15.11.2009, 14:59 | #61 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4524
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Zamanın birinde bir karga varmış...Bu karga herkes çalışırken yan yatar gökyüzünde pervasızca uçarmış..Yine bir gün bu karga pervasızca uçarken semada yerde çok güzel bir Gül görmüş...Karganın beyni bulanmış gözleri kararmış ve o günden sonra yemeden içmeden kesilir olmuş.Sizin anlayacağınız hikaye buya bizim bed sesli karga güle aşık olmuş. Her gün karga gülün yanına gidip ona o bed ve kötü sesiyle şarkılar söyler,iltifatlar eder , ağlar ,yakarır yanıp tutuşurmuş.gel zaman git zaman bu olay ormanların kralı aslanın kulağına gitmiş.Aslan önce inanmamış tabi ama sonra mecbur kalmış oda inanmaya.Bu olaya hiddetlene aslan yardımcılarına hemen haber vermiş.' Gidin ! O kargayı bana bulun !' demiş. Sonunda kargayı bulmuşlar ve aslanın huzuruna çıkartmışlar.Aslan önce bir süzmüş kargayı sonra : " Sen misin güle aşık olan o densiz? hıh sen kargasın gül senin neyine ? sen nasıl olurda benim ormanımın kanunlarını bozarsın?Güle ancak bülbül aşık olur.Sen neyine güveniyorsun?? Hem ben duydum gül seninle hep dalga geçiyormuş ,ne zaman yanına gitsen dikenlerini batırıyormuş sana " demiş. Karga önce mahcubane hali ile boynu bükmüş yüzü kızarmış ve bir an cesaretini toplayım söz istemiş aslan dan.oda bakmışki karga ciddi izin vermiş son kez konuşmasına.Karga başlamış :" Hürmetli kralım siz dersiniz ki sen ucube bir kargasın güle aşık olmak neyine ? Doğrudur , ama şunu unutmayınız ki benim de bir kalbim, benimde bir canım vardır.Benim kimseye zararım olmamış ki ben sadece sevmişim hemde hiç bir karşılık beklemeden sevmişim ne yapayım suç mu? Ha bide dersiniz ki "gül seninle hep dalga geçiyor sana hep dikenini batırıyor" doğrudur batırır ama bana batırır.Bakın heybetli kralım bunla ilgili size bir hikaye anlatayım " Zamanın birinde leyla ile mecnun varmış o dönemin kralı sizden yüce olamsın sarayını bahçesine bir yapıt yaptırmak istemiş.bu inşaatdada bizim mecnun çalışıyormuş.Öğlen servisi olmuş işçiler yemek almak için sıraya dizilmişler ve yemeğide Leyla dağıtıyormuş.Sıra Mecnuna gelince leyla kepçeyle mecnunun kafasına vurmuş.Mecnun sıraya tekrar girmiş , Leyla tekrar vurmuş kepçeyle mecnunun kafasına derken bu olay 3_4 sefer süre gelmiş.En sonun da mecnun un arkadaşı demiş ki " Yav Mecnun sen ne kadar yüzsüzleştin böyle,kız sana hem yemek vermiyor hemde bu kadar kişinin arasında kafana kepçeyle vuruyor sen yinede sıraya tekrar giriyorsun " demiş.Mecnun da o arkadaşına bakıp " Bak kardeş burada en az 80 kişiyiz ama leyla bu kadar kişin içinden birtek benim kafama vuruyor.demekki bunda da var bir hayır" demiş Kargada hikayesini bitirdikten sonra krala bakmış ve :"Yaa kralım işte böyle ,bakın bu ormanda binlerce bülbül var bu gül onlara diken batırmıyor ama birtek bana karga olduğum halde birtek bana dikenini batırıyor. Demekki bundada bir hayır var kralım"demiş..
