|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Arama | Bugünki Mesajlar | Forumlar? Okundu Kabul Et |
Serbest Kürsü Serbest Konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
10.08.2008, 21:33 | #71 |
Tecrübeli Yiğido
4Eylul Şuan
Son Aktivite: 04.11.2009 22:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 636
|
Akif ve Destanı
Mehmet Akif merhumun:
"Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor tevhidi Bedr´in arslanları ancak bu kadar şanlı idi." diyerek başlayan muhteşem Çanakkale Destanı´nı yazmadan önce ellerini Yüce Dergah´a açıp: "Allah´ım! Bana, bu aciz kuluna, bu destanı yazma imkanı bahşet... Bu ulvi vazifeyi bana nasib et. Sonra canımı al. Ya Rabbi!.. Bana bu lütfu çok görme. İn´am ve ikramının hazinesinden bu aciz kulunun şu duasını barigah-ı uluhiyetinde kabuleyle!.." diye gözyaşları içinde dua dua yalvardığını..
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
10.08.2008, 21:44 | #72 |
Tecrübeli Yiğido
4Eylul Şuan
Son Aktivite: 04.11.2009 22:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 636
|
Trablusgarp Mücahitleri
Trablusgarp Savaşı´nda Osmanlı askerlerinin arasında bulunmuş olan Fransız gazetecisi Georges Lemo´nun gördükleri karşısında hayretler içinde kalarak:
Türk subayları içinde on iki kez yaralanmış olanlar vardı. Müthiş bir şey kendileri ile konuştuğum zaman edindiğim intiba şu oldu: "Türk subaylarında yenmek ve ölmek duygusu, cinnet derecesine varmış bir istek halinde yaşıyordu" diye hatıralarında intibalarını yazdığını...
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
10.08.2008, 21:46 | #73 |
Tecrübeli Yiğido
4Eylul Şuan
Son Aktivite: 04.11.2009 22:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 636
|
"Çadır İçinden Savaş İdare Etmeyüz"
Merc-i Dabık Savaşı öncesi Büyük Hünkar Yavuz Sultan Selim´in ordusunun önünde askerleriyle beraber göğüs göğüse çarpışmak için atını ileri doğru mahmuzlaması üzerine, Sadrazam Sinan Paşa´nın padişahın ellerine sarılıp:
"Şevketlü hünkarım, olmaya ki heyecana gelir, kendinizi ateşe atarsınız, yüreğimiz dilhun olur" diye gitmemesi için yalvardığını... Alem-i İslam´ın birliğini sağlama adına hayatı at sırtında geçmiş olan bu büyük dava adamının bunun üzerine: "Biz cennetmekan Fatih Sultan Mehmet Han´ın torunuyuz, çadır içinden savaş idare etmeyüz" diye haykırdığını...
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
10.08.2008, 21:47 | #74 |
Tecrübeli Yiğido
4Eylul Şuan
Son Aktivite: 04.11.2009 22:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 636
|
Halkını Düşünen Gerçek Devlet Adamı
Okkası 30 paraya satılan ekmeğin fiyatına 10 paralık bir zam yapmak isteyen fırıncıları huzuruna çağıran müşfik sultan Abdülhamid Han´ın onlara:
"Siz yine ekmeği 30 paraya satmaya devam edin. Sattığınız her ekmek için istediğiniz 10 parayı ben vereceğim. Çünkü bir memlekette ekmek fiyatına zam yapılırsa, bunu bütün zaruri ihtiyaçların pahalılaşması gibi bir hareket kovalar ki, halkımız bundan büyük ızdırap çeker" diyerek, halkını gerçek manada düşünen bir devlet adamlığı örneği sergilediğini...
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
10.08.2008, 21:47 | #75 |
Tecrübeli Yiğido
4Eylul Şuan
Son Aktivite: 04.11.2009 22:33
Üyelik Tarihi: 21.07.2008
Mesajlar: 319
Tecrübe Puanı: 636
|
Yavuz Çocuk
Yavuz Sultan Selim´in asıl isminin "Selim" olmasına karşılık çocuk iken çok hareketli, yerinde durmayan, cevval bir yapıya sahip oluşundan dolayı kendisine "Yavuz" lakabının takıldığını...
Bu çelik çavak çocuğun idman yaparken kafesten uçurulan güvercinleri, çift elle fırlattığı hançerlerle havada vurduğunu...
