ÜNİVERSİTE BİTİRMİŞ DİPLOMALI İŞSİZLERİMİZ (Köşe yazımdır)

[Sabiha Serin]

ÜNİVERSİTE BİTİRMİŞ DİPLOMALI İŞSİZLERİMİZ

Ben beni bildim bileli Ülkemizde herkes işsizlikten şikayetçidir. Ancak; en çok Üniversite mezunu işsizler beni olağanüstü üzmektedir. Bu kadar Üniversitelerden milyonlarca öğrenciler Üniversite diploması alırlar, yarısından fazlası işsizdir. Öğrenci kendi bölümünden mezun olur ama daha her şey bitmemiştir, o alanda iş bulması için daha bir çok sınavlardan geçmesi gerekir. Bu nasıl ülke ve bu nasıl sistem. Her yıl milyonlarca Üniversite mezunu diploma alır ama sonuçta işsizler ordusuna katılır. Bu durum hangi ülkede bu kadar vardır?

Öğrenci Üniversiteye girebilmek için çalışır,çabalar. Anne ve baba varını yoğunu çocuğu için harcar.Dershaneler , özel kurslar derken bu arada öğrenci nerede ise bitkisel hayata girer. Bir Üniversiteye girebilmek için çocukluğunu gençliğini yaşayamaz.Yüzlerce sınavlar, yüzlerce test çözmeler ve sonuçta sınav günü gelir çatar ve türlü hayaller ile Üniversite sınavına girer. Geleceğini kurtarmak adına hayatını bu sınav sonucuna bağlar.

Sonuçta sınavı kazananlar puan durumuna göre bir Üniversiteye yerleşir. Ancak bu arada şu noktayı unutmayalım. Bir çok illerde rektörler sırf çok iş yaptım demek ve rant sağlamak için yeni bölümler açıyorlar ama açılan bölümde malzeme ve hiçbir donanım yok. Yani içi boş binanın açılışını yaparak hem kendilerini hem de herkesi kandırıyorlar. Böyle olunca da yeni açılan bölümleri yakından tanımayan farklı illerdeki öğrenciler o bölümü tercih edince de hayal kırıklığına uğruyorlar ve sonuçta ne oluyor: Yeteri kadar eğitim görmeyen, seçtiği alanda tam olarak donanımlı yetişmeyen üniversite mezunu bir ordu oluşuyor.

Oysa hiç durmadan yeni fakülteler yeni bölümler açıp yetersiz eğitim gören Üniversite mezunu öğrenci vermek yerine, halen mevcut olan bölümlerin araç ve gereçlerini, eğitim kadrosunu daha donanımlı hale getirip daha bilgili ve donanımlı öğrenci mezun edilmesinden yanayım. İşte böyle olunca da toplumumuzda kendi alanında yeterli eğitim öğretim almayan Üniversite mezunları başvurduğu iş alanlarında başarılı olamayıp işsizler ordusu oluşturmaktadır. Bu durum da Ülkemiz için çok acı bir tablodur.

Önümüzdeki haftalarda LYS Sınav sonuçları duyurulacaktır. İşte o zaman gençliğini ders çalışmakla geçiren evlatlarımız hangi Üniversitenin eğitimine güvenip, nasıl tercih yapacaklar işte bu durum bütün toplumumuzun en büyük düşüncesidir. Falanca Üniversitenin filanca bölümü sözüm ona var görülüyor ama nasıldır? İçerisinde yeterli donanım var mıdır? Eğitim kalitesi nasıldır? meçhul.

Diyelim ki herhangi bir tercih yaptı ve okudu mezun oldu. Sonuç yine boş ve yine işsiz adayıdır. Çünkü daha bir çok sınavlardan geçmesi lazımdır. Yaşamı sınav ile geçer.

Saygıdeğer yetkililere diyorum ki: Allah aşkına bu evlatlarımıza bir lokmacık ta olsa acıyınız. Her koltuğa oturan aklı yetsin veya yetmesin, sonucun neye mal olacağını düşünmeden, hiç durmadan eğitim öğretim ile ilgili yeni yasalar çıkartarak evlatlarımızın geleceklerini karartmayınız. Evlatlarımız Ülkemizin geleceğidir.Durmadan yasaların çıkması öğrencilerin umutlarını tüketiyor,yaşama sevinçlerini bitiriyor. Sadece oturduğunuz koltuğu sağlama bağlamak için çalışıyor gözüküp eğitim öğretimi içinden çıkılmaz hale getirmeyiniz lütfen. Ülkemizin geleceği olan bütün evlatlarımıza sahip çıkalım. Onlara daha yaşanılır bir ülkede soluk almalarını sağlamak için , daha kaliteli eğitim öğretim almaları için gayret edelim ne olur.

