Köylüler Elektriksiz Kaldı

[Sivaslilar.Net]

Sivas'ta bir köyde hayat akşam olunca başlıyor, o da kaçak kullanılan elektrikle. Baraj suları altında kalan Maden köyünün yeni taşındığı arazi, orman vasfını yitirmiş arsa çıkınca köylülere tapu verilemedi.

Tapu olmadığı için elektrik abonesi verilmeyen köylüler, gündüzleri elektriksiz yaşarken, geceleri ise ışığa duyarlı çalışan sokak lambalarından evlerine çektikleri hat yardımıyla aydınlanıyor.
Köyleri Pusat Barajı'nın altında kalan Hafik ilçesine bağlı Maden köyü sakinleri, 2 senedir trajikomik bir durum yaşıyor. Filmlere konu olacak olay köyün taşınmasıyla başladı. Eski yerleşim yerini zorunlu olarak terk eden köylüler, devlet tarafından parseli yapılan Çadıryeri mevkiine göç etti. Baraj suyunun aniden yükselmesi nedeniyle apar topar evlerinden çıkan köylüler, yeni yerleşim alanında kendi imkanlarıyla yaptıkları konutlara taşındı. Ancak aradan geçen 2 yıla rağmen köyün eksiklikleri bir türlü giderilemedi. Alt yapısı bulunmayan köyde, atık sular kuyularda toplanıyor.

Bağlı bulundukları Hafik ilçesine 25, Sivas merkeze 60 kilometre uzaklıkta bulunan köyün, 4 kilometrelik yolu hala asfalt değil. Bütün bu sorunlara rağmen köylünün esas problemi elektriksiz yaşamak zorunda kalması. 25 haneli köyün arazisi orman vasfını yitirmiş bir alan olduğu için köylülere tapu verilemedi. Elektrik idaresi de tapu olmadığı için köyün içine kadar getirdiği elektrik hattını, evlere bağlamadı. Köy sakinleri, ışığa duyarlı olarak yanan sokak lambalarından evlerine kaçak hat çekerek gecelerini aydınlatmaya çalışıyor. Bu nedenle köyde hayat akşam karanlığında başlıyor.

Buzdolabı, fırın, televizyon, müzik çalar, mutfak robotu ve çamaşır makinesi gibi cihazlar sadece akşamları çalışıyor. Kadınlar da elektronik cihazlarla yapacakları işleri gün ağarıncaya kadar bitirmek zorunda. Köyün çocukları da tatilde olmalarına rağmen gündüz saatlerinde televizyon izleyememekten dertli.

Gündüzleri elektriğin olmaması hastaları da zor durumda bırakıyor. Günde üç defa buhar makinesine bağlanmak zorunda kalan astım hastası 13 yaşındaki Beyza Kocacık, köy odasında bulunan jeneratör yardımıyla ihtiyacını karşılıyor. Kısacası gündüzleri elektrik ile çalışan her şey jeneratöre bağlı.

Eski köyleri su altında kaldıktan sonra, evlerini devlet yetkilileri tarafından gösterilen yeni yere yaptıklarını ifade eden Maden Köyü Muhtarı Dursun Kocacık, kanunen burada bir avuç topraklarının gözükmediğini söyledi. Köyün taşındığı arazinin orman vasfını yitirmiş 2 B arsası olduğunu anlatan Kocacık, tapuları olmadığı için evlerine elektrik bağlantısı yapılmadığını kaydetti. Işığa duyarlı sokak lambalarından aldıkları hatlarla sadece akşamları elektrikten istifade edebildiklerini belirten Kocacık, "Köyümüzün bir an önce tapu probleminin çözülerek elektrik verilmesini bekliyoruz. Bu çağda elektriksiz yaşamak çok garibimize gidiyor." diye konuştu.

Gündüzleri elektrikli hiçbir cihazı çalıştıramadığını ifade eden muhtar eşi Hayriye Kocacık da "Buzdolabına koyduğumuz yemeklerimiz kokuyor. Çamaşırlarımızı ise biriktirip akşamları yıkayabiliyorum." dedi. Maden köyünün 200 senelik mazisinin suya gömüldüğünü hatırlatan köy sakinlerinden Mehmet Kocacık, 21. yüzyılda elektriksiz yaşam sürdürmenin utanç verici olduğunu söyledi. Kaçak elektrik kullanmak istemediklerini vurgulayan Kocacık, konutlara tapu sorunu çözülünceye kadar geçici elektrik aboneliği verilmesini istedi.

Tapularla ilgili mahkemenin devam ettiğini belirten yetkililer ise mahkeme sonucuna göre köye elektrik verileceğini açıkladı.

(Cihan Haber Ajansı)