|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
17.10.2009, 18:46 | #21 |
Usta Yiğido
gülrüba Şuan
Son Aktivite: 05.11.2010 13:11
Üyelik Tarihi: 15.10.2009
Mesajlar: 894
Tecrübe Puanı: 639
|
Cevap: Esmâü'l Hüsnâ Yazıları
Esmaü'l Hüsnâ Yazıları (21) ElAlîm Her şeyi çok iyi bilen, bütün bilgilerin kaynağı olan, her şeyi gereğince bilen Yüce Allah’ın ism-i Şerifi’dir. Her şeyi bildiren sensin Hem cehli kaldıran sensin Musa’yı güldüren sensin Kelîm lutfundur “Yâ Alîm” (Musa Tektaş) Yâ Alîm, Her şeyi ezelden ebede bilen Allah’ım, Bütün bilgilerin kaynağı, her şeyi gereğince bilen Ulu Sultanım, Bildirdiklerini dahi çözememişken, bilememişken, bizim için ne kadar zor olsa gerek ilminle şereflenmek… Sonsuz denizinin bir katresini dahi çözemeden bildiğini zanneden biz nâdânların, biz hıfzı çalınmışların yine sensin gönül kitaplarını bilgiyle nakşedecek. Hikmetinin anahtarı göklerdeyken yerlerde arayan, kalbimizdeyken bilginin özünü dışarıda bulmaya çalışan, kesret denizinin yutan dalgalarında sürüklenen ruhlarımızı yerlerde gezdiren biz aciz kullarını eşsiz ilminle bilensin, görensin. Senin ilminin feyzi ve bereketi, günde bin kez kavrarken bedenimizi, kör bakışlarımıza inat destanlar yazmaktadır cümle kâinata… En iyi bilgi susmaktır diyen gönül mürşitleri çekilirken kendi ülkelerinin füsunkâr gülbanklarına, biz hala bilmek üzerine en ağır mecazların telaşına düşmüşüz Rabbim. Bilmez iken bildik dedik. Görmez iken gördük dedik. İlim senin lütfundur Rabbim... Tutup da günahkar ellerimizden, El ver bize Yâ Alîm... Hakkıyla bilen işiten İlmin cihanı kuşatan. Hikmetin halka anlatan Âlim lutfundur “Yâ Alîm” Ey büyük sultanım, Yüce Allahım, Taşlaşmış öğretiler zindanımız oldu. Gözlerimiz görmez oldu.Yüreklerimiz sustu. Dillerimize melalin çaresizliği düştü. Çağ mahkemeleri tutukladı gönüllerimizin konuşan dilini. Esrarının gizemini dehlizlere saklayan müderrisler yalanımız oldu… Her nehirde şüphe kulaçları atan, masum yüreklerin safvetini yırtıp, zulüm takvimleri icat eden çağ müderrislerine inat seni bilmek diler yüreğimiz. Bilinmek istedin. Bizi yarattın. Lutfunla gönlümüzün gizlerine üflediğin rahmetinin tohumları çatlamak ister Rabbim. Bin bir çiçek açtı gönül dağında her biri seni söyleyen, seni anlatan. Bilginden bir çağlayan düşürdün kurumuş çöllerimize. Sen istersen eğer biz öğreniriz ancak, sen lütfedersen bizler bilebiliriz ilminden payımıza düşeni. Bilmez iken bildik dedik. Görmez iken gördük dedik. İlim senin lütfundur Rabbim... Tutup da günahkar ellerimizden, El ver bize Yâ Alîm... Hazinende ğayb ve feyiz İlim lutfundur “Yâ Alîm” İnsana verdiğin gayret Bilim lutfundur “Yâ Alîm” Rabbim, İki cihanın tek sahibi Sultanım, Kudretli hükümdarım, İçimden secdeler akarken senin ırmaklarına, bütün dualarım senin adınla taçlanıyor. Dudaklarımdan sökünüp, ellerimde çiçeklenen dualarımın yegane adresi sensin. Sen istemeseydin sana koşamazdı