80'li yıllar dedimi; hepimizin hayatında yer etmiş, biz istemesekte ucundan kıyısından o dönem hepimizi etkileyen siyasetçilerimizi nasıl unuturuz ! Uzun yıllar güvensizlik ortamıyla geçen bu süreçlerde, siyasetçilerimizi irdelerken, aslında o yıllarda çocuk olan bizler, belkide en çok mizahi yönüyle karikatürleriyle onları tanımayı tercih ettik. Özal,Demirel, Ecevit, Türkeş,Deniz Baykal, Erdal İnönü, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz....Şöyle bir baktığımızda aslında
12 eylül 1980 harekatı üzerine çok şeyler yazıldı, çizildi. O günlere tekrar dönmeyi kuşkusuz kimse istemez ama geçmişin o karanlık ve sancılı günleri zihnimizde kalan yaşanmış olayları tek tek tazelersek, bugün dönüp baktığımızda, olayları algıladığımda daha bilinçli ve farklı düşündüğümü söyleyebilirim..Türkiye'de ki siyasi gerilim,anarşi, terör,ekonomik sorunlar bugün hala o yıllardan miras kalan ağır faturalar...O gerilimli, çirkin çamurlaşmış politikayla,siyasetçilerimizin pişkin bakış açıları, arkası gelmez vaatleriyle geçen yılları elbette unutamayız...Seksenli yıllarda siyasi yaşamın en önemli olaylarından biri, hiç kuşkusuz 12 eylül rejiminin eski siyasetçilere koyduğu,siyaset yasağı idi...Siyasi yasaklar refarandumuyla Demirel,Ecevit,Erbakan ve Türkeş'in bu 3 yıllık siyaset yasağı sona erdikten sonra Türkiye siyaset alanında gerilimin tırmandığı günlere, birbirleriyle uğraşıp kirlenmiş yıllara damgasını vurarak başlattığı, akımla süre gelen politikayla tanıştı...Bugün bir siyasetçinin bakış açısıyla baktığınızda söyleyeceği söz eminim şöyle olurdu: "- Eh! ne diyelim, tecrübe kolay kazanılmıyor "

))))"