|
01.12.2009, 21:38 | #1 |
Usta Yiğido
Sabiha Serin Şuan
Son Aktivite: 21.05.2014 19:16
Üyelik Tarihi: 07.09.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 1.396
Tecrübe Puanı: 823
|
2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
BÜYÜK ASKER VE DEVLET ADAMI İSMET İNÖNÜ
2 . Cumhurbaşkanımız, Büyük Asker ve Devlet Adamı İsmet İnönü’yü analım. İSMET İNÖNÜ 1884 1973 2 . Cumhurbaşkanımız, Büyük Asker ve Devlet Adamı İsmet İnönü 1884 yılında İzmir`de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas`ta tamamladı. Bir yıl Sivas`ta Mülkiye İdadisi`nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul`daki Mühendishane İdadisi`ne gitti. 1901`de Mühendishane-i Berri-i Hümayun`a topçu okulu giren İsmet İnönü, bu okulu 1903`te topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906`da Erkân-ı Harbiye Mektebi`ni birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne`deki 2. Ordu`nun 8. Alay`ında bölük komutanlığına atandı. 1908`de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı 13 Nisan 1909 olarak bilinen ayaklanmayı Selanik`ten gelerek bastıran Hareket Ordusu`nda görev aldı. 1910–1913 yılları arasında Yemen İsyanı`nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi`nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk`le birlikte çalıştı ve yıllardır süren dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi`nde savaştı; Millî Mücadele sırasında Atatürk`ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı. 23 Nisan 1920`de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs`ta İcra Vekilleri Heyeti`nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu. Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak ve Nisan 1921`de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan ilerlemesini durdurdu. İnönü zaferleri, Ulusal Ordu`ya güven duyulmasını sağladı, Ulusal Kurtuluş Hareketini yürütenlere moral ve güç verdi. Birinci İnönü Savaşı sonunda Tuğgeneral rütbesine yükseldi. Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz`dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi`ni temsil etti. Lozan Barış Konferansı`na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak katıldı. Görüşmeler sırasında Ulusumuzun çıkarlarını titizlikle savunan ve koruyan İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923`te Türkiye Cumhuriyeti`nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması`nı imzaladı. Cumhuriyetin ilânından sonra 1923 -1924 yıllarında ilk hükümette Başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği`ni üstlendi. 1934`te Soyadı Yasası çıktığında Atatürk`ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, Başbakanlık görevini 1924 -1937 yılları arasında da sürdürdü. İnönü, Atatürk devrimlerinin gerçekleştirilmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti`nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk`ün en yakın çalışma arkadaşıydı. Atatürk`ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye`nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhurbaşkanlığı`nın yanı sıra CHP Genel Başkanlığı`na da getirildi. CHP`nin 26 Aralık 1938`de toplanan I. Olağanüstü Kurultay`ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi. Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye`yi savaş felâketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesinde en büyük destek oldu. 1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti`ye bırakırken, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanlığı`ndan ayrıldı ve 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı. 1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 1972`de Parti Genel Başkanlığı ve Milletvekilliğinden istifa ederek, 25 Aralık 1973`de aramızdan ayrılana kadar Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu tabiî üyeliği görevinde bulundu. 1916 yılında Mevhibe Hanım`la evlenen İsmet İnönü üç çocuk babasıydı. SABİHA SERİN NOT: Sivas’ımızda tarihi İNÖNÜ MÜZESİ ni düğün salonu yapmak için İsmet İnönü’ye ait her şeyi depoya kaldırıp İnönü müzesini düğün salonu yapma gafleti içinde olanlara bir kez daha İsmet İnönü’nün nasıl bir yüce değer olduğunu bir Türk Vatandaşı olarak hatırlatmakta kendimi sorumlu hissettim. |
01.12.2009, 21:53 | #2 |
Usta Yiğido
H_Turan Şuan
Son Aktivite: 14.10.2014 19:19
Üyelik Tarihi: 23.05.2009
Mesajlar: 1.879
Tecrübe Puanı: 761
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Atatürkü Severim Fakat İsmet İnönüyü sevmiyorum bu da benim görüşüm Sevmemem için bir çok neden var
__________________
|
01.12.2009, 22:30 | #3 |
Usta Yiğido
barikat58 Şuan
Son Aktivite: 06.04.2016 18:19
Üyelik Tarihi: 03.01.2007
Mesajlar: 15.450
Tecrübe Puanı: 2206
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Türkiyenin 2 şansızlığı
1 ismet inönü 2 evlat inönü erdal |
01.12.2009, 23:12 | #4 |
Yasaklı
gönlüm58 Şuan
Son Aktivite: 10.05.2010 22:51
Üyelik Tarihi: 30.10.2008
Yaş: 51
Mesajlar: 17.717
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
İddia ettiginiz İlk iki şanssızlıgı kabul etmıyorum.Her şeyden önce MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün silah arkadaşı bugunümüzü borçlu oldugumuz mücadele adamı ve onurlu bir şahsıyet.Artık Atatürk'ün kurdugu TÜRKİYE CUMHURİYETİNE düşmanlık yeter.Ve son cümlem en büyük şanssizlık sensin...