__________________
Günestir düşen turuncusunda, menekşeler sunarım gece
Artık hiç dönülmeyecek yerdeki o Sevgili'ye |
10.08.2008, 22:39 | #76 |
Usta Yiğido
titizyiğido Şuan
Son Aktivite: 03.06.2012 00:55
Üyelik Tarihi: 03.06.2008
Yaş: 45
Mesajlar: 1.270
Tecrübe Puanı: 737
|
--->: Bunları biliyormusunuz?
paylaşım için teşekkürler .............................. ...............
|
14.08.2008, 19:08 | #77 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
--->: Bunları biliyormuyuz?(angut)
Gereksiz Bilgiler
1. Suudi Arabistan'da bir kadın kocasına kahve yapmazsa bu boşanma nedenidir. 2. Bir köpekbalığı 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir. 3. Bir fare bir deveye oranla daha uzun süre susuzluğa dayanabilir. 4. İnsan midesi 2 haftada bir iç zarını yenilemek zorundadır, aksi halde kendi kendini sindirir. 5. "İ" harfinin üzerindeki noktaya İngilizler "Dedikodu" derler. 6. Bir bardak taze şampanyanın içine bir kuru üzüm atarsanız üzüm asansör gibi bardağın altından üstüne üstünden altına sürekli dolaşır. 7. Eğer ağzımıza attığımız bir şeye tükürüğümüz değmese onun tadını anlayamayız. 8. Zürafa kulağını 53 santim uzunluğundaki dili ile temizler. 9. Mc Donalds'in karının %40'ı çocuk mönüsü satışından gelir. 10. Her insanin dilinin izi de parmak izi gibi farklıdır. 11. Tarihi film Ben Hur'da çekim ekibinin fark etmediği kırmızı bir otomobil görünür. 12. Einstein 9 yasına kadar düzgün konuşamamıştır. Ailesi onun özürlü olduğunu düşünmüştür. 13. Her gün doğan çocukların ortalama 12'si yanlış anne babaya verilmektedir. 14. Kağıt para sanıldığı gibi kağıttan değil pamuktan yapılır. 1950'den önce kenevir, ağaç kabuğu ve marijuana yaprağı kullanılarak yapılırdı. 15. Çikolatanın köpekleri öldürdüğü doğrudur. Onların kalbine ve sinir sistemine zarar verir. Yarım kilo kadar çikolata küçük bir köpeği öldürebilir. 16. Birçok ruj çeşidi balık pulu içerir. 17. Katil balinalar köpek balıklarının midesine alttan torpil gibi vurarak onları öldürür. 18. Ketcap 1830'lu yıllarda ilaç olarak satılırdı.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
14.08.2008, 21:51 | #78 |
Editör
FurkaN Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 22:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
|
Bunları Biliyor muydunuz?
Pasaport Farki
OSMANLIDAN VE TARİHTEN Sanli Osmanli Devleti'nin yikilmasindan sonra, son derece uzgun ihtiyar bir Urdunlunun, elindeki yeni Urdun pasaportuyla Isvicre sefaretine giderek: "Herkes bu pasaportla alay ediyor Eskiden Osmanli pasaportum varken selam dururlardi. Ben Osmanli teb'asiyim ne olur bunu degistirin" diye sefaret yetkililerine yalvardigini… (13) Turk Kosesi Devlet i Aliye yi Osmaniye'nin uc kitada at oynatip buyruk yuruttugu ihtisamli donemlerinde, Avrupa'da Turk hayat tarzi ve modasinin cok tesirli hale geldigini Evlerinde Turk kosesi bulundurmayan sosyete mensuplarinin ayiplandigini (14) Reformun Boylesi 0 zamana kadar sadece batililarin kendi aralarinda duzenledikleri balolara, yanlis batililasma hareketinin bir parcasi olarak Turk devlet adamlari da katilinca 11829), baloda bulunan bir Fransiz kadinin oldukca dogru bir teshiste bulunarak Turkler reforma, bitirmeleri gereken yerden basladilar dedigini ...