Düğün Salonu Yaptılar

[besyo_cu]

Sivas'ta artık ya Düğün Salonu yapacaksın yada Lokanta açacaksın. Kongre Müzesinin yerinede 5 - 10 yıla Lokanta yaparlar...

[Abdurrahman 58]

besyo_cu Nickli Üyeden Al?nt?

Sivas'ta artık ya Düğün Salonu yapacaksın yada Lokanta açacaksın. Kongre Müzesinin yerinede 5 - 10 yıla Lokanta yaparlar...

ve herzamanki gibi kimsenin sesi çıkmaz..

[goramaz]

kimse ismet inönüyü sevmek zorunda değil.. yoksa ona da mı bütün sahip olduğumuz herşeyi borçluyuz..

[Sabiha Serin]

Sivas'ımızın rarihi konağı İnönü müzesinin anılarının yok edilip düğün salonu yapılmasına dondum kaldım.Sadece yazıklar olsun pes doğrusu diyorum Bu nasıl bir karar, kimler ne yapmaya çalışıyor işte durum ortada.
Atatürk'ün silah arkadaşı ve 2.Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü unutulacak bir değermi, bu karar yanlıştır.Asla suskun kalamayız asla.

BU KARARI VERENLERE YAZIKLAR OLSUN. İSMET İNÖNÜ ANILARI YOK EDİLSEDE UNUTTURULAMAYACAKTIR.

HAYROLA SIRA KONGRE BİNAMIZADAMI GELECEK YOKSA HADİ DURMAYINIZ ORAYIDA DÜĞÜN SALONJU YAPINIZ İYİ OLUR EPEY PARA KAZANIRSINIZ..

Şu an beynim iğnelendi sanki,inanamıyorum. Yarın ilk işim İnönü müzemize gidip bakacağım.Eğer duyduklarım gerçek ise İnönünün anılarını silip yok edip düğün salonu olmasına karar verenleri Atatürk'e ve bütün dünyaya şikayet edeceğim.

Şimdilik ŞİKAYETİM VAR ATAM şiirimi paylaşmak istedim.




ŞİKAYETİM VAR ATAM


Atam neredesiniz hemen uyanıp gelsen
Ülkem kimlere kaldı bir halimizi görsen
Anayasa’da neler olacak bunu bilsen
Laiklik elden gitti şikayetim var Atam


Ulusun uyuyor ki hem de derin uykuda
Düşünmezler yarını ne olacak bu yurda
Amaç çoktan bellidir o fesat kafalarda
Milliyetçilik bu mu? şikayetim var Atam


Bazısı bu vatanı toprak ya da taş sanır
Satılır mı bu toprak insan olan utanır
Türk Ulusu susmayın sonra çok geç kalınır
Emanet hıyanet de, şikayetim var Atam


Bir karış toprak için onca yiğitlerimiz
Bunun için mi kanlar döktü şehitlerimiz
Ülkemizi yıkacak bu yetkililerimiz
Devrimler unutuldu şikayetim var Atam


Ay Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağım tehlikede
İnsan hakları bitti, kanunlar ne hallerde
Demokrasi kalmadı, halkımız suskun evde
Halkçılık hani nerde ? şikayetim var Atam


Ülkem elden gittikçe, bakar yanar yüreğim
Kim bilir bu gidişle ne günler göreceğim
Cumhuriyet ilkemiz ,yolunda gideceğim
İhanet ediyorlar şikayetim var Atam
,

Ulus gaflet içinde, ne zaman uyanacak?
Ülkemiz tehlikede hiç mi yok anlayacak?
Ulu önder Atamın kemiği sızlayacak
Gelecek karanlıkta şikayetim var Atam


Ülkemiz hepimizin asla kimse bölemez
Cumhuriyet ilkemiz, kimse zedeleyemez
Bu ışık hep yanacak asla söndürülemez
Sahip çıkan azaldı , şikayetim var Atam



SABİHA SERİN



Cumhuriyet`i ve bizlere getirdiği kazanımlarını, tarihi anılarımızı koruyalım ve yaşatalım.
Uluönder Atatürk`ün ve silah arkadaşlarının ; Şehitlerimizin kemikleri sızlamasın.