|
02.12.2009, 01:45 | #5 | |
Usta Yiğido
Urumçi Şuan
Son Aktivite: 07.06.2011 16:22
Üyelik Tarihi: 31.08.2009
Mesajlar: 988
Tecrübe Puanı: 662
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Alıntı:
İkinci husus İnönü'nün ilk önce Alman yakınlığı sonra 2. Dünya savaşı seyrine yönelik sosyalizme yakınlığı ve neticesinde Türkçülük-İslamcılık davalarının doğması. Toplumun kimliğine ve aidiyetliklerine tam aksi istikamette bir devlet anlayışı olamaz, Atatürk bunun bilincindeydi. İnönü dönemi devlet İslam düşmanı bir yapıya bürünmüş ki bunun yanında Sebahattin Ali ve Hasan Ali Yücel vakialarında Türklük karşıtlığı bir hal almıştırki neticesinde ılımlı islami görüşler seçimlerden galip çıkmıştır. Yani Atatürk'ün Türk Milliyetçiliğinden ve Toplumun dini inançlarından uzaklaşmaya hasıl olan dönemlerdir. Bugün hala inönü mekanizması üzerine kurulan devlet sistemi dine ve türklüğe karşı gibi atıf edilmekte. Akabinde İnönü dönemi marshall yardımı mevzubahistir ki en vahimidir. Türkiye'nin sanayileşmesine ket vuran yegane harekettir. Malesef bunun müsebbibi de İnönü'dür. Türkiye'de gayri milli düşüncelerin oluşmasına ve devlet içinden dahi yardaklanmasına sebep olan gene İnönü'dür ki, oğlu da devam ettirmiştir bunu. Hatırlarsınız 90'lı yıllarda kürtlere özerklik istemeye varacak kadar bir açılım yapma hareketinde olan SHP, lideri ise Erdal İnönü'ydü. Yakın tarihde bilgi üniversitesinde Ermeni Soykırımı Konferansı verecek olan ve Ermeni soykırımı vardır tezlerini savunacak insanları toplayan ve savunan yegane insanda Erdal İnönü'dür. Neyse bunun gibi sakat yüzlerce örnek verilebilir Erdal ve İsmet İnönü hakkında. Hoş kendi kendisine Milli Şef dedirten İkinci adam ezikliğinden asla kurtulamadığı gibi bedahü Kurtuluş Savaşı'na da en son katılan, siyaseti ve olayları koklayarak buna yeltenen bir cumhurbaşkanımızdır, tarihi okuduğun zaman rauf orbaylar bile hattın ilk sathında yer alırken İnönü son satıhta karşımıza çıkar... Ben Atatürkçü'yüm(inönü kemalisti değilim) ancak İnönü'ye fikren ve zikren karşıyım. Atatürk İnkilaplarına ve düşünce sistemine değil. Zaten aidiyetlikleriminde örtüştüğü görülebilir bu hususta. Yani sevgili gönlüm inönüyü sevmemek Atatürk Cumhuriyeti'ne karşı olmak demek değildir. 80 öncesi sol konjonktürler Cumhuriyete karşı sosyalist devrim hayalleri kurarken ve işin kötü yanı inönü'de hem oğlu hemde kendisiyle bunu desteklerken bunun karşısında duran İnönü'yü sevmeyen Türk Milliyetçiliği olmuştur... Hala da sevmeyiz, sevmemek için bir çok nedende var en basiti 80 öncesi gayri milli ideolojileri Cumhuriyet'in Partisi içinde örgütlemesi de buna örnek gösterilebilir...
