Warnung: Illegal offset type in [path]/includes/functions_post_thanks.php (Zeile 110)
Metin Göktepe - Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar
Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Sivas ' ımız Hakkında - Sivas Paylaşım > Sivaslı Önemli Şahsiyetler
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Arama Bugünki Mesajlar Forumlar? Okundu Kabul Et

Sivaslı Önemli Şahsiyetler Sivaslı Önemli Şahsiyetler



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 08.01.2011, 04:21   #1
Kibrisli
Usta Yiğido
 
Kibrisli - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kibrisli Şuan Kibrisli isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 15.04.2015 05:22

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4.738
Tecrübe Puanı: 1186 Kibrisli TAM BIR BEYEFENDIKibrisli TAM BIR BEYEFENDIKibrisli TAM BIR BEYEFENDIKibrisli TAM BIR BEYEFENDI
Standart Metin Göktepe



10 Nisan 1968’de, Sivas ilinin Gürün ilçesine bağlı Çipil köyünde dünyaya geldi. Yaşamının ilk 11 yılını burada geçiren Metin, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, 8 çocuklu emekçi bir ailenin 7. çocuğu ve kendisine, “ölmeyecek, göğe çıkacak, kurtarıcı” anlamında “Mehdi” diye seslenen, çok okuyan bir babanın oğluydu.
İlkokulu, köyün tek okulunda, birleştirilmiş sınıfta okuyan Metin, çalışkan, başarılı, sevilen bir öğrenciydi. Abla ve ağabeylerinin yıllara yayılan göçünün ardından 1979’da annesi ve babasından hemen önce küçük kardeşi Aziz ile birlikte İstanbul’a geldi. Aynı yıl Esenler’deki Harp Dinçsoy İlköğretim Okulu’na kaydoldu ve 5. sınıfı burada okudu. Ortaokula o zamanki adıyla Esenler Lisesi’nde başladı ve liseyi de burada okuyarak şimdiki adıyla Bakırköy İbrahim Turhan Lisesi’nden 1986’da mezun oldu. Lisede de başarılı bir öğrenci olan Metin, mezun olduktan sonra bir yıl dershaneye devam etti ve buradaki başarısıyla, kardeşinin de dershaneye gitmesini sağladı.
Yaz tatillerinde çalışarak harçlığını çıkaran ve böyle okuyan Metin, 1989 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’ne girdi. Bu sırada fabrikada çalışan ablası, ağabeyi ve 86’dan itibaren kültürel ve sosyal faaliyetlerine katıldığı dernek sayesinde politik mücadele ile tanıştı. Metin üniversitede öğrenci gençlik mücadelesinin aktif bir üyesi oldu. Öğrenci ve işçi hareketinin oldukça coşkulu olduğu bu dönemlerde, birçok kez gözaltına alındı. Çevresinde, sürekli gülen, çok geniş bir arkadaş çevresi olan ve hoş sohbet biri olarak tanınıyordu.
1992 yılının Mart ayında işçi ve emekçi hareketinin gelişimine objektif tutacak bir derginin, Haberde ve Yorumda Gerçek dergisinin çıkacağını öğrenince orada çalışmaya başladı. Yayın hayatı boyunca Haberde ve Yorumda Gerçek Dergisi’nde muhabiri olarak çalışan Metin, 7 Haziran 1995’te kurulan Evrensel gazetesinde başından itibaren yer aldı. Metin, 9 Ocak 1996’da, gazetecilik yaparken, gözaltında polislerce dövülerek öldürüldü.


Olay ve Dava:

Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996 tarihinde Ümraniye E Tipi Cezaevi'nde yaşamını yitiren Orhan Özen ile Rıza Boybaş'ın Alibeyköy'de yapılacak cenaze törenini izlemekle görevliydi. Yoğun polis ablukasının olduğu Alibeyköy'de 500'ün üzerinde kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Metin Göktepe de bulunuyordu. Gerekçesi ise "sarı basın kartı"nın olmaması ve polise itiraz etmesiydi! Metin diğer gözaltına alınanlarla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürüldü. Burada kendinden geçinceye kadar Metin'e dayak atan polisler, cansız bedenini Spor Salonu'nun büfesinin yanına bıraktı.

