|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Anketler Burada anketleri bulabilirsiniz |
Anketimiz: "Kürt Açılmı" Nedir? | |||
Kürt açılımını destekliyorum olmalı. | 372 | 34,77% | |
Kürt açılmını deseteklemiyorum böyle bir şey gereksiz. | 683 | 63,83% | |
Konu hakkında hiç bir fikrim yok | 15 | 1,40% | |
Katılımcı sayısı: 1070. Sizin Bu Ankette Oy kullanma Yetkiniz Bulunmuyor |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
08.07.2010, 10:20 | #1601 |
Moderator
Salim58 Şuan
Üyelik Tarihi: 11.05.2009
Yaş: 57
Mesajlar: 59.381
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
__________________
Asil İnsan İdare Eder, Aciz İnsan Şikayet Eder, Basit İnsan İftira Eder, Dürüst İnsan Sabreder... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı Salim58'e Teşekkür Ediyor... |
09.07.2010, 08:57 | #1602 |
Usta Yiğido
bilgin_58 Şuan
Son Aktivite: 16.06.2019 12:06
Üyelik Tarihi: 24.11.2008
Mesajlar: 869
Tecrübe Puanı: 665
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
önce vatan paylaşımın için teşekkürler,
ama keşke eleme yapılmasaydı, alenen herşeyi daha net okuyabilirdik
__________________
Demir tava geldi, Kömür bitti! Tandır tava geldi,Hamur bitti! Hayat yola girdi,Ömür bitti! |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı bilgin_58'e Teşekkür Ediyor... |
22.08.2010, 09:23 | #1603 |
Usta Yiğido
yörem-58 Şuan
Son Aktivite: 19.08.2011 21:07
Üyelik Tarihi: 03.03.2010
Mesajlar: 701
Tecrübe Puanı: 601
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Nasıl yıkılır?
Bu ülkede yaşayan ve hangi din, hangi ırk, hangi renkten olup, hangi dilden konuşursa konuşsun ezici çoğunluğu “Türk’üm” demekten -henüz- utanç duymayanlara, “Türklük; Kürtlük, Çerkezlik, Lazlık gibi bir alt kimliktir. Üst kimliğiniz Türkiyeli Müslüman olmalıdır...” dersiniz. Güneydoğu bölgesi, aşiret ve dalaletin pençesinde kıvranırken siz Kuzey Irak’a gider, ABD’nin uşağı Kürt hükümetinin elini eteğini öpersiniz. Yetmez, sizin Kürtleriniz aşiretin beslediği cehalet, cehaletin beslediği töre vahşetinin kucağında işsizlik ve yoksulluktan kıvranırken, siz düşmanın çakma Kürt devletine 500 iş adamıyla çıkarma, milyarlarca dolarlık yatırım yaparsınız. Güneydoğu’da yaşayan Türklere ve Kürtlere kesintisiz veremediğiniz elektriği, Irak’taki Kürtlere verirsiniz. Kurmadığınız altyapıyı, yolları, köprüleri, yurtları, hastaneleri, fabrikaları Irak’taki Kürtlere kurarsınız. Yetmez! “Kürt açılımı” diye sınırı açar, çakma Kürt devletinde konuşlanan çocuklarınızın katillerini PKK bayrağıyla karşılatır, davul zurna vurdurur, ayaklarına kadar götürdüğünüz adliyeye, temenna çaktırırsınız. Yetmez! İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde meclis üyesiyken “kadın personele cinsel taciz”den kovulan demokrasi biti ve sair sülükleri, TV’lerde açılım savunmakla görevlendirir, hatta ağzından salyalar saçarak Kürtçülük propagandası yapan biti, ABD’ye “arabulucu” olarak atarsınız. Sekiz yıl önce “sıfır”lanan terörü azdırmaya bu kadarı yeter. Ama devleti yıkmaya yetmez. Kolları sıvar, devletin parçalanması önündeki en büyük engel, orduyu ufalamaya başlarsınız. *** Yıllarca PKK’ya karşı savaşan halk kahramanlarını, çakma tanıklar, çakma