22.10.2009, 20:50 | #151 |
Usta Yiğido
goramaz Şuan
Son Aktivite: 14.09.2024 15:55
Üyelik Tarihi: 06.07.2008
Mesajlar: 7.310
Tecrübe Puanı: 1338
|
Cevap: NEME LAZIMCI MIYIZ?
neme lazımcı mıyız ki? görmedim, duymadım, bilmiyoruuummm...
__________________
Hoştur bana senden gelen, Ya hil'at ü yahut kefen, ya goncagül ya da diken, kahrın da hoş lütfun da hoş.
|
23.10.2009, 12:04 | #152 |
Usta Yiğido
HaZaN Şuan
Son Aktivite: 14.05.2013 15:36
Üyelik Tarihi: 03.11.2008
Mesajlar: 16.918
Tecrübe Puanı: 2294
|
Bu Hasret Vuslata Gebe
Yağmurlu bir günde pencereden dışarı bakan küçük bir çocuğun gözlerinde saklı kaldı zaman. Aynı bakış, aynı duygu yıllar süren bir birlikteliğin ölümle son bulduğu ömürlüm gözlerde de vardı. Zaman kavramı bir saat kadranında dönüp duran bir akreple yelkovandan daha fazlasıydı onlar için. Birine göre uzun bir yolculuğa çıkmış olan babasının elinde oyuncaklarla yolun başından görünmesiydi. Diğerine göre ise yine uzun bir yolculuğa çıkmış ama dönmeyecek olan hayat arkadaşının, can yoldaşının peşinden gitmesiydi, gidebilmesiydi… Fakat her iki bekleyişte de ortak bir kelime vardı: “Vuslat”… Uğruna ömürler verilebilecek zaman dilimi… Ötelerden beridir öyle sürüp gelmemiş miydi? Her zaman ve mekanda sürekli birileri bir şeylerin hasretini çekip vuslat anını beklememiş miydi? Kimisi bir dünya nimetine, kimisi cennet bahçesine, kimisi Hz. Yusuf’a, kimisi Leyla’ya hasret değil miydi ve bu hasretin vuslatını beklememiş miydi? Hz. Mevlana ölüm gününü sevgiliye kavuşma anı diye adlandırıp o güne Şeb-i Arus dememiş miydi? Aşıkların sazına döküldü, beste beste türkü olup düştü yüreğimize vuslat. Yeri geldi bir “Kara Tren” oldu gözlerimizi yollarda bıraktı. Yeri geldi ucu yanmış bir mektup oldu sevgilinin kokusunu taşını kilometrelerce uzağa. Yeri geldi Ankaral oldu yüreğimize işletti imkansızlığını. Ama ne umutsuzluğa gark etti hasretle yanmış gönülleri, ne de olmayacak bir umut verdi umuda aç gönüllere. Yürekte sızısı bulunmayan bilemez elbette hasreti, bilemez elbette vuslatı. Ve gönülden sevmeyen, bir insanı, çiçeği, böceği belki de bir ideali, hasret çekemez. Hani derler ya “Yürek yanmadıkça göz yaşarmaz” diye, hasret bir yürek yangını olup konmadıkça göğüs kafesine, vuslat bir gözyaşı olup dökülmez gönüllere. Hasreti acı bir zulüm olarak görenler ardındaki bu hikmeti anlayamadılar elbette. Çünkü göz zahirle yetinirken gönül ötelere erişmek istedi. Bunu da ancak hasretin ateşiyle pişip, yandıktan sonra vuslata erişerek başarabilirdi. alıntı
__________________
Huzuru kendi içimizde bulamassak başka yerde aramak boştur.