Önce inkâr, sonra özür
8 Ocak 1996 akşam saat 20.00'de Eyüp C. Savcısı Erol Canözkan, olay ve ölüm tutanağı düzenleyerek Metin'in cesedini Adli Tıp'a gönderdi. Savcı Canözkan, Göktepe'nin gözaltına alındığını kabul etti, ancak akşam üzeri serbest bırakıldığını, sonra Eyüp'te bir çay bahçesinde otururken fenalaşarak oturduğu sandalyeden düştüğünü ve burada öldüğünü iddia etti. Bir süre gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılanlar ise, ısrarla Metin'in gözaltında polis tarafından öldürüldüğünü ve cesedinin gözaltında tutulan diğer kişilerin yanından alınarak götürüldüğünü söylediler. Metin'in ağabeyi İbrahim Göktepe, Eyüp Cumhuriyet Savcısı Erol Canözkan'a ifade verdi ve Metin'in gözaltında polisler tarafından öldürüldüğünü belirterek, şikayetçi olduğunu söyledi.
10 Ocak 1996: Evrensel Gazetesi Sahibi Vedat Korkmaz, polisler hakkında idari soruşturma açılması için İstanbul Valiliği'ne şikayet dilekçesi verdi. İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, gözaltına alınanlar arasında Göktepe'nin olmadığının kamera görüntülerinden de tespit edildiğini, listede isminin yeralmadığını ileri sürdü. Ancak daha sonra yaptığı açıklamalarda Göktepe'nin gözaltına alındığını kabul etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, olaylara göz yumulamayacağını ve bir an önce olayın aydınlatılması gerektiğini belirtti.
İstanbul Vali Vekili Rıdvan Yenişen, Göktepe'nin gözaltına alınmadığını iddia ederken, İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan da, ilk önce Göktepe'nin adının gözaltına alınanlar listesinde bulunmadığını söyledi. Daha sonra listede adının bulunmadığını, ancak gözaltına alındığını kabul etti. Ardından Göktepe'nin duvardan düştüğünü savundu. Göktepe'nin gözaltına alındığının tanık anlatımlarıyla ve raporlarla ispatlanması üzerine ise, Göktepe ailesinden özür dilemek zorunda kaldı. Metin'in annesi Fadime Göktepe, Ünüsan'ın özrünü kabul etmeyerek, katillerin cezalandırılmasını istedi.
11 Ocak 1996: Vedat Korkmaz'ın şikayet dilekçesi ve Metin'le ilgili Adli Tıp otopsi tutanağı Valilik tarafından idari soruşturma yapılması için Polis Başmüfettişi Yaşar Gökışık'a gönderildi.
13 Ocak 1996: TGC Başkanı Nail Güreli'yi ziyaret eden ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Göktepe'nin ölümüne ilişkin resmi makamların yaptıkları açıklamaların tatmin edici olmadığını söyledi ve olayın takipçisi olacaklarını ifade etti.
15 Ocak 1996: Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, "görevsizlik kararı" ile Memurin Muhakematı Hakkında Muakkat Kanun hükümleri gereği haklarında soruşturma yapılan polislerin atılı suçu idari görevlerini ifa ederken işledikleri gerekçesi ile soruşturma dosyasını Eyüp Kaymakamlığı'na gönderdi. Eyüp Kaymakamlığı da dosyayı İstanbul Valiliği'ne gönderdi.
16 Ocak 1996: İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığı, raporunu açıkladı. Raporda, "Metin Göktepe gözaltına alınmış, gözaltında polis tarafından öldürülmüştür" denildi.

