Forum - Ana Sayfa Takvim S?k Sorulan Sorular Arama

Zurück   Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar > Serbest Alan > Serbest Kürsü
SİTE ANA SAYFA Galeri Kayıt ol Yardım Ajanda Oyunlar Bugünki Mesajlar

Serbest Kürsü Serbest Konular



Son 15 Mesaj : Atatürk'ün Çocukluğu'na Ait Hikayeler           »          Şehzade Osman           »          Hatıra defteri           »          Antilop İle Akrebin Dostluğu           »          Karagöz İle Hacivat Konuşmaları 2           »          Sitemizin Ozanları           »          SEVDİM İŞTE....           »          NEFRET ETTİM İŞTE!!!!!           »          AFORİZMALAR (SAÇMALAMLAR)-1           »          SEÇKİNLER/SEÇİLMİŞLER DÜNYASI           »          Hatalarımızdan Dersler Alabilmek Ümidiyle.           »          Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim)           »          İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim.           »          ULAŞ-Yapalı           »          TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR PAYLAŞIMAZ
Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
Alt 26.12.2009, 17:17   #141
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

(Bilmediği işe, yetkisi dışındaki konuya karışmak anlamında bir deyim.)
19.yüzyılda, Fransız ressamlarından Delacroix Paris�te bir resim sergisi açmıştı. Sergiyi gezenlerden bir kişi, büyükçe bir şövalye tablosunun önünde uzun süre durarak, yakından uzaktan ciddi ciddi seyreder, beğenmediğini belirten bir biçimde de başını sallarmış. Bu durum ilgisini çeken ressam yanına gelerek sormuş.
-Bu tablo ile çok ilgilendiğiniz belli oluyor.
-Evet demiş adam. Şövalyenin çizmesindeki körük kıvrımlarında hatalar var.
-Pekiyi nasıl anladınız, işiniz bu mu?
-Ben kunduracıyım, çizme dikerim. deyince ressam hemen tuvalini ve boyalarını getirerek adamın söylediği biçimde çizmeyi düzeltmiş ve gerçekten daha iyi olduğunu görmekten memnun olarak adama teşekkür etmiş. Fakat adam yine tablonun başından ayrılmadan, bu kez de şövalyenin pantolonunda ve kemerinde de hatalar olduğunu belirtince bu çok bilmişliğe dayanamayan ressam,
-Bak dostum demiş, sen kunduracısın, çizmeden yukarı çıkma!
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 17:17   #142
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

KOZUNU PAYLAŞMAK
Koz, ceviz manasına gelir.Eskiden Kastamonu'nun iki köyü arasında ortak olarak kullanılan bir cevizlik vardı.Ceviz toplama mevsimi gelince bir gün belirlenir ve iki köy halkı cevizlikte buluşur cevizleri paylaşırlardı.Ancak her seferinde haksızlık olduğu ileri sürülerek kavga çıkardı.Hatta olay öyle bir seviyeye geldi ki,köylerde kavgaya müsait eli sopa tutan delikanlılar koz paylaşma gününden önce günlerce hazırlık yaparlardı.
Bir ana oğlunun büyüdüğünü anlatmak için,"BENİM OĞLAN KOZUNU PAYLAŞACAK ÇAĞA GELDİ" derdi.
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 17:17   #143
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

AVUCUNU YALA (‘Beklediğin olmadı; umduğunu bulamadın’ anlamında kullanılan bir deyim.)
Bu deyim, kışın karlı ve soğuk havalarda inine kapanarak, tabanlarının altını yalamak suretiyle karın doyurmaya uğraşan ayıların hareketinden alınmadır. Çünkü ayılar kışın arasa da yiyecek bulamaz hareket edecek olsa da, boşuna enerji tüketmiş olur. Bunu iyi bilen ayılar kış uykusuna yatar. Ayağını yalamakla yetinir yazın gelmesini bekler. Başka yapacak bir şeyi yoktur.
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 17:17   #144
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