|
02.11.2009, 10:59 | #153 |
Usta Yiğido
65serdal58 Şuan
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20
Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 42
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1338
|
GENELKURMAY BAŞKANLARINA…
GENELKURMAY BAŞKANLARINA…
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] (1984 ten itibaren Genelkurmay Başkanlığı yapmış/yapmakta olan Genelkurmay Başkanlarına…) Sayın Paşalar, Türk Milleti olarak askeri ortaokul/liselerden itibaren sizleri okuttuk, herbirinize tegmenliğinizden albaylığa kadar hiçbir başarı/meziyet gözetilmeksizin iş garantili bir hayat sunduk. Bu ulkede on tane işveren değiştirip güç bela 5000 prim gününü doldurup 600 Tl emekli maaşına bağlanabildiğine şükreden milyonlar varken her bir emekli albayımıza da 2,5-3 milyar emekli maaşı bağladık. Sizlerinde malumudur ki bugün emekli olupta yazlık-kışlık evini, megane arabasını alamamış ve çocuklarını okutamamış emekli albay sayısı pek fazla değildir.. Durum böyleyken Generalliğin getirdiği ekstra imkanlara değinmeye gerekte yoktur. Peki millet olarak sizlerden ne bekledik? İrticai tehditlerle mücadele etmenizi bekledik. Atatürkçülüğe sahip çıkmanızı bekledik. Türk Ulusunu tehdit eden bölücü terörü kavramanızı bekledik. Bölücü terörle etkin mücadele etmenizi bekledik. Türkiyenin üniter yapısını kollamanızı bekledik. Hata mı ettik? Bunları bekleyerek ayıpmı ettik? Haddimizi mi aştık? (Yoksa bunlar sizin ödevleriniz arasında değilmi? Değilse her fırsatta Türkiye Cumhuriyetini koruma kollama azminden dem vuruşunuz ve hatta bu uğurda darbe bile yapışınızın başka sebeplerimi var?) Peki, sizler ne yaptınız? İrticai akımlara en büyük itici gücü veren 12 Eylül darbesini yapan kimdir? Her gelen siyasi iktidarın ”Atatürkçüyüz”diye diye Atatürkçülüğün altını oymasını engelleyemeyen kimdir? Bünyenizdeki istihbaratçıların malum bölgeyle ilgili tespit ve raporlarını okumayan yada okuduysa bile anlamayan veyahut hasıraltı eden kimdir? Geceleri 100-200 hatta 500 kişiyle basılan dağbaşındaki karakollarda 50-60 kişilik personeli kaderleriyle başbaşa bırakıp, basıldıklarında sabah gün ağarana kadar yardımlarına koşamayan kimdir? Harbiye Orduevini satılıp, parasıyla en az 20 tane modern karakol yapılabilecekken ödenek yokluğundan karakol inşaatlarının yarım bırakıldığını itiraf eden kimdir? Bölücü terörle 25 sene mücadele ettikten sonra kim asfaltlanmayan yollar ve hala uzmanlaştırılamayan komando tugayları noktasına gelmiştir? Fiyasko sınıriçi/sınırötesi operasyonlara imza atan kimdir? Show haber kameralarinin binek otomobille girdigi meşhur Kandile giremeyen kimdir? Bir bakanlıkta bir rezalet haberini aldığında muhtemelen ”ne gamsız bakanmış bu, istifa etmiyor!” serzenişinde bulunup Türk Subaylarının kafasına çuval geçirildiğinde koltuğundan kımıldamayan kimdir? Aktütün, Dağlıca vb. gibi yaşanan her felaketin ardından topu ‘’siyasi irade”ye atıp, sorumlu olarak ‘’siyasi irade”yi işaret eden ama dağbaşında basılan karakollardaki personelin teröristi takip edip imha edemeyişiyle siyasi iradenin ne ilgisi olduğunu açıklayamayan kimdir? Bir kuvvet komutanının 2 milyon dolarlık evi konu edilirken çıkıp ”hangimizin 2 milyon dolarlık mal varlığı yokki?” diyemeyerek