dualarım. Bilemezdim adresini. Yollar küsüp kapanırdı yüzüme. Sen istemeseydin hiçbir şeyi bilemez, hiçbir şeyi tanıyamazdım. Âlimler, çorak vadilere dönüşmüş yürekleri ilimleriyle ışıklandırmaz, aydınlanmazdı gönül saraylarımız. Sönerdi gönüllerimizde ilim kandilinin ışığı. Çağların bilcümle karanlıkları zifir zindan olup yağardı üstümüze. Sonsuz denizlerin kapısını bize sensin aralayan. Ummanlarından kurak çöllerimize münbit katreler düşüren, bilmediklerimizi bize öğretensin Allahım. Bilmez iken bildik dedik. Görmez iken gördük dedik. İlim senin lütfundur Rabbim... Tutup da günahkar ellerimizden, El ver bize Yâ Alîm... Hakkıyla bilen tek sensin Hikmet sensin gerçek sensin Kuluna ilmi verensin Ta’lim lutfundur “Yâ Alî Ey ihsanı bol olan Rabbim, Bahar yağmurlarının merhamet etmediği şu çölün üzerine yağdır ihsan yağmurlarını ki ıslanayım. Yeni baştan yeşereyim tomurcuk tomurcuk. Çiçeklensin gönül sarayım...Sırlı alemlerine keşf-ü sefere çıkmış bir kâşif kıl beni. Sırlarının sırrına ermek için bir şifre düşür ruhuma ki kanatlanayım senin aydınlık iklimlerine... Vehimlere dürülmüş ömrümün yaprakları solup dökülmeden Levh-i mahfuzun sayfalarından, ilminle şereflendir de tazelensin bahar gibi Yâ Alîm. Bir garip kalemkeş olayım dergahına kul olan. Safaperver hikmetlerini bir sadekâr gibi yazayım, aharlanmış levhalara. Bilmediklerimi bildir Rabbim. Bilmediklerimi bildir ki kalb-i saf, ruh-i saf, vech-i saf, vaz-i saf geleyim dergahına. Bilmez iken bildik dedik. Görmez iken gördük dedik. İlim senin lütfundur Rabbim... Tutup da günahkar ellerimizden, El ver bize Yâ Alîm... Verdin ihtiyara gence Akıl irade düşünce Kalplerdeki hoş düşünce Selim lutfundur “Yâ Alîm” Yâ Alîm, En Sevgili, Ey sevgili, meçhul iklimlere doğru süregelen seyahatimizden, vehimlerle kuşatılmış dikenli yollardan yürüdük yıllar yılı. Yolumuzu kaybettik te yetişemedik sana akan kervanlara. Kaldık karlı dağlar başında bir garip seyyah gibi... Bilmemiz gerekip bilmediklerimizden, eğrilerimizden karalar bağladı ömür defterimiz. Uykusunda dahi seni sayıklayan mürşitlerin yollarına bağla geçitlerimizi... Bağla ki bütün çöllere ay doğsun. En kuytu vahalara nurundan ışıklar düşsün en soylusundan. Gah bir Kaşgar seherinde, gah bir Yesrib ikindisinde, gah Antere’de elif dokusun dil-i bülbüller. Asya bozkırlarından Yemen çöllerine, anadolu yaylalarına kadar şakısın şeyda bülbül. Azgın kalabalıklar hep bir ağızdan elif okusun. Kisra şehirlerinin yorgun ve utangaç kaldırımları unutsun, yalan yanlış bildiklerini. Yeni baştan dile düşsün kadim elif...Yeni baştan kök salsın kalplerin rıhtımına, demir atsın hiç gitmeyesi. Sen Alîmsin, ihsanı bol Rabbim. Nurlu düşüncenden ışıklar düşür gönüllerimize. Yunsun dil-i harab... Bilmediklerimi bildir Rabbim, hiç unutmayası. Bilmez iken bildik dedik. Görmez iken gördük dedik. İlim senin lütfundur Rabbim... Tutup da günahkar ellerimizden, El ver bize Yâ Alîm...