[BOUN]

Sabiha Serin Nickli Üyeden Al?nt?

Sivas'ımızın rarihi konağı İnönü müzesinin anılarının yok edilip düğün salonu yapılmasına dondum kaldım.Sadece yazıklar olsun pes doğrusu diyorum Bu nasıl bir karar, kimler ne yapmaya çalışıyor işte durum ortada.
Atatürk'ün silah arkadaşı ve 2.Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü unutulacak bir değermi, bu karar yanlıştır.Asla suskun kalamayız asla.

BU KARARI VERENLERE YAZIKLAR OLSUN. İSMET İNÖNÜ ANILARI YOK EDİLSEDE UNUTTURULAMAYACAKTIR.

HAYROLA SIRA KONGRE BİNAMIZADAMI GELECEK YOKSA HADİ DURMAYINIZ ORAYIDA DÜĞÜN SALONJU YAPINIZ İYİ OLUR EPEY PARA KAZANIRSINIZ..

Şu an beynim iğnelendi sanki,inanamıyorum. Yarın ilk işim İnönü müzemize gidip bakacağım.Eğer duyduklarım gerçek ise İnönünün anılarını silip yok edip düğün salonu olmasına karar verenleri Atatürk'e ve bütün dünyaya şikayet edeceğim.

Şimdilik ŞİKAYETİM VAR ATAM şiirimi paylaşmak istedim.




ŞİKAYETİM VAR ATAM


Atam neredesiniz hemen uyanıp gelsen
Ülkem kimlere kaldı bir halimizi görsen
Anayasa’da neler olacak bunu bilsen
Laiklik elden gitti şikayetim var Atam


Ulusun uyuyor ki hem de derin uykuda
Düşünmezler yarını ne olacak bu yurda
Amaç çoktan bellidir o fesat kafalarda
Milliyetçilik bu mu? şikayetim var Atam


Bazısı bu vatanı toprak ya da taş sanır
Satılır mı bu toprak insan olan utanır
Türk Ulusu susmayın sonra çok geç kalınır
Emanet hıyanet de, şikayetim var Atam


Bir karış toprak için onca yiğitlerimiz
Bunun için mi kanlar döktü şehitlerimiz
Ülkemizi yıkacak bu yetkililerimiz
Devrimler unutuldu şikayetim var Atam


Ay Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağım tehlikede
İnsan hakları bitti, kanunlar ne hallerde
Demokrasi kalmadı, halkımız suskun evde
Halkçılık hani nerde ? şikayetim var Atam


Ülkem elden gittikçe, bakar yanar yüreğim
Kim bilir bu gidişle ne günler göreceğim
Cumhuriyet ilkemiz ,yolunda gideceğim
İhanet ediyorlar şikayetim var Atam
,

Ulus gaflet içinde, ne zaman uyanacak?
Ülkemiz tehlikede hiç mi yok anlayacak?
Ulu önder Atamın kemiği sızlayacak
Gelecek karanlıkta şikayetim var Atam


Ülkemiz hepimizin asla kimse bölemez
Cumhuriyet ilkemiz, kimse zedeleyemez
Bu ışık hep yanacak asla söndürülemez
Sahip çıkan azaldı , şikayetim var Atam



SABİHA SERİN



Cumhuriyet`i ve bizlere getirdiği kazanımlarını, tarihi anılarımızı koruyalım ve yaşatalım.
Uluönder Atatürk`ün ve silah arkadaşlarının ; Şehitlerimizin kemikleri sızlamasın.

Aslında bu kadar şaşırmamak gerekir.

- Güzelim Taşhan'da yıllardır gerçek anlamda restorasyon çalışması yapılmasına izin verilmiyor, turizme ve ilimiz sosyal hayatına kazandırılması gereken bu mekan, tarihi eserin kıymetini bilmeyen üç beş esnafın talanına uğrayıp ve ayrıca iddia bayisi olarak kullanılmıyor mu?

- Muhteşem Behrampaşa hanı yıllarca sanki sanayi bölgelerinde yer kalmamış gibi mermer atelyesi olarak kullanılmadı mı?