__________________
Türk Tarafından, Türk İçin, Türk'e Göre... |
|
02.12.2009, 13:52 | #6 | |
Usta Yiğido
Kibrisli Şuan
Son Aktivite: 15.04.2015 05:22
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4.738
Tecrübe Puanı: 1193
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Alıntı:
Öncelikle şunu söyleyeyim, Kemalizm'den kastınız 1923'ten 40'lı yılların ortasına kadar olan bölümdeki ideolojik hareketse evet ben Kemalistim ve eğer bunu İnönü Kemalizmi olarak nitelendiriyorsanız İnönü Kemalisti olmayı da onurla kabul ederim.... Mustafa Kemal'in İnönü'yü yanından uzaklaştırdığı doğru değildir... Daha doğrusu cümle doğru gelmiyor... Atatürk'ün son döneminde İnönü yanında değildir ama O'nu uzaklaştıran Mustafa Kemal değildir... Dönem dönem çıkan siyasi uzlaşmazlıklar özellikle İnönü'nün Dersim Meselesindeki sert tavrı, Kubilay olayında Atatürk'ün almak istediği sert önlemleri yumuşatması gibi uzlaşmazlıklar artı son dönemde Atatürk'ün çevresini saran mason locasının İsmet Paşa'yı uzak tutması sonucu evet Atatürk'ün yakınında değildi son 1.5 yıl... Ancak aralarındaki bağ hiçbir zaman kopmamıştır, Atatürk'ün O'na, O'nun Atatürk'e, Yaveri Salih Bozok'un İnönü'ye O'nun Bozok'a yazdığı mektuplar ve en önemlisi vefatından sonra İsmet Paşa'nın çocuklarının eğitimi için gerekli parayı vasiyeti ile kendisinin vermesi aralarındaki kopmaz bağı göstermektedir... Bahsettiğiniz kişi Fevzi Çakmak değil Celal Bayar'dır ama benim bilmediğim birşey varsa bu işin ne kadar kulaktan dolma dedikodularla bugünlere geldiğinin göstergesidir... Atatürk'ün Türk Milliyetçisi olduğu konusunda bende sizinle aynı görüşteyim ve bende kendisi ile aynı düşüncelere sahibim ancak emin olun İsmet Paşa O'ndan daha ileride bir Türkçüyüdü... Marksist söylemlerin olduğunu hangi örneklerle ispatlayabilirsiniz... Kendiniz Marshall Planından yardım aldığını söylüyorsunuz... Bu nasıl Marksizm?? Hem Marksist hem ABD kapitalizminin adamı oluyor... İkinci paragrafta bahsettikleriniz, ilk cümleleriniz genel olarak karşı çıkılmayacak hususlardır... O'nun tam Türkçesi şudur... Alman ve Sovyet yakınlığı 1. Dünya Savaşında savaşılamayan tek büyük ülke olmasıdır... Bu Atatürk zamanından kalma bir dış politika unsurudur... Ancak 2. Dünya savaşı çıkıpta Nazi Almanya'sı İtalya ile savaş açınca ekonomik sorunları olan, savaştan yeni çıkmış, savaştan yılmış bir halkı tekrar silah altına almamak ve ülkeyi korumak için bazı manevralarda bulunmuştur... Bu manevralar dediğiniz gibi 2. dünya savaşının bizimle alakalı seyrine göre değişirdi... Bunlardan birincisi Alman yakınlığı, Hitlerin Atatürk Hayranlığı sonucu yaklaşma, Alman bilimadamlarının Türkiye'ye gelmesi, Struma gemisi, Sovyetlerin Ardahan ve Artvin'i istemesi gibi olaylar sonucunda kimi zaman Almanya, kimi zaman Sovyetler kimi zaman ABD ve İngiltere'ye yanaşılmış ve savaşın dışında kalınmıştır... Bu kötü birşey değil tam tersine bir deha örneğidir... Türkçülük ve İslamcılık Atatürk döneminde de vardır burada karşı çıkışım O'nun İslamcılık ve Türkçülüğü aşırı şekilde ortaya koyanlara gerekli tepkiyi vermemesidir... Hasan Ali Yücel ilk olarak Atatürk zamanında 1932'de TDK'nın bir komisyonun başkanlığına getirilmiştir, 2. olarak MEB bakanlığına Celal Bayar'ın hükümetinde girmiştir, Üniversite Reformunu yapmıştır, Köy Enstitüleri gibi Dünyaca kabul edilmiş bir eğitim sistemini kurmuştur... Eğer bu sistem devam etse şimdi terör dahil birçok problemimiz