|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Arama | Bugünki Mesajlar | Forumlar? Okundu Kabul Et |
Köşe Yazıları Köşe Yazarlarının Yazıları |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
07.09.2010, 14:04 | #51 |
Moderator
Salim58 Şuan
Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 58
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
Bir daha olsa yine gideriz
“İnsanlar bana geçmiş olsun diyor. Oysa ortada ‘geçmiş olsun’ denilecek bir durum yok. Bir daha olsa yine gideriz” İsrail’in saldırısına maruz kalan Mavi Marmara gemisinde bulunan Recep Göker, İsrail’in yardım gemilerine saldırması ile yeni bir sürecin başlamış olduğunu ve Filistin davasında önemli bir yere gelindiğini söyleyerek; kendisinin de bu süreçte bir payı olmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. Evli ve 4 çocuk 2 torun sahibi olan Recep Göker, yaptığı açıklamada: “Uluslararası sulardayken İsrail’in saldırısına maruz kaldık. Sapanlarla karşı koymaya çalışıyorduk. Silah diye, sapanlarımızı ve mutfaktan aldıkları bıçakları gösterdiler. 10 tane kardeşimi kaybettik ve İsrail hapishanelerinde zor günler geçirdik. İsrail’in bir korku devleti olduğuna şahit oldum. Ama tüm bunlara değdi. İsrail, tüm dünyanın nefretini kazandı. Kendi halkı bile hükümetini kınıyor” dedi. Daha önceden de birçok yardım kampanyasında yer alan ve Filistin’e yapılan kara yardımında da yer alan Göker, Filistin davasında yeni bir dönemin başladığını, İsrail’in tüm dünya halklarını karşısına aldığını ifade etti. Yardım gemilerine saldıran İsrail’in çöküş sürecinin başladığını kaydeden Göker açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Saldırı her yerde protesto ediliyor. Protestolarda insanlar Filistin bayraklarının yanında Türk bayrakları da dalgalandırıyor. Bunlar çok önemli. İnsanların bu konudaki duyarlılığı ciddi oranda arttı. Burada bir payım olduğu içi şükrediyorum” Fırat ÇALIŞKAN
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı Salim58'e Teşekkür Ediyor... |
03.12.2010, 16:29 | #52 |
Moderator
Cley Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 8.021
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
Biz bu "tehlike"yi çok seviyoruz Sayın Elekdağ! Duyduğumda kulaklarıma inanamadım. CHP'li Şükrü Elekdağ, Cüneyt Özdemir'in CNN Türk'teki programında, hiç utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan, 'ABD gibi önemli bir müttefikimizin tehlikeli bulduğu bir Dışişleri Bakanı görevde kalamaz' diyordu. ABD Ankara Büyükelçisi'nin onu "tehlikeli" olarak nitelemesi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun görevden alınmasını gerektiriyormuş! "Herhalde öyle demek istememiştir, maksadını aşmıştır, şimdi hatasını düzeltir" diye düşündüm, ama Şükrü Eelekdağ aynı şeyi tekrar söyledi. Sonra tekrar, tekrar... WikiLeaks'in yayınladığı gizli Amerikan hariciyesi belgelerindeki bütün rezilliklerden daha büyük bir rezillikle karşı karşıyayız. Türkiye'yi ABD'nin uydusu olarak gören ve bu uyduluğun gereğinin yapılmasını ısrarla isteyen bir ana muhalefet siyasetçisi, üst düzey bir diplomat emeklisi... Vay canına! Türkiye hariciyesinin "duayen"leri arasında sayılan emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ, sıradan bir sömürge diplomatının mantalitesine sahipmiş meğer: 'Biz