sözkonusu komutanın sucunun carpitilmasina gözyuman kimdir? Devlet kademelerindeki israf binbir türlü vergi yükü altında inim inim inleyen vatandaşın haklı tepkisini çekerken emeklilik keyfi için kendisine üstelik bir korgeneral nezaretinde lüks araba getirtilen kimdir? En nihayetinde kendisine miras kalan Atatürkün ordusuyla 5000 kişilik eşkiyanın hakkından gelememekle ister istemez bugün yaşanan hayret verici tabloların hazırlayıcısı olan kimdir? Vatan ve millet için elini taşın altına koyan gazi ve şehit yakınlarımızın artık yıllardır kendilerine okunan boş nutukların, boş demeçlerin farkına varıp Devlete küsmenin ötesinde kullanıldıkları hissiyle devletlerine öfke duyar hale gelmeleri son derece üzüntü vericidir, bu duruma yolaçıp devleti tartışılır hale getirmek kimsenin harcı değildir. Her fırsatta eşzamanlı olarak görev yaptığınız siyasilerle uyum içinde çalışıldığı mesajı vermeniz karşısında vatandaşın olumsuz gidişatın faturasını sizlerede kesmesi son derece doğal değilmidir? Ortada bir Siyasi irade zaafiyeti var ise ve kayıplarımızın sebebi bu zaafiyet ise vatandaşın bedelini canıyla ödediği bu zaafiyete rağmen o makamlarda oturulmaya devam edilmesine ne hoş bakması düşünülebilir nede hakkını helal etmesi… Bugün gelinen durumu bu vatanın asker ve sivil evlatları 15-20 sene öncesinden yazıp çizmişken gelinen nokta, icimizden birilerinin ya bunları anlamadığı, ya öngöremediği yada görmezlikten geldiğinin düşünülmesine yolaçıyor. Sizce hangisi Paşam??? Barış AYKUL aykulbaris@gmail.com |
02.11.2009, 11:12 | #154 |
Yasaklı
ayten58 Şuan
Son Aktivite: 19.03.2010 21:23
Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Yaş: 62
Mesajlar: 11.519
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: GENELKURMAY BAŞKANLARINA…
haklı söze ne denirki eline sağlık serdalcım çok güzel bir konu açmışın teşekkür ederim kardeşim daha neler neler var ama henüz yastık altında böylesi insanlık dışı yaratıkların rabbim elbet cezasını verir o yavruların kanı yerde kalmaz herhalde milletin üstünden aldıkları emekli parasınında o dünyada ellerimiz yakasında olur elbet şahsım olarak ben helal etmiyorum binlerce yetim öksüz ün rızkıyal getilen lüks arabalar yazlık kışılk evler helalmi allah sormuycakmı ben rabbime haval ediyorum.
|
04.11.2009, 15:03 | #155 |
Usta Yiğido
65serdal58 Şuan
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20
Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 42
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1338
|
Cevap: GENELKURMAY BAŞKANLARINA…
,,,,,,,,,,,,,,,konu güncellemesi,,,,,,,,,,,,,,,,
|
05.11.2009, 23:41 | #156 |
Usta Yiğido
65serdal58 Şuan
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20
Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 42
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1338
|
ALDATMA OYUNUNUN, OYUNCAKLARI
ALDATMA OYUNUNUN, OYUNCAKLARI