tutanaklar, çakma iddialarla “terörist” diye tutuklar, yargılarsınız. Bu ülkenin Türk, Kürt, Çerkez, Laz demeden, ayrım yapmadan yetiştirdiği halk çocuklarını, gencecik, vatansever teğmenleri düzmece darbe senaryolarıyla biçer, ne olur ne olmaz diye, iyice karalamak için de bizzat bulanlar tarafından konulmuş uyuşturucu bulundurmaktan içeri tıkarsınız. Böylece PKK’ya karşı savaşacak olan subaylar, canlarını dişlerine takarlarsa, o dişlerin savundukları devlet tarafından söküleceğini gayet iyi anlarlar! Anlamayacak kadar kalın kafalı subaylar hâlâ savaşır gibi mi yapıyor? Bu halk hâlâ oğlunu onlara emanet ediyor, askere gönderirken davul zurna mı çalıyor? Çaresi kolay: Çıkar kürsülere, Filistinli çocuklara ağlarsınız. Gazze’ye cihat gemileri kaldırır, Türkiye PKK’nın öldürdüğü 13 askerine gözyaşı dökerken, siz İsrail’in öldürdüğü 9 mücahide hıçkırırsınız. Özbeöz çocuklarınız, askerleriniz, sizin vatanınız için her gün ölürken ilan edilmeyen yasları, Gazze için ölenlere tutarsınız. Baktınız tık yok, PKK’nın 7 asker daha öldürdüğü gün, 30 yıl önceki askeri cuntanın astırdığı 4 gence ağlarsınız. Yine mi anlamadılar? Güney Doğu’da savaşan Mehmetçiklere sahip çıkan vakfın başkanı başta, 102 generali sorgusuz sualsiz, beş ay süreyle mahkemeye çıkarılmamak üzere tutuklarsınız. Bir yandan 30 yıl önceki hukuksuz zulme ağlar, 30 yıl sonraki hukuklu zulmü de eline balyoz verdiğiniz yargının üstüne atarsınız. Bütün bunlar, bir halkı çıldırtmaya yeter. Hatta halkın bir bölümünün öteki bölümüne duyduğu hıncı katlayarak ulusu birbirine düşürmeye de yeter. Ama devleti yıkmaya yetmeyebilir. Baktınız yıkılmıyor, hakkaniyet duygusunun dibini oymaya azimle devam edersiniz. Sizin ihaleciler ticarette yükünü tutar, borsada oynar, şakşakçıları da onları medyalamaktan beslenirken, halkın çocukları dağlarda ölür. Siz de çulsuz ailelerine cenazede ayıp olmasın diye sadaka üst baş düzersiniz. İki ayağına platin çakılı işsiz gaziyi, mevsimlik işçi olmak için orman müdürlüğüne başvurunca 1500 metre koşturur, koşamayınca da işsiz bırakırsınız. Sonra da çıkıp, iş çok, çalışan yok gibi yapar, iş beğenmeyen işsizleri güzelce azarlarsınız. Ardından afili bir mümkünse kaz- tüyü bulursunuz. Tarar, parlatır, İkinci 12 Eylül Anayasası geçerken, üstüne dikmeye hazırlarsınız. Böylece elinizden gelen her şeyi yapmış, artık ok yaydan çıkmış, günah sizden gitmiş olur. Seyrine oturup, hazırladığınız yıkımı beklersiniz. Bir şeyler mutlaka yıkılacaktır, çünkü. Devlet yıkılırsa ne âlâ. Yıkılmazsa da siz yıkılırsınız zaten Mine G. Kırıkkanat
__________________
Saydığın kadar sayılırsın. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı yörem-58'e Teşekkür Ediyor... |
22.08.2010, 13:05 | #1604 | |
Usta Yiğido
albina58 Şuan
Son Aktivite: 14.08.2016 20:40
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 552
Tecrübe Puanı: 766
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Alıntı:
Mine günter kırıkkanat'tan alıntı olsada, Bir dizi hayata dair fikri paylaşan BİR Hemşerimi görmek beni mutlu etti, Ümit ederim ki Birilerini kulluk edenler, Ümit ederim ki,Birilerinin sıçtığı boka bile biat etmekten, Bir gün vazgeçer benim SİVAS'lı aziz ve muhterem hemşerilerim....