bilmeyiz, merkez bilir. Merkez: Washington.' Demek Türkiye'yi yıllarca bu kafayla temsil etmiş Amerika'da, Avrupa'da. Türkiye'nin bağımsızlığına inanmadan... Amerikalıların ağızlarının içine bakarak... Yazıklar olsun! Ahmet Davutoğlu işte bu mantalitenin canına okuyarak Türkiye'nin dış siyasetini gerçekten TÜRKİYE'nin dış siyaseti haline getirdiği için korkutuyor Amerikalıları. ABD merkezli değil Türkiye ve bölge merkezli düşündüğü için "tehlikeli" buluyorlar onu. Ordadoğu'da kurdukları "Böl, parçala, yönet" tezgâhını "Komşularla sıfır sorun, azami işbirliği, tam entegrasyon" siyasetiyle parçalayabileceğinden endişe ediyorlar. Türkiye ve komşularının birlik içinde esenliğe kavuşması onlar için büyük tehlike. Şükrü Elekdağ kusura bakmasın ama biz bu "tehlike"yi çok seviyoruz Hakan ALBAYRAK- Yenişafak Gazetesi
__________________
Edep ile gelen Saygı ile karşılanır |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Cley'e Teşekkür Ediyor... |
03.12.2010, 22:51 | #53 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
Yav başbakan olmadan daha ABD' lere gidip geldikten sonra başbakanlık görevini alan bir ülkede yaşıyoruz, Elekdağ'ın sözlerinin bu manzaranın karşısında ne önemi olabilirki.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
21.03.2011, 20:49 | #54 |
Moderator
Cley Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 8.021
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
Kaddafi ve Haçlılar Kaddafi, El Kaide terörüne karşı savaştığını, bu savaşta Batı'dan destek beklediğini, zira savaşı kaybetmesi halinde Akdeniz'in İslami bir cihatla sarsılacağını ve Osmanlı korsanlarının Avrupa gemilerine fidye ödettiği zamanlara geri dönüleceğini söylüyordu. 'Ben burada Haçlıların bekçisiyim' diyordu adeta. Şimdi, Batılılar insan haklarını bahane ederek petrol için Libya'ya füze yağdırmaya başlayınca, 'Haçlıların saldırısı altınayız' deyip Libya halkını cihada çağırıyor! * * * Evet, Libya Haçlıların saldırısı altında. Evet, Neo-kolonyalistler Libya'nın servetini yağmalamak için harekete geçtiler. Evet, 17 Şubat Devrim Hareketi emperyalist emellere alet ediliyor. Evet, bu komployu boşa çıkarmak için mücadele etmek lazım. Ama, hayır, zulümde Haçlıları aratmayan ve Libya'yı Haçlılardan evvel yakıp yıkan Kaddafi'nin komutasında bir cihad –hele Kaddafi için cihad- olacak şey değil. İnşaallah bu işin sonunda hem Kaddafi devrilir hem de Haçlılar geri püskürtülür. * * * Ah Kaddafi! Yaptığın "Halk Devrimi"ni halka armağan etseydin, halka saygılı olsaydın, halkın sesine kulak verseydin, halkı aşağılamasaydın, 'Benden akıllısı, benden yeteneklisi, benden yakışıklısı yok' deyip durmasaydın, Libya'yı kendi çiftliğin gibi görmeseydin, oğullarınla beraber halkın ensesinde boza pişirmeseydin, halkla arana "Muhaberat" duvarını örmeseydin, zindanları siyasi tutuklularla doldurmasaydın, onları işkence ve katliamdan geçirmeseydin, barışçı muhalefete geçit verseydin, icraatlarının ve iktidarının sorgulanmasına olgunlukla karşılasaydın, dünyanın en aşağılık polis devletlerinden birini dünyanın en demokratik devleti olarak pazarlamaya senin parlak zekânın bile yetmeyeceğini idrak edebilseydin, girdiğin yanlış yoldan vakitlice dönseydin, halkın sabrını taşırmasaydın, hiç değilse 17 Şubat Devrim Hareketi