Bir Üniversite öğrencisi kolay okutulmuyor. Anne ve babalar evladım okusun, hayatını kurtarsın diye saçını süpürge ediyor, varını yoğunu evladı için harcıyor.Ancak daha sonra öğrenci mezun oluyor ama ekmek parasını yine çıkartamıyor ve işsiz güçsüz evde bunalıma giriyor. Sonra da toplumla ruhsal yapısı bozulduğundan, yaşamındaki bütün umudunu kaybedenlerden intihar sayısı artıyor. Ruhu kararmış asi ve bunalımlı genç sayımız artıyor.

O halde Ülkemizde milyonlarca diplomalı gençlerimize ve halen diploma alacak evlatlarımıza gelecekleri için ışık olup, mantıklı ve sağlıklı kararlar verelim, diploma aldıklarında hemen iş bulmalarını sağlayalım diyorum.Onlar hepimizin her şeyidir.


ÜLKEMİZ DİPLOMALI İŞSİZLER İLE DEĞİL, ÜRETEN,YENİLİKCİ,KENDİNİ GELİŞTİRMİŞ,YARATICI,DONANIMLI , İŞİ OLAN DİPLOMALI GENÇLERİMİZ İLE GÜNEŞ AÇSIN. HAYATA KÜSMÜŞ MUTSUZ GENÇLERİMİZ DEĞİL, YÜZÜ GÜLEN UFKU GENİŞ,AYAKLAR ÜZERİNDE KALARAK HAYATA SIMSIKI SARILAN GENÇLERİMİZ İLE DOLSUN.ONLARA SAHİP ÇIKALIM. İŞTE O ZAMAN DAHA GELİŞMİŞ VE DAHA BÜYÜMÜŞ ÜLKEDE SOLUK ALIRIZ.
TEMENNİM DE BUDUR.


SABİHA SERİN


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

[amazon10]

yarın KPSS sınavı var. bütün adaylara başarılar diliyorum.
inşallah bütün attıklarımızı tuttururuz

[ÖnceVatan_58]

Kaliteli eğitim olmadıktan sonra neye yararki. Ayakkabı boyacılığı yapıyor mezunlar. Sabiha Hanım yazınız bana İlyas Salman'ın "Diplomalı Hıyarcı" filmini anımsattı. Paylaşım için teşekkürler.

[izmirliyigido]

Gençlere zaten yeterli imkan verilmiyor, bir de okumuş fakat boş gezen gençlere bende çok üzülüyorum. İş beğenmiyor deniliyor. Ben ona katılmıyorum. İşsiz olan genç, okuduğu okulun kazandırdığı bilgilerle ilgili edindiği meslek ile bir iş imkanı sağlanırsa çalışır. Sen tutupta mühendislik bitirmiş bir gence İş Kurumu olarak kasap yardımcılığı teklif edersen elbette ki kabul etmez, boşta kalır.

Bir de bizim şehrin insanına ve firmalarına kızıyorum ben. Hiç mi istihdam yaratamıyorsunuz? Hiç mi kendi insanımızı çalıştıracak iş kuramıyorsunuz? O kadar Sivas'lı firma var ki İstanbul'da, Ankara'da. Hiç birimi Sivas'ta iş imkanı yaratamıyor?

Mesela şu anda Sivas'ta Hızlı Tren Projesi var. Oranın kontrol amiri bayan Sivas'lı. Sivas'lı firmalar oradan iş almaya çalışsın. Aldıkları işe de Sivas'lı genç mühendisleri, teknik elemanları yerleştirsin. Çok mu zor?

Sabiha hanım çok derin bir yaraya parmak basmış. Teşekkür ediyorum ona da. Keşke yazarlarımız, gaztecelerimiz kadar bürokratlarımız, vekillerimiz de bu konuyu gündemde tutsa. O zaman gençlerimizin geleceği kararmaz.