olmayacaktı... İşin garibi Köy Enstitülerini kapatan İnönü'dür... İşte bundan dolayıda karşı çıkıyorum O'na... Türkçülük karşıtı olduğuna muhtemel Nihal Atsız ve arkadaşlarının davasını örnek vereceksiniz bu dava ile direk ya da dolaylı ilişkisi ispatlanamamıştır, ayrıca ispatlansa dahi 2. Dünya savaşındaki faşizan hareketler o dönemin şartlarına göre bitaraf edilmelidir, tıpkı aynı dönemde ortaya çıkan sosyalist akımların bitaraf edilmesi için Nazım'ın sürgün edilip hapse atılması gibi... İkisindeki amaçta Kemalizm'i ayakta tutmaktır... Türklüğe karşı olduğunu çok sık yinelemişsin bununla ilgili beğendiğim ve beğenmediğim bir çok icraati ve sözü, konuşmaları vardır onları da ilerleyen zamanlarda koyarım buraya ama kendisinin hazırladığı bir "Kürt Raporu" vardır o rapora bir dönem ulaşılamıyordu, şimdi ne durumda bilmiyorum ama 1990'lı yıllarda bir gazetede yayınlanmıştı belki internetten onu bulup inceleyebilirsiniz... İncelemenizi de öneririm... Ilımlı İslam savunucusu DP'nin seçimleri kazanmasının en büyük nedeni İsmet Paşa'nın özellikle Aleviler ve Kürtler üzerindeki baskısındandır... İlk seçimlerde Alevilerin ve Kürtlerin tümü DP'ye oy vermişlerdir... Marshall Planı mevzusuna gelince... Marshall Planı 1948'de yazılmıştır Türkiye'de 1949 yılında yanlış hatırlamıyorsam 56 milyon dolar hibe para almıştır ve bu parayı sadece tarımın modernizasyonu ve milli madenlerin işletilmesi için kullanmıştır, asıl para kredi olarak Menderes döneminde alınmıştır ve dediğini milli sanayii o dönemde kapatılmış, bu para ABD'den araç, silah ve uçak gibi techizatlar alınmasında kullanılmıştır... Devlet içerisinde hangi gayri milli düşüncenin palazlanmasına neden olmuştur... O'nun en az tartışılacak yönü milliciliğidir... Bu konuda Kürtler kendisine kızmaktadır, İslamcılar kızmaktadır siz hatırlarsanız MHP'nin çizgisi hakkında gelen eleştirilere bir cvp vermiştiniz ki çok beğenmiştim o cevabınızı... İki kesimde karşı çıkıyor demek ki çizgisinden birşey kaybetmemiş... Erdal İnönü konumuz değil... Tek söyleyeceğim akademisyenliğe devam edecekti, siyasetin pisliğine bulaşmaması gereken birisiydi... Ancak bu kadar gayri millici ise, bu kadar sosyalist ise neden rektörlük döneminde lojmanının kapısına bomba koydu sosyalistler? Kurtuluş savaşındaki durumdan bahsetmişsiniz... Nerelerden araştırdınız bilmem ama Nutuk en önemli kaynaktır sadece onu referans göstererek İsmet Paşa'nın cephe ilerisinde Atatürk'ten bile önplanda olduğunu 3 savaş kazandığını, 2 savunma kazandığını söyleyebilirim... O'nun askeri dehasını Atatürk'te onaylamaktadır... Yine bu konu ile ilgili örnekleri gerekirse daha sonra yazarım şimdi çok yer tutmasın... Rauf Orbay'a gelince ben şehrimizde bile onun adına bir okulun olmasından utanç duyuyorum... O Amasya Genelgesine imza atmaya çekinen sonunda da belli belirsiz bir işaret koyan, Sivas Kongresinde Atatürk'ün temsil heyeti başına geçmesini engellemeye çalışan son olarakta Manda Meselesinde mandayı savunarak tabiri caizse Atatürk'ün tepesini attıran ve tüm bağların kopmasına neden olan ve Ankara meclisini bırakıp İstanbul Meclisine kaçan sonrada Malta'ya sürülen bir şahsiyet... Onlar İstanbul'a kaçarken Adnan ve Halide Adıvar, İsmet Paşa, Yakup Kadr,, Mehmet Akif gibi aydınlar, yazarlar askerler Ankara'ya geliyordu... Yani işin ortasında satanlar, geç gelse de satmadan sonuna kadar yanında olanlar kahramanlar zaten... 80 öncesi sol akımları CHP çatısında toplamamıştır, çünkü yaşamıyordu... 