karşısında aklını başına devşirip kendine çekidüzen verseydin, korku duvarını aşıp ölümüne ayaklanan halkı ölümle korkutamayacağını anlasaydın ve 'Hepinizi gebertirim' diye meydan okumak yerine alttan alsaydın, "Hata ettim, af diliyorum, kendimi ve devleti düzelteceğime söz veriyorum, bana bir şans daha tanıyın" deseydin, ayaklanma devam ettiğinde de liderliği bıraktığını açıklasaydın, seçim sandığını kurdursaydın ve icabında şansını bir de serbest seçimlerde deneseydin, diktatörlüğün uğruna Libya'yı yakıp yıkmaya kalkmasaydın, hümanist kılıklı Batılı vampirlere gün doğurmasaydın... ne olurdu sanki? Libya'nın düştüğü şu hale bak. Mutlu musun şimdi? Değilsen, bari şimdi çekil Libya'nın başından. Bingazi'deki devrim hükümetiyle görüş, "Petrolü bu ********lere peşkeş çekmeyeceğinize söz verin" de, o sözü al ve git artık. Ters köşeye yatsın emperyalistler. * * * Allah, Libya halkının yâr ve yardımcısı olsun. Hakan ALBAYRAK - Yenişafak Gazetesi
__________________
Edep ile gelen Saygı ile karşılanır |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Cley'e Teşekkür Ediyor... |
22.03.2011, 11:49 | #55 |
Usta Yiğido
NECMEDDİN ÖZBEK Şuan
Son Aktivite: 18.01.2015 22:31
Üyelik Tarihi: 29.06.2010
Yaş: 71
Mesajlar: 9.708
Tecrübe Puanı: 1500
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
şükrü elek dağın bir televizyon proğramında amerika gibi önemli mütefikimiz demesi bir arkadaşımızı bayağı etkilemiş ve utandırmış bağımsızlık benim karekterimdir diyen ATATÜRK'ün kurduğu chp.sinde siyaset yapan bir millet vekilinin sömürgecilerden yana tavır koyması benide üzer ve utandırır ama ben büyük ortadoğu procesinin eş başkanlarından biriyim diyerek orta doğunun müslüman halklarına yapılan bu katliamlara katkı sunan amerkan askerlerinin sağ salım evlerine dönmeleri için dua ediyorum diyen başbakan kürt açılmı adı altında sebahat tunceli hapishaneden meclise taşıyan ve daha dün türk polisine binlerce insanın gözü önünde tokat atılmasına aracı olan içişleri bakanı bu adamı çöpe atmayın kullanın diye amerikaya yalvaran baş bakanlık baş danışmanı cüneyt zapsu tavuk gribi safsatasını ortaya atıp binlerce tavuğu telef ettirip pastörüze yumurta satarak servetine servet katan maliye bakanı domuz gribi vakası var diye milyonlarca dolarlık aşıyı çöpe attıran sağlık bakanı karşıyaka halkının en doğal yaşam ve ulaşım hakkını göz ardı edip ben hayvanların geçmesi için köprü yaptırıyorum diyen çevre ve orman bakanı bütün türk milletinin gözü önünde ulusal kanalların tamamının önünde şeyini şey ettiğimin şeyi diyerel tüm ulusa hakaret eden devlet bakanı ve daha onlarcası tüm bunlardanda utanılması gerekmiyormu çünkü türk ulusunun bir üyesi olarak ben utanıyorumda
__________________
Harabat Ehline Hor Bakma Zakir. Defineye Mâlik Viraneler Var. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar NECMEDDİN ÖZBEK'e Teşekkür Ediyor... |
23.03.2011, 00:39 | #56 |
Usta Yiğido
Siyahnur Şuan
Son Aktivite: 15.09.2013 01:22
Üyelik Tarihi: 09.09.2008
Mesajlar: 1.846
Tecrübe Puanı: 782
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
Amin... tek disi kalmis canavar bi kez daha müslümanlarin izzetini cignemeye yelteniyor, ve birileri hala kisir politikalar hayali senaryolar pesinde...yazik diyoruz ama anlayabileceklerini sanmam.