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
|
17.10.2009, 18:47 | #22 |
Usta Yiğido
gülrüba Şuan
Son Aktivite: 05.11.2010 13:11
Üyelik Tarihi: 15.10.2009
Mesajlar: 894
Tecrübe Puanı: 639
|
Cevap: Esmâü'l Hüsnâ Yazıları
Esmaü'l Hüsnâ Yazıları (22) El Kâbıd Dilediğinin rızkını daraltan, ruhları alan Yüce Allah’ın ismi Şerifidir. “Emrine misli “dâl” eyle Tevekkülle hemhâl eyle Rızkımızı helâl eyle Haram aş verme “Yâ Kâbıd” (Musa Tektaş) Yâ Kâbıd, Yâ Bâsid, Ey Alemlerin Rabbi olan büyük Allah’ım, Ey genişlikler sahibi, rahmeti sonsuz Allah’ım, Bütün kederlerimiz, bütün melalimiz, bütün hüznümüz senden eserdir. Sendendir Ebû cehil çağını aratmayan çağ yanılgıları... Rızkımızı azaltan, kahrımızı çoğaltan sensin. Bunları bir şebnem gibi dallarımıza düşüren senin dileğindir. Güzelliğin yanına çirkinliği katıp bunun tezadını ruhumuzun tentelerine düşüren senin efsunundur. Güzele talip olan gönlümüzü çirkine, İyiye olan meylimizi kötüye düşürme Allah’ım. Senin sırrına akıl ermez. Sırlarının içinde nice sır vardır nesre çevrilmeyen. Ruhumuzu her gece bedenimizden ayırıp, uyandığımızda tekrar üzerimize giydiren sensin. Sensin bizi bir beyaz huzmenin yedi rengi kılan. Ruhumuza nur gibi dolan sensin Allahım... Genişlik ve darlık sendendir Yâ Kâbıd, Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet. Yolumuzu şaşırdık Allah’ım, bizi affet... “Genişlik ve darlık senden Dara düşürme Yâ Kâbıd Biz kulları sıkıntıyla Yoldan şaşırma Yâ Kâbıd” Ey Sevgili Sultanım, Sevgililer Sevgilisi Ulu Allah’ım, Eyyûb’u devasız dertlerle inim inim inletip, Yakup’u evlat hasretiyle derde düşürüp sabrını sınayansın. Yusuf’u kör kuyularda merdivensiz bırakan, en umulmadık zamanlarda Mısır’a sultan eyleyen, Züleyha’yı aşkından rüsva kılan sensin Ey Sevgili. Kays’a kadersiz Leyla’yı bağlayan, çöl çöl gezdiren, Bedevi yürüyüşlü bir Mecnun’a benzeten sensin. Senin derdin de hoş dermanın da güzel Rabbim. En kuytu vahaların içinde uçuşan bir kelebeğin konacağı çiçeğin adresini, sinsi yağmurların yıkamadığı, bir kurşun gibi ağır gök kubbenin kararttığı çöllerde, aydınlığın kaynağını bir sen biliyorsun. Şimdi bir başınayız, dünyanın yalancı ellerinde... Senin merhametin, senin şefkatin ve bereketin olmasa ahvalimiz harab Rabbim. Eksiklerimizi affeyle. Dertlerimizi onar. Heybelerimize Yakup sabrını düşür. Düşür ki yitmesin küstah aklımız. Genişlik ve darlık sendendir Yâ Kâbıd, Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet. Yolumuzu şaşırdık Allah’ım, bizi affet. “Sevdiğin kullara yâr et Bülbülü güllere yâr et Gönül iklîmin bahar et Karsız kış verme “Yâ Kâbız” Yâ Kâbıd, Yâ Bâsid, Ey Sevgili, Sevgililer Sevgilisi, İsli bulutların başımda salkım saçak dolaştığı, bu şirazesi bozulmuş kentlerin boşluğunda kederli bir yalnızım. Güneşi çekiştiren karanlıklar düşmüş yüreğimizin kadranına. Rûkuda donup kalmış dedelere, haminnelere inat, torunlar hayretle bakıyor, kahrolası... Kubbeler utanıyor garip tezada. Devrin zulümü abanmış üstümüze. Daraldık, sıkıştık zamanın kıskacında. Çek bizi al Rabbim, huzurun terkisine... Darda koyma sevgili kullarını. Bir Süleyman asasına muhtaç bu zaman. Kirli emellerin uçurumunda hakikatı kandıyor Sâmiri yalanlar. Devrin büyücüleri, bozulmayan büyüler devşiriyor suların yanağında. Kirli suların koynunda