72 de parti başkanlığını Ecevit'e verirken Ecevit'in tepkisi Ortanın Solu kavramında İnönü ile çatışmasıdır... Partililerde bu konuda İnönü'ye değil Ecevit'e destek olmuşlardır... 80 öncesi sol hareketler 68'de başlar 71'de müdehale edilir 75'de artık sosyalist hava eser Türkiye'de şimdi bu yıllarda bakalım... 68'liler zaten çok kalabalık değil hangi sosyalist akım CHP içinde örgütlenmiştir, sonrası 71 müdehalesi sonrası İnönü yeni kurulan hükümete bakan vermeyi kabul eder Ecevit Ortanın solu kavramına bu hareketin uymadığını söyler Genel Sekreterlikten istifa eder, 72'de CHP başına geçer 73'de İnönü Vefat eder... Şimdi hangi sol akımı, nasıl örgütlemitir CHP içerisinde... Ya da tam tersine Sol akımlar CHP içerisinde örgütlenmesin diye mi kavga vermiştir... Parti tüzüğünün girişinde Atatürk'ün yazdığı bir yazı şunu söyler... "Partinin güttüğü esaslar benim görüşlerimdir yani Kâmalizm prensileridir" bu prensiplerden 70'lerin ortasında ayrılınmıştır ve 70'lerde bu yazı kaldırılmıştır... İnönü insandır hatalar yapmıştır Atatürk kadar devrimci değildir belki halk desteği olmadığı içindir... Birçok konuda bende karşı çıkmaktayım ama bunlar onun ne kadar büyük bir asker, devlet adamı olduğu gerçeğini değiştirmez... Saygılar...
__________________
TÜRKİYE İÇİN AB'YE HAYIR üzä kök tänri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun ilingin törüngün kim artatı udaçı erti?
|
|
05.12.2009, 08:25 | #7 | |
Usta Yiğido
Urumçi Şuan
Son Aktivite: 07.06.2011 16:22
Üyelik Tarihi: 31.08.2009
Mesajlar: 988
Tecrübe Puanı: 662
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Alıntı:
İlk olarak Atatürkçülük diye temellendirilen düşünce sistemi zaten 1923-1940'ı baz alır. Buna müteakip 1939lardan başlayarak inönü çizgisine kayma vardır. Bunu nereden anlıyoruz TDK tarafından daha önce çıkartılan kitaplara dahi ölümünden sonra Atatürk ile ilgili onca asılsız laf girmiştir ki günümüzde dahi bunu Atatürk düşmanları propaganda olarak kullanıyor biliyorsunuz zaten. İkinci olarak betimlediğiniz bir şey var Atatürk yanından uzaklaştırmadı diyorsunuz. Şu günlerde gündemde olan Dersim olayından sonra Atatürk'ün hükümetten istifasını sağladığı ve İnönü ile görüşmelerini kısa ve resmiyete tabii tuttuğu bilinen bir gerçek. İşte orada bir husus var İnönü varlıklı bir paşa idi ve varlıklı bir devlet adamı olarak yoluna devam ederken hiçbir mali kaygısı olmamıştır da neden Atatürk çocuklarının eğitimini karşılamayı vasiyetnamesine yazmıştır. Bu biraz da konu üzerinde döndürülen spekülatif bazı anlatıları destekler bir durumdur. Demekki İnönü'ye ve varlığına karşı bir tehdit vardı birileri tarafından demekten alıkoyamıyor insan kendisini. Velhasılı kelam bu spekülatif söylevlerde de zaten Atatürk, İnönü'nün öldüğünü duyunca rahatlar... Neyse İnönü'nün denge politikasından 1942 yılında tamamen sapıp, Sovyetlere şirin görünme vasıtasıyla uydurma bir Türkçülük davası peydah ettiğini biliyoruz ki, bunlar faşizan eğilimler olarak günümüzde yaftalanıyor ancak bu olaydan seneler önce mussolini faşizmini yeren yazılar yazmıştır ve mussolinin faşist toplum ve iktisat teorilerine belki de bu ülkede en çok karşı duran bir insan olurken, Türkçü düşünce sistemini ve Atatürkçülüğü savunan yegane bir insan olmuştur. Görüyoruzki o dava esnasında zabıtlarda Alparslan Türkeş dahi kemalist olarak adlandırılmıştır. Neyse konuyu daha bir açarsak, Atsız'ın Saraçoğlu'na mektupları