__________________
|
15.11.2009, 16:32 | #62 | |
Tecrübeli Yiğido
benek Şuan
Son Aktivite: 13.11.2015 16:51
Üyelik Tarihi: 19.11.2007
Yaş: 62
Mesajlar: 500
Tecrübe Puanı: 672
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Altuntaş kardeş, bu hikayeyi nerden buldum çok anlamlı, teşekkürler
Alıntı:
|
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar benek'e Teşekkür Ediyor... |
15.11.2009, 18:24 | #63 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4524
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Beğendiğiniz için ben teşekkür ederim
__________________
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar altuntas58'e Teşekkür Ediyor... |
19.11.2009, 22:31 | #64 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4524
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Sevgi Kelebegi
Birak Sevgi Seni buLsun Iyi kalpli, yalniz bir adam, bir gün bir koza bulur. Kozanin icinde kücük bir tirtil vardir. Adam çok sever bu tirtili, onunla tüm yalnizligini, tüm sevgisini paylasir. Gel zaman git zaman tirtil büyür, güzel bir kelebek olur. Adam, kelebegine hayran... birakamaz bir türlü... Aslinda kelebegin aklinda daglar, kirlar, çiçekler vardir da; kiyamaz bir türlü adama ve sevgisine, yalniz birakamaz onu... Üç günlük ömrünü sevildigi ve sevdigi yerde geçirmeye hazirdir... Ama adam bilir ki; "Sevmek bazen vazgeçmeyi de bilmektir" ... Kelebegine son kez bakar ve onu saliverir özgürlügüne, kirlarina, çiçeklerine dogru... Kelebek mutlu olmasina mutlu olur ama hiç bir meltem, hiç bir çiçek yapragi adamin avucunun sicakligini andirmaz... Aklinda adam, o çiçek senin bu çiçek benim dolasir saatlerce... Adam bir kelebege sevdali, bakip durur bosluguna. Kelebekse hala konacak sicak bir avuç aramakta... Böylece kelebek sunu anlar: BAZEN AIT OLDUGUMUZ YER ORASIDIR; SICAK BIR AVUCTUR BILIRIZ AMA O YERIN BIZE AIT OLMA IHTIMALI BIR HIÇTIR ... Böylece adam sunu anlar: HIÇ BIR SEVDAYI YALNIZCA SEVGIYLE YASATAMAZSINIZ ... O günden sonra kelebek, adama duydugu özlemi gömecek bir dag aramaya baslar, ama gücü tükenene dek arayis da bulamayinca anlar ki; HIÇ BIR DAG BIR ÖZLEMI GÖMEBILECEGINIZ KADAR BÜYÜK DEGILDIR ... Adamsa sevdasini koyar simsicak avuçlarina; kelebegin yerine... Sevgili dostum; Herkes bir seyler yasar; iyi ya da kötü, dogru ya da yanlis... Yasadiklarindan bir çikarim yaparak hayatina bir yol verir; ayni zamanda düsüncelerine de... Birak SEVGI seni bulsun...
__________________
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar altuntas58'e Teşekkür Ediyor... |
14.12.2009, 14:00 | #65 |
Moderator
Salim58 Şuan
Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 58
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Ateş Lazım Oldu
Abbasi'lerin ünlü halifesi Harun Reşid zamanında yaşamış olan Behlül Dana (VIII. yüzyıl) dönemin evliyasındandı. Zaman zaman aklından zoru olan kimselere has tavırlar takınır, herkes de bundan dolayı kendisini deli sanırdı. Ama bunu maksatlı yapardı. Behlül Dana hazretleri daima Harun Rediş'in yakınında bulunur, çeşitli sebepler hasıl ederek onu uyarırdı. Bir gün Behlül Dana hazretleri, üstü başı toz toprak içinde uzun bir yolculukan gelmiş olmanın belirtileri ile Harun Reşid'in huzuruna çıktı. Harun Reşid sordu: - Be ne hal Behlül, nereden geliyorsun? - Cehennemden geliyorum ey hükümdar. - Ne işin vardı cehennemde? - Ateş lazım oldu da ateş almaya gittim. - Peki, getirdin mi bari? - Hayır efendim getiremedim. Cehennemin bekçileriyle görüştüm, onlar "Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi herkes dünyadan kendisi getirir" dediler.