Dilimizdeki”Ana gibi yar,Bağdat gibi diyar olmaz.” sözünün aslı muhtemelen”Ane gibi yar;Bağdat gibi diyar olmaz.”şeklindedir.Çünkü sözün aslındaki Ane kelimesi,Bağdat yakınlarındaki sarp bir uçurumun kuşattığı dik bir geçidin adıdır.Bağdat gibi(güzel)şehir,Ane gibi de (sarp,ama manzaralı)yar(uçurum) olmaz,demeye gelir.Ancak,siz Bağdat’ın Osmanlı Türkü için önemine bakınız ki oradaki Ane’yi anne yapıvermiş.Tıpkı”Yanlış hesap Bağdat’tan döner.”sözüyle Bağdat’ın eskiden beri bir ilim merkezi olduğunun altının çizilmesi gibi.
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 22:32   #145
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

Bir adam yolda yürürken çok susadı.Yol üzerinde bir kuyuya inip su içti.Suyunu içtikten sonrasusuzluktan dili damağına yapışmış bir köpeğin yaklaştığını gördü.Kendi kendisine (Bu köpekde çok susamış.)deyip köpeğe su içirdi.Yüce Allah bu kişinin davranışından memnun kaldı. Hz.Peygamber bu olayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen sahabelerden bazıları: -Ey Allah\'ın resulü,yani bize hayvanlara yaptığımız iylikler için de sevap var mıdır? diye sordular. Peygamberimiz: -Evet,her canlıya yapılan iylikte sevap vardır. diye buyurdu.
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 22:32   #146
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu. \"Gel seni camiye götüreyim\", dedim. \"Bugün Cuma biliyorsun.\" \"Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun,\" dedi. \"Biliyorum ama,sebebini gerçekten merak ediyorum.\" \"Ne bileyim olmuyor işte, dedi. Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri çıkar diye endişe ediyorum.\" Gayri ihtiyari gülmeye başladım. \"Herhalde şaka yapıyorsun,\" dedim. \"Bunun için cami terk edilir mi?\" \"Ciddi söylüyorum,\" dedi. Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin.\" Gerçekten öyleydi. Giydiği birbirinden güzel elbiseleri mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı. \"Peki, dedim. Hayatında hiç camiye gitmedin mi?\" \"Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim,\" dedi. Hem o yaşlarda dizlerim aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum. Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum. Söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti. Daha sonra el sıkışıp ayrıldık. Onunla konuşmamızdan 2 ay sonra,kendisinin camide olduğunu söylediler.Hemen gittim. Bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve üzerinde yine yeşiller vardı. Yavaşça yanına yaklaştım ve kısık bir sesle: \"Hani, dedim.Camiye gelmeyecektin?\" Hiç sesini çıkarmadı. Çünkü musalla taşının üzerinde, yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu. \"HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR.
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 22:33   #147
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

Emevi halifelerinin büyüğü Ömer b. Abdülaziz Hazretleri, devlet başkanlığı sırasında kul hakkı ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranırdı. Gece çalışmalarında ayrı işlere tahsis ettiği iki kandili vardı. Bunlardan birini kendi özel işleriyle ilgili notları yazarken kullanır, öbürünü ise devlet ve millet işleriyle ilgili yazışmalarda kullanırdı. Halife, birden fazla gömleği olmayan, varlıksız biriydi.

Yakınlarından birisi Ömer b. Abdülaziz'e bir elma hediye göndermişti. O da elmayı biraz kokladıktan sonra sahibine geri gönderdi. Elmayı geri götüren görevliye şöyle dedi:

- Ona de ki, elma yerini bulmuştur.

Fakat görevli itiraz edecek oldu:

- Ey müminlerin başkanı! Rasulullah Aleyhisselâm hediye kabul ederdi. Bu elmayı gönderen de senin yakınlarındandır.

Halife cevap verdi:

- Evet ama, Rasulullah s.a.v.'e verilen hediye idi. Bize gelince, bize verilen hediyeler rüşvet olur.

Valilerin maaşlarını çok bol verirdi. Sebebini şöyle açıklardı:

- Valiler para sıkıntısı çekmezler, bütün ihtiyaçları karşılanırsa, kendilerini halkın işlerine vakfederler.

Bir gece halifenin yanında bir misafiri vardı. Kandilin yakıtı tükenmişti. Misafir dedi ki:

- Hizmetçiyi uyandıralım da kandilin yağını koyuversin.

