|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Köşe Yazıları Köşe Yazarlarının Yazıları |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
30.09.2010, 00:14 | #1 |
Navigator
Kardelencicegi Şuan
Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5466
|
Necip Fazıl ve Türkçe Kur’an meselesi....
Necip Fazıl ve Türkçe Kur’an meselesi [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] 1943 yılında Ankara’ya gitmiştim. Ankara’da beklenmedik bir haberle karşılaştım: -‘Diyanet İşleri Başkanı Kur’anı türkçeye çevirip hakiki Kur’anı ortadan kaldırmak için bir kanun çıkartmak istemektedir.’ Diyanet Reisi’yle bir iki kez görüşmüşlüğümüz vardı fakat Allah’ın kitabını Türkçeye çevirip onu Kur’an ismiyle resmi ibadete sokmak gayreti derecesinde açık ve muazzam bir küfründen haberim yoktu. Bu haberi duyduktan birkaç gün sonra bir toplantıda Diyanet Reisiyle karşılaştık kendisine: ‘Duyduğuma göre Kur’anı türkçeye çevirmek ve bunu resmen ibadet dili haline getirmek şeklinde bir düşünceniz varmış. Sapıklık ve hüsranların en büyüğü olan böyle bir hadiseyi bizzat sizin ağzınızdan duymadan inanılır şey telakki edemiyorum. Lütfen hakikati bildirir misiniz?’ Uçuk benzi bir kat daha uçarak ve soluk dudakları bir kat daha solarak bana şu cevabı verdi: ‘Evet Necip Fazıl Beyefendi! Sizin dini bakımdan imkansız gördüğünüz bu işi Mezhep İmamlarının kabul ettiğini bilmiyor musunuz? Mezhep İmamları Kur’anın başka bir dille okunabileceği ve bununla ibadet edilebileceği hakkında görüş belirtmişlerdir.’ Bu cevabı alır almaz bütün kanımın beynime dolduğunu hissettim. Bu adam sade Allah kelamının yok edilmesinden doğan küfürle iktifa etmiyor dinin büyük şahsiyetlerine mezhep sahiplerine resmen ve açıkça iftira atıyordu. Kendisine şu cevabı verdim: Kur’anın Allah kelamı olduğuna inanan her fert Allah kelamının nazil olduğu lisan kalıbından ayrılmayacağını ayrılacak olursa artık onun Allah kelamı olmayacağını bir hamlede kavrayacak bir anlayışa sahiptir. Bakın Diyanet İşleri Reisi Efendi Ben Necip Fazıl sizin elinizdeki icra vasıtalarına karşı bir kamyonu durdurtmak isteyen bir piliç kadar zayıf bir ferdim; fakat size açıkça haber veriyorum eğer sapıklığınızın büyüsü altında şuurunu körletip sizi destekleyecek bazı fertler bulacak ve bu niyetinizi tatbik mevkiine çıkaracak olursanız bir piliçten hiç farkı olmayan bu zayıf cüssemi kamyonun tekerlekleri altına atmakta tereddüt göstermeyeceğim!’ Evet bütün İslam düşmanlarına parmak ısırtacak bu imansıza bunları söyledim ve çıkıp gittim.” Alinti [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
__________________
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 6 Kullanıcı Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ANADOLU’DA TÜRKLÜK –ATATÜRK-CUMHURİYET | cebe | Serbest Kürsü | 36 | 01.10.2009 21:53 |
Q KLAVYE SORUNU VE TÜRKÇE KARAKTERLER | 65serdal58 | Bilgisayar ve İnternet Dünyası | 0 | 20.07.2009 12:49 |
İnsan İçin En İyi Arkadaş: Kur’an | MeLody58 | Serbest Dini Konular | 1 | 03.04.2009 19:56 |
Şairlerin Sultanı: Necip Fazıl | sivaslifani | Sivaslı Önemli Şahsiyetler | 7 | 23.01.2009 09:26 |