|
|
#121 |
|
Yasaklı
bulutum Şuan
Son Aktivite: 09.09.2008 22:14
Üyelik Tarihi: 19.07.2007
Mesajlar: 265
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
ARKADAŞLAR OSMANLI İMPARATORLUGUNDAN BUGUNE KADAR GELMİŞ OLAN BİR COK ULKE BOZMA OYUNU OLAN
ALEVİ/ SÜNNİ AYRIMI SAGCI/ SOLCU TÜRK/KÜRT VS ÖRNEKLER COGALA BİLİR AMA TEK BİRŞEY VARDIR İSLAM DİNİ EN SON DİNDİR ZANNETMİYORUM BUNU BİLMEYEN YOK TUR AMA BAZI PROVAKATÖR LERİN OYUNUNA GELMEMEMENİZİ TEMENNİ EDERİM TÜRKİYE BİR BÜTÜNDÜR BÖLÜNEMEZ @@@@@@@@BUYRUN OKUYUN NASİHATLARI@@@@@@@@@@@@@ PEYGAMBER EFENDİMİZDEN NASİHAT Ashâb-ı Kirâm’dan Ebû Zerr hazretleri bir gün Peygamber Efendimize: “Bana tavsiyede bulun yâ Rasûlallah” diye ricâda bulununca Peygamber Efendimiz Hz. Ebû Zerr’e şu nasîhatlerde bulundu: — Sana Allah’tan korkmanı tavsiye ederim. Çünkü Allah korkusu her işin başıdır. — Kur’ân’ı oku, Allah’ın zikrine sarıl. Çünkü zikrullah senin için yeryüzünde ışık, gökte de saklanan bir azıktır. — Sakın çok gülme. Zîrâ çok gülmek kalbi öldürür, yüzünün nûrunu söndürür. — Çok konuşmamaya çalış çünkü bu, şeytanın senden uzaklaşması için bir vesîle, dînini koruman hususunda bir yardımcıdır. — Fakirleri sev, onlarla hemdem ol. — Senden aşağıdakilere bak, senden üstünlerine bakma. Bu, Allah’ın sana verdiği nimetleri küçümsememen için en uygun yoldur. — Acı da olsa hakkı söyle. — Bildiğin kusurların seni, halkın eksikliklerini araştırmaktan alıkoysun. Yaptığın bir işi, başkaları yaptığında kızma. Kendi noksanlarını görmeyip, insanların ayıplarıyla meşgul olman, irtikâb etmekte olduğun bir fiili insanlar yaptığında kendilerine kızman ayıp olarak sana yeter, dedi ve eliyle göğsüne vurarak: — Ey Ebû Zerr! Tedbir gibi akıl, günahlardan sakınmak gibi verâ, güzel ahlak gibi servet yoktur, buyurdu. (Hayatü’s-Sahâbe 4-206/207) HZ. ÖMER (R.A.)’DEN NASİHATLER 1. Sana kötülük yapan kimseyi ona iyilik yaparak cezâlandır. 2. Hakîkatı anlayana kadar din kardeşinin davranışını iyiye yor. 3. Müslüman kardeşinin ağzından çıkan bir lakırdıyı iyiye yorman mümkün oldukça kötüye yorma. 4. Kendini töhmet altında bırakacak işlere mübâşeret eden, kendisi hakkında kötü düşünenleri kınamasın. 5. Sırrını gizleyen murâdına erer. 6. Sâdık arkadaşlar edin, gölgelerinde yaşarsın. Çünkü sâdık dostlar, huzurlu anlarda süs, sıkıntılı demlerde silahtır. 7. Seni ölüme götürse de doğruluktan ayrılma. 8. Seni ilgilendirmeyen işe karışma. 9. Henüz vukû’ bulmamış şeylerden sorma. 10. İhtiyâcını, onu gidermeni istemeyenlere iletme. 11. Yalan yere yemîni hafîfe alma, Allah seni helâk eder. 12. Kötülüklerini öğrenmek düşüncesiyle de olsa fâcirlerle arkadaş olma. 13. Düşmanlarından uzak dur. 14. Güvenmediğin dostlarından sakın. Güvenilir kimse de Allah’tan korkandır. 15. Mezarlıklarda derin saygı içinde ol. 16. Tâat ânında kendini zavallı gör. 17. Günah işlemek istersen sonunu düşün. 