gönlü kararmış balıkların. Deniz masmavi gökyüzüne öykünüyor. Melon şapkalı adamlar gülüyor müstehzi, çığlık çığlık yırtıyor bağrımızın can evini. Genişlik ve darlık sendendir Yâ Kâbıd, Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet. Yolumuzu şaşırdık Allah’ım, bizi affet. “Dilersen rahmet yayarsın Dilersen yasak koyarsın Öğrenmek çün sabır dersin Dağlar aşırma Yâ Kâbız” Ey Ulu Sultanım, Allah’ım, Yâ Kâbıd, Yâ Bâsid, Ruhumu sevginle, aşkınla dolduran sensin. Bir gümüş ibriğin lülesinden süzdüğümüz zamanın içinden ne sevdalar, ne belalar, ne hayaller akıyor tutulmayası. Eski kıyamları besteleyen ruhumuz, senin aşkın için kurşundan elbiseler giyiniyor. Deli bozlakların fısıltıyla yakınımızdan geçtiği sincabî günleri, düzenbaz poyrazlarla en çetin savaşlara girdiğimiz kara kışı, uğurladı senin kararlı efsunun. Şimdi vadileri bahari taraflarınla bezedin. Saldın bütün güzellikleri cömertçe. Toprağın nefesi şimdi sümbül, lale, zambak, çiğdem, nergis kokuyor. Havalandı cümle mahlukat. Geri çektiğin bütün güzellikleri şimdi bir çağlayan gibi sürdün vadilerin bağrına. Rüzgarlar estirirsin Mikail nefesiyle hayatın kalbine. Sitare kanatlı bir güzellik düşer ruhumuzun karasına. Senin şefkatinin eli değer yeni baştan bizi onaran, sağaltan, çoğaltan... Genişlik ve darlık sendendir Yâ Kâbıd, Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet. Yolumuzu şaşırdık Allah’ım, bizi affet. “Emrine misli “dâl” eyle Tevekkülle hemhâl eyle Rızkımızı helâl eyle Haram aş verme “Yâ Kâbız” Yâ Kâbıd, Ey rahmeti ve şefkati bol olan Ulu sultanım, Zengini fakir düşüren, âlimi ilminden düşürüp aklını şaşıran, güçlüyken güçten men eden, güzelken çirkinleşen, itibarlıyken itibarını kaybeden, iyiyken kötülüğün zifir rıhtımına demirleyen kullarının imtihanını kolay kıl Rabbim. Kimseleri imtihanlarından terbiye etme Rabbim. Kolaylık ver. Merhamet et. Fakiri zengin, nâdânı bilgili, yoksulu abad, itibarsızı itibarlı kıl rabbim. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter. Gönlümüz ayinesini pastan ve kirden temizle. Akla bizi karalarımızdan. Sağalt bizi yaralarımızdan. Bizi sevgili kullarından eyle Allahım. Esrimiş limanlarda bizi yalnız bırakma. Yine salkım salkım yıldızlar düşür gönlümüze. Kat kat semalara ulaşsın dualarımız. Kadim çeşmeler elif elif diye aksın çağın üzerine. Testilerimize elif dolsun, elif içsin kurumuş dudaklarımız. Zağfiran huzmelerden kutlu yollar açılsın önümüze. Sana gelsin bütün yollar, sana çıksın bütün yolların sonu. Genişlik ve darlık sendendir Yâ Kâbıd, Gönlümüze gökyüzü genişliği lütfet. Yolumuzu şaşırdık Allah’ım bizi affet.
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
|
17.10.2009, 21:18 | #23 |
Usta Yiğido
seten65 Şuan
Son Aktivite: 06.03.2012 13:09
Üyelik Tarihi: 27.05.2009
Yaş: 59
Mesajlar: 7.081
Tecrübe Puanı: 1272
|
Cevap: Esmâü'l Hüsnâ Yazıları
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM.
__________________
EY ALLAH IN MAKBUL KULLARI ! EY VATAN DAĞLARININ EMSALSİZ ZİYNETİ ŞEREFLİ MUHAFIZLAR! BU VATAN SİZİNDİR , SİZİN OLACAKTIR...ŞEYH ŞAMİL... |
18.10.2009, 20:33 | #24 |
Usta Yiğido
gülrüba Şuan
Son Aktivite: 05.11.2010 13:11
Üyelik Tarihi: 15.10.2009
Mesajlar: 894
Tecrübe Puanı: 639
|
Cevap: Esmâü'l Hüsnâ Yazıları
Allah c.c cümlemizden razıolsun seten ....
