|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Menkıbeler & Dini Hikayeler (Menkıbeler & Dini hikayeler burada) |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
07.09.2010, 01:20 | #1 |
Navigator
Kardelencicegi Şuan
Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5461
|
Derdin dermani Kur'an'i Kerim dir...
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Derdin dermani:Kur'an.. Diyelim basiniza istemediginiz bir olay geldi. Yikik, perisansiniz... Kimse ile görüsmek istemiyorsunuz. Çogunluk size küsmüs gibi. Yalnizsiniz. Herkes benden uzak, herkes bana kirgin düsüncesi içinde çöküntü yasiyorsunuz. ...Yalnizliginizin karanlik magarasina... su ayet bir günes gibi doguyor: 'Rabbin sana ne darildi, ne de seni birakti' (Duha-3) Kim kirilirsa kirilsin, kim darilirsa darilsin, kim terk ederse etsin Rabbim terk etmiyor, ...kirilmiyor ya, ne gam! .. ...Bu ne büyük ferahlik degil mi? .. Basinizda agir bir dert var... Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor... Sanki bu sorun hayatinizin sonunu hazirliyor gibi. ....Iste o an ayet yetisiyor imdada: 'Demek ki, zorlugun yaninda bir kolaylik mutlaka var! Zorlugun yaninda bir kolaylik muhakkak var! ' (Insirah-5/6) ...Garantiyi veren Allah!.. .....Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylik gelecegi mutlaka ifadesi ile pekistirilip ikna olalim diye iki kere tekrarlaniyor. Ayet; kolayligin zorluk içinde sakli oldugunu, çözümün sorunda gizli oldugunu da fisildiyor. Bu manayi duymus olan Niyazi Misri(k.s) söyle demis: .......'Derman aradim derdime, ..... derdim bana derman imis' Maddi sikintiniz hat safhada.... Yoksul düstügünüzü hissediyorsunuz. ... .......Iflas ettiniz.. .....Sifiri tükettiniz yani. Nasil ayaga kalkarim düsüncesi içinde bogulurken..... ayet size yeni bir ümit veriyor: 'Eger yoksulluktan korkarsaniz, ALLAH dilerse lütfuyla sizi zengin kilar.. Süphesiz ALLAH hakkiyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.' (Tevbe-28 ) ...Bir yakininiz ölümcül hastalikla yataga düstü. ...Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar. ...Çogu kere Onu nasil teselli edeceginizi dahi bilemiyorsunuz. ....Gerçek ortada iken moral vermeye çalismak sanki sahte davranmak gibi geliyor size. ....Ciddi bir delil olmali ki hastaniza siz de inanarak moral verebilesiniz. Eyyub Nebi var Kur'an'da... Hastaliklarin, dertlerin en agirina müptela olmus.... ..... ama sihhate kavusmus. Onun hali size dayanak oluyor: 'Kulumuz Eyyub' da, o zaman Rabbine söyle nida etmisti: Bak bana, mesekkat ve aci ile seytan dokundu! Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafimizdan bir rahmet olarak bahsettik ki, temiz akillilar için bir ibret olsun. (Sad-41/43) ....Ama yine de bazi seyleri yediremiyorsunuz kendinize. ...Bir tutamak ariyorsunuz. ... Ayet el veriyor size: 'Olur ki, siz bir seyden hoslanmazsiniz; oysa o, hakkinizda hayirlidir. Olur ki, siz bir seyi seversiniz; ama o, sizin hakkinizda bir fenaliktir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.' (Bakara-216) Rabbimiz Allah, Rasülümüz Muhammed(s.a.v) , Kitabimiz Kur'an, Yolumuz Sirat-i Müstakim! ....Bizden bahtiyari yok dünyada! ....Her ne olursa olsun, ........ne yasanirsa yasansin zafer ve ......... basari bizim. ..........Bunu da kafadan söylemiyoruz, Hz. Kur'an konusuyor C)Alinti [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 5 Kullanıcı Kardelencicegi'e Teşekkür Ediyor... |
07.09.2010, 02:43 | #2 |
Moderator
Salim58 Şuan
Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 58
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: Derdin dermani Kur'an'i Kerim dir...
