|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Arama | Bugünki Mesajlar | Forumlar? Okundu Kabul Et |
Arşiv Güncelliğini Yitirmiş Konular |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
10.01.2008, 09:30 | #1 |
Yiğido
KAFKASKAR Şuan
Son Aktivite: 02.09.2012 15:08
Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 640
|
Şeyh Şamil (1797 - 1871)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Şeyh Şamil (1797 - 1871) İmam Şamil 1797 yılında Dağıstan’ın Gimri köyünde dünyaya geldi. Babası bölgenin yerli halklarından Avar Türklerine mensup Dengau Muhammed’dir. 15 yaşında iken at binerek kılıç kuşandı. 20 yaşına geldiğinde iki metreyi aşan boyu ile atlama, ateş etme, güreş, koşu, kılıç gibi spor dallarında üstün yetenek sahibi olmuştu. Öğrenimine bilgin Said Harekani’nin yanında başladı. Daha sonra kayınpederi olan Nakşibendi Şeyhi Cemaleddin Gazi Kumuki’nin öğrencisi oldu. Kendinden önce İmamet makamında bulunan Gazi Muhammed ve Hamzat Beg’in müşavirliğini yaptı. Son derece sade ve kanaatkar bir hayatı vardı. İmam Şamil, muhtelif zamanlarda beş defa evlenmiş ve bu izdivaçların bazıları dini ve siyasi sebeplerle olmuştu. Şamil’in Fatimat, Cevheret, Zahidet, Emine ve Şovanat ismindeki zevcelerinden Ahmed Cemaleddin, Muhammed Gazi, Muhammed Said, Muhammed Şefi, Cemaleddin ve Muhammed Kamil isimli altı oğlu ile Fatimat, Nafisat, Necabat, Bahu-Mesedu ve Safiyat isimli beş kızı oldu. Şamil, İmam yani devlet başkanı seçildikten sonra ilk iş olarak iç işlerini ele aldı. Ruslara karşı daha etkili savaşmak için lüzumlu idari ve askeri teşkilatları yeni esaslara göre tanzim etti. Bir taraftan askeri tedbirler alıp düşmana karşı savunma savaşları verirken, diğer taraftan da muntazam adli ve idari sivil bir devlet mekanizması geliştirmiş, medreselerde eğitime önem verdirmiş, fikir ve sanat alanında da büyük adımlar atılmasını sağlamıştır. Döneminde tophaneler, baruthaneler, silahhaneler yapılmış, muntazam birlikler halinde askeri teşkilat kurulmuştur. Güçlü hitabeti, kararlı tutumu ve askeri dehasıyla büyük başarılar kazanmış, ünü kısa zamanda yayılarak, otoritesi Dağıstan civarında yaşayan geniş topluluklar tarafından kabul edilmiştir. İmam Şamil, idare sistemini yeniden düzenlerken, ülkeyi naiplik ve vilayetlere ayırarak bunların başına hem askeri hem de sivil yetkilerle donatılmış naipleri getirdi. Üç veya dört naiplik bir vilayet idi. Vilayetlerin başındaki naibin rütbesi daha yüksekti. Ayrıca, her biri birer savaş kahramanı olan bu yüksek rütbeli naiplerden Ahverdil Muhammed, Kabet Muhammed, Şuayıb Molla, Taşof Hacı, Danyal Sultan, Nur Muhammed, Hitinav Musa, Sadullah, Duba Hacı, Hacı Murat ve Şamil’in büyük oğlu Muhammed Gazi, gazavat’ın adı anılması gereken başlıca kahramanları oldular. Şamil imam seçildiği 1834 yılından 1859 yılına kadar Rusya’nın büyüklüğü ve kudretine rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürdü. Kendinden önceki iki imamın döneminde de fiilen 10 yıl savaşlara iştirak ettiğinden durup dinlenmeden cihad ettiği süre tam 35 yılı bulmuştur. Bu süre zarfında Rus kuvvetlerine büyük zayiatlar vermiş ancak kısıtlı sayıdaki asker sayısı da günden güne erimiştir. 