.

[vicente58]

Söylenenler doğru ama iş beğenmeme olayı var. Bunun örnekleri çevremizde çok fazla. Herkezde az çalışıp fazla maaş almaKimse bir şeyler üretme derdine düşmüyor. Birde diplomalı işsizler diyoruz doğru da ülkemizde doğru dürüst bir üniversite eğitimi verilmiyorki.

[aktassa]

vicente58 Nickli Üyeden Al?nt?

Söylenenler doğru ama iş beğenmeme olayı var. Bunun örnekleri çevremizde çok fazla. Herkezde az çalışıp fazla maaş almaKimse bir şeyler üretme derdine düşmüyor. Birde diplomalı işsizler diyoruz doğru da ülkemizde doğru dürüst bir üniversite eğitimi verilmiyorki.

Çok güzel demişsiniz.

Kendimden örnek vereyim.

Aracı kurum beni çağırıyor.

-İşveren sadece ODTÜ veya İTÜ mezunu ile çalışmak istiyor.

- Tamam. İTÜ Mezunuyum.

-Daha önceden en az piyasada 3-4 yıllık deneyim istiyor.

-Tam 4 yıldır piyasadayım.

- Kalibrasyon ve Metroloji sertifikaları ve uygulamalarının da bulunmasını istiyor.

-Hepsi var.

-Mesai saati kavramı yok. Verilen iş ne zaman biterse o zamana kadar çalışırsınız. C.tesi de çalışırsınız. Pazar günleri çalışırsanız genel izine eklenmez. Kabul mü?

- O da kabul.. Peki maaş ne kadar bu saydıklarınıza?

- Vallaaaaaaa. 800TL ile işe başlarsınız. Eğer 1 yıl içerisinde başarılı olursanız maaşınız 1000TL'ye kadar çıkabilir. O sizin elinizde.



Bu yukarıdaki diyalog benim bir İK merkezine çağırılmam sırasında birebir yaşanmış konuçmalardır.
Siz hala iş beğenmemekten mi bahsediyorsunuz Allah Aşkına?

NOT: Burada insanlar rencide olmasın istedim ama bana inanmayanlar var ise söylesinler, size bu konuçmanın geçtiği tarih, yer ve kurumun adı ve telefonunu da veririm, bizzat sorabilirsiniz.

[Sabiha Serin]

Yazımı okuyupn değerli yorumlarını yazan herkese teşekkür ederim.

