EĞİTİM HEP EĞİTİM,BAŞKA YOL YOK

[atlantis]

Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu görevi Doç. Dr. Hüseyin Çelik'ten devraldı. Bu amaçla MEB Başöğretmen Salonunda devir-teslim töreni düzenlendi.

Burada konuşan Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'nin temel politikalarını belirlerken "Adalet, emniyet, sağlık ve eğitime" önem verdiğini belirterek, "Bu dört ayağın en öncelikli ve önemlisi eğitim olmuştur. Eğitim alanında AK Parti hükümetinin ve Sayın Bakanımızın 6 yıllık süre içinde Türkiye'de son derece parlak bir dönem geçirdiğini hepiniz biliyorsunuz" dedi.

Bakan Çubukçu, devlet bakanlığı sürecinde en fazla işbirliği yaptıkları ve uyumlu çalıştıkları bakanın Hüseyin Çelik olduğunu ifade etti. Kız çocuklarının okullaşması, engellilerin eğitimi, kadınların mesleki eğitime yönlendirilmesi, yurtlardaki kimsesiz çocukların eğitimi gibi birçok projeyi gerçekleştirdiklerini anlatan Bakan Çubukçu, şöyle konuştu: "Ben kendisini her zaman siyaseten de benden daha tecrübeli olması nedeniyle ve AK Parti'nin kuruluşundan itibaren bir arada olmamız nedeniyle, biraz da kardeşlik hukuku içerisinde, sevdiğim bir insan; bundan sonraki dönemde her zaman tecrübesiyle bilgisiyle yanımda olacağına inancım tam. İnşallah bu süreci bugünden sonra aynen kaldığı yerden daha ileriye götürme çabasında olacağım. Başta bürokratlarımız olmak üzere sayın Bakanıma bu başarılı ve parlak dönem için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Sayın Başbakanımızın böylesine önemli bir görevi bir kadın bakana teslim etmesini, Cumhuriyet tarihinde bir ilk olması açısından da çok önemsiyorum. Bundan sonra özellikle eğitim alanında kız çocuklarına yönelik kampanyalarda da bu bir örnek teşkil eder. Kız çocuklarımızın da gelecek hayallerinde inşallah önemli bir rol model olma çabası içinde olacağım." Bakan Nimet Çubukçu, özellikle kız çocuklarının okullaşma oranlarının artırılması ve kız çocukları ile kadınlara yönelik çalışmaları takip ettiğini dile getirdi.





Eski Bakan Doç. Dr. Hüseyin Çelik de, 6 yıl 45 gün görevini sürdürdüğünü belirterek, "6 yıl 45 gün boyunca birlikte çalıştığım, kabine arkadaşım, aynı partide milletvekili olduğumuz yol arkadaşım, dava arkadaşım Nimet Çubukçu hanımefendiye bugün şerefle, iftiharla, yüzümüzün akıyla bakanlığı devrediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi yine değerli bakanımız sizlerle de ekip ruhuyla, büyük bir heyecanla eminim ki çalışmalarını hükümetin programı doğrultusunda devam ettirecektir."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birinci önceliğinin eğitim olduğunu kaydeden Çelik, "Sayın Bakanımızın bu yönüyle de çok şanlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü eğitime inanan, Türkiye'nin ancak eğitimle kalkınacağına inanan bir Başbakan var. Başbakanımızın bu ilgisi, değerli eşleri Emine Erdoğan'ın başta kız çocuklarımızın okullaşması, Türkiye'de okuma yazma bilmeyen tek kadının kalmaması yönündeki himayesi, bizlerle birlikte projelere katılması ve diğer tüm kabinedeki arkadaşlarımızın milli eğitim konusunda çok hassas olması, grubumuzun çok hassas olması eminim ki Sayın Bakanımızın elini çok rahatlatacaktır" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığında her alanda "Dev projeler" yaptıklarını söyleyen Çelik, kendisinin de uzun yıllarını eğitime vermiş biri olarak her konuda Bakan Çubukçu'ya yardımcı ve destek olacağını söyledi. Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı Sayın Çubukçu'ya görevi, nöbeti, bayrağı devretmekten büyük bir mutluluk duyduğumu, onur duyduğumu ifade etmek istiyorum ve kendisine 'Bakanlığınıza hoş geldiniz' demek istiyorum" diye konuştU

[gönül3458]

eğitimisiz bir insan kurumuş bır ağaç gibidir

[kronik]

Bir erkeği eğitirseniz sadece 1 kişiyi eğitmiş olursunuz ama bir kadını eğitirseniz tüm aileyi eğitmiş olursunuz bu iş bu kadar basittir .Eğitim ilk önce kadında başlar
__________________

[titizyiğido]

kronik Nickli Üyeden Al?nt?