“Hakikatı konuşmaktan korkmayınız” (ATATÜRK) Sese, görüntüye ve bilgiye duyarlı olduğumuz andan itibaren birçok şeyle aldatıldığımızı ifade edememek te kendimizi aldattığımız gerçeğidir… O halde bu kandırma oyununda baş aktörler kimlerdir? Güç ve Yaşamdır… Ana kucağında sevgi ile, baba ocağında şefkatle büyürken; masallardaki devlerin, olağanüstü varlıkların ve kahramanların, güçlerini ve büyüklüğünü hayal ettik, öcülerle tanıştık… Yokluğu varlığı, gördük… Düştük kalktık, güldük ağladık… “Bir kazmaya sap ol” dediler, biryerlere yapışmaya çalıştık… Tutunduk, sevindik… Gerçekler ile cebelleşmeye, fikirlerimiz için kavgaya başladık… Ama bu tutunduğumuz kazmanın kime ait olduğunu ve nereyi kazdığını anlamadık. Çünkü; Bizler evde, okulda, çevrede “me-ma” ekli emirlerle büyütüldüğümüz için sosyal cesaretimizde eksiklikler oluşmuştur… “Sorma” denildi, soramadık! Gerçek nedir öğrenemedik… “Bakma” denildi, bakamadık! Yanlışları ve doğruları göremedik… “Gelme” denildi, gelemedik! Mazlumların yanında olamadık… “Söyleme” denildi, söyleyemedik! Hakkımızı isteyemedik… “Yapma” denildi, yapamadık! Emanetleri koruyamadık… Bizlere ne sunulursa doğru olarak kabul ettik. İtiraz edersek, kenarından köşesinden yapıştığımız kıytırık kazma sapının avuçlarımızın içinden kayıp gitmesinden korktuk… Böylece Milletçe kendi kuyumuzu, sürüne sürüne zoraki tuttuğumuz kazma ile kazdık!!! Yalan; çok güçlü bir fikir olup yaşamın her alanında vardır… Yönetimler; doğrular, vaadler ve yalanlar üzerine kurulur. İnsanlığın var oluşundan bu yana doğrular ile yalanlar çatışmıştır. Doğruların hükmettiği bir yönetimde insanlık ve bilim yücelmiş, Yalanlar üzerine kurulu bir yönetimde ise insanlık sürünmüş, haksızlık yücelmiştir… Artık güç doğruları yapacakmış gibi vaadlerde bulunup ta, yalan ile aldatma oyununu sahneye koyanlarındır… Ülkemizdeki siyaset bir bukalemun gibi değişik renklerde görünerek insanlarımızı aldatmaktadır. Kerameti kendinden menkul birçok kurtarıcı yalanlar ile kazma olmaya çalışıyor… İktidarın birçok icraatı yanlışmış… Olabilir… Ancak muhalefet doğrusunu söyleyebiliyor mu? Sürekli tenkit! Bu tenkitleri ve yorumları halkımızda yapıyor. Önemli olan sıkıntılardan kurtaracak bir çıkış yolu göstermek ve umut olmak, muhalefetin asli görevidir. Artık kandırılarak uyutulmaktan bıktık! İçinde domuzluk olan bir grip hastalığındaki teşhis ve tedavi yöntemlerinde bile yalan var ise; Yaşamak için ya bu aldatma oyununun, yalancı bir oyuncağı olacaksın! Ya da, milli ve manevi değerlerinle insanca yaşamak için; Soracaksın! Bakacaksın! Geleceksin! Söyleyeceksin! Yapacaksın! YILMAZ KARAHAN |
05.11.2009, 23:53 | #157 |
Usta Yiğido
altuntas58 Şuan
Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4531
|
Cevap: ALDATMA OYUNUNUN, OYUNCAKLARI
Sorma” denildi, soramadık! Gerçek nedir öğrenemedik…
“Bakma” denildi, bakamadık! Yanlışları ve doğruları göremedik… “Gelme” denildi, gelemedik! Mazlumların yanında olamadık… “Söyleme” denildi, söyleyemedik! Hakkımızı isteyemedik… “Yapma” denildi, yapamadık! Emanetleri koruyamadık… İçinde domuzluk olan bir grip hastalığındaki teşhis ve tedavi yöntemlerinde bile yalan var ise; Yaşamak için ya bu aldatma oyununun, yalancı bir oyuncağı olacaksın! Ya da, milli ve manevi değerlerinle insanca yaşamak için; Soracaksın! Bakacaksın! Geleceksin! Söyleyeceksin! Yapacaksın! Tepkisiz hesap sormaktan aciz Koyun gibi millet olduk her şeyi sinemize cekiyoruz toplumlar layık olduğu sistemle yönetilirler demekki bizler bu yönetime layığız yapacak bir şey yok paylaşımınız için teşekkürler
__________________
|
06.11.2009, 00:06 | #158 |
