Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)

Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Haftanın Duası.. - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > DİN BÖLÜMÜ > Dini Bilgiler > Dualar
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
 
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 29.04.2008, 19:52   #11
nurullah şahin
Yeni Yiğido
 
nurullah şahin - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
nurullah şahin Şuan nurullah şahin isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 01.05.2008 08:39

Üyelik Tarihi: 08.04.2008
Mesajlar: 28
Tecrübe Puanı: 0 nurullah şahin FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart --->: Haftanın Duası..

HEY ÖLÜM!

Ey, bu dünya hayatını öbür ikizine bağlayan göbek bağı!

Ey, dünya ile ahiret arasındaki sırlı kapı! Ey, ölüm meleğinin bile geçmek zorunda olduğu ğaybi dehliz! Ey, sevmeyeni seveninden çok olan kaçınılmaz kader! Ey, çoklarının peşinen suizan ettiği tükürük hokkası!

İyi ki varsın. Senin olmadığın bir dünyada yaşamak istemezdim. Zaten böyle bir dünya yaşanacak bir dünya da olmazdı. Düşünsene ey ölüm, farzı muhal sen ölmüşsün, insan ölümsüzleşmiş. Ne olurdu şu yalan dünyanın hali? Kim tutardı insanoğlunu? Ne frenlerdi insanoğlunun ihtirasını? Azgınları, sapkınları, zalimleri, kâfirleri, hainleri, gafilleri kim zapt ederdi?

Nemrutlardan bunaldık mı, “ölüm var” deyip teselli oluyoruz. Firavunların zulmünden gına geldik mi, “ölüm var” deyip teselli oluyoruz. Zalimlerin pençesine düştük mü, “ölüm var” deyip teselli oluyoruz. Eşkıya dünyaya hükümdar oldu mu, “ölüm var” deyip teselli oluyoruz. Ya sen de olmasan, ne teselli eder bizi?

Ha, yanlış anlaşılmasın: Bizi teselli eden bizatihi senin varlığın değil. Asıl teselliyi, seninle gelen “Hesap Günü” ile buluyoruz. Biz ölümü, büyük mahkemeye çıkış için bir celp olarak anlıyoruz. Zaten, seninle teselli olmamızın anlamı, “ilahi adalete” olan güvenimiz. Sen sadece bizi ilahi adalete yaklaştıran bir araçsın.

EY ÖLÜM!

Sana hazır olmayanlar, seni kötü göstermek için ne kadar büyük gayret harcıyorlar? Onlara sormak geliyor içimden: Siz kaç kere öldünüz? Ölümü ne kadar tanıyorsunuz? Ölümü karalamakla ne umuyorsunuz?

Sana yapılan en büyük iftira, senin bir “intikal” değil, bir “unutuluş” ve “yok oluş” olduğunu söylemektir. Bunu söyleyenler, suçluluk psikolojisiyle sana iftira ediyorlar. Mahkeme kaçağı bir suçlu gibi davranıyorlar. İlahi adalet önünde yargılanmaktansa, yok olup gitmeyi, unutuluşa terk edilmeyi tercih ediyorlar.

Dünyaya kazık çakmak için elinden geleni yapan bu tip, neden ahiret diye bir hayatın olmasını istemez ki ey ölüm? Bu uğurda, neden var oluşundan vazgeçmeye kalkar? Nedir bu tipin gözünü bu kadar korkutan, aklını bu kadar dumura uğratan, kanını tepesine sıçratan? Sahi, insan hiç yok olmayı, unutuluşa terk edilmeyi ister mi? Bu talep, insanın kendi kendisini böceklerle, sineklerle, amiplerle eşitlemesi değil de nedir? İnsan neden kendisine bu hakareti reva görür? Ebedi bir hayatın kollarında yaşamak varken, niçin “keşke toprak olup gitseydim” der?

Sebebi, vahyin “küfür” dediği şeydir değil mi ey ölüm? Sebebi tek dünyalı bir hayat yaşamaktır: tek dünyalı ve dünyacı, dünyaya meftun, dünyaya bağlı… Böyle biri öbür dünya için hiçbir şey hazırlamaz. Değil mi ama; kim inanmadığı bir dünya için bir şeyler biriktirir? Eğer inandığı halde bir şeyler hazırlamamışsa, o da ayrı bir beladır. Suyu getirenle testiyi kıranı kim bir tutar? Bu ALLAH’a iftira olmaz mı?

Sana yapılan bir başka iftira, senin uyku olduğunu söylemektir. Bu iftira, aynı zamanda bunun tersini söyleyen Hz. Peygamber’i de yalanlamaktır.

Sahi ey ölüm, birileri omuzlarında taşıdıkları cesetleri toprağa gömerken, neden “rahat uyu” derler. Bunu ölenin nasipsizliğine mi yormalı, gömenin nasipsizliğine mi, yoksa her ikisinin nasipliğine mi?

Duydun mu ey ölüm bu güruhun “ebedi istirahatgah” edebiyatını? Kim bilir sen bile gülmüşsündür bu trajikomik duruma. Ebedi istirahatgâhmış. Bunlar kendilerini ne sanıyorlar ey ölüm? Toprağın üstünde yürüttükleri saltanatlarını toprağın altında da, hatta ahirette de yürüteceklerini mi sanıyorlar?

Veya aslında bir şey sandıkları yok da, ölüm karşısında yaşadıkları derin şaşkınlık ve çaresizliği örtmek için, bu söylemleri bir tür zihni alkol ve uyuşturucu olarak mı kullanıyorlar?

Doğru ya ey ölüm; “ALLAH rahmet etsin” diyemezler ki? Hem nasip olmaz, hem dilleri varmaz. Bunu demek için 1) ALLAH’A, 2) ahirete, 3) ilahi rahmete inanmaları lazım. Hem ALLAH kimlere rahmet edeceğini, Haşr suresinin 10. ayetinde açıkça buyurmuş. Bu ayette ALLAH müminlere kimler için rahmet dileyeceklerini öğretiyor. Kendisine ALLAH’TAN rahmet dilenecek kimselerin olmazsa olmaz özelliği, İmanla göçüp gitmiş olmaları.

“İman kalpte gizlidir” diye üfürecek olanlara, söylenecek söz belli: Bir Müslüman da zaten kalpte gizli olandan yola çıkarak rahmet dilemez, ölenin hayatına bakarak diler.

EY ÖLÜM!

Sen hep konuş. Sen konuşunca herkes susuyor. Senin sesin herkesinkinden gür çıkıyor. Ama ahir zamanda bir güruh peyda oldu: Sen konuşunca, hatta bağırınca dahi susmayan. Senin sesini bastırmak için gürültü patırtı yapan.

Bu güruh da dâhil, hiç kimsenin senin elinden kaçamayacağını bilmek bizi teselli ediyor. Asıl soru şu: Bizi teselli eden şey, neden onları bunca küstahlaştırıyor?


SEN HİÇ ÖLDÜN MÜ?

HAZIRLAYAN: NURULLAH ŞAHİN

Mail Adresi: nurullah_sahin34@hotmail.com
nurullah şahin isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Toplam 5 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 5 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


WEZ Format +2. ?uan Saat: 04:49.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.