__________________
.............BU TECRÜBE BU ÖMRE YETMEZ...... |
|
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 3 Kullanıcı albina58'e Teşekkür Ediyor... |
22.08.2010, 13:58 | #1605 |
Usta Yiğido
LaEdri Şuan
Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1276
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
"Böylece PKK�ya karşı savaşacak olan subaylar, canlarını dişlerine takarlarsa, o dişlerin savundukları devlet tarafından söküleceğini gayet iyi anlarlar!"
Bu kısım komikti..
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar LaEdri'e Teşekkür Ediyor... |
22.08.2010, 14:05 | #1606 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 18:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Prof.Dr.YASAR NURI OZTURK
Bütün Harbiyeli'lere ve kendini Harbiyeli olarak tanımlayanlara sunulur. Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk'e ait Türk Ordusu ile ilgili bir yazı. Bilginize sunulur. Türk Ordusundan rahatsızlıkta Batı-Siyasal İslam birlikteliği Batı'nın, özellikle Avrupa'nın Türk Ordusu'na kini tarihin tanıdığı en amansız kinlerden biridir.İngilizler İstanbul'u işgal ettiklerinde ilk istedikleri, Cuma selamlığındaki askerlerimizin oradan uzaklaştırılması olmuştur.(Atatürk'ün Bütün Eserleri, 8/138) Türkiye, benzeri bir rahatsızlığa, AKP iktidarı döneminde tanık oldu.Anımsayalım, bir AKP 'milletvekili'nin TBMM'deki 'Mareşal Atatürk'tablosuyla, TBMM'de güvenlik görevi yapan askerlerin yürüyüşleri sırasında çıkardıkları seslerden şikâyeti üzerine, 2000'li yıllarda tartışılmıştı.Aynı AKP'nin kurmay isimleri Türk Ordusu'ndan rahatsızlıklarını değişik vesilelerle ve değişik tavırlar sergileyerek ortaya koymaktadırlar. Bir milletvekilinin,Türk Ordusu'na mensup birliklerin ve okulların Ankara dışına çıkarılmasını ve başkentin 'askerî bir kent' görünümünden kurtarılmasını istemesi ayrı bir örnektir. Ayrı ve talihsiz bir örnek... Ne ilginç! Atatürk'ten rahatsızlık konusunda, Haçlı Batı ile siyasal İslamcı odaklar tarihin her döneminde bir biçimde kader ve mücadele birliği yapmışlardır. Bugün de aynen böyle yapmaktalar. Tam bu noktada, Falih Rıfkı Atay şu ibret verici tespiti vicdanlarımıza iletiyor: 'Kurtuluş Savaşı öncesindeki işgal sırasında, ordu kumandanlarını şu veya bu vasıta ile küçük düşürmek bir parola idi.' ((Atatürk'ün Bütün Eserleri, 8/138) Bugün de aynı değil mi? İlker Başbuğ'un İsrail gezisi sırasında çekilen resimleri ve bunların dinci bir gazetede yayınlanması, Türk Ordusu'ndan rahatsızlığın tarafları arasındaki yardımlaşmanın yeni bir belgesidir. O fotoğrafları o dinci gazeteye kimler servis yaptı? Her halde turist rehberleri değil. TÜRK ORDUSU NEDEN RAHATSIZ EDİYOR Batı'nın Türk ordusuna kininin sebebi sadece Türk ordusunun caydırıcılığı, Haçlı tasallut ve emperyalizmi karşısındaki susturucu ve püskürtücü gücü değildir. Sebeplerin başında, Türk ordusunun ,sadece ordu olarak kalmayıp Türk tarihinde aydınlık ve atılımın öncüsü oluşu gelmektedir. Türkiye, bunca devrimi böylesine kansız ve kavgasız bir biçimde ve çok kısa bir zaman çerçevesinde nasıl başardı? Ordunun, sadece 'asker'olarak kalmayıp, aydınlanma ve ilerlemenin öncülüğünü de yapmış olması sayesinde... Türkiye'nin işte böyle bir kaderi olagelmiştir. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, ama gerçek budur. Türkiye, sanayi devrimini gerçekleştirmemiş, bunun için de, cumhuriyet ve demokrasiyi taşıyan temel iki sınıf olan burjuva ve proleteryayı oluşturamamış bir ülkedir. Buna rağmen hem cumhuriyeti hem de aydınlanmanın motor unsurları olan temel devrimleri akıl almaz bir maharetle hayata geçirebilmiştir. Nasıl? Ordu'nun aydınlanmadaki öncülüğü sayesinde... Batı'da; demokrasi, özgürlük, insan hakları ve ydınlanmanın yaratıcı ülkelerinden biri olan Fransa'da, sanayi devrimi yaşanmış, burjuva ve proletarya doğmuş olmasına rağmen, cumhuriyetin yerleşmesi büyük badirelerden sonra gerçekleştirilebilmiştir. Serüvene bakın: 1792 cumhuriyetin kuruluşu, 1799 Napolyon'un İmparatorluğunu ilanı,1814 yeniden krallığa dönüş, 1848 ikinci cumhuriyetin ilanı, 1852 yeniden imparatorluk tartışması ve nihayet 1871'de bugünkü anlamda cumhuriyetin kuruluşu. Batı bunları biliyor. Batı, bizim birçok nimeti ve değeri, Atatürk'ün eşsiz dehası sayesinde bedavadan elde ettiğimizi de biliyor. Millet olarak bizi kıskanırken, birey olarak Atatürk'e tatmin bulmaz bir kinle diş biliyor. Batı için Atatürk, Orta Asya steplerinin metafizikten habersiz, aydınlık, akıl ve bilim nedir bilmez vahşilerini, tarihsel süreç anlayışlarının hiçbiriyle izah edilemeyecek bir maharetle, aydınlanmanın doruğuna taşıyan, cumhuriyet ve laiklikle donatan affedilemez bir düşmandır. Atatürk öldü, bu iş bitti diyemezsiniz. Diyebilmenize engel bir güç ve gerçek var: Türk Ordusu.. Türk Ordusu, Atatürk demek, Atatürk'ün ölümsüzlüğünün göstergesi ve garantisi demektir. Türk ordusu, tagallüp ve tahakküm unsuru değil, öncelikle aydınlanma ve demokrasi unsuru olarak yer almıştır bizim tarihimizde. Batı şöyle düşünmekte ve bunun gereğini yapmayı değişmez iman olarak taşımaktadır: Türk ordusu ya yok olmalı, yahut da ruhu pörsütülmelidir. Birincisini yapmak imkânsız denecek kadar zordur.İkincisine gelince, Türkiye'nin içinden elde edilecek hain ve gafillerle gerekli işbirliği kurulursa amaca ulaşmak mümkündür. İşte bugün bu 'mümkün' gördükleri amaca ulaşmaya çalışıyorlar. Çünkü Haçlılar biliyorlar ki, İslam dünyasında, o arada Türkiye'de, Atatürk'ün Anıtkabri'ni yok etmeyi Kâbe'yi yok etme şartına bağlasalar, buna razı olacak alçakların sayısı epeycedir. Batı, özellikle son birkaç yılda, İslam dünyasında yakaladığı bu tarihsel fırsatı heba etmemek için