__________________
-Bedeli ne olursa olsun müslümanca yasamanin haysiyetine talibiz.- Ismet Özel |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Siyahnur'e Teşekkür Ediyor... |
24.03.2011, 00:07 | #57 |
Usta Yiğido
NECMEDDİN ÖZBEK Şuan
Son Aktivite: 18.01.2015 22:31
Üyelik Tarihi: 29.06.2010
Yaş: 71
Mesajlar: 9.708
Tecrübe Puanı: 1500
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
hirıstiyan aleminin bile libyaya saldırıyı haçlı seferi olarak değerendirdiği büyük. orta doğu procesinin bir parçası olan işgal planına maalesef nato çerçevesinde türkiyeninde 5 savaş gemisi ve bir deniz altı ile katkı vereceği gün boyu haberlerde yer alıyor.bu konuda yarın meclise bir tezkere getirileceği söyleniyor hatta tezkereyi bile beklemeden iki savaş gemisinin şu anda libya açıklarında olduğu iki savaş gemisininde yola çıktığı haber veriliyor eğer bu geçilen haberler doğru çıkarsa haçlı ordularıyla birlikte bir müslüman ülkeye saldırmanın ve o ülkede müslüman kanının akıtılmasına katkıda bulunmanın vebalını kulun sormaya gücü yetmezse allah mutlaka sorar
__________________
Harabat Ehline Hor Bakma Zakir. Defineye Mâlik Viraneler Var. |
13.06.2011, 17:37 | #58 |
Moderator
Cley Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 8.021
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
Sevinç ve şükür 12 Haziran 2011, saat 19:49. Oyların yaklaşık yüzde 70'i sayılmış. AK Parti oyları yüzde 50, CHP oyları yüzde 25 civarında gözüküyor. Belki gecenin sonuında yüzde 48'e yüzde 26 filan olur. Öte yandan MHP'nin barajı aşacağı, BDP'nin de umduğunu büyük ölçüde bulacağı anlaşılıyor. AK Parti'nin, anayasayı tek başına değiştirmek için ihtiyaç duyduğu milletvekili sayısına ulaşması ise maalesef mümkün değil gibi. Yine de, AK Parti oylarının önlenemeyen yükselişine deli gibi seviniyorum. Türkiye'de şeytanın bacağının kırılışına işaret ettiği için... İsrail'i çıldırttığı için... Baasçı çocuk katillerini korkuttuğu için... Filistin kamplarına, Suriye sokaklarına, bütün Müslüman halklara ümit ve cesaret telkin ettiği için... Daha pek çok şey için... AK parti hükümetinin önümüzdeki süreçte yeni anayasa meselesine ve bu çerçevede muhalefetle işbirliği arayışına yoğunlaşması gerektiği muhakkak; bununla beraber, aynı zamanda, Suriye meselesine yoğunlaşması gerektiği de muıhakkak. Başbakan Erdoğan seçimden önceki son televizyon programında "Seçimden sonra duruma göre Esad'la daha farklı konuşacağız" demişti... Seçim tamam ve durum her zamankinden daha iyi. Allah'a şükürler olsun. Hakan ALBAYRAK
__________________
Edep ile gelen Saygı ile karşılanır |
28.07.2011, 20:05 | #59 |
Usta Yiğido
Siyahnur Şuan
Son Aktivite: 15.09.2013 01:22
Üyelik Tarihi: 09.09.2008
Mesajlar: 1.846
Tecrübe Puanı: 782
|
Cevap: Hakan ALBAYRAK
Geçen sene kaleme aldığım bazı Afrika notlarını gecikmeli olarak Yeni Şafak okuyucularıyla paylaşmak istiyorum.
*** Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da nefis bir Türk lokantası var. E bizde de nefis olunca, para da olunca, üç gün boyunca sabah-öğle-akşam o lokantada mükellef sofralar kurdurup önümüze ne geldiyse silip süpürdük. Çorbalar, ön soğuklar, arka sıcaklar, salatalar, tatlılar, gazozlar, çaylar, kahveler... Yarım saat sırf siparişle uğraşıyorduk. Sonra da bir müddet siparişlerimizi tashih ediyorduk. Bir müddet diyorum ama aslında siparişler hiç bitmiyordu. "Bu tas kebabı harika olmuş, bir tabak daha alayım", "Künefe kesmedi, dondurma da yiyeceğim" falan filan. Bize hep aynı garson bakıyordu. İnce, zayıf bir Afrikalı. Bir keresinde adamın bize hayretle baktığını hissettim. Hatta acıyarak baktığını. Belki tiksinerek bakmıştır da itiraf edemiyorumdur. Bir gün Nijer'de beş-altı tane