Düşünsenize bir:
Hastalık olmasaydı sıhhatin ölüm olmasaydı hayatın yaşlılık olmasaydı gençliğin yokluk olmasaydı varlığın kötü olmasaydı iyinin küfür olmasaydı imanın cehennem olmasaydı cennetin karanlık olmasaydı aydınlığın çirkin olmasaydı güzelin kıymeti bilinir miydi ? Hayat yolu dümdüz ve pürüzsüz olsaydı yürümek bu kadar cazip olur muydu ? Her şey birbirinin aynısı olsaydı öğrenmenin temel taşı olan merak tahrik olur muydu? Tüm insanlar aynı planyadan çıkmış gibi birbirinin tıpkısı olsaydı tanımak için küçük parmağımızı oynatmaya gerek kalır mıydı ? Eğer her zorluğun yanında bir kolaylık her derdin bir dermanı her ıstırabın bir bilgeliği her çekilen acının bir hasılatı her musibetin bir nasihati her kederin bir bedeli olmasaydı hayat yaşanmaya değer miydi ? Hepsinden öte sabır bu kadar değerli olur muydu ? Sabır Birçok kavram gibi kirlettiğimiz kargaşaya kurban ettiğimiz içeriğini darmadağın ettiğimiz sonra da dönüp haksızlık ettiğimiz muhteşem bir kavram "Sabreden derviş muradına ermiş" gibi harika bir deyim nasıl oldu da "Sabreden derviş sabrede ede gebermiş" gibi soysuz ve hayasız bir lafa dönüştü ?! Nasıl olacak ? Sabır kavramının zihnimizde uğradığı tahrif sonucu elbette Sabır herkesin her istediğini "Hemen şimdi!" sloganıyla elde etmeye çalıştığı acele ve ecele giden kendini bilmezler çağında "Asla vazgeçmem zamanı gelinceye kadar beklerim" diyebilme kararlılığıdır Şeyh Bedreddin Varidat'ında diyordu ki "Evme (acele etme)! Unutma ki her yemişin bir mevsimi vardır: Sen de mevsimini bekle..!" Yakıcı yaz güneşinin altında sabırla zamanını beklemeyi bilmeseydi çağla şekerpare koruk kayısı kelek kavun olur muydu..? Sabır omuzladığın mukaddes yükü götürürken rüzgar tersinden esmeye başladığında geri dönmemek yükü atmamak yolu satmamak yola yatmamaktır Sırtını yüke verip göğsünü rüzgara siper etmektir Her rüzgarın bir ömrü her Nemrud'un bir İbrahim'i her Firavun'un bir Musa'sı her kışın bir yazı her gecenin bir sabahı her derdin bir dermanı olduğunu unutmamaktır... Sözün özü sabır direniştir Kur'an-ı Kerim " sabredenleri sever" derken işte bunu demiş olur: direnenleri sever Yine Kur'an "Ey iman edenler..! Sabredin" derken bunu demiş olur Yani: Ey iman edenler..! Direnin..! Hepsinden öte Asr Suresi işte bu nedenle "sabır" suresidir: "Asra yemin olsun ki insanlık hüsrandadır...! Ancak iman edenler salih amel işleyenler hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesna...!" Son ayetin açılımı şudur: Hakkı tavsiye etmenin bir bedeli vardır Çünkü siz hakikate tabi olup onu tavsiye ettiğinizde varlığını yalana adayanlar ister istemez bundan rahatsız olurlar Hakikat güneşinin doğuşundan rahatsız olanlar ülkeyi mağaraya çevirmenin yolunu ararlar... Bu durumda hakikati savunmanın bir faturası vardır ve size bunu pahalıya ödetmeye çalışırlar Ayetin son kısmı işte bunu söyler: Hakikati savunmanın bedelini ödemek gerektiğinde de sabrı tavsiye edin Hakikat üzerinde direnin ve asla geri adım atmayın... Öyle ya hem hakkı savunacaksınız hem de başınız sıkışınca savunduğunuz hak siperini terk edip kaçacaksınız Bu yakışır mı...? Günah işlemenin bile bir bedeli olsun da sevap işlemenin bir bedeli olmasın mı...? Kumarbazlar bile bir risk alırken hakikati savunanlar hiçbir risk almasınlar mı...? Hakikate olan sadakatiniz onun uğruna nereye kadar ne bedeli göze aldığınızla orantılıdır Ne diyordu Kur'an: "İnanıyorsanız üstün gelecek olan sizsiniz...!" Düşünsenize bir: Hastalık olmasaydı sıhhatin ölüm olmasaydı hayatın yaşlılık olmasaydı gençliğin yokluk olmasaydı varlığın kötü olmasaydı iyinin küfür olmasaydı imanın cehennem olmasaydı cennetin karanlık olmasaydı aydınlığın çirkin olmasaydı güzelin kıymeti bilinir miydi ? Hayat yolu dümdüz ve pürüzsüz olsaydı yürümek bu kadar cazip olur muydu ? Her şey birbirinin aynısı olsaydı öğrenmenin temel taşı olan merak tahrik olur muydu? Tüm insanlar aynı planyadan çıkmış gibi birbirinin tıpkısı olsaydı tanımak için küçük parmağımızı oynatmaya gerek kalır mıydı ? Eğer her zorluğun yanında bir kolaylık her