|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Arama | Bugünki Mesajlar | Forumlar? Okundu Kabul Et |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
28.07.2008, 15:46 | #1 |
Tecrübeli Yiğido
bayatlı kenan58 Şuan
Son Aktivite: 19.02.2015 21:16
Üyelik Tarihi: 16.02.2008
Yaş: 42
Mesajlar: 363
Tecrübe Puanı: 652
|
Kalb kırmaktan sakınmalıdır
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Müminin kurtulmasının en kestirme yolu, müminin duasını almaktır. Müminin duası, Allahü teâlânın rızasına kavuşmaya sebep olan en kestirme yoldur. Allah korusun, ya bedduası? İster kâfir olsun, ister mümin olsun, ister münafık olsun, ister fasık olsun, kim olursa olsun, kalb kırmamalıdır. Küfürden sonra en büyük günah, kalb kırmaktır. Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük günahtır. İyilik etmek çok iyidir; ama farz değildir. İyilik eden iyilik bulur. Kötülük etmemek farzdır. Hiç kimseye kötülük etmemelidir. Mümin; elinden ve dilinden emin olunan kimsedir. Mümin kötülük edemez; çünkü bu, müminin tarifine sığmaz. Bir duanın kabul olma ihtimali çok zordur; çünkü birçok şartları vardır. Mesela: 1- Duâya, Euzü Besmeleyle, Allahü teâlâya hamdü sena ve Resulüne salâtü selamla ve İsm-i a’zam okuyarak başlamalı ve salevat-ı şerifeyle bitirmeli. 2- Farzları yapıp haramlardan, bid’atlerden sakınmalı, helal yiyip içmeli. 3- Acele etmeden, kabul olana kadar yalvararak dua etmeli! Gafletten uzak, şuurla dua etmeli. Hadis-i şerifte, (Gafletle edilen dua kabul olmaz) buyuruldu. 4- Kıymetli vakitleri gözetmeli. [Cuma günü ve seher vakti gibi.] 5- Duanın kabul olacağı halleri gözetmeli. [Hastalıkta, aile ve vatandan uzak, garip kalındığı zaman, yağmur yağarken, oruçluyken gibi.] Ama mazlumun bedduasının kabul olması için hiç şart yok. Anında kabul olabilir. Onun için hiç kimseyle cedelleşmemeli, zâlim duruma düşmemeli. Edilen beddua, öyle bir saate denk gelir, öyle bir perde açılır ki, o anda insanın yedi sülalesine tesir edebilir. Müminin yüzüne Allah rızası için bakanın, günahları affolur. Kimin ne olduğu belli olmaz. Büyüklerin, (Her geleni Hızır, her geceni Kadir bil) sözü meşhurdur. Buna uygun hareket etmeli, kimsenin kalbini kırmamalı, her müminin duasını almaya çalışmalıdır. Allahü teâlânın bize nasıl muamele etmesini istiyorsak, biz de onun kullarına öyle muamele edelim. Mal mülk sahibi olmak, her zaman veya herkese hayır getirmez. Allah muhafaza etsin, çok nimet sahibinin malı, parası doktora, ilaca gider. Yani o malının hayrını göremez. Her zaman hayırlısını istemeli. Mal mülk sahibi olabilir insan; fakat Allah demeye vakit bulamazsa neye yarar? İmam-ı Gazali hazretleri, (Bir insana yapılacak en büyük beddua şu üç şeydir: Ya Rabbi, buna çok ömür ver, çok sıhhat ve çok para ver) buyuruyor; çünkü herkesin peşinden koştuğu bu nimetler, o kimsenin Allah demesini zorlaştırır. Onun için, eğer bazı sıkıntılar varsa, isyan etmemeli. İlaç hep tatlı olmaz. Allah eksikliğini göstermesin bunların, hepsi bize Allahü teâlânın birer şefkati ve merhametidir. Bunlar acıyla kaplanmış baldır, şifalı ilaçtır. Dünya ise, dışı tatlı kaplanmış, içi zehir olan bir şeydir. Onun tadına kapılanlar, onun tadına vurulanlar, felakete giderler. Ahirete sahip olanlar ise, acı şekeri, acı ilacı yerler; Allah’a şükrederler ve bu acılar ona şifa olur.
__________________
şuanda yaptığımız hiçbir iş kılınmayı bekleyen vakit namazından daha önemli değildir [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
|
|