çocuğun mangal partisine şahit olmuştum. Bir balık tutmuşlar, onu güle-oynaya pişirip afiyetle yediler. Sonra da tozu dumana katarak oynamaya başladılar. Yine bir gün Mali'de bir otele yerleşmiştik. Yerleşir yerleşmez ilk işimiz "Yemek var mı?" diye sormak olmuştu. "Var" dedi Afrikalı bir eleman. Pirinç pilavı mıydı neydi, yağsız-mağsız, tuzsuz-muzsuz, yanında da hiçbir şey yok, onu gösterdi. Beğenmedik tabii. Gittik bakkaldan dünya kadar nevale aldık, iki saat onları pişirmekle uğraştık, otel çalışanları neye uğradıklarını şaşırdılar. Yine bir gün Gana'da Afrikalı devrimci ağabeyim Dhoruba Bin Wahad'ın evine misafir olmuştum. "Sana geleneksel Afrika mutfağının en güzide yemeğini ikram edeceğiz" demişti gururla. Gele gele lapa bir pirinç pilavı gelmişti, o da yağsız-mağsız, tuzsuz-muzsuz, yanında hiçbir şey olmadan. Afrikalılar işte böyle az yiyor, öz yiyor, sade yiyor ve bununla yetiniyor. Yemeyi abartmıyor, başlı başına bir uğraş haline getirmiyor. Neyse işte; o çocukların balık sefasını, o oteldeki basit menüyü, Dhoruba Bin Wahad'ın ikramını hatırlayınca, Addis Ababa'daki lokantada masamıza bakan garsondan ve genel olarak Afrikalılardan acayip utandım. Şöyle dedim kendi kendime: "Afrikalılar mı aç, yoksa biz mi hayvan gibi yiyoruz?" *** Dikkat buyurun: Nijer'deki o beş altı çocuğun o balığı GÜLE OYNAYA pişirdiklerini ve yedikten sonra TOZU DUMANA KATARAK oynadıklarını söyledim. Bu "güle oynaya" ve "tozu dumana katarak" çok önemli. "Niye beşimize-altımıza bir tek balık düşüyor? Niye birer tane balık düşmüyor?" diye ağlayabilirlerdi, kadere demediklerini bırakmadan pişirebilirlerdi o balığı, ama güle oynaya pişirdiler ve bu çok dinamik bir şükür halidir. Boğazlarından geçen şey mini minnacık bir şey olduğu halde, o yemeğe yemek demek bizim modern dünya ölçülerimize göre bin şahit istediği halde, yemekten sonra müthiş bir coşkuyla tozu dumana katarak oyun oynamaları, hani "hayatın tadını çıkarmak" derler ya işte onu yapmaları da çok dinamik bir şükür halidir. Timbuktu'da bir kum tepesinden yuvarlanıp duran çocuklar görmüştüm; giysileri yırtık-pırtıktı, bizim modern dünya ölçülerimize gör fakru zaruret içinde kıvranıyorlardı, çocuklarımızın onlar gibi olmasını hiç istemezdik, çok acınası bir haldeydiler, yazık yazık çok yazık, ama Sahra çölünü adeta yeşerten o bereketli kahkahalar neydi peki? "Ulan" dedim, "bu çocukların bir günlük neşesi herhalde benim çocuklarımın bir ömürlük neşesine bedeldir. Nasıl gülüyorlar öyle? Ne güzel ve ne çok gülüyorlar..." Zaten Afrikalılar genellikle gülüyor. Ben dünyada bu kadar güleryüzlü, bu kadar neşeli bir halk görmedim. Hani şu "Günde 1 doların altında kazanan Afrikalı"nın dillere destan yoksulluğu hikâyesi var ya... Harbiden hikâye! Yoksulluk görecedir ve bizim nazarımızda yoksul olan ortalama Afrikalı bizim hiç olamadığımız ve belki de hiç olamayacağımız kadar mutludur, mesuttur. Tamam, derme-çatma evlerde yaşarlar, hatta çadır gibi şeylerde yaşarlar, üç-beş metrekarede 10-15 kişi yaşarlar, ama havalar hep güneşli olduğu için zaten gün boyu dışarıdadırlar, hatta sıcak geceleri de açık havada geçirirler ve dolayısıyla kâinat kadar geniştir aslında evleri. Bu muhteşem sadeliğe ve basitliğe acayip özendim. Hakan Albayrak
__________________
-Bedeli ne olursa olsun müslümanca yasamanin haysiyetine talibiz.- Ismet Özel |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Siyahnur'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hakan devrimci komünist olabilirmiş | Salim58 | Diğer Konular | 6 | 02.10.2009 10:32 |
(( ALBAYRAK KARDEŞLER )) | ...Kangallı... | Serbest Kürsü | 1 | 24.02.2009 14:50 |
YER -2 HAKAN EVRENSEL | orhanakbulut_58 | Arşiv | 0 | 24.10.2007 00:43 |