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
17.12.2009, 18:58 | #66 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4524
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Üzucu Hikaye Adam genç eşini çok seviyor,bir o kadarda kıskanıyordu öyleki iş yerinde yemek verildiği halde,her öğlen o uzun yola rağmen evine gidiyor,eşiyle birlikte yemek yiyordu.Kadın, eşinin sadece yemek yemek için geldiğini düşünüyordu.Bilmediği bir şey vardı eşi kendisini kontrol ediyordu.Bu bilinmeyenle uzun süre birlikte yediler yemeklerini taa ki adam gelipte eşini evde bulamayana kadar. Kapıyı açıp seslendi eşine ses yok…Odaları gezdi bir bir…yok…yok…yok…Telefona sarıldı hemen.Kapalıydı kadının telefonu.İrkildi birden.”korktuğum başıma geldi kesin aldatıyor beni” diye düşündü………Tanıdığı herkesi aradı ailesi,arkadaşları,aile dostları,komşuları hiç kimse görmemişti kadını saatler geçiyor kadından ses çıkmıyordu.Akşam oldu adam evin içinde ümitsiz ve karışmış düşüncelerle dönüp duruyordu.Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte adam kararını vermişti boşanacaktı avukat arkadaşına giderek dava açtırdı.Kesin aldatmıştı kocasını ve dönmeye yüzü yoktu artık herşey bitmişti. Eve dönünce eşine ait ne varsa attı resimleri yırttı,elbiselerini yaktı,takılarını karşılıksız verdi bir eskiciye geriye sadece bir sevgililer günü kartı kalmıştı.” hep seninim…hep senin kalacağım…”yazıyordu üzerinde.adam nefretle bakarak duvara astı kartı uzun uzun baktı elinde tuttuğu içki kadehini sıktığının farkında bile değildi.Elleri kan içinde kalmıştı ama o görmüyordu bile. Telefonun sesini duyduğunda ancak farketti elinin acıdığını ve kan içinde kaldığını açtı telefonu ADAM __ buyrun dedi adam TELEFONDAKİ __ iyi günler beyfendi …….. beylerin evimi? ADAM __ buyrun benim TELEFONDAKİ __ ben ……….. hastanesinden arıyorum iki gün önce yaralı bir bayan getirdiler hastanemize henüz bugün kendine gelebildi sizin isminizi öğrenebildik hemen gelebilirmisiniz? Adam yığıldı olduğu yere yanlış duymuş olabilirmiydi.”kesin sevgilisi dövdü” dedi içinden gitmekle gitmemek arasında bocaladı birden sonra “gidip yüzüne tükürmeliyim”diye düşündü.Fırlayıp çıktı sokağa attığı adımların sesini duyuyordu sadece koştu,koştu…Hastaneye ulaştığında nefesi tıkanmıştı danışmadan eşinin kaldığı odanın numarasını öğrendi artık biliyorduki anlatılan doğruydu eşi yaralıydı ama neden?merdivenleri nasıl çıktığını hatırlamıyordu.Kapıya geldiğinde doktorları gördü.Kendisini tanıttı ve eşini görmek istediğini söyledi.Doktorlardan birisi başını öne eğdi “başınız sağolsun eşinizi kurtaramadık dedi adam aldatılmışlığın acısıylamı yoksa sevdiği içinmi bilinmez, bakamadı eşinin yüzüne son kez cenaze işlemlerini bile eşinin ailesine bıraktı. Aradan 10 gün geçmişti adam iyiden iyiye yıpranmış,çökmüş,sanki hayattan elini eteğini çekmişti devamlı duvarda asılı duran karta bakıyordu o arada kapı çaldı.Genç bir kurye,büyük bir paket bıraktı kapının önüne.Gülümseyerek “doğum gününüz kutlu olsun efendim eşiniz 10 gün önce ayırdı hediyenizi ve bugün için size teslim etmemizi tembihledi.Çok şanslısınız beyfendi dedi ve çıkıp gitti ne yapmalıydı bilmiyordu adam.Açtı kutuyu elleri titreyerek bir kazak vardı en üstte “çok beğenmiştin bu tazağı ama bana elbise alabilmek için vazgeçmiştin bundan güle güle kullan aşkım” yazılı bir kağıt iliştirilmişti bir paket daha vardı kutuda açtı…saatti bu.Yine bir yazı. “eve geleceğin zamanlar,geç kaldığın her dakika ölüm gibiydi.Umarım artık geç kalmazsın” en alttada bir kart vardı.Sanki sonunu biliyormuş gibiydi yazdıkları “son olacak belki belkide hep yanında,hep birlikte kutlayacağız.Bizli nice yıllara aşkım” Genç kadın,eşi için seçtiği hediyeleri,doğum gününde teslim edilmek üzere bırakmıştı mağazaya dönüşte şarjı bittiği için telefonu kapanmıştı.Yolun karşısındaki kulübeden eşini aramak istemişti merak etmesin diye ama hızla gelen arabayı farkedememişti…
__________________
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar altuntas58'e Teşekkür Ediyor... |
18.12.2009, 10:38 | #67 |
Moderator
Salim58 Şuan
Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 58
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Gerçek anlaşılınca...