1839’da Ahulgo Tepesinde 3.000 mürid ile General Grabbe komutasındaki 10.000’i aşkın üstün donanımlı Rus ordusunun kuşatmasına 80 gün süreyle direnişi harp tarihine geçmiştir. Şamil bu savaşta eşi Cevheret’i, oğlu Said’i ve kızkardeşi Mesedo’yu kaybetmiş, 8 yaşındaki oğlu Cemaleddin’i Ruslara rehin vermek zorunda kalmıştır. Bu dehşet verici savaşlarda sadece insan kaybı olmadı. Ruslar, ancak aylar süren savaşlar sonunda işgal edebildikleri bölgelerde, ağaçları, ormanları yakıp, bir tek canlı yaratık bırakmadan ilerlerdiler. Savaşlara iştirak eden Rus komutanlarından Milyutin, 80 gün devam eden Ahulgo savaşı hakkında hatıratında şu satırlara yer verir; "Artık muharebenin sevk ve idaresi kumandanların elinden büsbütün çıkmıştı. Hiddetlerinden köpürmüş, adeta çıldırmış bir hale gelen dağlılar, ulu orta askerlerimizin üzerine saldırıyor, süngü ucunda can verinceye kadar dövüşüyorlardı. Kadınlar bile kendilerini kudurmuş gibi müdafaa ettiler ve silahsız oldukları halde sıra sıra süngülerimizin üzerine atıldılar. Lakin muvaffakiyet için her türlü fedakarlığı göze almış olan Rus kumandanlığı inatla taarruzlara devam etti. Teslim olmayı katiyyen reddeden dağlılar, hiçbir ümitleri kalmadığı halde kahramanca dövüştüler. Kadınlar, çocuklar ellerindeki kamalarla Ruslara hücum ediyor, süngülerin önünde göz kırpmadan can veriyorlardı. Bazıları ise kendilerini ve çocuklarını korkunç uçurumlara atıyorlardı. Yaralılar bile inanılmaz şekilde dövüşüyordu." Dost ülkelerden hiçbir yardım göremeyen İmam Şamil’in, nihayet elindeki bütün kuvvet kaynakları tükenir ve 1859’un 6 Eylül’ünde Gunip’te Prens Baryatinsky komutasındaki 70.000 kişilik Rus ordusuna, yanında birkaç yüz kişi kalıncaya kadar direndikten sonra teslim olur. İmam Şamil, aile efradı ve 40 kadar adamı Petersburg’a Çar’ın sarayına götürülür. Rus Çarı II.Aleksandr tarafından sarayın kapısında hayrete düşülecek derecede nazik karşılanır. Çar, babası 1.Nikola’ya ve ihtişamlı ordularına tam otuzbeş yıl Kafkasya’yı zindan eden, zamanının bu en büyük kahramanını karşısında görür görmez, yüzünden ve sakalından hayranlıkla öpmekten kendini alıkoyamaz. İmam Şamil bir ay kadar sarayda misafir edildikten sonra, saygın tutsak olarak esaret yıllarını geçireceği Kaluga’ya gönderilir. Ancak Şamil ve ailesine esaret çok ağır gelir. İki yıl içinde Şamil’in simsiyah saçları beyazlar. Büyük kızı Nafisat ile gelini Muhammed Gazi’nin karısı Kerimet üzüntüden vereme yakalanarak ölürler. Aradan ancak on yıl geçtikten sonra Çar, onun Hac’ca gitmesine izin verir. Ancak bir tedbir olarak oğlu Muhammed Şefi’yi alıkoyar ve Hacc’ı ifa ettikten sonra derhal Rusya’ya dönmesini şart koşar. Şamil, 1870 yılında maiyetindeki adamları ile birlikte Rusya’dan ayrılarak önce İstanbul’a uğrar. Sultan Abdülaziz tarafından karşılanarak