Evet bir gerçek var ki Türkiye'de işsizlik başını almış gidiyor.İşte ben burada Üniversiteyi maddi ve manevi zorluklarla bitirip te işi olmayanlara çok daha fazla üzüldüğüm için bu yazımı paylaştım.Bir evladın hayata kazandırılması ana baba olarak kolay değil.Bende okuttum ve halen okutuyorum.Varımızı yoğumuzu yeri geliyor rızkımızdan herşeyimizden kesip evlatlarımızın eğitimine veriyoruz.Peki ama Üniversite diploması aldıktan sonra işsizler grubuna katılınca da işte bu Türkiye'nin en büyük ayıbıdır.
Örnek vereyim.Bakınız burası çok önemli bilhassa Sivaslı yetkililer ve işadamları mutlaka okumalıdır.
14 gündür İstanbul'da idim.Ticari taksiye bindiğimizde eşim şoföre kime nerelisin dedi ise yeminle söylüyorum % 70 i Sivaslıyım dedi. Veee veeeee
kimi Üniversite mezunu işsiz mecbur kalmış ticari takside çalışıyor, kimi çok önemli yerlerde brokrat,subay,polis,vs. den emekli ticari takside çalışıyor. Kimi halen Üniversite öğrencisi boş zamanlarında ticari takside çalışıyor.Bir çoğuda Sivasta iş bulamadığından ekmek parası için İstanbul'a göç etmiş.Hepside " İyiki buradayız iyi kötü ekmek paramızı çıkartıyoruz kazancımızda güzel" dediler.Doğrusu bir Sivaslı olarak inanın çok üzüldüm. Sivas'ta Sivaslı kalmadı hepsi işsizlik yüzünden her biri biryerlere göç etti.Kahrolmamak elde değil.
Kısacası İstanbul'da karşımıza kim çıktı ise Sivaslı idi.Lokantaya gittik garson Hukuk Fakültesi mezunu imiş,haydi gelinde üzülmeyin.Bu meslekleri elbette küçümsemiyorum tabiki her mesleğe saygım sonsuz ama Üniversite bitirmiş birisinin kendi alanında hizmet vermesi gerekirken bu meslekleri yapması beni çok yaraladı.Çünkü Üniversite okumayan bu meslekleri haydi yapsın normal ama yıllarca okumuş Üniversite diploması olanların kendi alanında iş bulamayıp bu işleri yapıyorsa yetkilileri ve Sivaslı işadamlarını göreve davet ediyorum.Bir ana baba ilerde hayata kazansın diye evladının okutuyor amaaaaaaa hayat ona ne yapıyor öyle bir tokat atıyorki iş yok, güç yok işsizler grubunda çile çektiriyor.
Bu arada Türkiye'de yetkililerimiz yan gelmiş yatıyorlar.OOhhh tuzları kuru nasıl olsa. İstanbul'da ne Belediye ne de trafik diye birşey yok. Kaldırımları cafe sahipleri babasının malı gibi kullanıyor masa sandalye koymuşlar para basıyorlar.Yollardaki cafeler işletmeler sağlı sollu hatta caddenin tamamını müşterilerine park yeri yapmış trafik ses etmiyor.Kafam durdu inanın.Belediye otobüsü ile bir yere gidecektik.Kalamış yolundan geçip Fenerbahçeye gidecektik ama otobüs yolun tamamını park görünce giremedi,yolu değiştirdi ve gideceğimiz yere geciktik.Bu hergün böyle imiş.Haydi gelinde şaşırmayın.
Ne diyeyim bizim ülkemizde hangi şey yolunda ki,herşey arapsaçı oldu.Kim kime dum duma.Sonumuz hiçte iyiye gitmiyor Allah yardımcımız olsun. Veee koltuk kapan yetkililerede diyorum ki" Eğer sizlerde Allah korkusu ve vicdan var ise görevinizi helalından yapın, aldığınız yüklü maaşlarınızı helal ettirin,unutmayın ki bu ülkemizde milyarlarca işsiz var ve bir ekmeğin mücadelesini veriyor.Onlara sahip çıkın Allah aşkına.Sivaslı işadamlarımıza da diyorumki " Koca gövdeniz ile kola kravat orada burada hava atıp boy gösterip paranıza para katıp daha büyüyeceğinize kardeşim cebinizde akrep mi var az da parasız ve işsiz olanları düşünüp yardım edin. Bilhassa Sivaslı işadamlarımız neden hep büyükşehirlere yatırıp yapıyorsunuz azda Sivasımıza yatırım yapın,toprağınıza bu toprağın insanlarına sahip çıkın.İşte o zaman ne işsiz kalır nede aç insanlar, ne de göç olmaz.Dua alın ki Allah'ta birinize bin katsın.Of ya neyse daha fazla yazarsam hatır kıracağım lanet kör şeytana.
Sonuç olarak Sivaslıyım ve halen burada yaşıyorum.Gözlemlediklerim de beni kahrediyor elimden birşey gelmiyor.Ah Allahım bana görünmezinden ver Sivas dışına beş kuruş harcarsam ellerim kırılsın.
Kimbilir hayal de olsa inşallah Sivas ve Sivaslılar bir gün hakettiği yere gelir.Herkese kucak dolusu selam sevgi ve saygılarımı sunuyıorum.

[amazon10]

Bekir Coşkun /Cumhuriyet
12.07.2012

AKPSS…
Şimdi diyorsunuz ki; AKPSS soruları yandaşa verilmiş olabilir mi?..


