|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
30.08.2008, 21:39 | #11 |
Tatlı Yarışması 1.si
gürün_güzeli Şuan
Son Aktivite: 31.01.2014 09:32
Üyelik Tarihi: 05.06.2007
Yaş: 35
Mesajlar: 2.812
Tecrübe Puanı: 916
|
--->: aDına ´a$k´ dEdiqim aptaLın saZı !
aRTıK giTMi$siN-döNMü$süN KiMiN uMRuNda…?
ßeNiM oLMaDığı KeSiN !!!
__________________
Bak İbret Al Yere Düşen Yaprağa,oda eskiden yukardan bakardı toprağa...... HayAtıMa qiRen heRkese YasanmıS heRseYe TesekküRLer BüyüYoRm siziNLe...
|
31.08.2008, 17:56 | #12 |
Usta Yiğido
tatli-dilli Şuan
Son Aktivite: 23.10.2009 23:37
Üyelik Tarihi: 31.07.2008
Yaş: 42
Mesajlar: 2.699
Tecrübe Puanı: 856
|
--->: aDına ´a$k´ dEdiqim aptaLın saZı !
Yakınlaştıkça kaybolan bir kente dönüşürdün, "Keşfedilmezim" olurdun , içinde yolculuk etsem de, günahkar mevsimimdin... Hiç umut yoktu sende o yüzden vazgeçilmezimdin, vazgeçmedim... Bu satirlari hatirlatti nedense okuduklarim birden (Cezmi Ersöz - Vazgecilmezimdin) ''nasıl hecelersen hecele hep aynı biçimde yazılıyor ''ayrılık '' Zaman zaman, zamansız kalınır zamanımızda. Zaman, zaman kazanmak için harcanır zamansızca... Ne zaman, zaman zamana zaman tanır, ne, zaman, zamansızca girer zamanımıza... Zaman zaman oturup zamanını beklerim, bazı zamanlar düşlerim; bazı zamanlara, hep zaman veririm, gelecek zamanlara; zamansızca sandığım zamanlar gelir; zamanında!
__________________
İnsanın bir yarısı nedense hep eksik
ve o eksiği tamamlayayım derken, var olan aşınıyor zamanla... Konu tatli-dilli tarafından (31.08.2008 Saat 18:11 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi.Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
31.08.2008, 19:07 | #13 | |
Usta Yiğido
ABDULLAH DUMAN Şuan
Son Aktivite: 18.01.2016 12:29
Üyelik Tarihi: 09.08.2006
Mesajlar: 3.552
Tecrübe Puanı: 1018
|
-->: HayaT SusMu$Tu, DayanaMayıp Ben de SusTuM
Alıntı:
ANCAK ALIŞILAMIYO DEĞİLMİ..................
__________________
Biz ki, Tunada Abdest Alıp, Viyana Önlerinde Namaz Kılanların Evlatlarıyız ! |
|
31.08.2008, 20:29 | #14 | ||||||
Yeni Yiğido
SekerOglan Şuan
Son Aktivite: 03.09.2008 01:27
Üyelik Tarihi: 29.08.2008
Mesajlar: 10
Tecrübe Puanı: 0
|
Sana SöyLiyeceqim Tüm KeLimeLere [SansürLü] DiyorLar. . !
Sana söyliyeceqim tüm kelimelere sansürlü diyorlar karalıyorlar cesaretimi! Yıkılıyor qüvenim,hayalim varsa neyim!