- Tarihi Jandarma binası, aslında çevresi açılıp, askeri lojmanlar ve orduevi kaldırılıp, tarihi kent meydanı ve selçuklu parka dahil edilip, Sivasımızın kültürel ve sosyal hayatına hizmet etmesi gerekirken, memleketimizin askeriyesi tarafından işgal edilmiş durumda değil mi?

- Şu an açık cezaevi olarak kullanılan, ve yeni açılan arkeoloji müzesinin ilerisindeki tarihi bina, yıllardır halı-kilim müzesi olarak açılması gündemde olmasına rağmen hala cezaevi olarak kullanılmıyor mu?

- Tarihi eğri köprü her iki yakası yeşillendirilip, park yapılıp ve kemerlerinde gece aydınlatması yapılıp, Sivasımızın turizmine kazandırılması gerekirken yıllardır etrafı çöp ve pislik içinde durmuyor mu? Ayrıca akşamcıların mekanı değil mi?

- Yine tarihi Karşıyaka kesik köprüsü yıllardır ağır tonajlı araçların tecavüzüne maruz bırakılmıyor mu? Yukarıda eğri köprü için saydığımız çalışmalar bu köprü için de yapılabilecekken, bu tarihi yapı kaderine terk edilmiş vaziyette değil mi?

- Merhum Mimar Turgut Cansever tarafından hazırlanan ve Sivas'ın turizm anlamında yapacağı muhteşem bir atılım olabilecekken on yıldan fazla süredir kaderine terk edilen kale projesi ve evleri perişan vaziyette değil mi?

- Sivasımızın gözbebeği Şifahiye medresesi ve Çifte Minareli medreselerde yalan yanlış, uyduruk restorasyon çalışmaları bile yıllardır bitirilememiş durumda değil mi?

- Akdeğirmen ve Bezirci mahallelerinde bulunan Sivas konakları her tarafları dökülür vaziyette değil mi? Buraları kurtarmak için herhangi bir çalışma yapıldıı mı?

- Sivasımızın ve Anadolunun en eski camilerinden olan Ulu camiimiz bugün hemen yanı başında yapılan devasa beton kütleleri tarafından hapsedilmiş durumda değil mi? Etrafı açılarak Sivas'ın Eyüp Sultan'ı olabilecek bu mekan için yıllarca herhangi bir çalışma yapılabilmiş mi?

- Şu an askeriyenin içerisinde bulunan tarihi Ermeni kilisesinin restorasyonu yapılmış mı, ziyaretçilere ve turizme açılmış mı? Daha iki yıl evvel burasının altın olan çanı çalınmadı mı?

- Yıllardır restore edile edile bir hal olan ve bir türlü Vakıf eserleri müzesi olarak açılması becerilemeyen, Selçuklu çağının muhteşem yapısı Gökmedrese için yıllardır sürdürülen bu çalışmalar bitirilebilmiş mi?

Bunlar şimdilik aklıma gelen örneklerdi, biraz daha düşünsek neler neler çıkar ortaya! Bu şehre gelen valiler günü kurtarıp, salla başı al maaşı zihniyetinden kurtulmadıkça, etliye sütlüye dokunmadan şehri yöneteyim, zaman geçirip bir an evvel burayı terk edeyim zihniyetini bırakmadıktan sonra; bu şehirde çalışan bürokratlar kendilerini 1930'ların devletçi, yangel yatçı zihniyetini terk etmedikten sonra; bu şehrin belediyesi şehrin 3000 yıllık geçmişinden güç, kuvvet ve ilham almayıp, şehrin 100 yıllarını planlamadıktan sonra; bu şehirin sermaye sahipleri yukarıda belirttiğimiz şuura sahip olamadıktan sonra bu tür haberlerle çok sık karşılaşırız. İnönü müzesini düğün salonu yapanlar, Kongre müzesini lokanta yapar, Gökmedreseyi birahane yapar, Buruciye'yi gece kulübü yapar! Hiç şaşırmamak lazım...

[BOUN]

BOUN Nickli Üyeden Al?nt?

Aslında bu kadar şaşırmamak gerekir.