Olmaz…

Çünkü kaç gündür televizyonlarda 11 polis bir adamı kamera önünde yarım saat dövüyor, sonunda dayak yiyen adam suçlu çıktı…

5 ile 6 yıl hapsi isteniyor…

Polislere de rapor verdi Adli Tıp…

Elleri incindi diye…

*

Yok öyle adaletsizlik…

770 üniversite genci hapiste…

Suçlu bulunmuş da mahkûm olmuş değiller… Henüz suçlu oldukları kanıtlanmış değil yani… Ama kimisi iki senedir, kimisi aylardır orada…

Tutuklular…

Şimdi dikkat:

Bakanların, müsteşarların, milletvekillerinin oğul ve kızlarını saydılar, kamuda işe başlamışlar siz aylak gezinirken…

Sayıları aşağı yukarı eşit: 800 kadar…

*

AKPSS sınavlarını kazanıp bir gelecek kapısı aralamak için mutlaka cemaatten mi olmak lazım diyeceksin…

Öyle deme ama…

*

Cumhurbaşkanı; “dindar”dan…

Başbakan; imam…

Milletvekili olmanın asgari şartı; kayıtsız biat…

Bürokraside yükselmenin koşulu; badem bıyık…

Terfi için; türbanlı eş…

Ayrıca; üniversitelerde, belediyelerde, bakanlıklarda, kamu işletmelerinde, devlet ortaklığı kurumlarda ne kadar Atatürkçü ve laik varsa attılar ki…

Seni alacaklar…

*

Öyle hile, entrika, sahtekârlık yok…

Bak; terfi sırası gelen subayları hapiste tutuyorlar, önümüzde YAŞ toplantısı var, terfi zamanı geçsin “kanıt bulunamadı” diye salarlar…

Hak, hukuk, adalet, vicdan bunlarda…

Daha önceki gün; hakkında hüküm olmayan masum insanlar için kanun çıkartıyormuş gibi yaptılar…

Kim çıktı hapisten?..

7 üniversite öğrencisini telle boğanlar…

Genelkurmay Başkanı içeride kaldı…

*

AKPSS’de hile yapıldı mı diyor hâlâ…

Elini vicdanına koy…

Yapılmadığı için zaten; kamu işletmelerinde, bakanlıklarda, poliste, yargıda, milli eğitimde, tepeden tırnağa cemaat kadroları oluştu…

Sen sokaktasın…

*

Çok da kurcalarsan…

Bakarsın Sincan F Tipi Cezaevi’ni tutturdun…

AKPSS’de…

[nene-hatun]

Bir çok illerde rektörler sırf çok iş yaptım demek ve rant sağlamak için yeni bölümler açıyorlar ama açılan bölümde malzeme ve hiçbir donanım yok. Yani içi boş binanın açılışını yaparak hem kendilerini hem de herkesi kandırıyorlar. Böyle olunca da yeni açılan bölümleri yakından tanımayan farklı illerdeki öğrenciler o bölümü tercih edince de hayal kırıklığına uğruyorlar ve sonuçta ne oluyor: Yeteri kadar eğitim görmeyen, seçtiği alanda tam olarak donanımlı yetişmeyen üniversite mezunu bir ordu oluşuyor.

Oysa hiç durmadan yeni fakülteler yeni bölümler açıp yetersiz eğitim gören Üniversite mezunu öğrenci vermek yerine, halen mevcut olan bölümlerin araç ve gereçlerini, eğitim kadrosunu daha donanımlı hale getirip daha bilgili ve donanımlı öğrenci mezun edilmesinden yanayım. İşte böyle olunca da toplumumuzda kendi alanında yeterli eğitim öğretim almayan Üniversite mezunları başvurduğu iş alanlarında başarılı olamayıp işsizler ordusu oluşturmaktadır. Bu durum da Ülkemiz için çok acı bir tablodur.

Meselenin can alıcı noktası da işte tam burası. Dört duvar yapıp kapısına da üniversite diye bir tabela konulunca orası üniversite olmuyor . İyi ve yerleşik üniversitelerde eğitim almış çocuklar bir biçimde iş buluyorlar.Hele bazı iş alanlarında, iş bulmak için üniversitenin adı bile yetiyor. Sadece bu da değil üniversite açıyorlar mantar gibi ve puanları da düşürüyorlar . Hiç fizik sorusu yapamayan çocuklar çok rahat bazı üniversitelerin fizik bölümüne girebiliyor. Sonra bu öğrenciden ve mutlaka öğretmenlik diploması alacağı için yetiştireceği nesilden hayır bekleyin

Ben üniversite açtım oldu , puanları düşürdüm bir sürü öğrenci üniversiteli oldu demekle olmuyor işte. Var olan sorunlar katlanarak artıyor