can havliyle çırpınıyor. Esasında nefret ettiği AKP'yi bağrına basıp var gücüyle desteklemesi AKP'de, az önce değindiğimiz hayatî emellerine uygun her şeyi bulmasındandır. O halde, Türk ordusunu tâciz etmek ve etkisizleştirmek Avrupalı için iki maksada hizmet etmektedir: 1. Haçlı emel ve egemenliğine darbe vuran bir numaralı gücü zaafa uğratmak, 2. İslam dünyasının kaderini değiştirecek örneklere imza atan bir aydınlatma ve ilerletme gücünü etkisiz kılmak. Büyük Atatürk, Türk ordusunun, işaret ettiğimiz bu özellikli durumuna çok erken bir zamanda dikkat çekmiştir. 30 Ağustos 1925 günü Kastamonu'da yaptığı bir konuşmada bu gerçeğin altını emsalsiz bir vukufla şöyle çiziyor: 'Ordumuz, milletin ilerleme ve yükselme adımlarına öncü olmuştur. Milletimizin bütün inkılaplarında birinci adımı işgal etmiştir. Diğer milletlerde, ordu ile millet yekdiğeriyle daima karşı karşıyadır. Halbuki iş bizde tamamıyla tersinedir...' (Atatürk'ün Bütün Eserleri,17/290) İşte, Türk Ordusu dendiğinde Haçlı Batı'yı rahatsız eden temel sebep budur. Bu temel sebebi bilmeden Türkiye'nin dış politikalarına, özellikle AB ile ilgili politikalarına yön vermeye kalkmak, uçuruma giden kayalıklarda gözleri bağlı olarak yol almaya benzer. Böyle bir yol alışın en dikkat çekici örneği ise AKP iktidarının uyguladığı dış politika, özellikle AB politikasıdır. AKP'NİN DIŞ POLİTİKASI Büyük üzüntü duyarak söylemeliyim ki, AKP'nin uyguladığı genelde Batıpolitikaları, özel olarak da AB politikaları Türkiye üzerindeki Haçlı emellerine tatmin fırsat ve imkânı yaratan, temelinden basiretsiz politikalardır. Eğer 'basiretsiz' tâbirine itiraz ediliyorsa, onun yerine kullanılacak kelime çok daha ağır ve sarsıcı olacaktır. Bu politikaların üçüncü bir izahı yoktur.Daha neyi bekleyecekler! Gün bu gündür. İLK ADIM MGK, Türk Ordusu'nu etkisizleştirme operasyonu, MGK'ya tasallutla başladı. Tabiî önce MGK, sonra da devamı...MGK bunların, âdeta korkulu rüyası idi. Varsa yoksa MGK. Bunların MGK ile ilgili söz ve tavırlarını okuyunca insan gayrı ihtiyarı şunu düşünüyor: Güneş tutulmaları, gök taşlarının düşmesi, ozonun delinmesi, doğal felaketlerin ortaya çıkması, 11 Eylül terör dehşeti vs. şu bizim MGK yüzünden olmasın!.. Gerçek şu ki, Hıristiyan Avrupa'nın bir tür 'üst kurmaylar Grubu' olan Avrupa Parlamentosu (AP) için MGK, asırlarca korkulu rüyalar yaşatmış bir gücün sembolü olarak ortadadır. Bu sembolden rahatsız olmamalarını beklemek, sadece saflık değil, ahmaklık olur... O MGK ve hatırlattığı güçler ayakta durdukça, bizi AB'ye üye yapacaklarını sanmak da öyle... Unutmayalım, AKP iktidarının oylarıyla MGK'nın kolu-kanadı kırılıp 'sivilleştirilme' işlemi TBMM'de tamamlandığı gün (30 Ağustos 2003) Avrupa âde ta bayram etmişti. Türkiye ve Türkleri tâciz eden demeçleriyle ünlü Günter Verhuegen, gülücükleri ve heyecan dolu demeçleriyle bu bayramın âdeta resmî duyurusunu yapmıştı. MGK'nun işini bitirdiler; şimdi doğrudan doğruya orduya bindiriyorlar. Fırsatlar yaratarak, bahaneler üreterek, sağdan girerek, soldan girerek, şöyle veya böyle, belirli aralıklarla Türk Ordusu'na mutlaka ve muhakkak sataşıyor veya saldırıyorlar. 