Sonrasında.. Kalıyorum apaçık ortada! ßulamıyorum seni anlatan kelimeler daha fazla.. Yıkılıyor umutlarım bir bir.. Nefretimi anlatacak,fışkıracak içimdekileri, bulamıyorum adeta ! ßir düşünce sarıyor bedenimi. Ondan mı, yanındakinden mi nefret etmeli ? Peki ya onun benim hakkımdaki düşünceleri..? Sanırım bilmesek daha iyi! Fazla laubali… Hepsinin içinden kala kala ona mı kaldın kalbim! Diyorum ama anlatamıyorum derdimi… ßiranda nedensiz susuşlarda buluyorum kendimi. Ahh İstanbuL…Fazlasıyla acıtıyorsun bedenimi ! €n son ne zaman aqlamıştım bir qereksiz için ? Ne zaman dökmüsüm yaşlarımı anlamsız bir serüven için! Hmm..Hatırlayamadım şimdi.. Ne yani, o kadar eski mi ?! Sanırım evet… Artık qecmisimde kalmıssın sen! Tozlanmış raflarımın arasındaki sarı sayfalı kitaplar.. ßak!Seni anlatmak için ne cok tamlama kullandım! Oysaki sadece ‘qereksiz’ demem bastan sona anlatıyordu seni! dimi ? .. Cocuksu ruhlara kaptırdım kendimi. ßilmem kac serüvenlik bir dizi! Kac bölüm oynandı ki? Yine de, hayatımı anlatmaya yetmezdi.. Kac sezonluk filmler qördüm ben! Hicbiri de sevdayı anlatmaya yetmedi, yetemedi ! Daha devam eder senaryolar yazılmaya.. Hepsinin sonu aynıdır! Klasik Türk filmi .. Yeşilcam’dan teklif qeldii… Sanırım beqenmişler hayatımla oynama fikrini ( : ßiliyor musun, eskidendi seni seviyorum’la baslayan, hayatımsın’la biten cümlelerim. Sevmiyorum işte kimseyi ! Ne seni, ne de sevdirmeye calısan emellerini .. Gidislerim soquktur, bilirsin ! Kod:
Kendine İyi Bak! Cünkü, yanında sana bakacak bir ben olmayacak ! Alıntı:
Hesapsız bulduk birbirimizi. Aransa bulunmazdı, tesadüftü. Ne sevindik. Zamanı zaman olarak ölçmedik sevincimizin sonrasında. Ansız başlamıştı ya, ansız devam eder giderdi. Zaman da ne? Olmadığımızda başlardı, olduğumuzda biterdi. Ayrılığı sayardık geçen vakitten. Geçmezdi de; zor olsa da sabrederdik zamana. Sadece geçsin diye. Yalanmış saydığımız ayrılık zamanları. Sonu yalan gibi bitti ama bizde yoktu yalan... Gerçek zamanlar gelecekmiş; Ayrılık, ayrılık, ayrılık ; zaman, zaman, zaman olan. Alıntı:
Alnına aynı yazı yazılmış. Hani kaderimizi biz belirlerdik? Yaptıklarımız kaderdi; yapmadıklarımız kader değil. Daha neleri yapacaktık da; işte kaderimiz diyecektik? Güzelliklere kader dermişiz, varlığımıza...Yokluğumuza kötü kader diyeceğimiz kader yazılmış. Okunsaydı alın yazısı; demezdik. Dert olmayacaktı hiç kaderimizde. Anmamıştık derdi tasayı.. Alıntı:
Olmayacaktı sensiz; olmayacaktı bensiz...Neye tutunacaktık sensiz, bensiz? Gönüller kalamazdı gönülsüz. Kalbim tutkusunu, kalbin tutkusunu kaybetmeyecekti. Anlayamadık... Hayata tutunamamışız birbirimize tutunmaktan. Meğer bir gün, hem de ansızın anlayacakmışız. Tutkuyu yitirmemin ızdırabını ve öylesine kalakalmayı. Tutkusuz... Alıntı:
Karanlıkta parladığımız. Lantandan farksız, birden bire parlayan... Zor günleri aydınlattık karanlıktan öte. Kimi zaman güneş olduk da; gece olunca aniden ay, yıldız...Biz de fark etmedik geceyi, gündüzü. Işıktık işte. Ne olursa olsundu, zamanın her yerinde aydınlatırdık, ne varsa... Seni ve beni görürdük, gerisi önemsiz. Güneş , ay, yıldızlar -ışıksal - neyi aydınlatacakmış biz varken? Az kalırdı yanımızda. Onlar hep varmış. Görseydik de hazır olsaydık sessizce yaklaşan karanlığa. Onların aydınlığına, ışığına muhtaç kalacağımızı nasıl hissederdik ışığımızda? Göremedik bunları. Görmeyi istemezdik zaten. Karanlığa atar görmezden gelirdik. Bize neydi? Şimdi ise; karanlıktan daha koyu karanlık... Alıntı:
Sanki ezeldendir gibi. Yeryüzüne gelmeden önce de hep biz varmışız gibi... Kimseler gelmeden önce alışmışız birbirimize. Öyle sandım; öyle sandın. İyi, kötü; adına her ne denirse artık. Alıştıklarımızın en iyisinden iyiydi, alıştıklarımızın en kötüsünden kötü... Kural yoktu alışmaya, alışılmaya. Çok aradık aşılmanın yerine başka kelime. Bulamayınca; defalarca alışmak kalmıştı bağımlılığın adı. Hani, neye alışmıştık biz? Vazgeçmeyecektik kolay kolay alışkanlığımızdan? Hatta hiç. Alıntı:
Yaşam kaynağı. Toprak olmadan ne olurdu ki biz olalım? Sağlamca toprağa basıyorduk içimizde taşıdığımız her şeyimizle. Sevgi eksek, o bile büyürdü ekilince. Zaten büyüyeceği kadar büyümüştü sevgi bizde...Topraksız. Biz oyduk zaten. Toprağa; alışkanlığımızı , ışığımızı, tutkumuzu , kaderimizi verdik. Ansızın... Bir gün gelip de toprak dediğimize gerek kalmadan hiç olacağımız? Üzerdi düşüncesi bile. Düşünmedik. Hayat demedim; demedin... Hayattık diyemedik...Unutmuşuz gerçeği. Ama hiçbir zaman; aşk demedik, diyemedik...
__________________
Bugün, Soğuk aLgınLığından değiL, aLınganLıktan tıkanmı$ bir saray burnunun ihti$amında yürüyor önümden bir adam kadınıysa arkada... BeLLi ki sevi$irken biLe hiç geLemediLer yan yana..! Konu SekerOglan tarafından (31.08.2008 Saat 20:52 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Arka Arkaya Mesajlar Yazdığınızdan Dolayı Flood Önleyici Devreye Girdi.Mesajlar Sistem Tarafından Otomatik Olarak Birleştirilmiştir.. |
||||||
01.09.2008, 19:26 | #15 |
Yeni Yiğido
SekerOglan Şuan
Son Aktivite: 03.09.2008 01:27
Üyelik Tarihi: 29.08.2008
Mesajlar: 10
Tecrübe Puanı: 0
|
..Bu KimsesizLikten Ta$ınıyorum..
Bir daha karsılaşmayacağım biliyorum...Önce terliklerin her zaman ki yerlerinde olduğunu fark edip, gazetelerin okunmamışlığını göreceğim ve yatağın bozulmamışlığını. İşte ilk o zaman gözyaşlarım bozacak geceyi. Çaresizce yatağın kenarına kıvrılıp dizlerimi karnıma çekerek, sanki pazardan eve dönüş esnasında, annesine yaptığı tüm ısrarlarına rağmen, o renkli treni satın aldıramamış çocuğun moral bozukluğunda, yani küçük yaşlarımın göz-yaşları gibi saf bir yalnızlığı küskünlükle sulayacağım... Bir daha karsılaşmayacağım biliyorum... Sesin olmayacak... Yattığım yerden bir sabahı cıvıldayan gülümsemenle karşılamayacağım. Gözüm hep bir sessizliğe açılıyor olacak. Duvarlarım artik kulaklarını kapatmayacak yüksek sesli tartışmalarımızda, cam çerçeve indirecek kalkanlarını, salonu ortasında oradan oraya uçan yapma çiçeklerle dolu vazolar havalarda uçuşmayacak. Japon yapıştırıcısı çabukluğunda yapışmayacak bir daha parmaklarımız birbirine... Bir vazonun kırılan yerlerini birkaç gülümsemeyle tamir etmeye çalıştığımız o barışma anı sonralarında. ...ve kırılan bi aşkı yapıştıracak hiçbir şeyin olmadığını işte bu çaresizlikte bir kez daha anlayacağım... Ne banyodaki köpüklü senfonilerin, ne de mutfaktaki yemek kokulu mırıltıların olacak. Ne yerde dökülmüş saçların. Ne de ıslak ayak izlerin olacak parkelerin üzerinde. Ne buzdolabının en gizemli köselerine sakladığı çikolataların, ne de kepekli ekmeğin olacak kahvaltı masamda.. Koca bir ev zayıflayacak gidişinle bir ruh hep aç olacak... Ya ışıkları kim kapatacak ardımdan gazete arkası şekerlemelerde, televizyon karşısı sızmalarda, kiminle yapılacak kanal değiştirme kavgaları, nasıl yenecek bu yalnızlıktan patlamış mısırlar... Sırtımı açıkta bıraktığım ruh üşümelerinde kim sıcacık elini yüreğimin üzerine koyacak bu evde... Bir kilo baklava kurnazlığında kiminle yapılacak su savaşları... Bu kimsesizliğin galibi kim olacak... Bir daha karsılaşmayacağım... Biliyorum... Çıkarken üzerine binlerce kilit vuracağım kapının ardında, dondurulmuş anılarım kalacak... ...bugün bu evden, bu şehirden, ve.. ..bu kimsesizlikten taşınıyorum. ...
