|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Sivas Türküleri Sivas Türküleri Paylaşım Köşesi |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
02.07.2007, 12:39 | #1 |
Editör
SivasLady Şuan
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 44
Mesajlar: 2.501
Tecrübe Puanı: 10
|
SARKISLA-ARZUM TÜRKÜSÜ hikayesi...
Arzum türküsü dinledigim en icli ve duygusal Şarkışla Türkülerinden biri..
ARZUM TÜRKÜSÜ hikayesi... Birinci Dünya savaşının tüm Dünya Milletlerini etkilediği gibi bizi de büyük ölçüde etkilediği muhakkaktır. Ekonomik alanda hemen hiç bir varlığa sahip olmayan halk geçim derdine düşmüş, büyük bir arayış içine girmiştir. Türkümüzün kahramanı Arzu’nun babası çok nüfuslu bir aileye sahip yoksul ama tuttuğunu koparan bir delikanlı... Evlenir, mutludurlar, aza kanaat ederler. İlerleyen zamanda bir de kızları olur. İsmini Arzu koyarlar. Arzu eve neşe getirmiştir. Beyaz tenli güzel bir kız olduğu için (Ak) ağ kız diye severler. Aile iki iken üç oldu, geçim zorlaşır İlçedeki kış şartlarının çetin geçmesi sebebiyle eli iş tutan delikanlılar kışları ılıman geçin Adana, Mersin gibi her an iş bulunabilen memleketlere amele olarak gider Bahar aylarında tekrar Şarkışla’ya dönerler, işlerine bakarlarmış. Yine gençler Adana’ya giderken Arzu’nun babası da eşine! Dengimi hazırla herkesle ben de gideyim, hiç olmazsa evimizin geçimini temin edeyim der. Yola çıkarlar, varırlar Adana’ya kısa süre içerisinde portakal bahçelerinin birinde iş bulurlar ve çalışmaya başlarlar. Zamanla çevreyi tanıyan Arzu’nun babasının gözü açılır, bahçe sahibinin kızına abayı yakar. Zamanını yeni aşkıyla geçirmekte olan gencin sıladaki eşi yoksulluk içerisinde geçimini komşuların yardımı ile sağlamaya çalışır çünkü o tarihlerde herkesin durumu aynıdır. Konu komşu da yüksünmeye başlar. “Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz” diye bir atasözü vardır. Bu atasözü kadının durumunu gözler önüne sermektedir. Mevsim bahar olmuştur gurbetçilerin dönme vakti gelmiştir. Arkadaşlarının tüm ısrarlarına rağmen Arzu’nun babası dönmez ve Adana’da kalır. Yurtlarına dönen gençlerin hasretleri biter işlerine bakarlar. Arzu’nun annesi büyük umutlarla eşini birkaç gün daha bekler. Çünkü hem hasreti sona erecek hem de hiç haber göndermediğini, arayıp sormadığını, üç beş kuruş para göndermediğinin, çektiği perişanlığın hesabını soracaktır. Gelenlerin arkası kesilmesine rağmen eşi hala dönmemiştir. Birlikte giden arkadaşlarından sormaya karar verir. Bu kişiler sanki suçluluk duyarcasına kadından kaçarlar. Fakat en sonunda bir genç kadının haline dayanamaz ve olanları tek tek anlatır. Çok zor durumda olan kadıncağızın dünyası yıkılır. Ağ kızını bağrına basarak şöyle der: Sözleri : Arzu’m guççük gucağımda uyudu Kim verecek ağ kızıma oğüdü Gonunun gomşunun goğünü böyüdü Biyol gelip hallarımı sormadın. Düşüngüdür genç ömrümün yıkımı Azap duramam ki alam hakımı Dedi kodulardan duttum yukumü Biyol gelip hallarımı sormadın. Çık yoharı hayırsız, yurt görünsün Bize eden dizin dizin sürünsün Dilerim Allah’ tan gulmesin yüzün Biyol gelip hallarımı sormadın.
__________________
Sadece Susmak İstiyorum... Yalan İnsanları Kaale Almadan... Haklıyken Haksız Gözüksem Bile Kendimi Savunmadan... HUZUR Bulmak İstiyorum Gözlerimi Kapayıp Kimseyi Anmadan... Sessizliği Dinlemek İstiyorum,Yüzüme Gülüp Arkamdan Konuşulanları Duymadan... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|