sarayda ağırlanır. Şamil’in İstanbul’a uğradığı haberi duyulduğunda şehirde yer yerinden oynamış, halk bu büyük kahramanı görebilmek için saray kapılarına akın etmişti. Şamil, aşkına düştüğü son menzile bir an evvel varmak için Sultan’ın kendisine tahsis ettiği gemi ile yola koyulur. Cidde limanında Mekke Emiri, şehrin ileri gelenleri ve mahşeri bir kalabalık tarafından törenlerle karşılanarak Mekke’de Şürefa dairesinde misafir edilir. Hac sırasında orada bulunduğunu duyan, dünyanın dört bir yanından gelmiş yaklaşık yüzbin müslümanın onu görmek için yarattığı izdiham sonucu, hükümet makamları İmam Şamil’i Kabe’nin üstüne çıkarmak suretiyle bu hayran kalabalığın arzusunu tatmin edebildi. Şamil, hac farizasını yerine getirdikten sonra Medine’ye geçer. Medine günlerinde son derece takatten düşer, çektiği büyük ızdırap artık tahammül edilmez bir hal alır ve hastalanarak yatağa düşer. Bütün hayatını ülkesinin milli bağımsızlığına adayan, askeri dehasını bütün dünyaya ve bizzat ebedi düşmanı Rus yüksek makamlarına dahi kabul ettiren, adını dünya tarihine "gelmiş geçmiş en büyük gerilla lideri" olarak yazdıran İmam Şamil 4 Şubat 1871’de 74 yaşında iken hayata gözlerini yumar. |
10.01.2008, 09:34 | #2 |
Yiğido
KAFKASKAR Şuan
Son Aktivite: 02.09.2012 15:08
Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 640
|
--->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Şeyh Şamil Her şeyden üstündü senin için İzzet ve haysiyet cesaret fedakarlık Yiğitlik acı ve hicran Gözyaşları katıktı ekmeğine Hürriyet ve istiklal denince İlk senin adın gelirdi akla Hayat sayfan başlar ilim ve savaşla Sınavın zor olarak hazırlanmıştı Mertlikle devam eder hayat defterin Hocan Mevlana Halid-i Bağdadi İlim ve irfan yuvası Bağdat dan Yetmedi ilimleri tahsil etmek Şeyh olmak Edebiyat tarih fen bilimleri ile devam ederdi Vazgeçemedin savaş da barış da asla kitaplardan... Neydi hayat senin için neydi Bazıları için rahat ve tatlı olan hayat Savaş kan sıkıntı cefa zulüm çile Düşmanların için Korku panik ölüm yiğit Gözüpek kahraman kararlı ve azimli Bir komutan bir ateş parçası bir arslan Tehlikedeydi artık vatanın milletin Bütün mukaddes değerler Asır xıx. asır başları Sanayi devriminin ardından Yağma sömürge talan Sıcak denizlere açılma hayali Kafkasları geçerek inmek Anadolu Üzerinden Akdenize Dikildin dimdik düşmanın karşısına Göğsündeki süngü durduramazdı seni asla Yirmi beş günlük baygınlıktan sonra İlk sorun 'Ana namaz vakti geçti mi 'oldu Seni milletini ayakta tutan neydi İnanç mıydı azim miydi Kararlılık mıydı Cesaret miydi Kahramanlık mıydı Alimlik miydi Bunlar sende doğuştan mevcuttu Dağıstanlıları Çerkezleri Çeçenleri Avarları Topladın tek ülkü etrafında Savunma ve Hürriyet Birliği beraberliği sağladın. Sen zor günlerin zor dönemlerin Adamı değil miydin ne olsa Kar etmedi sana asrın Topu tüfeği süngüsü askeri siyaseti Ekonomisi Lojistiği Hiçbir şey kar etmedi sana Hile kurnazlık entrikalarayak oyunları Kar etmedi sana... Satın alınamadın