İslamda inanç

[AĞAOĞULLARI]

İslamiyetin doğuşundan günümüze kadar geçen zaman içerisinde islamiyet şekil geğiştirerek bu güne kadar geldi. İslamiyet çok inançlı güvenli,bereketli, huzur ve mutluluğun bulunacağı bir din. Bu dini laikiveçilesiyle tatbik edenlere ne mutlu. Güzel ahlak hak hukuk sevgi saygı sadakat hepsi bu dinin çerçevesi içerisinde dir. Peygamberimizden gelen sünnetler ,sahabelerden gelen örnekler islam dinini süsler. İslamiyetin ve bütün güzelliklerin sırrı islam dininin içerisinde gizlidir. anlayana ve bu sırrı çözene uygulayana mutluluktur.

Aslına bakıldığında islamiyet uygulaması zor bir dindir. Düşünelim 5 vakit namaz ve onun icapları,yerine getirilmesi gereken şartları. Cuma namazları bayram namazları, verilmesi gereken zekatlar ,fitreler, Ramazan ve kurban bayramında yapılması gerekenler. Hakka ve hukuka uygun davranışlar,kul hakkı yemeye. Oruç tutma kötülükten sakınma her türlü islami veçibeleri yerine getirerek yaşamak çok ağır şartlara bağlıdır. Bu günkü şartlar altında bunları yerine getirmek imkansızı başarmaktır. Yapılamaz işte yukarıda bahsettiğim gibi islamiyet değişime uğrayarak bugüne kadar gelmiştir.

Her devirde insan toplulukları islamiyete uymadan ,islamiyeti kendilerine uydurmaya çalışmışlar. Onun için değişime uğramış yozlaşmış. Dolaysıyla islami ahlak bozulmuş. Bu günkü toplum içerisinde islamı yaşamak zorun da zoru. Eski bir söz gelenegine göre üzüm üzüme baka baka kararmış. Hacca gidenin yaptıkları ,namazdan sonra yapılanlar, namazda akla gelen vesveseler islama uygun olmadığı gibi genel ahlaka da uygun değildir. Bunlar rahmani değil şeytanidir. Böyle yapılan islamiyet uydurmadır genel topluma gösteriştir.

Yalan riya ,dolandırıcılık, sahtekarlık, zina, tartıda hile , metrede hile, kul hakkı yeme . Haktan ve adaletten kaçma,yalan söyleme ,hakka tezavüz,sevgi ve saygıdan kaçınma say sayabildiğin kadar. Bunların hepsi insanoğlunda mevcuttur. Madde olan paraya adete tapılıyor. Allah unutuluyor. Böyle islam olurmu. Ne yaparsan yap her şeyden önce Allahın varlığını düşünerek doğruluğa yöneleceksin. Yaptığın servetin temelini helal kazançla taştan yapacaksın kerpiçten yaparsan sel alır gider.

İslamiyette ve insanların sevk ve idaresini teşkil eden iki unsur var. Bir tanesi Allahın gönderdiği islami yönlendiren uyulması gereken kur anı kerim. Buna islam anayasası da denebilir. Uyulması şart olan islam yasasıdır. Buna yeterince uyuluyormu? yok. Çünkü dinde zorlama olamaz isteyen inanır ,isteyen inanmaz. Bu Allahla kul arasındaki olanlardır kimse karışamaz. İkincısı İnsan topluluklarının sevk ve idaresini teşkil eden onları yönlendiren İnsanoğlunun çıkardığı yasalardır. Toplumlar bunlara uymak zorundadır aksi takdirde yasalar zor kullanır yaptırır. Çıkan bu yasaların karşısında her fert eşittir ayrımcılık olmaz. İyiki bu yasalar var olmasa insan birbirini yer.

Bu ay 12 ayın sultanı ramazan ayı. Çok incelendiğinde akla şöyle bir soru geliyor .11 ay da işlediğin günahları ramazan ayında affettir. Bu ay magfiret ayı günahların affedilme ayı imajı yaratılmış. Böyle bir mantık olabilirmi her türlü haksızlığı yap ramazan ayında Allaha affettir. İşte yanlışlik burada başlıyor. Başkasının hakkını gasp et servet yap kul hakkı ye sonrada allaha affettir. Bu örnekler çoğalabilir o zaman akla şöyle bir soru geliyor. "Ya islamiyette bir yanlışlık var yada islamiyeti uygulayanlarda bir yanlışlık var" . Bunlar tamamıyle birbirine zıt iki kutup oluyor. Helal heram ver Allahım senin kulun yer Allahım oluyor. İslami kesim ne göründüğü gibi oluyor nede olduğu gib görünüyor buda bir tezat.

Toplum islamdan o kadar yozlaştı ki yasalar bile yeterli olmuyor. İslami kurallarda mı bir yanlışlık var yoksa uygulayanlarda mı bir yanlışlık var . Yoksa islami unsurları günümüzün şartlarına göre mi uyguluyoruz. İslamda kur ana göre bir modernleşme olabilirmi? Çünkü Kur anda okuduklarımızla yaptıklarımız birbirini tutmuyor. Yanlışlığı nerede aramak gerekiyor. Toplum ahlakı bozulmuş ahlaksızlık zirveye çıkmış . 11 ayın günahı bir ayda kapanırmı kendimize soralım bir viçdani muhakeme yapalım. Hatayı nerede arayacağız ve nasıl düzelecegiz. Yoksa cennetin ve cehennemin varlığına inanmıyormuyuz. Gerçek dünyaya inancımız yokmu ? hesap vermeyecek miyiz. Allah affetsin diyerek bağlayalım affederse tabii ki. Ağaoğulları 22/8/2011.