- Güzelim Taşhan'da yıllardır gerçek anlamda restorasyon çalışması yapılmasına izin verilmiyor, turizme ve ilimiz sosyal hayatına kazandırılması gereken bu mekan, tarihi eserin kıymetini bilmeyen üç beş esnafın talanına uğrayıp ve ayrıca iddia bayisi olarak kullanılmıyor mu?

- Muhteşem Behrampaşa hanı yıllarca sanki sanayi bölgelerinde yer kalmamış gibi mermer atelyesi olarak kullanılmadı mı?

- Tarihi Jandarma binası, aslında çevresi açılıp, askeri lojmanlar ve orduevi kaldırılıp, tarihi kent meydanı ve selçuklu parka dahil edilip, Sivasımızın kültürel ve sosyal hayatına hizmet etmesi gerekirken, memleketimizin askeriyesi tarafından işgal edilmiş durumda değil mi?

- Şu an açık cezaevi olarak kullanılan, ve yeni açılan arkeoloji müzesinin ilerisindeki tarihi bina, yıllardır halı-kilim müzesi olarak açılması gündemde olmasına rağmen hala cezaevi olarak kullanılmıyor mu?

- Tarihi eğri köprü her iki yakası yeşillendirilip, park yapılıp ve kemerlerinde gece aydınlatması yapılıp, Sivasımızın turizmine kazandırılması gerekirken yıllardır etrafı çöp ve pislik içinde durmuyor mu? Ayrıca akşamcıların mekanı değil mi?

- Yine tarihi Karşıyaka kesik köprüsü yıllardır ağır tonajlı araçların tecavüzüne maruz bırakılmıyor mu? Yukarıda eğri köprü için saydığımız çalışmalar bu köprü için de yapılabilecekken, bu tarihi yapı kaderine terk edilmiş vaziyette değil mi?

- Merhum Mimar Turgut Cansever tarafından hazırlanan ve Sivas'ın turizm anlamında yapacağı muhteşem bir atılım olabilecekken on yıldan fazla süredir kaderine terk edilen kale projesi ve evleri perişan vaziyette değil mi?

- Sivasımızın gözbebeği Şifahiye medresesi ve Çifte Minareli medreselerde yalan yanlış, uyduruk restorasyon çalışmaları bile yıllardır bitirilememiş durumda değil mi?

- Akdeğirmen ve Bezirci mahallelerinde bulunan Sivas konakları her tarafları dökülür vaziyette değil mi? Buraları kurtarmak için herhangi bir çalışma yapıldıı mı?

- Sivasımızın ve Anadolunun en eski camilerinden olan Ulu camiimiz bugün hemen yanı başında yapılan devasa beton kütleleri tarafından hapsedilmiş durumda değil mi? Etrafı açılarak Sivas'ın Eyüp Sultan'ı olabilecek bu mekan için yıllarca herhangi bir çalışma yapılabilmiş mi?

- Şu an askeriyenin içerisinde bulunan tarihi Ermeni kilisesinin restorasyonu yapılmış mı, ziyaretçilere ve turizme açılmış mı? Daha iki yıl evvel burasının altın olan çanı çalınmadı mı?

- Yıllardır restore edile edile bir hal olan ve bir türlü Vakıf eserleri müzesi olarak açılması becerilemeyen, Selçuklu çağının muhteşem yapısı Gökmedrese için yıllardır sürdürülen bu çalışmalar bitirilebilmiş mi?

Bunlar şimdilik aklıma gelen örneklerdi, biraz daha düşünsek neler neler çıkar ortaya! Bu şehre gelen valiler günü kurtarıp, salla başı al maaşı zihniyetinden kurtulmadıkça, etliye sütlüye dokunmadan şehri yöneteyim, zaman geçirip bir an evvel burayı terk edeyim zihniyetini bırakmadıktan sonra; bu şehirde çalışan bürokratlar kendilerini 1930'ların devletçi, yangel yatçı zihniyetini terk etmedikten sonra; bu şehrin belediyesi şehrin 3000 yıllık geçmişinden güç, kuvvet ve ilham almayıp, şehrin 100 yıllarını planlamadıktan sonra; bu şehirin sermaye sahipleri yukarıda belirttiğimiz şuura sahip olamadıktan sonra bu tür haberlerle çok sık karşılaşırız. İnönü müzesini düğün salonu yapanlar, Kongre müzesini lokanta yapar, Gökmedreseyi birahane yapar, Buruciye'yi gece kulübü yapar! Hiç şaşırmamak lazım...