- Hayır, bırak onu uyusun. Ben ona iki ayrı işi yaptırmak istemem.

- Öyleyse ben kalkıp kandile yağ koyayım.

- Olmaz, misafire iş gördürmek yiğitlikten sayılmaz.

Kendisi kalktı, kandilin yağını koyup yerine döndü ve şöyle dedi:

- Ben kalkıp iş yaparken de Ömer'dim; gelip oturdum, yine aynı Ömer'im.

İki buçuk yıllık halifelik döneminde İslâm aleminde adaleti hakim kılmıştı. Büyük dedesi Hz. Ömer r.a. gibi adalet ve basiret sahibiydi. Henüz kırk yaşlarında iken onu çekemeyenler tarafından bin dinar altın para karşılığında hizmetçisi eliyle zehirlenmişti. Hizmetçisi suçunu itiraf ettiğinde, Ömer b. Abdülaziz, paraları adamdan alarak devlet hazinesine koymuş, kendisini serbest bırakmış, öldürülmekten kurtulması için de kaçmasını söylemişti.
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 22:33   #148
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

herkese selamlar ben ankaradan yazıyorum adım sehat
25 yasındayım başıma öyle bir oly geldi ama düşmanımın basına gelsin istemem bundan yaklasık 3 ay önce kurban bayramından 10 gün sonra felandi gece saat 3-4 gibi idi kulagımdan gelen bir sesle büyük bir hışımla yerimden kalktım sağ kulagımın iç kısmı ile beyin arasında sanki bir boşluk varda o boşlukta bir köpek havlayıp duruyordu adedeta şok geciriyordum birden aklıma sanki öldümde kabir azabı cekiyorum bir an hiç gitmeyecekmiş gibi gel di ses. kendimi küçülmüş aşağılanmış hissettim.
allahım dedim beni biran önce cehennemine atta bu azabı yaşatma.dedim. bildigim dua ve sureleri okumaya calıştım.
en iyi bildiğim duaları bile birbirine karıştırdım. neyiseki biraz rahatladım ve seste yavaş yavaş kaybolmaya başladı. bunun sebebini cok düşündüm. işledigim büyük günahlar coktu. kul hakkından tutta zinaya kadar her türlü şeyi yapmarı zararsız olarak düşünüyordum.
ama şimdi manevi hayatım tümüyle değişti. bilmemki allah dualarımı kabul edermi günahlarımı affedermi ama içimde hala büyük bir korku var. aceba kabir hayatım hep böylemi olacak. Allaha şükürler olsunki hidayete erdim. huzurluyum da şu kul hakkını yediklerimle nasıl helalleşecem bilemiyorum. içimdeki en büyük sıkıntı o. kardeşler şu kadarını söyluyorum islamı en iyi sekilde yaşayıp iyi anlamanızı tavsiye ederim. şimdi yazacak olsam hangisini yazayım. ALLAHA emanet olun..
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 22:33   #149
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