bu davaya sebep olarak gösterildiğinde hemfikiriz. Peki bu mektuplarda devlet kadro ve kademelerin gayri milli görüşler etrafındaki insanlar tarafından dolduruluyor olması, o gayri milli görüşlerin 1939'da daha Azerbaycan'ı işgali ve o görüşlere dahil insanların bu ülkenin geleceği olan eğitim sisteminin tepesinde ve içinde yer almasına karşı çıkmış, bunun yanında ister sabahattin ali isterse Hasan Ali Yücel ve bunun fikir prensipleri köy enstitülerinde konuçlanmalarının yanı sıra milli eğitim sistemine konuçlanmaları sonucu ülkede ilk marksist-materyalist-leninist eğilimler baş göstermiş ardında 60 kırılması başgöstermiştir. Bunları biliyoruz. 27 Mayıs ihtilaline İnönü nufuzu sonrasında oluşturulan konjonktürel yapılar ve 70'li yıllarda chp vasıtasıyla, bu olaylara kayıtsız kalınması ya da desteklenmesi sosyalist yayılmacılıktaki tutumuna aşikar bir durumdur. Neyse oralara tekrar ileride dalıcağım Türkçülük davası ile ilgili ilişkisi ispatlanamamıştır derken karşımıza 19 Mayıs 1944 nutku çıkıyor, ve bu davada taraf olduğunu ispatlıyor bu durumda. Şu Erdal İnönü meselesini ortadan kaldıralım önce. Önce teşekkür ederim çünkü çoğu sosyalist o eylemi sağcılara maal etmekte hala, bunun farkında olmanız sevindirici ancak Seksen öncesi sol konjonktürlerin birbirleriyle çatışması bir gerçektir... Bu çatışmalar belgelenir ve hatta bu grupların taraf yayınları tarafından dillenir. Ancak günümüzde ister medya ister yanlı yayınlar olsun onları da sağ olarak nitelendiriyor. 80 öncesi sol gruplar içinde çatışmalar buna rağmen aşikar. Mesela 1968'de odtü seçimlerinde - ki Erdal İnönü'nün rektör olduğu yer ve zaman dilimi - Taylan Özgür ve grubunun Demokratik Sol diye adlandırdıkları bir gruba "Devrimci Şiddet" uygulamaları gösterilebilir. Üstelik o seçimleri sol bir grup kazanırken buna rağmen şaibe katıldığını iddia ederek rektörlüğe karşı bir harekette düzenleyebilirler. Neyse Erdal İnönü'nün Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına sahip çıkması, odtü'de onları polise teslim etmemesi de aşikar bir durum. Erdal İnönü'nün siyaset arenasında CHP devamı SHP'yi Sosyalist/marjinal çizgiye taşıdığı da aşikardır... Neyse kopmayalım. Evet Ecevit'in yani inönü'nün karaoğlan'ının da CHP içinde bu oluşumlara yer verdiği bir gerçektir, daha önce bu forumda bunu da dillendirmiştim. Ancak, ilk kadrolaşma hareketleri İnönü dönemine rastlar ve bunu dillendiren adamlar Türkçülük davasıyla muhattap olur. Neyse 27 Mayıs ihtilaline İnönü ve yandaşlarının katılım sebebi Asker olmalarından ziyade İnönücü bir darbeyi engelleyecek oluşuma sahip olmakken pek yazıkki bunda başarılı olamamış ve bununla beraber 14 adı altında sürgün ateşeliklere gönderilmişler sonrada istifa etmişlerdir. Bu dönemde günümüzde müzmin sosyalist olarak adlandırılan insanlar peki ne yapmaktadır, hala kadrolaşmaya devam etmektedirler. Ve 1968 sonrası olaylar patlak verir ki bu olaylar esnasında inönü sağdır ve o dönemden 80 öncesi olaylara ışık tutan ayrışmaya ve desteğe sebep verir. İnönü'nün oğlunun üniversitesi de kurtarılmış bölge diye adlandırılan bir bölgedir. Peki bu olaylara ilişkin bir hareketin 70 cuntasından sonra vasıfsız kalmasını nasıl açıklayabiliyoruz. Sebebi şiyardır, 70 cuntasının yaratıcıları İnönü yanlısı komutanlardır, bunda herkes mutabıktır. Peki 70 cuntasından sonra gelişen siyasi olaylar kimin lehine olmuştur, Türkiye'de onca kurtalırmış bölge, onca devrim mıntıkası olmasına kolluk kuvvetlerinin yetersizliği sebebiyet verip bu neticede Türk Milliyetçileri sokaklara dökülmüştür. 