Yukarıda saymış olduğum maddelere ek olarak:

- Paşabahçe'de bulunan ve Sivas'ın ilk elektrik üretiminin yapıldığı ve 1900'lerin hemen başında inşa edilmiş olan şirin bir elektirik santrali var. Burası tarihi eser olarak tescil edildi mi, herhangi bir restorasyon çalışması yapıldı mı? Sanmıyorum.

- Şehrin göbeğinde bulunan Çorapçı Han'ı yıllardır terkedilmiş vaziyette, harabe halinde bekliyor, burası için bir çalışma yapıldı mı? En az üç-dört yıldır restore edileceği söyleniyordu, bir arpa boyu yol alındı mı? Hayır.

- Kümbet mahallesine adı verilen, ve bazı orjinal parçalarının muhafaza edildiği söylenen tarihi kümbetin, aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edileceği söyleniyordu. Bu konuda herhangi bir çalışma yapıldı mı? Hayır!

- Sivas'ın tarihi mezarlığı olan Yukarı tekke için adam akıllı bir çalışma yapıldı mı? Bu alan tarihi yapısına uygun bir şekilde elden geçirildi mi? Hayır!

- Timur yıkımında şehit düşen halife/alperenlerden ismini alan tarihi Halifelik mezarlığı tarihi kimliğine uygun bir şekilde, tamamen tarihi bir mezarlığa yakışacak şekilde düzenlendi mi? Tabii ki hayır!

Daha yazabileceğim o kadar çok şey var ki! Ancak şimdilik bu kadarı yeter. Ne zaman ilgililer, yetkililer, Sivaslılar, biz, hepimiz bu konularda duyarlı olur, gerekli çalışmaların yapılması için çaba sarfeder ve bu konuların her birinde mesafe kat edersek işte o zaman İnönü Konağı da düğün salonu değil İnönü Müzesi olur.

Kendisine Kültür ve Turizm bakanı denilen kişilik (nefretim sonsuzdur), Sivas deyince aklına Madımak dışında yukarıdaki maddelerden bir kaçını getirebilirse işte o zaman toplum olarak adam oluruz. Yukarıda bahsedilen çalışmaların tamamı yapılırsa işte o zaman ''hadi, varsın madımak müze olsun'' deriz!

[Glock23]

goramaz Nickli Üyeden Al?nt?

kimse ismet inönüyü sevmek zorunda değil.. yoksa ona da mı bütün sahip olduğumuz herşeyi borçluyuz..

Sevgili hemserim,
Haklisiniz dediginizde, sevmek zorunda olmasakta Inonu sonunda Ataturkle omuz omuza savasmis bir buyugumuz, kisisel gorusum ne olursa olsun, yinede saygi duymaliyiz diyorum. Saygilar

Dugun Salonu yapilmasina izin veren yetkililerede YAZiKLAR OLSUN DIYORUM!!!

[goramaz]

Glock23 Nickli Üyeden Al?nt?

Sevgili hemserim,
Haklisiniz dediginizde, sevmek zorunda olmasakta Inonu sonunda Ataturkle omuz omuza savasmis bir buyugumuz, kisisel gorusum ne olursa olsun, yinede saygi duymaliyiz diyorum. Saygilar

Dugun Salonu yapilmasina izin veren yetkililerede YAZiKLAR OLSUN DIYORUM!!!

sevgili glock ve kıbrıslı... benim yorumumda İsmet İnönüye yönelik hangi saygısız cümlem var anlamdım.. ben H Turan ın yorumunu devam ettirdim.İki yorumu birlikte bir paragraf gibi okuyunca anlam bütünlüğü kopmuyor. sorun nerde anlamadım.
Cümlemin ikinci kısmı ise bir süre önce forumda gördüğüm ve sinir katsayılarımı artıran bir söz üzerine yazılmıştır.Açıklma yapmak isterim ama konu dağılmasın. Sonuçta Sivasımız için olumsuz bir gelişme (!) yaşanıyor.Bu bağlamda konuyu bireyselleştirmek istemem. .İsmet İnönüyü sevmek ya da ondan nefret etmek İsmet İnönünü tarihteki yerini değiştirmez. Bunu tartışmanın bir faydası olacağını da düşünmüyorum.Ancak Sivaslılar olarak değiştirebileceğimiz şeylere odaklanmalıyız..
selamlar

