|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Kültür-Sanat-Tarih Kültür, Sanat ve Tarih Paylaşımları... |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
30.04.2011, 08:33 | #1 |
Alt Forum Yöneticisi
YuSuF Şuan
Son Aktivite: 10.10.2014 15:22
Üyelik Tarihi: 01.02.2011
Mesajlar: 5.660
Tecrübe Puanı: 1069
|
1 Mayıs Yunus Emre ve Kültür Sanat Haftası
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm diye kendini tanıtır yunus.. ESERLERİ Bilinen iki eseri vardır. Er Risâlatü'n-Nushivye (Öğütler' Kitapçığı): Sabır gerek sana her hal içinde Sabırsızlar kalırlar kaal içinde Ne kime bakar isen ol yüzündür Kime ne sanur isen kend'özündür Seni senden iyi kim bilebile Geçirdin ömrünü bu dirlik ile Neyse dirliğin oldur ölümün Bugün ki gündür yarınki günün “Er Risâlatü'n-Nushiyye”,” mesnevi” tarzındadır Toplam 562 ya da 573 beyittir. Yunus Emre'nin bilgi seviyesine işaret eder. Aruz vezniyle yazılmıştır ve altı bölümden oluşmuştur. Sembolik bir anlatımı vardır. Baştan sona iyi ve kötü huy arasındaki çatışmadan söz edilir. Başlangıç Bölümü -13 beyitten oluşur. İnsanoğlunun ya-radılışıyla ilgilidir. İnsan; toprak, su, hava ve ateşten oluşmuştur. Böylelikle oluşan cesede 'can' verilmiştir. Toprak ile sabır, iyi huy ve tevekkül; Su ile sefa, yumuşaklık, ihsan; Hava ile ikiyüzlülük, acelecilik ve özbenlik; Ateş ile şehvet, kibir, hırs ve kıskançlık; meydana gelir. Çan'la ise insan onur, birlik, haya ve edep kazanmıştır. Nesir Bölümü - Mevzu, akıl ve imandır. Akıl; dünyayı, ahireti ve Allah'ı bildirecek şekilde üç çeşide ayrılır. İman ise Yaradan'a ulaşmanın yoludur. Ardından cennet, cehennem, toprak, su, hava ve ateşin özelliklerinden bahsedilir. Birinci Bölüm - 69 beyittir. Mevzu, ruh ve akıldır. İnsana Rahmani ve şeytanî iki güç verilmiştir. Rahmanî güçler, nef-sanî güçlerle mücadele halindedir. Nefis yenilince, gönül şehri kalp rahatlar ve kul olan kişi ibadet göreviyle meşgul olur. İkinci Bölüm (Kanaat Destanı)- 98 beyittir. Akıl, kibir ve kanaat arasındaki etkileşimlerden bahseder. Üçüncü Bölüm (Gazap Destanı)- 88 beyittir. Akıl, sabır ve öfke arasındaki etkileşimlerden bahseder. Dördüncü Bölüm- 34 beyittir. Yûsuf peygamber üzerine mesellerle sabrın halleri anlatılır. Beşinci Bölüm- 136 beyittir. Kıskançlık ve çekememezli-ğin hallerinden bahseder. Sonunda akim cömertliği, cimriliği ortadan kaldırır. Altıncı Bölüm (Akıl Destanı)- 124 beyittir. Akıl, gıybet ve doğruluğun etkileşimlerinden bahseder. 2.DİVAN Okuyalar bu benim divanımı Yunus Emre anı görmüş,eline bir divan almış Alimler okuyamamış,bu manadan duyan gelsin Bu dizelerden anlaşıldığına göre, Yunus Emre yaşarken şiirleri toplanmış ve divanı düzenlenmiştir. Fakat asıl olarak Yunus Emre'nin sağlığında derlenen Divan'ın ortada olmadığı belirtilir. Günümüzdeki Divan derlemeleri ise çeşitli yazmalardan şiirlerin derlenip bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Derlemelerin de hem aruz hem de hece vezniyle yazıldığı görülür. Hece ölçüsünün hemen her