Bir erkeği eğitirseniz sadece 1 kişiyi eğitmiş olursunuz ama bir kadını eğitirseniz tüm aileyi eğitmiş olursunuz bu iş bu kadar basittir .Eğitim ilk önce kadında başlar
__________________

nereden vardınız bu kanıya acaba...........bayan olmanızla bi alakası varmı?........erkek eğitimi en iyi veren ve alandır......en başarılı öğretmenler ve öğrenciler her zaman,her dönem erkeklerden çıkmıştır......

[kronik]

titizyiğido Nickli Üyeden Al?nt?

nereden vardınız bu kanıya acaba...........bayan olmanızla bi alakası varmı?........erkek eğitimi en iyi veren ve alandır......en başarılı öğretmenler ve öğrenciler her zaman,her dönem erkeklerden çıkmıştır......

eğitim dendiği zaman aklınıza sadece okuldaki eğitim mi geliyor aklınıza? ben kesinlikle okul içi eğitimi kastetmemiştim okuldan önce eğitim ilk olarak ailede başlar . ve çocuk ilk olarak anneyi kendine model alır .Anne yani kadın, ne kadar sağlamsa aile o kadar sağlamdır. Çocuğu baba değil, anne yetiştirir. Evet; anne sadece doğurmaz yetiştirir de. Çocuğun hayat mimarı annedir. Evin mimarı da odur.Kadınlara verilen eğitim ise çocuklarına ve gelecek nesillere de geçer.
tekrar söylüyorum ben eğitimcilere istinaden cevaplamadım bu soruyu hele ki kadın -erkek eğitimci ayrımını asla tasvip etmiyorum . İlk olarak eğitim ile öğretim arasındaki farkı algılamak lazım .öğretim, bilgiyi vermektir.
eğitim, öğrettiğin bilgiyi nasıl kullanacağını da öğretmek, benimsetmektir

[titizyiğido]

kronik Nickli Üyeden Al?nt?

eğitim dendiği zaman aklınıza sadece okuldaki eğitim mi geliyor aklınıza? ben kesinlikle okul içi eğitimi kastetmemiştim okuldan önce eğitim ilk olarak ailede başlar . ve çocuk ilk olarak anneyi kendine model alır .Anne yani kadın, ne kadar sağlamsa aile o kadar sağlamdır. Çocuğu baba değil, anne yetiştirir. Evet; anne sadece doğurmaz yetiştirir de. Çocuğun hayat mimarı annedir. Evin mimarı da odur.Kadınlara verilen eğitim ise çocuklarına ve gelecek nesillere de geçer.
tekrar söylüyorum ben eğitimcilere istinaden cevaplamadım bu soruyu hele ki kadın -erkek eğitimci ayrımını asla tasvip etmiyorum . İlk olarak eğitim ile öğretim arasındaki farkı algılamak lazım .öğretim, bilgiyi vermektir.
eğitim, öğrettiğin bilgiyi nasıl kullanacağını da öğretmek, benimsetmektir

''bir erkeği eğitirseniz bir kişiyi eğitmiş olursunuz'' sözünü biraz alaycı buldum.........çocuğun yetişmesinde,eğitiminde en az anne kadar babanında etkisi vardır...........çocuğun annedende babadanda alacağı şeyler vardır.......ama siz burada babayı tamamen devre dışı bırakmışsınız...........

[seva]

İnsanlık, geleceğe umutlar taşıyan değişimle, geçmişten haberler getiren tarihin buluştuğu 01 Ocak 2000 tarihinde yeni bir yüzyıla başlarken üçüncü binyıla da merhaba dedi.

