Aşklar neden nefrete dönüşüyor & nelere dikkat etmeleri gerekir

[Salim58]

Geçmişin kötülüklerini unutun: Mazinin kötülüklerini tozlu raflara kaldırın. Nasıl olsa elemi gitmiş lezzeti kalmıştır. Üzülmekle o acıları değiştiremediğiniz gibi; eşinizi de kendinizi de harap edersiniz. Geçmişin acılarına harcadığınız enerjiyi gelecek için harcayın

[goramaz]

aşk asla nefrete dönüşmez.. nefrete dönüşmüşse orada zaten hiç aşk olmamıştır..
tuzlu bir suyu buharlaştırın geride tuz zerrecikleri kalır..peki aşk tuzlu su gibi mi ki aşk uçunca geride nefret kalsın.. aşkın özünde nefrete yer yoktur

[yiğidoturan]

goramaz Nickli Üyeden Al?nt?

aşk asla nefrete dönüşmez.. nefrete dönüşmüşse orada zaten hiç aşk olmamıştır..
tuzlu bir suyu buharlaştırın geride tuz zerrecikleri kalır..peki aşk tuzlu su gibi mi ki aşk uçunca geride nefret kalsın.. aşkın özünde nefrete yer yoktur

AŞK TUZLU SU DEĞİLDİR AMA İNSANLARIN AŞIRI SEVGİSİ NEFRETE DÖNÜŞEBİLİR

[goramaz]

mecnun çöllerde ''leyla leyla''diye diye deli divane olmuş...onun bu hali bütün dillerde dolaşa dolaşa en sonunda sultanın kulağına kadar gitmiş..
sultan da merak etmiş leyla yı...mecnunu delirttiğine göre çok güzel biri olmalı diye düşünmüş.. sonra leylayı aratmış bulmuş ... amacı ise onu kendisine almakmış..
ama leyla huzuruna gelince ,leylayı gören sultan şaşırmış, hayal kırıklığına uğramış.. leyla beklediğinin aksine karakuru,çirkin bir kızmış sadece. Demiş ki:''Mecnun senin için mi delirdi''
Leyla de demiş ki ''sen beni mecnunun gözüyle görmedin ki..''

[goramaz]

aşk nefrete dönüşür diyenler i.tennurinin bu şiirini gönderirim

Cana cefâ kıl ya vefâ,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş,
Ya derd gönder ya ya devâ,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Hoştur bana senden gelen:
Ya hil’at ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken...
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Gelse celâlinden cefâ,
Yahut cemâlinden vefâ,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ger buğ u ger bostan ola,
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl ü ger hicrân ola,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ey Padişah-ı Lemyezel!
Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!
Ey lûtfu bol kahrı güzel!
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ağlatırsın zâri zâri,
Verirsen cennet ü hûri,
Lâyık görür isen nâri,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Gerek ağlat, gerek güldür,
Gerek dirgür, gerek öldür,
Bu Âşık hem sana kuldur,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
İbrahim Tennuri