derdin bir dermanı her ıstırabın bir bilgeliği her çekilen acının bir hasılatı her musibetin bir nasihati her kederin bir bedeli olmasaydı hayat yaşanmaya değer miydi ? Hepsinden öte sabır bu kadar değerli olur muydu ? Sabır Birçok kavram gibi kirlettiğimiz kargaşaya kurban ettiğimiz içeriğini darmadağın ettiğimiz sonra da dönüp haksızlık ettiğimiz muhteşem bir kavram "Sabreden derviş muradına ermiş" gibi harika bir deyim nasıl oldu da "Sabreden derviş sabrede ede gebermiş" gibi soysuz ve hayasız bir lafa dönüştü ?! Nasıl olacak ? Sabır kavramının zihnimizde uğradığı tahrif sonucu elbette Sabır herkesin her istediğini "Hemen şimdi!" sloganıyla elde etmeye çalıştığı acele ve ecele giden kendini bilmezler çağında "Asla vazgeçmem zamanı gelinceye kadar beklerim" diyebilme kararlılığıdır Şeyh Bedreddin Varidat'ında diyordu ki "Evme (acele etme)! Unutma ki her yemişin bir mevsimi vardır: Sen de mevsimini bekle..!" Yakıcı yaz güneşinin altında sabırla zamanını beklemeyi bilmeseydi çağla şekerpare koruk kayısı kelek kavun olur muydu..? Sabır omuzladığın mukaddes yükü götürürken rüzgar tersinden esmeye başladığında geri dönmemek yükü atmamak yolu satmamak yola yatmamaktır Sırtını yüke verip göğsünü rüzgara siper etmektir Her rüzgarın bir ömrü her Nemrud'un bir İbrahim'i her Firavun'un bir Musa'sı her kışın bir yazı her gecenin bir sabahı her derdin bir dermanı olduğunu unutmamaktır... Sözün özü sabır direniştir Kur'an-ı Kerim " sabredenleri sever" derken işte bunu demiş olur: direnenleri sever Yine Kur'an "Ey iman edenler..! Sabredin" derken bunu demiş olur Yani: Ey iman edenler..! Direnin..! Ne diyordu Kur'an: "İnanıyorsanız üstün gelecek olan sizsiniz...!"
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 6 Kullanıcı Salim58'e Teşekkür Ediyor... |
07.09.2010, 03:14 | #3 |
Usta Yiğido
aysima58 Şuan
Son Aktivite: 07.12.2015 01:23
Üyelik Tarihi: 19.03.2010
Mesajlar: 12.478
Tecrübe Puanı: 1782
|
Cevap: Derdin dermani Kur'an'i Kerim dir...
elinize yüreğinize sağlık uşah duayı elden bırakanın vay haline rabbime hamd,ü senalar olsunki elhamdülillah müslümanım ve duamı dildende eldende hiç bırakmam yine rabbime hamd,ü senalar olsunki çocuklarımda öğrettiğim gibi dualarını bırakmazlar.
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı aysima58'e Teşekkür Ediyor... |
05.11.2010, 13:31 | #4 |
Yeni Yiğido
CemalettinDuydu Şuan
Son Aktivite: 16.03.2013 19:43
Üyelik Tarihi: 29.08.2010
Mesajlar: 5
Tecrübe Puanı: 0
|
Cevap: Derdin dermani Kur'an'i Kerim dir...
Kur'an-ı Kerim nazil olduğunda anlaşıldığı gibi anlaşılmaya ve tatbik edilmeye devam edilse idi, Asr-ı Saadet'in lezzetini duyabilir, yaşantıdan haz alınabilir, insanlık daha iyi durumda olabilirdi.
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar CemalettinDuydu'e Teşekkür Ediyor... |
05.11.2010, 13:53 | #5 |
Usta Yiğido
ece4858 Şuan
Son Aktivite: 26.04.2012 21:18
Üyelik Tarihi: 19.04.2009
Mesajlar: 2.276
Tecrübe Puanı: 795
|
Cevap: Derdin dermani Kur'an'i Kerim dir...
bütün insanlar kalpleri kırman
kuranımız bütün dertlere derman ALLAHtarafından yazıldı ferman islamiyette başımız kurana bağlı |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar ece4858'e Teşekkür Ediyor... |
05.11.2010, 17:42 | #6 |
Navigator
Kardelencicegi Şuan
Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5461
|
Cevap: Derdin dermani Kur'an'i Kerim dir...
Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine ya Mevlasını özlemiştir yada Mevlası onu... [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Mevlayı özleyen gönül ya hüznü bekler yada hüzündedir. Bela, gam ve keder Mevlanın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır. Vurdukça kendine çeker... İmam Rabbani
__________________
|
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Osmanlı'da Kur'an-ı Kerim ilk Kez Ne Zaman ve Nasıl Basılmıştır? | seva | Kuran-ı Kerim | 0 | 13.04.2009 20:51 |
Kur’an-ı kerim niçin Arapça | veysel | Kuran-ı Kerim | 0 | 07.01.2009 22:00 |
Tek sayfalık Kur'an-ı Kerim | ErdalGüler | Arşiv | 3 | 27.09.2007 10:12 |