__________________
Bugün, Soğuk aLgınLığından değiL, aLınganLıktan tıkanmı$ bir saray burnunun ihti$amında yürüyor önümden bir adam kadınıysa arkada... BeLLi ki sevi$irken biLe hiç geLemediLer yan yana..! |
01.09.2008, 19:28 | #16 |
Yeni Yiğido
SekerOglan Şuan
Son Aktivite: 03.09.2008 01:27
Üyelik Tarihi: 29.08.2008
Mesajlar: 10
Tecrübe Puanı: 0
|
GeceLer...AnLar...SorguLar...I zdırapLar..."O"nsuz. .!
Katran karası geceler vardır, seni bağırına basmıştır.! Kalemi ele aldırır, yazdırır, çizdirir.. Ama ne birşey değişir, ne yeni gündeki güzellikler için haber verilir.! Gecem soğuk..! Odam sensiz..! Ümitler bitmiş..! Kadehimde şarap bitmiş, hayalin gitmiş..! Anlar vardır, şarkılarda buldurur matemi... Sözler bir yana dursun, ritimler bile acıtır içini.. Kanatır kapanması zor yaralarını, her bir enstrüman sesi.! Oysa yaraların kabuk bağlamaya yüz tutmuştur.. Bir şarkı duyarsın bir yerde.. Her bir söz çarpar darbeyle,her bir enstrüman sesiyle açılır kabuklar.. dilindeki çığlıklara, ahlara aldırmazlar..! Ve sen içinde sorguya başlamışken.. şarkıda tınılarıyla acıtır bir yandan, bir yandan da sorguna eşlik eder... Dağlar mı..? yollar mı..? denizler mi engel..? Neden..? Neden gelmez oldun..? Eller mi..? diller mi..? sözlerim mi engel..? Neden..? Neden gelmez oldun..? Sorgular vardır, sadece kanatır!Asla cevap buldurmaz.! Sorular,sorular, sorular..Cevabı yok, muhatabı yok ve hatta soranın aynada bir sureti bile yok.! Devam edip gider sorgu, tâki yaranın kanı dışına sızıpta, sol yanın kızarana kadar.! Umudunu bir hışımla alırsın avucuna, elini götürürsün zorlukla sol yanına, ama kanın akmaya devam eder.. Belliki acının dinmeye niyeti yoktur.! Umut tuz misali kanatırda, bir merhem "O"dur kapanacak yarana..! Zaman durdu, gökyüzünden yıldırımlar düşerken.. İçimdeki yağmur dindi, yoruldum beklemekten..! Izdıraplar vardır, söyletir, "O" duymasada gecelerine seslenir.! Derken biter son enstrümanın son darbesiyle matem..katılırsın çığlık atarcasına tekrar edersin can havliyle..Yeter artık bitsin..! "Yoruldum Beklemekten!!!!!" dersin.. GeceLer...AnLar...SorguLar...I zdırapLar... vardır da bir tek "O" yoktur işte..!
__________________
Bugün, Soğuk aLgınLığından değiL, aLınganLıktan tıkanmı$ bir saray burnunun ihti$amında yürüyor önümden bir adam kadınıysa arkada... BeLLi ki sevi$irken biLe hiç geLemediLer yan yana..! |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|