taşıdıları zaman çok verimli olamıyor. Biz nasıl domates üretiminde tohumun yaradılıştan içerisinde olan potansiyelini ortaya çıkardıysak, insanın da inanılmaz bir gücü var. Ancak iklimin müsait hale gelmesi ve şekil şartlarının oluşması lazım. İnsan bitkiden daha duygusal. Duyguları ile hedeflerinin ve heveslerinin iyi yönetilmesi lazım. O zaman insan çok daha verimli ve üretken oabiliyor.

Bu mütevazi firmadan pek çok güzel şey çıkmasının ardında bu duygunun yattığını düşünüyorum. Kimse İbrahim Mirmahmutoğulları için çalıştığını düşünmez. Herkes bir hedef için çalışma kararlılığını bilir: O da basit, insanlığın sorunlarını çözecek teknolojiler geliştireceğiz. Açılımı bu...

İşte Kıbrıs Barış Suyu ve Nil Nehri Geçiş Projesi gibi projeleri de bu duygularla geliştirdik.

- Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?

70'in üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz.

- Cironuzdaki payı nedir?

" Dizayn Grup şu anda bir cazibe merkezi. Birçok yatırımcı ilgileniyor ama bizim bir ortaklık niyetimiz yok. "

2007'de ihracatın ciro içerisindeki payı yüzde 30'lar seviyesindeydi. 2008'de ise bu rakamı yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyoruz.

- Şirketiniz dışarıda nasıl görünüyor?

Bizim ürünlerimiz yurtdışında önemli talep görüyor ve oturmuş pazarlarımızda A plus markayız. Mesela artık Dubai'deki tüm prestij projelerde bizim ürünümüz
akredite oldu. Umarım artık daha büyük işler yapacağız orada.

- Ana pazarınız neresi?

İhracatta ana pazarımız Rusya başta olmak üzere dağılan Sovyetler Birliği ülkeleri. Ayrıca Batı Avrupa, İspanya ve Kuzey Afrika'da da güçlüyüz.

-Yeni hedef ülkeler var mı?

Yeni hedef ülke yok. Var olan ülkelerde derinleşmeyi hedefliyoruz.

- Büyüme hedefiniz nedir?

Bu sene için büyüme hedefi yüzde 90. Biz 2001'den sonra biraz küçülüp kendimizi toplayıp atak apmak istedik. Önce mali yapımızı güçlendirdik. 2001-2004 arası dış kayak kullanarak büyümeye başlamıştık ama o bizi biraz ürküttü. Biz sağlamcı bir firmayız. Bilinçli bir küçülme yaşadık ve şimdi atağa geçtik. Onun için yüzde 90-100 büyümeyi konuşabiliyoruz.

Bu yılki ciro hedefimiz 200 milyon YTL seviyesinde.

- Kaç üretim tesisiniz var?

" Ekonomide gelişmeleri iyi görmüyoruz açıkçası. 2007 ve 2008'i kaybettik. "

En büyük iki fabrikamız İstanbul ve Çorlu'da. ayrıca Anadolu'da da biraz daha ufak iki tesisimiz var. Toplam Üretim kapasitemiz de 75 bin ton.

- Ortaklık teklifi geliyor mu?

Dizayn Grup şu anda bir cazibe merkezi. Birçok yatırımcı ilgileniyor ama bizim bir ortaklık niyetimiz yok.

- Yüksek petrol fiyatları işlerinizi nasıl etkiliyor?

Girdilerimizin maliyetlerini yükseltiyor ve biz de ister istemez zam yapıyoruz. Ama bu iyi bir gidiş değil. Dışa bağımlı olmak bir kere sorunlu. İkincisi, tükenmesi kaçınılmaz bir enerjiye bağılılık can sıkıyor. Dizayn Grup şu anda hem dışa bağımlılığı hem de tükenene bağımlılığı azaltmak adına çok güzel projeler yürütüyor. Umarım yakın bir gelecekte bunu duyuracağız.

-Türkiye'deki yatırımı ortamını nasıl görüyorsunuz?

