YİĞİDO MUHSİN!!!

[yakamozz]

Öyküyü; Muhsin Yazıcıoğlu"nun ağzından aktarıyorum:



YARDIM ETTİM

“Bir gün telefonum çaldı. Bizi seven çocuklardan biri olduğunu söyledi. İş istedi. Bir iş buldum. İki gün sonra yeniden aradı. “Beni iki ay sonra işe alacaklar ama evime haciz gelecek. 500 YTL"ye ihtiyacım var” dedi. Gönderdim.



PARA GETİRMİŞ

Bir süre sonra İstanbul"dayken özel kalemim aradı. Suşehri"nden gelen biri size bir zarf bıraktı. İçinde 500 YTL var. Fakat o gidince; istihbarat geldi. Çocuğu sordular. Çankaya köşkünü aramış, Hayrunissa hanımı sormuş. Polis, bizim binaya girdikten sonra izini kaybetmiş. Fakat çocuk buradayken bir otelin resepsiyonu ile konuştu. Napalım çocuğu teslim edelim mi? Bu konu nedir?” diye sordular. Teslim etmelerini söyledim.



NEZARETTEYDİM

Bir gün sonra Meclis"teki odama geldi. İstanbul"a gidip, işe başlayacağını söyledi. “Size olan borcumu özel kalem müdürünüze bıraktım” dedi.



“Sen nereden buldun o parayı?” diye sordum. “İki düvemiz vardı. Sattım. Borçlarımı ödüyorum. Siz beni hacizden kurtardınız, sağ olun” dedi. Parayı almasını söyledim, “hakkım olmayan parayı almam” dedi. “Peki dün gece neden aramadın?” diye sordum. “Nezaretteydim” diye cevap verdi. Ve nedeni şöyle anlattı:



“BAŞBAYANI İŞ İÇİN ARADIM”

“Ben zor durumdaydım, biliyorsunuz. İş arıyordum ve bulamıyordum. Bayanlar daha yufka yürekli olur, diye düşündüm. Hayrinüssa Hanıma ulaşırsam bana iş bulur, sandım. Çankaya"yı o yüzden aradım. Sonra siz iş bulunca, düveleri de satınca, parayı alıp Ankara"ya geldim. Meğer polis beni Suşehri"nden bu yana takip etmiş. Otogarda filan fotoğraflarımı gösterdiler. Sonra sabaha kadar sorguladılar. Suçsuz olduğumu anlayınca, saldılar. Ben de size geldim”



“Polisimiz iyi çalışıyor” diye düşündüm.



“ÇARPILDIK”

İşte; Trabzon"daki olay da böyle bir konu. Kimin ne olduğunu nereden bileyim. Bir bakıyorsunuz, biri gelip yardım istiyor. Veriyoruz parayı. Bir de giderken fotoğraf çektiriyor. Bir olaya karışırsa; "işte bağlantı" deniliyor. Şimdi bu çocuk, kötü niyetli biri olsaydı, Cumhurbaşkanımız ya da eşine dönük bir saldırı filan planlasa; "al işte bağlantı" diye çıkılır ortaya. Bir de para vermişiz…



Böyle iyi niyetle yaptığımız yardımlardan zarar geldiği çok oluyor. Üstelik bunu tespit eden dolandırıcılar da var. Kaç defa çarpıldık.”



Bu öyküyü anlatan Yazıcıoğlu"nun odası iş isteyen, yardım isteyen, para isteyenler ile dolup taşıyor. Biz bu konuşmayı yapana kadar 5 kişi yardım istemek için odaya girip çıktı. Bir o kadar da kapıda bekleyen vardı.



Ne milletvekili maaşı yeter bu kadar isteğe Yazıcıoğlu"nun, ne de zamanı yeter; herkesi dinlemeye… Ama Muhsin bey hala; “Napalım? Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ama bazen kötü sonuçlara da yol açıyor” diye sakince yaklaşıyor duruma…

Zübeyir KINDIRA

KAYNAK:[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]