Zülkarneyn Aleyhisselam ordusuyla gece yolda giderken ordusuna: - Ayağınıza takılan şeyleri toplayın, diye emir verir. Ordu bu emri duyunca; içlerinden bir grup: -Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımızı takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız. Hiçbir şey toplamayalım, diyerek hiçbir şey toplamıyorlar. İkinci grup ise; - Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre muhalefet etmeyelim. Zira ordun komutanına itaat etmek gerekir, diyerek az bir şey topluyorlar. Üçüncü grup ise; -Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez. Muhakkak bildiği bir şey vardır. Bir hikmete vardır, diyerek bütün abalarını ağzına kadar doldururlar. Sabah olduğunda bir de bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler de, ayaklarına değen şeylerin altın olduğunun farkına varamamışlar. Bunu anlayınca: Hiç almayan birinci grup; -Ah niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın sözünü. Keşke alsaydık! Bir tane bari alsaydık diyerek pişman oluyorlar. Az alan ikinci grup ise; -Ah ne olaydı da biraz daha fazla alsaydık. Ceplerimizi, abalarımızı hınca hınç doldursaydık diye sitem ediyorlar kendilerine. Çok alan üçüncü grup ise: - Keşke gereksiz, lüzumu olmayan eşyalarımı atsaydım, daha çok toplasaydım. Her şeyimizi doldursaydık, daha fazla alsaydık diyerek, fazla almalarına rağmen üzülüyorlar. İşte bu misalde olduğu gibi, Ahirette bütün insanlarda bunun gibi ağıtlarda bulunacak. Kafir olan; - Keşke iman etseydik, keşke inansaydık da hiç olmasa Cehenneme girdikten sonra iman etmemiz sonucunda Cennete girseydik,ebedi cehennemden kurtulsaydık, Mümin, fakat az sevabı olan; -Keşke biraz daha sevap işleseydim de, biraz daha ikrama mazhar olsaydım. Mümin,çok sevabı olan ise; -Ah ne olaydı da Makamımı biraz daha yükseltecek bir vakit daha namaz kılsaydım, biraz daha fazla sadaka verseydim,oruç tutsaydım, biraz daha sevap işleyecek ameller yapsaydım... diyeceklerdir. Rabbim bu misallerden ders almak nasip etsin...
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
18.12.2009, 11:11 | #68 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4524
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
KULAĞIMDAN GELEN SESLER
herkese selamlar ben ankaradan yazıyorum adım sehat 25 yasındayım başıma öyle bir oly geldi ama düşmanımın basına gelsin istemem bundan yaklasık 3 ay önce kurban bayramından 10 gün sonra felandi gece saat 3-4 gibi idi kulagımdan gelen bir sesle büyük bir hışımla yerimden kalktım sağ kulagımın iç kısmı ile beyin arasında sanki bir boşluk varda o boşlukta bir köpek havlayıp duruyordu adedeta şok geciriyordum birden aklıma sanki öldümde kabir azabı cekiyorum bir an hiç gitmeyecekmiş gibi gel di ses. kendimi küçülmüş aşağılanmış hissettim. allahım dedim beni biran önce cehennemine atta bu azabı yaşatma.dedim. bildigim dua ve sureleri okumaya calıştım. en iyi bildiğim duaları bile birbirine karıştırdım. neyiseki biraz rahatladım ve seste yavaş yavaş kaybolmaya başladı. bunun sebebini cok düşündüm. işledigim büyük günahlar coktu. kul hakkından tutta zinaya kadar her türlü şeyi yapmarı zararsız olarak düşünüyordum. ama şimdi manevi hayatım tümüyle değişti. bilmemki allah dualarımı kabul edermi günahlarımı affedermi ama içimde hala büyük bir korku var. aceba kabir hayatım hep böylemi olacak. Allaha şükürler olsunki hidayete erdim. huzurluyum da şu kul hakkını yediklerimle nasıl helalleşecem bilemiyorum. içimdeki en büyük sıkıntı o. kardeşler şu kadarını söyluyorum islamı en iyi sekilde yaşayıp iyi anlamanızı tavsiye ederim. şimdi yazacak olsam hangisini yazayım. ALLAHA emanet olun..