18. Herhangi bir işinde, Allah’tan korkanlarla istişâre et. Zîrâ Allah: Meâlen “Allah’tan, kulları arasında yalnız âlimler korkar,” buyurur. (Hayatü’s-Sahâbe 4-209/211) HZ. ALİ’NİN (K.V) OĞLU HZ. HASAN (R.A)’A ETTİĞİ NASÎHAT İbn-i Mülcem, Hz. Ali’yi yaralayınca Hz. Hasan ağlayarak yanına girdi. Hz. Ali: — “Oğlum, niye ağlıyorsun?” Hz. Hasan: — “Nasıl ağlamayayım? Âhiretin ilk, dünyânın son gününde bulunuyorsun! — “Oğlum, dörder maddeden ibâret şu iki tavsiyemi iyi belle, onlara riâyet edersen, yapacağın hiçbir şey sana zarar vermez: 1- En büyük zenginlik, akıl. 2- En koyu fakirlik, ahmaklık. 3- En yaman yalnızlık, böbürlenmek. 4- En değerli âlîcenâplık, güzel ahlâktır. Diğer dört şey ise: 1- Ahmakla dostluktan sakın, çünkü o sana faydalı olmak isterken zarar verir. 2- Yalancıyla dost olma. Zîrâ o, senden uzak duranı sana yaklaştırır, yakınını da senden uzaklaştırır. 3- Cimriyle de dostluk kurma, zîrâ ihtiyaç duyduğun şeyi senden uzaklaştırır. 4- Fâcirle de dost olma, çünkü seni ucuza satıverir." @@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ @@@@@@@@@@ Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel... Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeliyiz, Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeliyiz biz... Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk ? Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik... Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir. |
|
|
|
|
#122 |
|
Yiğido
![]() ![]() maweraa Şuan
Son Aktivite: 09.12.2013 09:20
Üyelik Tarihi: 25.02.2008
Yaş: 42
Mesajlar: 88
Tecrübe Puanı: 656
![]() |
İnsanlar öbek öbek belli gruplara ayrılmışlar. Kimisi Hrıstiyan, kimisi Budist, kimisi Müslüman, kimisi Yahudi, Hristiyansa ya katolik ya ortodoks, müslümansa, caferi, hanbeli, hanefi, şafii, şii, sünni, alevi...vs.
Yani kökleri Hz. Adem’le toprağa salınmış ve bugün milyonlarca dalı olan bir kocaa çınar ağacı bu inanç. Her dalında da çeşit çeşit, sayıları milyonlara varan ve belki de aşan canlılar öbeği gibi insan çeşitleri.. Seç beğen al, hangisi ruhuna, aklına, gönlüne yakınsa. Bu dünyada tek din tek doğru var o da islam bunu gerisi sinerji minerji yapmaz adama o islam da Kuran ve sünnet çizgisidir . Bu iki kavramı - Kuran ve Sünnet- bünyesinde meczetmeyen her inanış yanlışa çıkar. “Başaranlar, önce inandılar, sonra yaptılar; başaramayanlar ise önce yapıp, sonra inanmayı deniyorlar.” |
|
|
|
|
|
#123 | |
|
Yiğido
![]() ![]() fakıllı Şuan
Son Aktivite: 13.09.2012 16:10
Üyelik Tarihi: 17.01.2008
Mesajlar: 78
Tecrübe Puanı: 658
![]() |
Alıntı:
Oruç tutanlar yobazmış hadi ordan.Bu şiirde dermani kendi vasıflarını saymış. (İbadetin sekli yok, bak ibadeti dilidir)diyor.İbadetin şeklide vardır.Dil ile yapılan ibadette bir şekil değilmidir?