Usta Yiğido
65serdal58 Şuan
Son Aktivite: 07.05.2016 11:20
Üyelik Tarihi: 17.04.2009
Yaş: 42
Mesajlar: 7.612
Tecrübe Puanı: 1338
|
Cevap: ALDATMA OYUNUNUN, OYUNCAKLARI
“Sorma” denildi, soramadık! Gerçek nedir öğrenemedik…
“Bakma” denildi, bakamadık! Yanlışları ve doğruları göremedik… “Gelme” denildi, gelemedik! Mazlumların yanında olamadık… “Söyleme” denildi, söyleyemedik! Hakkımızı isteyemedik… “Yapma” denildi, yapamadık! Emanetleri koruyamadık… Bizlere ne sunulursa doğru olarak kabul ettik. İtiraz edersek, kenarından köşesinden yapıştığımız kıytırık kazma sapının avuçlarımızın içinden kayıp gitmesinden korktuk… Böylece Milletçe kendi kuyumuzu, sürüne sürüne zoraki tuttuğumuz kazma ile kazdık!!! Yalan; çok güçlü bir fikir olup yaşamın her alanında vardır… Yönetimler; doğrular, vaadler ve yalanlar üzerine kurulur. İnsanlığın var oluşundan bu yana doğrular ile yalanlar çatışmıştır. Doğruların hükmettiği bir yönetimde insanlık ve bilim yücelmiş, Yalanlar üzerine kurulu bir yönetimde ise insanlık sürünmüş, haksızlık yücelmiştir… Artık güç doğruları yapacakmış gibi vaadlerde bulunup ta, yalan ile aldatma oyununu sahneye koyanlarındır… Ülkemizdeki siyaset bir bukalemun gibi değişik renklerde görünerek insanlarımızı aldatmaktadır. Kerameti kendinden menkul birçok kurtarıcı yalanlar ile kazma olmaya çalışıyor… İktidarın birçok icraatı yanlışmış… Olabilir… Ancak muhalefet doğrusunu söyleyebiliyor mu? Sürekli tenkit! Bu tenkitleri ve yorumları halkımızda yapıyor. Önemli olan sıkıntılardan kurtaracak bir çıkış yolu göstermek ve umut olmak, muhalefetin asli görevidir. Artık kandırılarak uyutulmaktan bıktık! İçinde domuzluk olan bir grip hastalığındaki teşhis ve tedavi yöntemlerinde bile yalan var ise; Yaşamak için ya bu aldatma oyununun, yalancı bir oyuncağı olacaksın! Ya da, milli ve manevi değerlerinle insanca yaşamak için; Soracaksın! Bakacaksın! Geleceksin! Söyleyeceksin! Yapacaksın! |
06.11.2009, 00:30 | #159 |
Usta Yiğido
goramaz Şuan
Son Aktivite: 14.09.2024 15:55
Üyelik Tarihi: 06.07.2008
Mesajlar: 7.310
Tecrübe Puanı: 1338
|
Cevap: ALDATMA OYUNUNUN, OYUNCAKLARI
birilerin tepede olması için birilerinin ayak altında olması gerekiyor modern dünyanın modern yaşamı...
__________________
Hoştur bana senden gelen, Ya hil'at ü yahut kefen, ya goncagül ya da diken, kahrın da hoş lütfun da hoş.
|
06.11.2009, 01:16 | #160 |
Yasaklı
ayten58 Şuan
Son Aktivite: 19.03.2010 21:23
Üyelik Tarihi: 10.02.2009
Yaş: 62
Mesajlar: 11.519
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: ALDATMA OYUNUNUN, OYUNCAKLARI
ne diyelim bu oyunu yapanlara allah koymasın inşallah.bir sürü masumun mazlumun ahını günahını alıyorlar rabbim büyüktür kimin ettiğini yanına koyduki şimdiye kadar bunlarınkini koysun.
|
Konuyu Toplam 2 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
MERKEZ ÇAYGÖREN KÖYÜ (CİRİN) | iozgur | Köylerimiz (Sivas Köyleri) | 1367 | 26.05.2012 09:25 |
Çarşaflı partililer CHP rozetlerini iade etti | ErdalGüler | Dünya ve Türkiye'den Haberler | 31 | 24.05.2011 10:07 |
Sivas, bize Başkan'ımızın emaneti | H_Turan | Röportajlar | 0 | 27.05.2009 19:32 |
Sivas Bize Başkanımızın Emaneti | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 10 | 16.04.2009 17:23 |