kalıbı kullanılmakla birlikte, mesnevi ve gazel musammat şeklindeki nazım türlerine de rastlanır. Yunus Emre, emsalsiz şairliğini Divan'ın da net bir şekilde göstermektedir. Derin fikirleri sade olarak ifade edebilme kabiliyetine sahip üstün bir lirizm içindedir. DİLİ Yunus Emre'nin yaşadığı dönemde din ve ilim dili olarak Vrapça, edebi dil olarak ise Farsça kullanılıyordu. Bu diller o ılönem yönetiminin resmi dilleri özelliğindeydi. Yunus Emre ise dilinde halkın kolay anlayabileceği basit ve sade ifadeler peşindeydi. Bu nedenle Oğuz lehçesini kullanmıştır. Oluşturduğu dili edebiyatçılar "Sehl'i mümteni" tarzını gördüler: Hemen öğrenilerek müzikal bir ifadeyle de oluşan bir kavrama metodu içindedir, Yunus Emre'nin şiirler.... Molla Kasım Kasım Paşa 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet zamanında yaşayan kumandanlardan olup Sofu Kasım, Molla Kasım diye anılmaktadır. Molla Kasım Afyon'da mutasarrıflık yaparken Sandıklı'da Yunus Emre'nin Divan'ını ele geçirir. Gecek Hamamı'nın mesirelik yeri olan Alibey Deresi'nde akarçay kenarında oturup, Yunus Emre'nin Divan'ını incelemeye başlamış, Molla Kasım'ın zahirî ilimlerde bilgisi olup, batınî bilgilerden haberi yoktu. işin özünü kavramadan şeriat adına inançları sorgulyan bir kişi idi Tasavvufî terimleri bilmiyordu. Yunus Emre'nin şiirlerini inceleyip tasavvufî şiirlerini beğenmiyerek bir kısmını yakmış, bir kısmını da suya atmıştı. Fakat eline şu mısralar geçince şaşırmıştı: "Derviş Yunus bu sözü Eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeken Bir Molla Kasım gelir" Yunus, yüzlerce sene geriden kendisini irşad ediyordu. Yunus senelerin ardından Molla Kasım'a ismi ile sesleniyordu. Molla Kasım Yunus'un bu kerametinden yaptığına pişman olmuş, o günden itibaren tasavvufa ilgi duymuş, Abdürrahim Mısrî Hazretleri'nin en yakın mürşidi olmuş ve Afyon'da, Kasım Paşa Camiî ile Hamamı'nı yaptırmıştır. HURİ İLE GILMANI* Ben dervişim deyene,bir ün edesim gelir Seğirdüben sesine,varıp yetesim gelir Sırat kıldan incedir,kılıçtan keskincedir Varıp anın üstüne,evler yapasım gelir Altında gayya vardır,içi nar ile pürdür Varuben ol gölgede,biraz yatasım gelir O da gölgedir deyu,ta'n eylemen hocalar Hatırımız hoş olsun,biraz yanasım gelir Ben günahımca yanam,rahmet suyunda yunam İki kanat takınam,biraz uçasım gelir Andan Cennete varam,Cennette huriler görem Huri ile gılmanı,bir bir koçasım gelir Derviş Yunus bu sözü,eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeker,bir Molla Kasım gelir* |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar YuSuF'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kültür Nedir? | _DuMaN_58 | Kültür-Sanat-Tarih | 0 | 12.12.2010 03:10 |
Sanat Nedir? | _DuMaN_58 | Kültür-Sanat-Tarih | 0 | 12.12.2010 03:06 |
Yunus Emre anıldı | Salim58 | Diğer Konular | 0 | 01.10.2009 14:40 |
CUMHURİYET TARİHİ EKONOMİ KRONOLOJİSİ | WåñTêd_øØ7 | Arşiv | 3 | 19.06.2008 20:54 |
KOYULHİSAR-Sugözü | SivasLady | Koyulhisar | 33 | 29.04.2008 21:56 |