80 öncesi sol hareketleri 60lı yıllarda destekleyen insanlar kimlerdir peki: Hasan Cemal, Ahmet Emin vs. Yani İnönü Cumhuriyeti ve onların yazarları... Pekala bu gazetenin 1942 kırılmasından sonra Türkçülük ve Milliyetçilik karşıtı tutumu da aşikar idi... Aynı tarihlerde sosyalist düşünce sistemine dahil tutumları oluşmakta 1950lerde alevlenmekte 1960lardaysa meyvalarını vermekte idi. Köy enstitüleri mevzusuna gelelim, köy enstitülerine karşı olunmasının sebebi köy enstitülerinin içinde konuçlanan marksist/materyalist düşünce sistemidir. Bunda mutabıkız, milli eğitim sistemimizin içerisinde gayri milli görüş ihtiva eden müdürlere ve öğretmenlere sahip, üstelik bu müdürler ve öğretmenler seçmece olarak atanan bir müesseseye karşı olunmuştur sadece. Peki köy enstitülerinin müdürleri kimlerdir: Halit Ağanoğlu, Remzi Özyürek, Rauf İnan gibi daha sonraları kendilerini sosyalist düşünceye adayacak ve hatta 60lı yıllardaki ilk eylemleri tertip edecek olanlar idir. Sabahattin Ali meselesine hiç değinmeye gerek yoktur zaten. Hım evet bu arada kapatılması İnönü dönemine rastlar ama dönemin başbakanı dolayısıyla Milli Eğitim sisteminin bağlı olduğu kişi. Kapanmasına vesile olan Adnan Menderes idir, İnönü sadece buna seyirci kalabilmiştir. Hah aynı zamanda Atatürk'ün kapattığı Mason localarını İnönü açtırmıştır. 1948 marshall yardımı yansımasıdır. Marshall yardımı esnasında amerika-rusya arasındaki bloglaşma tam manasıyla oluşmamıştır, müttefiklik arkası çekinceler ve sürüncemeler zıtlıklara vesile olmaktadır. O esnada Amerika bölge üzerinde müttefik arayışına marshall yardımıyla ulaşmaya çalışmış ancak hiçbir zaman ulaşamamıştır. Bunun yaptırımı olarakta ülke sanayileşmesine marshall anlaşmasıyla ket vurulmuş ve Türk ekonomi sistemini oluşturan sanayileşme durdurulmuştur. Buna müteakip Adnan Menderes'in başbakanlığa gelmesi, demokrat-liberal bir başbakanlık Sosyalist düşünceye yakın bir oportünist Cumhurbaşkanlığı çekişmesinde Türkiye'ye bilinçsizde olsa bir inisiyatif kazandırmış ve Sovyet-Amerikan çekişmesinden az da olsa fayda sağlanmıştır. Amma velakin ne yazıkki bu durum biraz da şansa tekabül ediyor... Bu esnada ister askeriye de Cumhurbaşkanının atamalarıyla, isterse öncesi milli eğitimde İnönü zihniyetinin yerleşmesiyle bir leninist konjonktür oluşmakta. Daha sonra meyvelerini bir güzel görüyoruz zira. Peki bakıyoruz İnönü döneminde Türk Milliyetçiliği adına neler yapılmış diye? 1944 hürriyet filamalarıyla sokağa dökülmüş Atatürkçü Türk Milliyetçisi gençlik bastırılmakta, Hükümetler Türk Milliyetçiliği politikalarından uzaklaşmakta bunu da en fazla CHP ve İnönü müdahaleleri sağlamakta, CHP ve İnönü yanlısı medya boy boy güney amerika devrimi örneklemekte, Sosyalist kalemlerin övgüleriyle politika izlemekte ve Milliyetçiliğe karşı bir propaganda içermekte. Esasında temeline baktığımız zaman Türk Milliyetçiliğinin, Atatürk Milliyetçiliği diye tanımlanan 82 anayasasıyla önümüze servis edilmiş milliyetçilikten pek bir farkı olmadığını ve Türk Milliyetçiliğinin oluştuğu yılların Atatürk'ün vefatı sonrası uygulanan projelerin ve eylemlerin neticesinde olduğunu görmemiz mümkün. Peki budöneme en hakim insan kimdir? İsmet İnönü elbette. Cumhuriyet Tarihindeki Atatürk'ten sonraki en etkin insandır ve 2. Adamdır denildiği gibi. Peki bu dönemde neden Türk Milliyetçiliği