asla Hiçbir değerle... Sana Hürriyetine milletine Karşılık sulh teklifi geldi En kıramayacağın anandan yarinden.. Oysa mecbur bırakılmıştı mübarek Eli öpülesi senin gibi evlat yetiştiren Şanlı...Ana Karar kesin hüküm verildi 'Annem cezalandırılacak Bir tarafta ana can dost.. Diğer tarafta Namus İstiklal Mücadelesi Haysiyet ve onur sınavı Çözümü buldun pratik müthiş zekan ile Gösterdin karlılığını ve azmin zaferini Kendini kırbaçlatarak dosta düşmana. Medine de uydun son çağrıya Ebedi aleme gel çağrısına Defnedildin Kahraman asker Kahraman Komutan Şeyh Şamil Sevgili Peygamberime komşu oldun Cennetül Baki Kabristanında Sen rahat ol cesur yürek Sen rahat ol Hala ayaktayız Hala Anadolu’ya Birileri inemedi Sıcak Denizlere Geçilemez Anadolu asla Sen rahat ol Necmiye Sarpkaya |
10.01.2008, 09:40 | #3 |
Yiğido
KAFKASKAR Şuan
Son Aktivite: 02.09.2012 15:08
Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 640
|
--->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Şeyh Şamil Kafkasya yı arkasına alttı Esir milyonlara komutandı Binlerce nefere yol açtı O Kafkasya nın kartalıydı Kızıl bilekleri yerinden kopardı Tek yıldızlı görüşlere korku saldı Esaret altındaki binlerce çeçene Çıktı o önderlik yaptı Allah yolunda koştu durmadı Kızıl piçlerin ömrünü azalttı Cihatta tek başına kaldı Onu komünistler bile yıkamadı Ecdadı nefer olmuş koşar artından O yol açmış durmazlar artık Milyonlar bu azaba seyirci kaldı Şeyh şamil Çeçenlere cihat yolu açtı şükrü üçüncü |
10.01.2008, 09:47 | #4 |
Tecrübeli Yiğido
ceylankimya Şuan
Son Aktivite: 12.06.2008 08:57
Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 38
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 724
|
-->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
Hey gidi KOCA İMAM ŞEYH ŞAMİL |
10.01.2008, 09:54 | #5 |
Yiğido
KAFKASKAR Şuan
Son Aktivite: 02.09.2012 15:08
Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 640
|
--->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
» Şeyh Şamil Türküsü
(KAFKAS KARTALI ŞEYH ŞAMİLE SELAM OLSUN) Kalkacak göğe bir yumruk Şahadet geldiği vakit Taç olur verilen buyruk Şahadet geldiği vakit Dört kılıçlı imam çıkar Düşmanı yerlere yıkar Yedi nesil biat eder Şahadet geldiği vakit Surhayın yüzü soğuk Canımızdan canan büyük Gimride bir İmam verdik Şahadet geldiği vakit Göründü görünmez hile Nara gelir suskun dile Huzur verir kutsal çile Şahadet geldiği vakit Rüzgâr atlar yele verdi Kara mavzer bağır deldi Kama kını bulmaz oldu Şahadet geldiği vakit Hak burda gerisi batıl Şanlı nesil sende katıl Harbe yürü ileri atıl Şahadet geldiği vakit Divan divan ulu divan Şahlandı burda iman Silahımız yüce kuran Şahadet geldiği vakit Şair : Selim Alacahan |
10.01.2008, 10:11 | #6 |
Usta Yiğido
sivaslıgenç Şuan
Son Aktivite: 21.03.2016 00:42
Üyelik Tarihi: 14.10.2007
Yaş: 32
Mesajlar: 2.527
Tecrübe Puanı: 882
|
-->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
Paylaşım için çok saol.İnşallah böyle yiğitler yetiştirmeye devam ederiz.