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
|
|
|
|
|
|
#124 |
|
Yiğido
![]() ![]() maweraa Şuan
Son Aktivite: 09.12.2013 09:20
Üyelik Tarihi: 25.02.2008
Yaş: 42
Mesajlar: 88
Tecrübe Puanı: 656
![]() |
sn. Esengül hanımın vermiş olduğu şiir örneğine bakılacak olursa birinci mesajdaki yani konu acılısındaki karşılaştırma teşkil ediyor.
|
|
|
|
|
|
#125 |
|
Yiğido
![]() ![]() Nazligül Şuan
Son Aktivite: 22.04.2009 11:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 48
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 754
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
bu nasil bir mantik nasil bir zihniyet
Basörtüsüne tahammül edemiyorlar, tepki verince örümcek kafali vs. oluyorsun. Sizin hakkinizda elestiri yapildiginda, hertürlü hakaretlere magruz kaliyoruz... Yani nedense her iki elestiridede ezilen yine biz oluyoruz ve halende tahamülsüzlükle suclaniyoruz. Ayriyetden bu konuda alevilerin kendi aralarindaki celiskiden bahsedilmis. Yeniden dikkatinizi cekerim: Aleviden aleviye fark var, bazilari dini icin alevilikden bahsederken digerleri ise Siyaset ugruna aleviliklerini kendine göre degitirmislerdir.
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
|
|
|
|
|
#126 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() Fatihmd Şuan
Son Aktivite: 28.11.2013 10:20
Üyelik Tarihi: 22.11.2007
Yaş: 46
Mesajlar: 575
Tecrübe Puanı: 713
![]() |
Nazlıgül kardeşime üstteki yazısında katılıyorum.
Konunun ilk mesajlarında Sn. Abircanın Nazlıgül kaynak belirterek yazmış olduğu yazıya değilde direk Nazlıgüle karşı tutunduğu tavırı kınıyorum. Ve mümkün olduğu kadar Abircan ın bulunduğu konularda yazmamaya gayret ediyorum. Hoş görünün olması gereken bir ortamda bu kin bu nefret neden. Bu memlekette Aleviside istediği gibi yaşıyor, kürdüde, Bu memlekette asıl ezilen varsa müslüman Türklerdir. Saygılarımla.
__________________
|
|
|
|
|
|
#127 | |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1070
![]() ![]() ![]() |
Alıntı:
bu ülkede camiye giden birine lafmı edildi, oruç tutana tutmamı dendi, başını örtene örtmemi dendi, hacca gidene gitmemi dendi, am bu ülkede yüzyıllardır aşağılanan horlana asimile edilen inanç gurpları var en büyüğü ve türklüğün timsali alevilerdir, türkçenin yaşatılıp geliştirilmesinde milli birliğin çimentosu olan kesimi haksızlığa uğramadı , yok sayılmadı küfür edilmedi dersen sanada pes derim , boş hayal görüyor düşünüyor ve yazıyorsun derim arkadaşım, diyanet işler var bende vergi alır bana hizmet etmez etmediği gibi cenazemize bile camide küfür eden maaşlı imam memurlar var, eğer gerçek laik olacaksak önce diyanet kaldırılmalı herkes kendi inanç örgütlenmesini ve parasal kaynağını kendi karşılamalı , 8 tane yatırmcı bakanlıktan daha çok bütçeyle 100.000 imam barıdır banada küfür et sonrada laikiz de olmaz, kürdüde istediği gibi yaşıyor dedikten sonra zaten daha diyecek bişey hiç kalmadı, yaşadığımız şu savaş bile neyin nesi arkadaşım , bugün abd bile resr çekiyor çık artık benim petrol kuyularımın yanından diye , ırakta yüzbinlerce müslüman öldürüldü senin türbanist eylemcilerin dha bir cuma bile gösteri yapmadı, islamın bir çok değeri eseri belgeleri talan edildi kaçırıldı yakılıp yıkıldı ırakta , senin müslümanlığın sadece ve sadece nekadar inancın içinde olup olmadığı belli olmayan türbanla sınırlı kaldı, daha yazacak çok şey var ama benim sana ayırabileceğim zaman bu kadar , geri kalanını istersen aklınla sezginle nedemek istediğimi arar bulursun,
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
|
|
|
|
|
|
#128 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
Son Aktivite: 21.09.2009 14:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 847
![]() ![]() ![]() |
Bu konu kapanmaz, her yeni gelen birşeyler yazdıkça mutlaka verilecek bir cevap çıkar.