Gelişmeleri iyi görmüyoruz açıkçası. 2007 ve 2008'i kaybettik. Acilen kapatma davası ile ilgili süreç tamamlanmalı.

- Sizin işlerinizi de etkiliyor mu?

Kuşkusuz. Bir kere psikolojisi kötü. Biz inşaat sektörüne hitap ediyoruz ama şu anda inşaat yapılmıyor ülkede. Bi tek TOKİ yapıyor.

I. Bölüm: Suda domates üretti, verimde dünya rekoru kırdı
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 03.06.2008, 13:41   #5
abdussvs
Usta Yiğido
 
abdussvs - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abdussvs Şuan abdussvs isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 16.04.2012 13:47

Üyelik Tarihi: 01.02.2008
Yaş: 45
Mesajlar: 544
Tecrübe Puanı: 674 abdussvs FAZLA SÖZE GEREK YOKabdussvs FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart --->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

İnsanlığa hizmet için çalışan herkese başarılar dilerim. Böyle çalışmaları her zaman medeniyeti Türklerden öğrenen avrupalılar bulacak değilya...


__________________




Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum.....



abdussvs isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 03.06.2008, 13:45   #6
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abircan Şuan abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1039 abircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISI
Standart --->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

Dizayn Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları ile yaptığımız röportajın ilk bölümünü dün yayınlamıştık.

Sivaslı bir devlet memuru babanın yedi çocuğundan biri olan Mirmahmutoğulları, röportajın bugünkü bölümünde sıfır sermaye ile kurulan ve girişinde 'Burada patron yoktur, 290 mavi yakalı ve 170 beyaz yakalı çalışma arkadaşı vardır' yazan Dizayn Grup'un büyüme hikayesini anlattı...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

DAHA GÜZEL SİVASLI ÖRNEKLERİN ÇOĞALMASI DİLEĞİYLE
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 03.06.2008, 14:10   #7
BOUN
Usta Yiğido
 
BOUN - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
BOUN Şuan BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.12.2014 22:40

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 39
Mesajlar: 810
Tecrübe Puanı: 790 BOUN isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart --->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

''Ağlamayana meme yok'' demiş atalarımız, Sivas'tan çok ciddi bir teklif gidecek ki bu adam da kalkıp memleketine gelecek, yatırım yapacak. Neden yapmasın, yapmaması için hiçbir sebep yok, bu ilin valisi, belediye başkanı veya STSO başkanı bizzat gitse adamı davet etse, verilecek teşviklerden bahsetse adam gelip neden yatırım yapmasın?

Adam sende koskoca Vali veya diğerleri çıkıp bir işadamının ayağına mı gidecek demeyin, bakın bir örnek vereyim, bir iş kadını vardı, Aynur Bektaş isminde, tekstilci, bir yıl evvel gazetelerde bir röportajı çıkmıştı ve orda Anadolu'da bir kente 1000 kişilik bir tekstil fabrikası kurmayı düşündüğü yazıyordu. Bu haberi okuyan Batman valisi çıkmış bu kadının yanına gitmiş, derken hanımefendiyi ikna etmiş ve şu an bu fabrika Batman'da inşaa ediliyor.

Kısacası bu şehre hemşerimiz olsun veya olmasın, bir yatırımcı çekilecekse oturduğun yerden çağrı yapmakla olmuyor, valinin, belediye başkanının veya STSO başkanının bizzat gerekirse yatırımcının ayağına gitmesi gerekiyor. Ki Sivas'ta bu işi hakkıyla yapan da sadece Sayın Osman Yıldırım var, diğerlerinin bu işin önemini yeterince idrak edemediklerini düşünüyorum.
__________________
BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 03.06.2008, 14:13   #8
BOUN
Usta Yiğido
 
BOUN - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
BOUN Şuan BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 27.12.2014 22:40

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 39
Mesajlar: 810
Tecrübe Puanı: 790 BOUN isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart --->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

Alıntı:
abircan Nickli Üyeden Al?nt? Mesajı Göster
Dizayn Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları ile yaptığımız röportajın ilk bölümünü dün yayınlamıştık.