(15) Birinci Dunya Savasinin Vahset Yillari Birinci Dunya savasi siralarinda Musul'da halkin acliktan perisan durumlara dusup hergun sokaklarda kadin-erkek cocuk-ihtiyar bircok insanin inleye inleye olume gittiklerini ve buna bir care bulunamadigini… Acliktan olen bu zavalli cocuklarin etlerini kasap dukkanlarinda koyun ve kuzu eti diye satan veya asci dukkanlarinda pisirip halka yedirme vahsetini gosteren on-oniki kisinin idam edildigini . (16) Amerikan Yardimi (!) Truman doktrini cercevesinde Amerika BirlesIk Devletleri'nden aldigimiz 69 milyon dolar askeri yardim ile elde edilen askeri techizatin bakimi icin ABD'ye her yil 400 milyon dolarlik bakim ve ithalat parasi harcamasi yaparak ne kadar karli bir anlasma (!) yaptigimizi (17) Hayal Muessesesi Teb'asini "Emanetullah" olarak goren Osmanli Devleti'nde, akil hastalarina bimarhanelerde son derece sefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli camasir ve carsaflarda yatirilip musIki ile tedavi edildigini. Ayni donemde Avrupa'da ise, akil hastalarinin ruhuna seytan girmis denilerek diri diri yakildigini. . (18/a) Istanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burasi Avrupa'nin asirlar sonra tahayyul edecegi bir hayal muessesidir dedigini ve Osmanli'nin uyguladigi bu musIki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yilinda uygulamaya gecebildigini (18/b ) Ucuncu Dunyanin Kobaylari Batida ilac uretmekle ilgili yonetmeliklerin son derece agir olup, bir ilacin piyasaya cikarilmadan once kobaylar uzerinde yeterince deneme yapilmasi gerektigini ve bunun ise uzun ve pahali bir surec oldugunu . Buna care bulan batili humanistlerin(!), yeni gelistirdikleri denenmemis ilaclari ucuncu dunya ulkelerine pazarlayarak hem para kazanip, hem de milyonlarca gonullu kobay uzerin de ilaclarini denediklerini... Ilac iyi ciktigi takdirde mallarini batida pazarladiklarini, kotu ciktiginda ise foyasi cikana kadar ucuncu dunya ulkelerine satmaya devam ettiklerini . . (19) Ici Yivli Toplar ve Ecdadimizin Sizlayan Kemikleri Yavuz Sultan Selim Han'in Ridaniye Savasi'nda, ileri goruslu babasi Sultan II Bayezid' in icadi olan "ici yivli toplari kullanarak buyuk basarilar elde ettigini.. Bugun ise bizlerin hala II Bayezid'in bu buyuk icadini tarih kitaplarimizda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafindan icad edildi" diye okutma gafletini gostererek ecdadimizin kemiklerini sizlattigimizi.. (20) Tanzimat Donemi Ordusu II Mahmut doneminde Osmanli ordusunun modernlestirilmesi icin danismanlikta bulunan Alman komutani Helmuth von Moltke'nin Tanzimat donemi ordusunun halini "Bu ordu: kaputlari Rus, talimatnameleri Fransiz, tufekleri Belcika, sariklari Turk, egerleri Macar, kiliclari Ingiliz ve ogretmenleri her milletten, Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettigini .(21) Bediuzzaman'in Rizik Hususundaki Hassasiyeti Ustad Bediuzzaman Said Nursi Hazretleri'nin 1924 yili yazinda Van'daki Erek dagina cikarak butun vaktini tesbihat ve munacat ile gecirdigi gunlerde, yaninda bulunan talebelerinin daglardaki yaban elmalarini koparip yemek istemeleri uzerine Ustad'in onlara izin vermeyip "Bizim hissemiz baglar ve bahcedekilerdir Bizim rizkimizi Cenab-i Hakk oralarda tayin etmistir. Bu yabani meyveler yabani hayvanlarin rizkidir. Onlarin kismetine dokunmamamiz gerekir" dedigini… (22) Milletlere Gore Fiyat Farki Osmanli'nin son doneminde (1850) Istanbul'da uzun yillar kalmis bir batili tarihci olan M A Ubicini'nin sehirde yasayan degisIk milletlerin karakter yapilarini ogrendikten sonra, hatiralarinda: "Bir kaide olarak, Ermeni ye istedigi paranin yarisini, Ruma ucte birini, Yahudi ye dortte birini veriniz. Fakat bir Muslumanla alisveris ettiginiz zaman istedigi fiyattan emin olunuz ve istedigini veriniz"diye yazdigini… (23) Batida ve Osmanli'da Yalan 1717 - 1718 yillari arasinda Istanbul' da Ingiliz elciligi yapan G.Montagu nun hanimi Lady Montagu nun Osmanli toplumundaki ticaret ahlaki ile alakali hatiralarin da, oldukca enteresan bir sekilde: "Ingiltere'de yalancilar yaptiklariyla ogunurler. Burada ise (Osmanli'da) yalan soylediginden emin olundugu zaman yalancinin alnina kizgin demir basiliyor. Bu kanun eger