Önemli olan kırıcı olmadan tartışabilmek. Ortak karara varamayız, imkansız. Aleviden aleviye bile fark var çünkü. Nasılki tesettür ile ilgili her yazıda birileri çıkıp hakarete ulaşacak boyutlarda şiddetle karşı çıkıyorsa, burada da benzer olayların olması normaldir. Tahammül etmek lazım. Edemiyorsan o zaman diğer konularda fikir beyan etmeki karşılığı gelmesin. Dinimizin emirlerini uygulamayabilirsiniz ama inkar etmeyin! Siz inkar ettikçe bu tür tepkilerle karşılaşmanız doğaldır.
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
|
|
|
|
|
#129 |
|
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sonbahar5803 Şuan
Son Aktivite: 21.09.2009 14:57
Üyelik Tarihi: 26.09.2005
Mesajlar: 1.078
Tecrübe Puanı: 847
![]() ![]() ![]() |
Bir şey daha var.
Sitede bir vatandaş var, ismini bile telafuz etmeye değmez; nedense sadece bu tartışma ortamlarında yer alıyor. Siteye sırf bunun için üye olmuş. Nerede tesettür tartışması orada o şahıs. Bakıyorum bugün buraya da el atmış! Ben onu Sivaslı olarak bile nitelemiyorum. Türkiye'nin güzel adını telafuz etmekten aciz. Önceleri TR, şimdi ise İmralı'daki kanı bozuk gibi TC olarak bahsediyor. Terör bozuntusu diyorum ona, o kadar. Alevilik ile ilgili tartışmalara da girerek ortamı daha fazla germesin. Kendisi gibi çirkinleştirmesin!
__________________
İnsan yaklaştığınca yaklaştığından ayrı Belli ki, yakınımız yoktur ALLAH’tan gayrı... |
|
|
|
|
|
#130 |
|
Yiğido
![]() ![]() Nazligül Şuan
Son Aktivite: 22.04.2009 11:10
Üyelik Tarihi: 11.10.2005
Yaş: 48
Mesajlar: 111
Tecrübe Puanı: 754
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Pir Sultan da Namaz İbadeti
Pir Sultan Abdal şiirlerinde defalarca namazin beş vakit olduğunu yinelemiştir. İşte buna bir örnek. “Pir Sultan Abdal’ım ölürüm deme Kıl beş vakit namaz kazaya koma Sakın bu dünyada kalırım deme Tenim teneşirde, özüm saldadır” (ASLANOĞLU, S.334) Şiirinde Pir Sultan Abdal namazların kazaya kalmasını bile istememektedir. Bir başka şiirinde ise Hz. Muhammed ile Hz. Ali’nin beş vakit namazlarını kıldığını şu şekilde ifade etmiştir. “Kanı bizden evvel gelen Beş vaktini tamam kılan On parmağı pınar olan El Muhammet Ali’nindir” (SAMANCIGİL, S.154) Öyle ki, belinde Zülfikar olan beş vakit namazın farzını kılanı bile sormaktadır Pir Sultan Abdal. Kimdir sahi, beş vakit namazını kılan Zülfikarlı yiğit? “Kaç pir gördün ser-çeşmenin gözünde Melekler çağrışır arşın yüzünde Zülfikar belinde Mil Denizinde Beş vaktin farzını kılan kim idi” (ASLANOĞLU, S.436) Öyle ya, abdest olmadan namaz olmaz. Bakın abdestten de bahsediyor Pirimiz Pir Sultan Abdal: “Eba Müslim şu cihana gelmeden Âdem Ata geldi piri gördün mü? Abdest alıp namazını kılarken Üzerine inen nuru gördün mü” (ASLANOĞLU, S.363) Peki ya ezan? Ezan, namaza çağrı değil midir? Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı köyde ezan da okunur? İşte şahidi: “Sabahınan kalktım ezan okunur Ezan sesi kulağıma dokunur Duyar düşmanlarım kına yakınır Uyan Muhammed’im, sinem bülbülü (ASLANOĞLU, S.364) Hac ile namazı birlikte ele aldığı bir şiirinde ise şunları söylemektedir: Kâbe’nin yapısı, bina yapısı İman etse asilerin hepisi Beş vakit okunur Ayet-el kürsi Ya Muhammet sana imdada geldim” (ASLANOĞLU, S.128) Kâbe nedir? Beş vakit nedir? Ayet-el kürsi nedir? Ve Muhammed kimdir? Neden imdada gidilmektedir? Bir başka yerde ise namazın farzlarından ve sünnetinden bahsetmektedir ki, buna da dikkat etmek lazımdır. “Ben de erler meclisinde bağlandım Farzı kıldım, sünnetinde bağlandım Dünya satranç imiş, geldim utuldum Kendi hayalime dalmışa döndüm” (ASLANOĞLU, S.295) Pir Sultan Abdal’a göre beş vakit namazı müminler kılar. İblis ise inkâr içindedir ve onu Hakk’a doğru döndürmek mümkün değildir. “Gelin zikredelim Gani Hüdayı Müminler eyler beş vakit edayı İnkâr işitmiştir İblis sadayı Onu Hakka doğru döndüremezsin” (ASLANOĞLU, S.450) Namazı kılarken de onun ahlaki boyutunu yaşamak lazımdır. Namaz, ayette de bildirildiği gibi insanı kötülüklerden alıkoymuyorsa namaz değildir. “Nefse uyan Hakka uymuş değildir Gaziler namazın kılmış değildir Bu gezen abdallar derviş değildir Arkasında hırka şal olmayınca” (ASLANOĞLU, 89) Namaz, secdeye inmektir ve seyir içinde seyir etmektir. O ruhaniyeti ve gönül yolculuğunu yaşamaktır. “Göl içinde çarha döner Susuzluktan bağrı yanar Müminler secdeye iner Seyir var, seyir içinde” (ASLANOĞLU, S.190) Bildiğimiz gibi, Ehl-i Beyt fıkhında eğer ibadet yapmak isterseniz ve bazıları sizi zor kullanarak engellemişse o ibadeti yapmış sayılırsınız. İşte abdesti aldırılmayan ve namazı kıldırılmayan Pir Sultan Abdal, ibadetlerini kabul edilmiş saynaktadır. “Alınmış abdestim aldırırlarsa Kılınmış namazım kıldırırlarsa Sizde Şah diyeni öldürürlerse Ben de bu yayladan Şah’a giderim” (ASLANOĞLU, S.290) Şimdi de Pir Sultan Abdal’ın dilinden namazla ilgili diğer şiirleri: “Gönül ne yatarsın gaflet içinde Doğdu seher vakti, kalk hacet dile Özünü zulümden kurtaram dersen Doğdu seher vakti, kalk hacet dile Evliyalar enbiyalar varisi Kalkar hacet diler gece yarısı Çağrışır, ötüşür arşın horozu Doğdu seher vakti, kalk hacet dile Evliyalar, enbiyalar bilüşür Müezzinler Allah Allah çağrışır Gökte aziz melaikler seğrişür Doğdu seher vakti, kalk hacet dile Allah’ım cömertsin, cömert ganisin Halil gelsin, hülle donu biçilsin Rabbim uyumazken sen ne uyursun Doğdu seher vakti, kalk hacet dile Pir Sultanım sevdiğine ağlasın Yezitler bağrına kara bağlasın Mümin kullar dergâhına eylesin Doğdu seher vakti, kalk hacet dile” (ASLANOĞLU, S.95) “Yetmiş iki buçuk millet dileği Yaradana yalvarırlar sabahtan Ol demde seğrişir arşın meleği Yaradana yalvarırlar sabahtan Kul olanın uyku kalmaz gözünde Gezmeyelim kör şeytanın izinde Dağ horozu öter arşın yüzünde Yaradana yalvarırlar sabahtan ... Pir Sultan Abdal’ım kırklar yediler Seherde ötüşür kumru dudular Hacet kapısına hacet dediler Yaradana yalvarırlar sabahtan (ASLANOĞLU, S.300-301) “İkindi namazı çıktık bu yandan Gözüm korktu hıyan oğlu hıyandan Kırıldı kollarım düştüm izandan Aman Sultan Hızır carıma gel gel” (ASLANOĞLU, S.443)
__________________
Hatirlanmak gönül dagindaki Gül kadar güzelse Unutulmak hüzün dagindaki diken kadar acidir. |
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | Arama |
| Stil | |
|
|