[Sabiha Serin]

BÜYÜK ASKER VE DEVLET ADAMI İSMET İNÖNÜ


2 . Cumhurbaşkanımız, Büyük Asker ve Devlet Adamı İsmet İnönü’yü analım.

İSMET İNÖNÜ

1884
1973

2 . Cumhurbaşkanımız, Büyük Asker ve Devlet Adamı İsmet İnönü
1884 yılında İzmir`de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas`ta tamamladı. Bir yıl Sivas`ta Mülkiye İdadisi`nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul`daki Mühendishane İdadisi`ne gitti. 1901`de Mühendishane-i Berri-i Hümayun`a topçu okulu giren İsmet İnönü, bu okulu 1903`te topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906`da Erkân-ı Harbiye Mektebi`ni birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne`deki 2. Ordu`nun 8. Alay`ında bölük komutanlığına atandı.

1908`de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı 13 Nisan 1909 olarak bilinen ayaklanmayı Selanik`ten gelerek bastıran Hareket Ordusu`nda görev aldı.

1910–1913 yılları arasında Yemen İsyanı`nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi`nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk`le birlikte çalıştı ve yıllardır süren dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi`nde savaştı; Millî Mücadele sırasında Atatürk`ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı.

23 Nisan 1920`de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs`ta İcra Vekilleri Heyeti`nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu.

Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak ve Nisan 1921`de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan ilerlemesini durdurdu.

İnönü zaferleri, Ulusal Ordu`ya güven duyulmasını sağladı, Ulusal Kurtuluş Hareketini yürütenlere moral ve güç verdi.

Birinci İnönü Savaşı sonunda Tuğgeneral rütbesine yükseldi.

Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz`dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi`ni temsil etti. Lozan Barış Konferansı`na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak katıldı.

Görüşmeler sırasında Ulusumuzun çıkarlarını titizlikle savunan ve koruyan İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923`te Türkiye Cumhuriyeti`nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması`nı imzaladı.

Cumhuriyetin ilânından sonra 1923 -1924 yıllarında ilk hükümette Başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği`ni üstlendi. 1934`te Soyadı Yasası çıktığında Atatürk`ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, Başbakanlık görevini 1924 -1937 yılları arasında da sürdürdü.

İnönü, Atatürk devrimlerinin gerçekleştirilmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti`nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk`ün en yakın çalışma arkadaşıydı.

Atatürk`ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye`nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhurbaşkanlığı`nın yanı sıra CHP Genel Başkanlığı`na da getirildi. CHP`nin 26 Aralık 1938`de toplanan I. Olağanüstü Kurultay`ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi. Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye`yi savaş felâketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesinde en büyük destek oldu.

1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti`ye bırakırken, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanlığı`ndan ayrıldı ve 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı.

1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 1972`de Parti Genel Başkanlığı ve Milletvekilliğinden istifa ederek, 25 Aralık 1973`de aramızdan ayrılana kadar Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu tabiî üyeliği görevinde bulundu.

1916 yılında Mevhibe Hanım`la evlenen İsmet İnönü üç çocuk babasıydı.


SABİHA SERİN


NOT: Sivas’ımızda tarihi İNÖNÜ MÜZESİ ni düğün salonu yapmak için İsmet İnönü’ye ait her şeyi depoya kaldırıp İnönü müzesini düğün salonu yapma gafleti içinde olanlara bir kez daha İsmet İnönü’nün nasıl bir yüce değer olduğunu bir Türk Vatandaşı olarak hatırlatmakta kendimi sorumlu hissettim.

[Salim58]

hayırlı olsun iyi olmuş boş duracağına hizmete açılmış ne güzel..