albina58 Nickli Üyeden Al?nt?
Sevgili hemşerim,ben sizin nezdinizde veya site dahilindeki hiçbir üyeyi muhatap almıyor,veya karalamak istemiyorum.Bu hükümete açıkca vatan haini diyorum,kaldıki 2002 seçimleri arefesinden beri diyorum bunu,bugün demiyorum.
İstanbul belediye başkanı olmadan evvel,madem demokrasi diyordular,''Camiler kışlamız,minareler süngümüz '' sözü ne anlama gelir.Hapis cezası yiyip hapse girdiğinde,arkasında durmayan milli görüşden kimseyi görmediği vakit kendi kendine ''Madem benimle yola çıkan kimse yok,ben bu ikdidara gelecem ve o günde herkesin emdiği sütü burnundan getirecem'' dedi.Bu benim şahsi düşüncem kaldıki,yaptıklarıda bunun ispatı.
-Partiyi kurup genel merkez harcamaları 2002 yılında 5.5 trilyon
-seçim sürecinde,44 tane yapılan uçak ve helikopterli seçim gezileri tutarı yarısı olarak bir trilyon diğer yarısı ise bazı baronların emrine verdikleri ile oldu.Kimdi bu balık hafızalı halkım hatırlamaz,Aydın DĞAN ve Halis TOPRAK idi.Seçim kazanıldıktan sonra bu diet borcu hergün bol keseden ödenmektedir.
-2002 yılı iç ve dış borç tutarımız,180 milyar dolar iken,bugün 580 milyar doları aşmış bulunmaktayız.Peki 2002 öncesi borç yapımız yarısı dış-yarısı iç borç olmaktayken,dönemin bakanı Kemal DERVİŞ dış borcumuzu %15.50 faiz ödemekten %5.5 e çekti,iç borcumuz ise ortalama 6.5 e eşit durumdaydı.Bu hükümetle beraber,iç borçlanma artırıldı,dış borç azaldı,normalde bu durum iyi olması gerekirken vatanı satmak nasıl oluyor bakın inceleyelim.Özelleştirme adı altında bankalarımız yahudilere satıldı,iç borç dengemiz %20 oranında artırılarak %70 oldu,bu borçlanma yahudilere satılan bankalara oldu.Ödediğimiz faiz oranını maalesef yazamıyorum çünki günlük kurdan yazıyorlar.Sadece şunu söyleyeyim,2006 merkez bankası verilerine göre içborç dan bankalara ödenen fazla faiz oranının tekabülü 50 milyar dolar.
-Belediyeler-kamu kurumları ülkemiz malumü yolsuzluk dizboyu,
-Hükümette bulunan bakan ve ileri gelenlerinin çogunun çocuğu son 5 yıl içerisinde işadamı oldular ve sayısız ihale ile trilyoner konumuna geldiler.Yumurtacıdan-çalıklara-daha sayısızlar onlarca şirket kurdular allah dahada çok versin ama bir müslüman olarak,israfın haram,komşun aç yatarken sen tok yazamazsını hatırlarım ben.
Bu ve bunun gibi onlarca örnek varken,karşımdakiler,önceki hükümetlerdede yolsuzluk vardı felan gibi ezberden karşı tezler koyacak bu sadece anlamsız bir yarışa girer.
Üç tane vatan hainim ispatlıdır,birincisi menderes,türk silah fabrikalarını kapattı(1935 yılında SİVAS'da uçak fabrikası olduğunu biliyormusunuz),ilk defa nato adı altında içeri amerikayı sokdu,imf kanalıyla borç batağına sürükledi,Bir müddet sonra vatanı sattığının farkına vardığında,onlar tarafından ipi çekildi ve istihabaratımıza devleti nasıl zarara uğrattığına dair belgeler ulaştırılarak idamı sağlandı.
İkincisi özal'dır,Özal tıpkı bugün ki tayyip'in ve geçmişde menderes'in yaptığı gibi iyi niyetiyle yola çıkdı,küçük amerika dedi,benim memurum işini bilir dedi,alan ile veren arasında dedi,federasyon dedi,dedi de dedi,
Türkiye'de aile yapısı önemlidir,eğitim evvela anne ve babadan başlar,küçük amerikan burjuvazi özentisi ile maaşlar kısıtlanması,babanın maaşının yetmediği yerde annenin de çalışmaya başlaması ile çekirdek aile bozuldu,bozulma kültürün başını teşkil etmektedir,örf adet ve geleneklerimizde ayaklar altına alındı zira alanla veren arasında benim memurum işini bilir mantığının dayandığı nokta,mesel,Tansu çiller i dolandıran selçuk Parsadan için halkım eğer ''helal olsun bea'' diyorsa,biz kültür olarakda bitmiş durumdayız.