__________________
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar altuntas58'e Teşekkür Ediyor... |
18.12.2009, 11:14 | #69 |
Usta Yiğido
SsİiVvAaSsLlIı Şuan
Son Aktivite: 09.10.2015 17:30
Üyelik Tarihi: 07.09.2009
Yaş: 35
Mesajlar: 4.704
Tecrübe Puanı: 1026
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Yalnızlık
Bu sabah yine hayata gözlerimi açtım. Yine yaşıyorum. Ama hayat bir başka geldi bana bu sabah. Dikkatimi bir sessizlik çekti bugün. Çok sessizdi sokaklar, çok sessizdi etraf... Pencereden dışarı baktım etrafta kimse yok. Koskoca şehir bomboş ve etrafta hiç kimse yok... Sanki hayat durmuş gibiydi ya da benim için öyle. Sonra canım sıkıldı ve dışarı çıktım. Yürüdükçe yalnızlığı daha çok hissettim. Attığım her adım yalnızlığa atılıyordu ve beni daha çok düşündürüyordu. Yine yalnızım dedim kendi kendime. Çünkü yine kimse yoktu yanımda. Artık her şey bir başka görünüyordu bana. Her şeyde bir yalnızlık görüyordum, her şeyde bir gerçeği görüyordum; Nasıl ki yalnız doğduysam, yine yalnız öleceğim yanımda hiç kimseyi, hiçbir şeyi götürmeden... Zaman insana çok şey öğretiyormuş bunu zamanla anladım. Her insan bir şekilde yalnızlıkla karşılaşıyor ve yalnız kalıyorlarmış. Yalnızlık tek arkadaşım oldu. Çünkü her acımda, her gözyaşımda yani kısacası her şeyde yanımda oldu. Bunu bugün anladım ve Bugün yalnızlıkla tanışma günümüz...
__________________
Hayat Yalansa Gercek Sen Ol...!!!
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar SsİiVvAaSsLlIı'e Teşekkür Ediyor... |
18.12.2009, 14:31 | #70 |
Yasaklı
EyüphanAydın Şuan
Son Aktivite: 22.05.2010 12:45
Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ
Adamın biri, ilk defa gittigi küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuga:
- Buraların yabancısıyım, demiş. Parkın hemen yanıbaşındaki fırını arıyorum. Çok yakın oldugunu söylediler. Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra: - Ben de buraya ilk defa geliyorum, demiş. Ama sag tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde. Adam, çocugun da yabancı olmasına ragmen bunu nasıl anladıgını sormuş ister istemez. Çocuk: - Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş. Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten. - iyi ama, demiş adam. Bunların parktan degil de tek bir agaçtan gelmedigi ne malum? - Tek bir agaçtan bu kadar yogun koku gelmez, diye atılmıs çocuk. Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız. Adam, gözlerini hafifce kısarak denileni yaptıktan sonra, cebinden bir kagıt para çıkartıp teşekkür ederken farketmış onun kör oldugunu. Çocuk, ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini farkettigini. Işıga hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken: - Üc yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş. Görmeyi o kadar çok ozledim ki. Sizinkiler saglam öyle degil mi? Adam, çocugun tarif ettigi yerde bulunan fırına yönelirken: - Artık emin degilim, demiş. Emin oldugum tek sey, benden iyi gördügündür |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar EyüphanAydın'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Günün, Ayet ve Hadisi | altuntas58 | Serbest Dini Konular | 19 | 13.11.2011 17:09 |
-CUMA SOHBETLERİ- | Abdurrahman 58 | Dini sohbet | 50 | 28.08.2009 09:50 |
Peygamber Efendimizin tüm Ramazan boyunca okuduğu dua:)) | seva | Dualar | 0 | 19.08.2009 18:02 |
Acıklı bir aşk hikayesi :) | gürün_güzeli | Hertelden | 0 | 27.06.2008 19:09 |
Bİr Gelİncİk Hİkayesİ | bayatlı kenan58 | Arşiv | 0 | 23.05.2008 17:58 |