bizde uygulanirsa ne kadar guzel yuzun bozuldugu, ne kadar kibar sinifina mensup kisilerin kaslarina kadar inen peruklarla dolasmaya mecbur kaldiklari gorulur. diye yazdigini… (24) Marks'in Hayranligi Seyh Samil liderligindeki Kafkas halkinin, istilaci Ruslara karsi olan istiklal savaslarinda gostermis olduklari buyuk direnis karsisinda Karl Marks' in: "Hurriyetin nasil elde edilmesi lazim geldigini Kafkasya daglilarindan ibretle ogreniniz. Hur yasamak isteyenlerin nelere muktedir oldugunu gorunuz. Milletler, onlardan ders aliniz. .. " diyerek hayranligini itiraf etmek zorunda kaldigini... (25) Osmanli Devleti'nde agaclara cok kiymet verilip koruma altina alindigini . . . Sultan ll. Abdulhamid devrinde, Belgrad ormanlarina zarar verip ormani tahrip ettikleri icin bir koyun kitle halinde surgun edildigini. . .(26) Kin Ikinci Dunya Harbi sonlarinda yapilan lise mezunlarinin olgunluk imtihanlarinda sorulan "Ormanlar ve Ormanlarin faydalari" isimli kompozisyon sualine talebelerim bazilarinin enteresan bir sekilde:"Turkiyemiz ormanlik bir ulkeydi, fakat o zalim padisahlar, yurdumuzu ormansiz biraktilar , gibi cevaplar verdiklerini . . . Sebep olarak da; bu zavalli ogrencilerin oylesine bir kin terbiyesi icinde yetistirilerek Osmanli'yi kotulemeye oylesine alistirildiklarini ve boylece eger bir firsatini bulup da padisahlara hakaret ederlerse iyi not alacaklarina inandiklarindan dolayi boyle cevaplar verdiklerini... (27) Ecdad Nesline Hurmet Merhum Adnan Menderes'in, Istanbul'un imari faaliyetlerinin baslatildigi l950'li yillarin birinde, gece yarisi cennetmekan Sultan Abdulhamid Han'in muhterem kerimeleri Ayse Osmanoglu ile annesi Musfika Kadinefendi'nin kaldigi evin kapisini calarak gizlice iceri girip her ikisinin de ellerini optukten sonra : "Siz bize veli nimetlerimizin emanetlerisiniz. Fakat maalesef sizlerle bugune kadar alakadar olamadim. Cok ozur dilerim Cevremiz boyle tavirlari hazmedemeyecek insanlarla dolu!... " dedigini... Daha sonra da, Osmanli'nin bu aziz analarina, kimseye muhtac olmamalari icin, icinde 10.000 lira bulunan bir zarf birakip ayrica tahsisat-i mestureden (ortulu odenek) maas bagladigini ve 2 7 Mayis'da bu paranin kesildigini... (28) Peygamber Evine Benzeyen Ev Gonuller sultani Mevlana Hazretleri'nin hizmetcisine: Bu gun evimizde yiyip icecek birsey var mi?" diye sorup, hizmetcisinin de "Hayir hic birsey yok" diye cevap vermesi uzerine sevince garkolup ellerini Yuce Dergah'a acarak: "Allahim, sana sukurler olsun ki, evimiz bugun Peygamber evine benziyor" diye Muhammed Mustafa'nin(sav) yolunun tozu oldugunu gosterdigini,,. (29) Essiz Misafirperverlik Osmanli askeri teskilatini Avrupa'ya tanitmis olmakla meshur Comte de Marsigli'nin, Turk toplumunun misafirperverligi ile alakali olarak : "Turkler hicbir din farki gozetmeksizin butun yabancilara karsi son derece misafirperverdirler. Ana yollar civarindaki koylerde oturanlardan hali vakti yerinde olanlar oyleden evvel ve aksamustu gezintiye cikip yolcu bulmaya calisirlar. Eger bulacak olurlarsa evlerine davet ederler ve hatta cok defa misafirin hangi evde agirlanacagini tayin ederken kavgaya bile tutusurlar." dedigini (30) Vahsetin Boylesi 1096 yilinda Haclilarin Kudus'e girerek 40. 000 Muslumani kilictan gecirdikten sonra Godofroi do Buygom' un Papa II Urban' a yazdigi mektupta: `Kudus'te bulunan butun Muslumanlari katlettik, malumunuz olsun ki, Suleyman Mabedi'nde atlarimizin diz kapaklarina kadar Musluman kanina batmis olarak yuruyoruz. " diyerek barbarliklarini belgelediklerini...