Velasılı kelam Özal ın herşeyin farkına varıp,cumhurbaşkanı koltuğuna oturması ile beraber,atatürk ün ölmeden evvel kaleme aldığı ve ölümünden sonra gerçekleştirilmek üzere yazdığı vasiyette (Bundan sonra rusya dağılacak ve irili ufaklı on kadar türki cumhuriyet meydana gelecekdir bunları bir çatı altında toplayacak çalışma yapılması-vatikandaki papalık gibi bizdede islam medeniyetini bir çatı altında toplayacak bir çalışma yapılması) diye giden vasiyetini hayata geçirmek üzere yola çıkan Özal,ölümünden evvel bugün İKÖ olarak adlandırılan ve başkanlığını ikmelettin İHSANOĞLU'nun yaptığı islam ülkeleri örğütünü kuruluşunda bulunur,arkasından Türki cumhuriyetleri bir çatı altında toplamak üzere Haydar ALİYEV ile beraber türki cumhuriyetlere 6 ay süren ziyaretlerde bulunur,bu gezileri neticesinde 300 000 km. yol kat etti,ölümünden evvel 4 gün süresinde 6.500 km. yol katetti.Öldürülmeseydi ne olacaktı,bugün changay altılısı diye adlandırılan ve asyada rusya-çin-hindisdan-türkmenistan-kırgızistan-azerbaycan gibi enerji devlerinin buluştuğu AB ye alternatif oluşumun tepesinde türki cumhuriyetlerin başında abi olarak eşit haklara sahip bir devlet olarak oturacakdı.Ne oldu,benim adlandırmama göre postmodern bir idam ile idam edildi.
Gelelim R.T.ERDOĞAN a,bundan iki ay evvel,BARON-TARİKAT-AŞİRET üçgeninde kullanıldığının farkına vardı.AB sürecinde başta sarkozi olmak üzere,merkel ve diğer liderlerin kürt sorunu ve benzer nedenler ile bize olan tutumlarında yalancı olduklarını (Bunlar iki yüzlü ) diyerek açığa kavuşturdu.Bundan sonra ne yapması gerek,Erdoğan önündeki çatal yol ayrımında gerçek ülke yönetimini gösterebilmek için,1-İran ile doğalgaz anlaşması yapmalı 2-Amerikaya alternatif changay altısının projesi doğalgaz anlaştmalarına imza atması gerek vesaire,bunlar hakkında imza atmadığı gibi enerji bakanı hilmi güler ile bu ülkelere zeytin dalı uzattı,ülke içinde oy potansiyeli olarak bir dahaki seçimleri garanti gibi gözükürken,ortaya çıkan derin güç yetkili mercilerin eline ERDOĞAN'ın hükümetin başına geçdiği günlerde yaptığı gizli anlaştmaları ve bir takım kriptoları gönderdi.Bu bir süreçtir,bazı yerlere güven tazelemesi istenecek,bu süreçte dolar çakdırmadan 1.600 olacak falan filan.
İşte burda bütün olurken benim için,peki Tayyip siyasi yasaklı olursa yerine kim gelecek sorusu daha önemli.Eğemen BAĞIŞ'mı,Cüneyt ZAPSU'mu,Dingir mehmet FIRAT'mı,Yoksa amerikan ithal son EKONOMİ bakanımı olacak.
Dahada önemlisi tüm bunları araştırıp,soruştururken,şahsi olarak kimseyle bir alıp veremediğim olmadığı gibi,ekonomik olarak hiçbir sıkıntım yok,ticaretle uğraşıyor,bugünki ekonomik dengede,kriz ortamında fırsattan istifade daha çok para kazanıp ekonomik olarak rahatlama imkanım varken,gidişat açısından ülkemde açlık sınırına beşmilyon insanın daha yaklaşacağını,baronların dahada çogalacağını peşinen söyleyebilir,kendim adına değil yarınlardaki çocuklarımız ve bugün burda sadece ücretli çalışırken yarın aile kurup ekonomik olarak bazı yaptırımların altında ezileceğinizi düşünürek yazıyor ve kaygı duyuyorum.
|