Sivaslı bir devlet memuru babanın yedi çocuğundan biri olan Mirmahmutoğulları, röportajın bugünkü bölümünde sıfır sermaye ile kurulan ve girişinde 'Burada patron yoktur, 290 mavi yakalı ve 170 beyaz yakalı çalışma arkadaşı vardır' yazan Dizayn Grup'un büyüme hikayesini anlattı...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

DAHA GÜZEL SİVASLI ÖRNEKLERİN ÇOĞALMASI DİLEĞİYLE


Abircan abi bu güzel haberi bizle paylaştığın için sağol varol. Hakkatten de Sivaslıların, senin de bahsettiğin gibi ecüş bücüş değil yüksek hedefler koyması ve zirveye oynaması gerekiyor.
__________________
BOUN isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 03.06.2008, 14:23   #9
abircan
Usta Yiğido
 
abircan - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
abircan Şuan abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1039 abircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISIabircan COK SEVILEN BIR KISI
Standart --->: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

ADAM 290 + 170 SADECE KENDİ FABRİKASINDA HİZMET ÜRETEN İŞÇİ MEMUR MÜHENDİS PAZARLAMACI DEPOCU TAM 460 KİŞİ EKMEK YİYOR HEPSİ TÜRK VATANDAŞI, ARTI YETMEZSE BERAT KARDEŞİM YAN SANAYİDEN HAMMADECİDEN, NAKLİYECİDEN GÜVENLİKÇİDEN TEMİZLİKÇİDEN YEMEKÇİDEN ALDIĞI SERVİS ARABALARINDAN VS HİZMET ALDIĞI ŞİRKET VE KURUMLARIDA DÜŞÜNÜRSEN BENCE EN AZ 1,000 KİŞİ EKMEK YİYOR HEPSİ BU VATANIN EVLADI YETMEZMİ BEĞENEMEDİNMİ BU DURUMU BERAT , SANAYİ ALT YAPISI BİR BÜTÜNDÜR, FABRİKA İÇİN SADECE ARSA YETMİYOR, HİZMET ALACAĞI YAN SANAYİ İLE BİR BÜTÜNDÜR BİR YATIRIM, NİYE TÜM OTOMOBİLCİLER BURSAYA YOĞUNLAŞTI BİR SEBEBİ VAR , AMA NE OLUR 3 OKU 1 YAZ SANA ABİ NASİHATI
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık
KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ
abircan isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Alt 23.09.2008, 17:31   #10
hancer
Yeni Yiğido
 
hancer - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
hancer Şuan hancer isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 13.05.2010 13:01

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 7
Tecrübe Puanı: 0 hancer isimli Üye Tecrübe Puan?n?zını Kapatmıştır.
Standart Cevap: OLACAKSAN BÖYLE SİVASLI OL

ABİ SAKIN SANA MUHALEFET İÇİN YAZDIĞIMI DÜŞÜNME. AMA DİZAYN GRUP SİVASA HANGİ YATIRIMI YAPMIŞ NE ÇİVİ ÇAKMIŞ SİVASTA KAÇ KİŞİYE EKMEK VERMİŞ. BEN BU AÇIDAN BAKIYORUM. SAKIN BİZİM SEKTÖRÜMÜZ İÇİN SİVAS UYGUN BİR YER DEĞİL SAVUNMASINA GEÇMESİNLER. BÖYLE Bİ SAVUNMAYA ANCAK GÜLERİM. SİVAS HER TÜRLÜ SEKTÖR İÇİN UYGUN BİR YATIRIM YERİDİR. SİVAS YATIRIM YAPMAYANLAR BENİM İÇİN DEĞERLİ DEĞİLDİR VE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLEMEZ.
__________________
ben sivas ta yüreğimle yaşıyorum sivas ı yüreğimde yaşatıyorum ve sivas seni yüreğinden öpüyorum

Vatanını sevmeye memleketinden başla.
hancer isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif
Konu Kapatılmıştır


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 10:59.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.