İlden ile sürgün
Ancak, gerek Metin'in duvardan düşerek değil bizzat polisler tarafından öldürüldüğü, gerekse de bu polislerin yargı önüne çıkarılarak cezalandırılması bu siyasilerin çabaları sayesinde olmadı. Metin'in meslektaşları olan genç gazeteciler, Metin gözaltına alındığı ve öldürüldüğü günden itibaren, duruşmaları izlerken atacakları "İnadına hepimiz birer Metin'iz" sloganının gereğini yapmaya başladı.Göktepe ailesinin, gazetecilerin, avukatların ve Metin'in gazetesi Evrensel'in ısrarlı çabalarıyla İçişleri Bakanlığı soruşturma başlatmak zorunda kaldı.
17 Ocak 1996: 350'nin üzerinde müdahil avukat, Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe vererek, İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan, İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Bayrak, İstanbul Çevik Kuvvet Müdürü ve olay günü Eyüp ve Eyüp Spor Salonu'nda görev yapan polisler hakkında "kasten adam öldürmek, cürüm işlemek için memuriyetini kullanmak, cürüm işleyenleri saklamak, suç işlemeye tahrik, iş ve çalışma özgürlüğünü tahdit, kişi özgürlüğünden mahrum etmek ve memuriyet ve mevki nüfusunu suistimal etmek" suçlarından soruşturma açılmasını istedi.
19 Ocak 1996: Bir grup gazeteciyi Çankaya Köşkü'nde kabul eden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Cinayeti polis işlemiştir tabirini beğenmiyorum. Hadiseleri kendi sınırları içinde mütalaa etmeliyiz. Münferit hadiselerden netice çıkarırken, devleti yargılamayalım. Yargılanacak olan suçu kim işlemişse odur. Polis teşkilatını yargılamamız yanlıştır. Ama üstünde polis üniforması olan A veya B şahsı işlemişse, yakasına yapışırız. Cinayet örtbas edilemez" dedi. Aynı gün Evrensel gazetesinin Ankara bürosunu ziyaret eden DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Metin'in öldürülmesinin demokrasi ayıbı olduğunu söyleyerek, DSP olarak olayın aydınlatılması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.
20 Ocak 1996:Mesut Yılmaz, "Göktepe olayının arkasında olacağız. Göktepe'nin devlet tarafından öldürülmesi iddiası devlet adına utanç verici bir durumdur. Bu olaydan sorumlu olanlar ortada, raporlar ortada, ancak hiçbir ilerleme sağlanamıyor" dedi. Demirel de, Göktepe'nin öldürülmesinin "namus meselesi" haline geldiğini söyledi.
22 Ocak 1996: Başbakan Tansu Çiller, Göktepe'nin duvardan düşmediğini, gözaltına alındığını açıkladı.
7 Şubat 1996: İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin soruşturması sonuçlandı. Müfettişler tarafından hazırlanan 38 sayfalık fezlekede 49 polisin yargılanması istendi.
8 Şubat 1996: İstanbul İl İdare Kurulu, 48 polis için lüzum-u muhakeme ve Eyüp İlçe Emniyet Müdürü M. Ali Aydın Aydemir hakkında men-i muhakeme kararı verdi. Yargılanmasına karar verilen 48 polis suçsuz oldukları gerekçesi ile ve müdahil vekilleri
48 polis dışındaki sorumluların da yargılanması gerekir iddiası ile İl İdare Kurulu kararına karşı Danıştay'a itiraz ettiler. Dosya Danıştay 2. Dairesi'ne gitti.
15 Şubat 1996: ANAP Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan'ın önerisi ile TBMM Genel Kurulu'nun 14. bileşiminde "Gazeteci Metin Göktepe Cinayetinin Açıklığa kavuşturulması ve Faillerinin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Bir Meclis Araştırma Komisyonu Kurulmasına" karar verdi.
3 Nisan 1996: Danıştay 2. Dairesi, İstanbul İl İdare Kurulu'nun kararını aynen onadı. Dosya İstanbul Valiliğine gönderildi. Valilik dosyayı İstanbul Adliyesine gönderdi. Dava İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tevzi edildi. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi 15 Temmuz 1996 tarihine duruşma günü verdi.
15 Mayıs 1996: Müdahil avukatlar dilekçe vererek, mahkemenin sanıkları tutuklamasını talep etti.
5 Temmuz 1996: Adalet Bakanlığının talebi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi'nin, İstanbul'da güvenlik sağlanamayacağı gerekçesi ile davanın Aydın'a nakline karar verdi.
20 Ağustos 1996: Aydın Ağır Ceza Mahkemesi, tensip kararı ile sanıkların ve tanıkların talimatla ifadesinin alınmasına karar verdi.
18 Ekim 1996: Aydın Ağır Ceza Mahkemesi, ilginin yoğun olması ve izdiham yaşanması nedeniyle davayı, kapalı spor salonunda yaptı. Bu davaya sanıklardan hiçbiri katılmadı. Mahkeme heyeti, sanıkların ifadelerinin alınabilmesi için duruşmayı 29 Kasım 1996 tarihine erteledi.
4 Kasım 1996: Aydın'daki duruşmadan bir süre sonra Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı ile Aydın Valiliği'nin isteği üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi, davanın Afyon'a naklini kararlaştırdı. Ancak davanın İstanbul'dan uzaklaştırılması, davaya olan ilgiyi azaltmadı. Tam tersine ısrarlı takipçilerin sayısı her duruşmada biraz daha arttı. "Dava nerede biz oradayız" diyen yüzlerce kişi bir çok ilden otobüslerle duruşmaların görüldüğü Afyon'a geldi. Hatta hemen her duruşma yurtdışından gelen delegasyonlar tarafından da izlendi.



Sonuç olarak 2 kez serbest bırakılan zanlılar Fadime Göktepe'nin 2 kez Yargıtay'a başvurması sonucunda 20 polisten 6'sı adam öldürmelerine rağmen 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 3 sene önce serbest kaldılar...



Bugün ölüm yıldönümü, Allah Rahmet Eylesin...


__________________
TÜRKİYE İÇİN AB'YE HAYIR

üzä kök tänri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun ilingin törüngün kim artatı udaçı erti?
Kibrisli isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar Kibrisli'e Teşekkür Ediyor...
Alt 08.01.2012, 00:14   #2
Kibrisli
Usta Yiğido
 
Kibrisli - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kibrisli Şuan Kibrisli isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 15.04.2015 05:22

Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 4.738
Tecrübe Puanı: 1186 Kibrisli TAM BIR BEYEFENDIKibrisli TAM BIR BEYEFENDIKibrisli TAM BIR BEYEFENDIKibrisli TAM BIR BEYEFENDI
Standart Cevap: Metin Göktepe

Demokrasi???????
__________________
TÜRKİYE İÇİN AB'YE HAYIR

üzä kök tänri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun ilingin törüngün kim artatı udaçı erti?
Kibrisli isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 
Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sehid : Metin Yüksel ! Dilsad Hatun Serbest Dini Konular 5 06.10.2010 15:22
Ali Metin TOKDEMİR Urumçi Sivaslı Önemli Şahsiyetler 3 10.01.2010 05:50
Çetin Yolların, Metin Yolcuları.. HaZaN Menkıbeler & Dini Hikayeler 2 14.11.2009 03:05
Düşünen İnsanlar İçin - Tam Metin ahmetsecer E-Book 0 22.01.2009 23:52
Hazreti Muhammed (sav) - Tam Metin ahmetsecer E-Book 0 22.01.2009 23:50


WEZ Format +2. ?uan Saat: 06:52.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.