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
|
21.11.2009, 14:39 | #25 |
Usta Yiğido
seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2172
|
Cevap: Esmâü'l Hüsnâ Yazıları
Cenab-ı Hakk buyuruyor :
"En güzel isimler Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır." (A'raf Suresi :180) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh)' dan rivayetle: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları ezberlerse cennete girer. Allah (cc) tektir, teki sever." "Esma'ul Hüsna", en güzel isimler demektir. Cenab-ı Hakk'ın dört bin ismi vardır. Kur'an-ı Kerim'de bu isimlerin 99'u bize bildirilmiştir. (Hammami, Yasin Tefsiri :2) Ayet ve Hadislerden Tesbit Edilen Cenab-ı Hakk'ın Doksan Dokuz İsmi ve Manaları Allah O'nun zat ve özel ismidir. Diğer isimler fiilleri, sıfatları ve tecellileri ile ilgilidir. Allah Theone Almighty who alone is worthy of worship. Rahman Yarattığı bütün canlılara nimet veren Ar-Rahman The All- Merciful. He who wills goodness and mercy for all His creatures. Rahim Acıyıcı Ar-Rahim The All compassionate. He who acts with extreme kindness Melik Herşeyin hakimi Al-Malik The Absolute Ruler. He who is the Ruler of the entire universe. Küddüs Noksanlıklardan münezzeh Al-Quddus The Pure One. He who is free from all error. Selam Selamet verici As-Salam The Source of Peace. He who frees His servants from all danger Mü'min Emin kılıcı, koruyucu Al-Mu'min The Inspirer of Faith. He who awakes the light of faith in our hearts. Müheymin Gözetici ve kollayıcı Al-Muhaymin The Guardian. He who watches over and protects all things. Aziz Her şeye galip Al-'Aziz The Victorious. He who prevails, and can never be conquered. Cebbar Dilediğini zorla yaptıran Al-Jabbar The Compeller. He who repairs all broken thing, and completes that which is incomplete. Mütekebbir Büyüklükle vasıflı Al-Mutakabbir The Majestic. He who demonstrates His greatness in all things and in all ways Halik Yaratıcı Al-Khaliq The Creator. He who brings from non-being into being, creating all things in such a way that He determines their existence and the conditions and events they are to experience. Bari Takdir edici Al-Bari The Maker of order. O Evolver who created all things so that each whole and its parts are in perfect conformity and harmony Musavvir Şekil verici Al-Musawwir The Shaper of Beauty. He who designs all things, giving each its particular form and character. Gaffar Günahları affedici Al-Ghaffar The Forgiving. He who is always ready to forgive. Kahhar Kahredici Al-Qahhar The Subduer. He who dominates all things, and prevails upon them to do whatever He wills Vehhab Bahşedici Al-Wahhab The Giver of All. He who constantly bestows blessings of every kind Rezzak Rızık ihsan edici Ar-Razzaq The Sustainer. He who provides all things useful to His creatures Fettah Kapıları açıcı Al-Fattah The Opener. He who opens the solution to all problems and makes things easy. Alim Çok iyi bilici Al-'Alim The Knower of All: He who has full knowledge of all things. Kabid Sıkıcı, kısıcı Al-Qabid The Constrictor: He who constricts and restricts Basit Açıcı, genişletici Al-Basit The Reliever. He who releases,letting things expand. Hafid Dereceleri genişletici Al-Khafid The Abaser. He who brings down, diminishes Rafi Dereceleri yükseltici Ar-Rafi' The Exalter. He who raises up. Muizz İzzet verici Al-Mu'izz The Bestower of Honors. He who confers honor and dignity. Muzill Zelil kılıcı Al-Mudhill The Humiliator. He who degrades and abases. Semi İşitici As-Sami The Hearer of All. Allah takes care of all the needs of those who invoke this glorious Name one hundred times. Basir Görücü Al-Basir The All-Seeing. To those who invoke this Name one hundred times between the obligatory and customary prayers in Friday congregation, Allah grants esteem in the eyes of others. Hakem Hükmedici Al-Hakam The Judge. He who judges and makes right prevail. Adl Çok adaletli Al-'Adl The Just. He who is Equitable Latif Lütfedici Al-Latif The Subtle One. He who knows the minutest subtleties of all things. Habir Kulunu imtihan edici Al-Khabir The All-Aware. He who has knowledge of the inner, most secret aspects of all things. Halim Yumuşaklık gösterici Al-Halim The Forbearing. He who is Most Clement. Azim Sonsuz büyük Al-'Azim The Magnificent. He who is Most Splendid. Gafur Bağışlayıcı Al-Ghafur The Forgiver and Hider of Faults. Şekur Kullukları kabul edici Ash-Shakur The Rewarder of thankfulnes. He who gratefully rewards good deeds.
__________________
Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] CANDA ÖZÜR OLMAZ... |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Esma-ül Hüsna ile Tedavi | seva | İslami Konular | 5 | 15.04.2009 18:30 |
Duvar Yazıları | _DuMaN_58 | Eglence | 48 | 12.09.2008 11:54 |
AŞK-I HÜSNA | seva | Arşiv | 0 | 26.06.2008 17:14 |
Kamyon Yazıları Yarışması | _DuMaN_58 | Komik Resimler | 4 | 11.06.2008 13:57 |
Matematikçilerin Araba Arkası Yazıları :):) | serkanka58 | Arşiv | 1 | 04.02.2008 14:03 |