(31) Insanligin En Muhtesem Harikasi Osmanli ictimai yapisi uzerine uzman olan Erlanyen Universitesi profesorlerinden Hutterrohta: "Osmanli Devleti, genis topraklarini ve uzerindeki cesitli kavimleri, Topkapi Sarayi'ndan mukemmel bir sekilde idare ediyordu. O saray da batidaki en mutevazi bir derebeyinin sarayi kadar bile buyuk degildi. Bu nasil oluyordu?" diye soruldugunda, Profesor Hutterroht'un: "Sirrini cozebilmis degilim. 16. asirda Filistin'in sosyal yapisi uzerinde calisirken oyle kayitlar gordum ki hayretler icinde kaldim. Osmanli, uc yil sonra bir koyden gececek askeri birligin oyle yemeginden sonra yiyecegi uzumun nereden gelecegini planlamisti. Herhalde Osmanli, devlet olarak insanligin en muhtesem harikasidir" diye cevap verdigini. . .(32) Enderun Okulu Uc kitada alti asirlik bir hukumranlik sanli ecdadimizin devlet ve medeniyet mirasinin sirlarinin bulundugu ve dunyanin en buyuk arsivi olan Osmanli Arsivi'ni, bizler dogru durust incelememisken, bine yakin Amerikali ile yuze yakin Israilli tarihcinin yillarca didik didik ettigini. .. Bugun ABD'de sadece "Enderun okulu" hakkinda hazirlanan uzman eserlerin ve doktora tezlerinin sayisinin 350 tane oldugunu. . .(33) Ziya Gokalp'in Olumu Turkculuk fikrinin unlu simalarindan biri olan Ziya Gokalp'in hayatinin son anlarinda Fransiz hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece once, mukaddesata galiz kufurler ederek basini duvarlara vura vura oldugunu Cesedinin de hastane morgunda Hiristiyan geleneklerine gore muamele yapilarak kaldirildigini... (34) Sozunun Eri Olmak Mehmet Akif Ersoy'un sozunun eri bir insan oldugunu ve soz verdigi seyi yerine getirmek icin olumden baska hicbir seyin onu engellemedigini... Istanbul Vanikoy'de oturan bir ahbabi ile oyleden bir saat once bulusmak icin sozlestiklerinde, o gun yagmurlu, firtinali bir gun olup her tarafi sel bastigi halde Mehmet Akif' in binbir zorlukla sirilsIklam vaziyette soz verdigi yere vaktinde geldigini, fakat arkadasinin gelmemesi uzerine cekip gittigini... Ertesi gun. ozur dilemek icin gelen arkadasini dinlemeyip: "Bir soz ya olum veya ona yakin bir felaketle yerine getirilmezse mazur gorulebilir" diyerek tam alti ay o arkadasiyla konusmadigini... (35) Kizilca Bugdayi ABD'nin 1890 yilina kadar bizim Tuna boylarimizda yetisen "kizilca" ismi verilen bugdayimizi ithal ederek tohumluk olarak kullandigini ve bununla halkini besledigini. .. (36) Biliyor muydunuz?..
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
23.03.2009, 12:05 | #79 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: Bunları biliyormusunuz?
Okyanusun en derin noktası
- Bir kilogram ağırlığındaki bir cismin okyanusun en derin noktası olan Mariana Çukuru'na ulaşması tam bir saat alıyor. - İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'liler, yarasaları bomba ikmali için kullanmayı denemişler. - Tavuğun ne renk yumurtlayacağını kulak memelerinin rengine bakarak anlamak mümkün. Eğer kulak memeleri beyazsa yumurtası beyaz, kırmızıysa yumurtası kahverengi oluyor. - 10'uncu yüzyılda İran'ın veziriazamı olan Abdul Kasım İsmail, kitaplarına çok düşkün bir adammış. Bu sıradan bir düşkünlük değil. 117000 cilt kitaptan oluşan kütüphanesini nereye giderse yanında götürüyormuş.Bu iş için develeri kullanıyormuş. Özel eğitimli 400 deve, alfabetik olarak sıralanarak vezirin kitaplarını taşıyorlarmış.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
23.03.2009, 12:39 | #80 |
Yeni Yiğido
efral rana Şuan
Son Aktivite: 23.03.2009 14:20
Üyelik Tarihi: 14.02.2009
Mesajlar: 2
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: Bunları biliyormusunuz?
- Tavuğun ne renk yumurtlayacağını kulak memelerinin rengine bakarak anlamak mümkün. Eğer kulak memeleri beyazsa yumurtası beyaz, kırmızıysa yumurtası kahverengi oluyor.
çok ilğinç... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|