oluşmuş neden İslami içerikli partiler etkinleşip yek başlarına iktidara taşınmıştır. Bunun sebebi inönü politikalarıyla izah edilebilir. Türk Milliyetçiliğinden uzaklaşıldığı için Türk Milliyetçiliği oluşmuş ve güçlenmiş aynı zamanda, devlet din düşmanı olarak lanse edilebilecek projelere adım atılmıştır. Adnan Menderes'in seçim propagandasıdır "Ankara'nın kalbine öyle bir mabet dikeceğimki her yerden görülecek". Yani toplumu Türk ve Müslüman olan bir devlette, devlet Müslümanlık ya da Türklüğe uygun politikalar yürüteceğine Marksist-Leninist ve dialektik materyalist düşüncelere imtiyaz sağlamıştır. Bunu da az önce betimlerdiğimiz gibi mimarı İnönü'dür. Ancak inönü icraatları neticesinde bundan paye Atatürk'e biçilir zira o dönemin şartlarıyla oluşturulan kemalizm ve Atatürk muzmin bir sosyalist olarak tanımlanır. İşte bu da inönü kemalizmidir. Bu noktada kemalizme sahip çıkanların büyük çoğunluğu inönü kemalizmi yaptığıiçindir ki ben Atatürkçülük olarak tanımlıyorum o farikayı NOT: Halide Edip ve Adnan Adıvar her daim cuntayı savunmuşlardır. Rauf Orbay "dahi" demişimdir. İnönü'nün kurtuluş savaşına katılımı sovyet desteğinin ardına zirayet ederki düşündürücüdür. İnönü'nün gerçekleştirttiği Dersim Harekatı'nı da canı gönülden destekleyenler Sovyetler ve dünyadaki sosyalist kalemlerin olması - ki bundan sonra Hükümetten uzaklaşır devlet adamlığından - gibi gibi gibi.. Açıklayamadığım hususlar varsa mazur görün, fazla vakit bulamıyorum şu sıralar aceleci bir yazı oldu... Ha unutmadan İnönü/Ecevit çekişmesi aynı Türkeş/Yazıcıoğlu ayrılığına varır. Liderlik çekişmesidir birisi başarılı olmuştur, biri ayrılmıştır. Başarılı olan çekişmede eski liderlerin çoğunun yapacağı gibi İnönü'de Ecevit'e asıllı ithamlarda bulunmuştur ama aynı hareketleri çok seneler evvelinden kendisi yapmaya başlamıştır.
__________________
Türk Tarafından, Türk İçin, Türk'e Göre... |
|
02.12.2009, 17:38 | #8 | |
Usta Yiğido
barikat58 Şuan
Son Aktivite: 06.04.2016 18:19
Üyelik Tarihi: 03.01.2007
Mesajlar: 15.450
Tecrübe Puanı: 2206
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Alıntı:
Ne olmuş ismet paşa atatürkün arkadaşıysa mükemmel adammı kesildi başımıza,bugün atatürkçülerin bir şeyler yapıp atatürkün arkasına sığınması gibi yine atatürkçü yanınız bastı ve atatürkün arkadaşı diye hemen savunmaya geçtiniz ! Olabilir atatürkün arkadaşıdır sevmek zorundamıyım (hayır ) Ve son cümlem en büyük şanssızlık kendini bir şey zannedenlerle dolu etrafımız |
|
02.12.2009, 17:43 | #9 | |
Moderator
Salim58 Şuan
Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 58
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Alıntı:
herşey açık ve net anlaşılıyor...
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
|
02.12.2009, 22:41 | #10 | |
Yasaklı
gönlüm58 Şuan
Son Aktivite: 10.05.2010 22:51
Üyelik Tarihi: 30.10.2008
Yaş: 51
Mesajlar: 17.717
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: 2.CUMHURBAŞKANIMIZ İSMET İNÖNÜ
Alıntı:
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sabiha Serin Siir Kösesi | Sabiha Serin | Şiirler | 169 | 02.09.2010 11:50 |
Dünyanın en iyi 4. stadı! İnönü | WåñTêd_øØ7 | Spor Haberleri- Sivas Amatör Takımları - Diğer Sporlar | 1 | 12.08.2009 10:37 |
Fasıl Dinle - İsmet ATEŞ / Ferdi ATEŞ | bademix | Arşiv | 0 | 17.08.2008 00:59 |
İsmet Arzuman Hakemliğ Bıraktı | _DuMaN_58 | Spor Haberleri- Sivas Amatör Takımları - Diğer Sporlar | 1 | 04.04.2008 17:49 |