|
10.01.2008, 11:16 | #7 |
Tecrübeli Yiğido
ceylankimya Şuan
Son Aktivite: 12.06.2008 08:57
Üyelik Tarihi: 21.02.2006
Yaş: 38
Mesajlar: 388
Tecrübe Puanı: 724
|
-->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
Şanlı destanın Şanlı Kahramanı "ŞEYH ŞAMİL" |
10.01.2008, 11:32 | #8 |
Yiğido
KAFKASKAR Şuan
Son Aktivite: 02.09.2012 15:08
Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 640
|
--->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
Şeyh Şamil esir olarak Petersburg’a geldiği ilk günlerde vakit girer girmez namazını eda etmek istedi. Rus yetkililer saray kilisesinde Şeyh Şamil’e namaz kılacak bir yer hazırlamak üzere derhal harekete geçtiler. Hıristiyanlara ve bilhassa en büyük din düşmanları tanıdıkları Ruslara ait bir mabedde Şamil’in namaz kılabileceğini bir türlü kabullenemeyen naipler hayretler içinde kalmışlar ve İmamlarının tavrını heyecanla takip etmeye koyulmuştular.
Mabeyn hademeleri saray kilisesinin bir köşesine henüz yıkanıp ütülenmiş sakız gibi temiz ve beyaz keten yaygılar getirip sermişler ve Şamil için hususi bir yer hazırlamışlardı. Şeyh Şamil bu kilise köşesindeki beyaz örtülerin üzerinde hiç tereddüt etmeden kıbleye dönmüş ve namaza niyet etmişti. Halbuki Şeyh Şamil’in tam karşısına rastlayan duvarda büyük bir Meryem Ana tasviri asılı bulunuyordu. Bu resmi o beyaz örtülerden bir kısmı ile örtmek üzere adamlarının büyük bir telaş ve titizlik gösterdiklerini gören ſeyh ſamil: - Bırakın , ilişmeyin. Yarın huzur-ı ilâhide o da şahit olsun ki, Şamil burada bile namazını geçirmemiştir, demiş ve büyük bir huzur içinde ibadetini ifa etmişti. |
10.01.2008, 11:35 | #9 |
Yiğido
KAFKASKAR Şuan
Son Aktivite: 02.09.2012 15:08
Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 640
|
--->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
Şamil, Kafkas dağlarının hürriyet güneşidir.
Şamil, atalarımın öz be öz kardeşidir. Şamil'i bilmeyen atasını ne bilir? Şair diyor ki; Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır! Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır! Ben de diyorum ki; Benim vatanımın sınırları Edirne'de başlayıp Kars'ta bitmez! Hazar'ımın hürriyet, hürriyet diye çırpındığı kıyılardan başlar, Taa Viyana kapılarında biter. Ağlama ey gözleri bulutlu yar Kur, Aras coştukça, Tuna, Volga taştıkça Benim türkülerim söylenecek, Benim şarkılarım okunacak Hazar çalkalandıkça Benim ay-yıldızlı bayrağım dalgalanacak Sormayın kimlerdenem, haralıyam a dostlar Gönülden fırtınalı boralıyam a dostlar Kızıl bir kurşun aldım, yaralıyam a dostlar Ben bilirem Senin de eğninde ganlı bir libasın var Bu şarkılar, türküler Türkü söyler türküler Yaşar kalpte ülküler Bu ses aslan sesidir, bu ses bozkurt sesidir Bu ses, demir perdeyi damla damla eriten Katerina Petro'yu deli eden Şeyh Şamil'in sesidir! |
10.01.2008, 11:36 | #10 |
Yiğido
KAFKASKAR Şuan
Son Aktivite: 02.09.2012 15:08
Üyelik Tarihi: 03.12.2007
Yaş: 77
Mesajlar: 175
Tecrübe Puanı: 640
|
--->: Şeyh Şamil (1797 - 1871)
ŞEYH ŞAMİL
-------------------------------------------------------------------------------- İslâm'ın küfür ile Bitmeyen kavgasına Kendisini adamış Tarih yazan bir adam. Bir avuç Müslüman'la Kafkasya dağlarında Her taşa her tepeye Cihad yazan bir adam. Volga nehrinden hırçın Kafkas dağından ulu İmanından güç alır 0 dağların çocuğu. Eğmez kafire boyun Yalnız Allah'ın kulu Hece hece alnına Şehid yazan bir adam.. |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|