Bilindiği gibi Hz. Musa peygamberimiz Allah Teala (c.c) ile konuşan bir peygamberimizdi. Hz. Musa zamanında, yaptığı her işi eline yüzüne bulaştıran, ne yapsa para kazanmayı beceremeyen fakir bir ateist varmış. Bu ateist bir gün Musa peygambere gelerek;
“ Ya Musa, O tapındığın Allah’ ına söyle de bana da biraz dünyalık versin söz veriyorum ben de O’na tapacağım” der. Hz Musa ; “Olur, ben senin için konuşur, neticeden seni haberdar ederim” der. Birkaç gün sonra Musa peygamber adamı bularak “ Allah Teala(c.c.) ile konuştum ve bana senin bu dünyadaki nasibinin bir kuru ekmekten fazla olmayacağını söyledi” der. Kabullenmez adam, “ Bak ben çok zengin olacağım sen de göreceksin” diyerek para edecek neyi varsa satıp o şehirden ayrılma kararı alır. O zamanki kervanlardan birine katılarak başka bir şehre doğru yol almaya başlar. Kervanla birlikte yol alırken bir yerde mola verilir ve herkes istirahata çekilir. Ateist uyandığında ne görsün? Ortalıkta kendisinden başka hiç kimse yoktur. Kervanı kaçırmıştır uyanamadığı için. Fakat bu onu yıldırmaz ve tek başına yola devam etmeye koyulur. Su ihtiyacını gidermek için vardığı bir kuyudan su çekmek üzere kovayı daldırdığında gördüğü manzara karşısında dona kalır. Kuyunun içi altın doludur. Çıkarabildiği ve devesine yükleyebildiği kadar altını alır yola devam eder. Biraz gittikten sonra kervanı da bulur ve derin bir oh çeker. Belli bir zamandan sonra gitmek istediği şehre ulaşmıştır artık. Kısa bir süre sonra o şehrin en zengin insanlarından biri olur ve kendince servetine denk olan zengin bir kadınla evlenir. Gücüne güç yetmemektedir artık. Gel zaman git zaman Hz Musa’ nın yolu o şehirden geçer. Ateist tanımıştır Musa peygamberi. Hemen yanına koşarak “ Ya Musa hani benim bu dünyadaki nasibim kuru ekmekten fazlası olamazdı, hani hep fakir kalacaktım. Bak ben artık çok zenginim. Ne oldu sen yalancı çıktın gördün mü?” diyerek Hz Musa’ ya çıkışır. Hz Musa “ Takdirinden sual olunmaz, bunu da sorarım” diyerek oradan ayrılır. Ertesi gün adamın yanına giderek “Senin durumunu Allah Teala (c.c)’ ya sordum ve ne dedi biliyor musun?” der. Adam ise umursamaz bir tavırla “ Ne dedi?” der.
Hz Musa “ O kulumun dünyadaki nasibi bir kuru ekmekten fazlası değildir, biz bunca malı serveti hanımının karnındaki çocuğuna verdik….”
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26.12.2009, 22:33   #150
EyüphanAydın
Yasaklı
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
EyüphanAydın Şuan EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 22.05.2010 11:45

Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 31
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0 EyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer AnblickEyüphanAydın ist ein wunderbarer Anblick
Standart Cevap: GÜNÜN HİKAYESİ

Yavuz Sultan Selim Han şatafatı sevmeyen ve alimlerin atının ayağından sıcrayan camura yüz sürebilecek kadar mülayim ve erdemli bir insandır.
Bir gün dönemin en güçlü devletlerinden biri olan venedik veziri ikramlarda ve saygısını göstermek icabında başkent edirneye gelir yavuz sultan selim hanla görüşecektir.
Osmanlı sadrazamları yavuz sultan selim hana bu durumu iletirler ve yavuz sultan selim han bu görüşmeyi kabul eder.sadrazamlar aralarında konusarak yavuz sultan selime devletin büyüklüğünü temsil için iyi ve şatafatlı elbiseler giymesi için telkinde bulunurlar yavuz sultan selim bunu kabul eder.
Görüşme vakti geldiğinde sadrazamlar bakarlarki yavuz selim han eski elbiseler içinde tahtta oturuyor,önünede kılıcını dikmiş ve kılıç güneşin vurmasıyla parlıyor venedik veziri içeri girer ve görüşmeyi yaparlar vezir efendim neden yeni elbiseleri giymediniz der.yavuz sultan selim derki gidin o venedik vezirine sorun bakalım Padişahı nasıl tanımış gidip sorarlar ve şu yanıtı alırlar
'Kılıcının parıltısından yüzünü göremedim've bunu padişaha soyler sadrazamlar yavuz sultan selim şu tarihi cevabı verir'bizim kılıcımız bu kadar keskin ve parlak olduğu sürece hiç bir düşman yüzümüzü göremez'
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesaj?n?z? De?i?tirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Günün, Ayet ve Hadisi altuntas58 Serbest Dini Konular 19 13.11.2011 16:09
-CUMA SOHBETLERİ- Abdurrahman 58 Dini sohbet 50 28.08.2009 08:50
Peygamber Efendimizin tüm Ramazan boyunca okuduğu dua:)) seva Dualar 0 19.08.2009 17:02
Acıklı bir aşk hikayesi :) gürün_güzeli Hertelden 0 27.06.2008 18:09
Bİr Gelİncİk Hİkayesİ bayatlı kenan58 Arşiv 0 23.05.2008 16:58


WEZ Format +2. ?uan Saat: 07:06.


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.