Bu tarihî buluşma, yaşlı dünyamız açısından eski bir yüzyılın bittiği, yeni bir yüzyılın başladığı sıradan bir takvim değişikliği gibi görünse de bugüne ulaşan herkes tarafından böyle algılanmamış, yeni yüzyıl, bütün ülkelerce diğer yüzyıllardan farklı bir yorumla karşılanmış, gösterişli törenlerle kutlanmıştır. 21. yüzyıla girişimiz sırasındaki bu gösterişli karşılamada, üçüncü binyıla girmenin de etkili olduğu bilinmekle birlikte, yeni yüzyıla gösterilen bu ayrıcalığın insanlığın geleceğe ilişkin güven ve beklentilerinin farklılığından kaynaklandığını söylemek de mümkündür. Zira Stefan Zweig'in (1881-1942) geçen yüzyılın ilk on yılı için söylediği, "Bizler yeni bir gündoğuşu kızıllığını gördüğümüzü sanıyorduk. Oysa bu kızıllık, yaklaşmakta olan yangının uzaktan vuran alevleriydi." sözleri ve bu tarihî tespiti izleyen iki dünya savaşı insanlığın belleklerinden henüz silinmemişken yeni bir yüzyıl başladı.

Onun içindir ki insanlık, geçmişten aldığı dersle; kavganın yerine barışın, sefaletin yerine refahın, sömürgeciliğin yerine paylaşımın, köleliğin yerine özgürlüğün, cehaletin yerine bilginin, keyfî, monark ve totaliter sistemlerin yerine, hukukun ve demokrasinin egemen olduğu çağdaş bir dünya düzeninin özlemi içinde olmuş ve bu yolda büyük gayretler göstermiştir.

Geçmişin deneyim ve birikimlerinin de ürünü olan bu büyük yönelimler 21. yüzyılın arifesindeki son on yılda umuda

dönüşerek ivme kazanmış, ülkeler ve toplumlar; tarihin kaydetmediği hızda bilimsel ve teknolojik ilerlemelere, sınır tanımaz ekonomik ve sosyal gelişmelere, akıl almaz siyasal değişikliklere, beklenmedik sanatsal ve kültürel oluşumlara sahne olmuş ve 21. yüzyıl bu değişimin öne çıkardığı yenilik ve değerlerle başlamıştır.

Ancak yeni yüzyılın değişen şartlarına ayak uydurabilmek, öne çıkardığı değerlere sahip çağdaş bir toplum olarak yaşayabilmek için, sadece okur-yazar olmak bile yeter sebep olmaktan çıkmıştır. Zira geçen yüzyılın son çeyreğinde meydana gelen hızlı değişim süreci, bireyleri ve toplumları kontrol edemedikleri yönelimlere sürüklemekte; böylece günümüzün ve geleceğin bilgi toplumu oluşmaktadır. Bu oluşum kişinin bir taraftan merkezî konuma gelmesini sağlarken, diğer taraftan demokratik sivil toplum örgütlerinin güçlenmesi, gönüllü kuruluşların etkinleşmesi, doğal çevremize yönelen tehditler sonucu yeni bir çevre bilincinin gelişmesi, öğrenmeyi öğrenmek, gibi yeni oluşum ve kavramları da beraberinde getirmektedir.

Dolayısıyla 21. yüzyılda eğitimin önemi daha da artacaktır. Zira rekabete dayalı yeni dünya düzeninde eğitime en fazla yatırım yapan ve eğitilmiş insan gücüne sahip ülkeler avantaj sağlayacaktır. Böylece eğitim, her zaman olduğu gibi, insan davranışlarını değiştiren, insanların birbirleriyle ve toplumla ilişkilerini sağlayan bir araç olarak 21. yüzyılda da etkinliğini sürdürecektir

[kronik]

Aile içi eğitimde en çok verim almanın yollarından birisi de ,çocukla birlikte zaman geçirmekten ,onun hareketlerini ,tepkilerini, gözlemlemekden geçer . . Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iştir

[besyo_cu]

Sayın Bakan'a ülkenin sadece okula gitmeyen kucuk kız cocuklarından ibaret olmadığını birinin hatırlatması gerek.

Azda olsa yeni bakandan umutluydum anlaşılan gelen gideni aratır sözü gercek olacak.

[suzii]

allahım sen bizlere iyi birer eğitimli ve eğitici insan olmayı nasip eyle (amin...)