6 Ekim 2004 İlerleme Raporu'nu, 17 Aralık 2004 Zirve Kararları'nı, 3 Ekim 2005 Müzakere Çerçeve Belgesi'ni ve nihayet, 8 Kasım 2005 Katılım Ortaklığı Belgesi'ni okuyun, bu söylediklerimi belgeleyecek çok şey bulacaksınız. Suat İlhan, işin gerçeğini ta bel kemiğinden yakalamış. Şöyle yazıyor: 'Anlaşılıyor ki, Avrupa, bin yıldan daha uzun zamandan beri kahrını çektiği Türk Ordusu ile, AB mevzuatı içinde hesaplaşmaya niyetleniyor. Gerçekte hesaplaşmaya başladılar. AB'nin açık amaçlarından birinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni küçültmek, etki ve caydırıcılığını azaltmak olduğu anlaşılıyor. (Suat İlhan, Avrupa Birliğine Neden Hayır,s.27-28) Türk milleti, ordusuna tasallut ve sataşmanın en kahırlı dönemini yaşıyor denebilir. SÖZÜN ÖZÜ Avrupa'nın Müslüman Türk'ü tarihe gömme düşünün gerçeğe dönüşmesinin talep belgesi olan Sevr, Mustafa Kemal tarafından engellendi. Gök gözlü kumandan, kollarına girip savaş meydanlarına çektiği milletiyle Sevr'i yırtıp bir paçavra gibi yazanların ve imzalayanların suratına attı. Mustafa Kemal, Batılı-Haçlı kini doruk noktasına çıkaran bir iş yaptı. Onu asla affetmezler. Mustafa Kemal onların genlerini tâciz etti,tarihsel rüyalarını kararttı, ufuklarını, ocaklarını söndürdü. Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik Batı düşmanlığını değerlendirirken bu arka planı unutmak gafletini gösterenlerin aklına şaşarım. Şimdi, Türk yeniden 'Hasta Adam' haline getirildi. Düyunu Umûmiye,değişik adlar altında yeniden yaratıldı. Sevr'in şartlarını, çeşitli gerekçelerle 'sineye çekilir' bulan yeni Damat Ferit ekipleri ihdas edilip gereken yerlere oturtuldu. Batılı-Haçlı için gün tam bu gündür. Korkulu rüyanın tepelenmesi için uygun zamandır. Mustafa Kemal'i olmayan bir Sevr kulvarındayız. Prof.Yaşar Nuri Öztürk Buda Yaşar Hoca'nın kaleminden.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 4 Kullanıcı Arif Coşkun'e Teşekkür Ediyor... |
23.08.2010, 13:34 | #1607 |
Usta Yiğido
ŞAHBEY Şuan
Son Aktivite: 08.10.2010 14:10
Üyelik Tarihi: 16.07.2010
Yaş: 61
Mesajlar: 868
Tecrübe Puanı: 604
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
bir zamanlar yaşar hoca vardı hatırlayan varmı acaba...hey gidi heyyy yazmış işte
__________________
حمد لله رب العلمين Elhamdü lillâhi rabbil'alemin..... |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı ŞAHBEY'e Teşekkür Ediyor... |
23.08.2010, 14:48 | #1608 |
Usta Yiğido
ÖnceVatan_58 Şuan
Son Aktivite: 15.07.2012 08:54
Üyelik Tarihi: 03.05.2008
Mesajlar: 3.605
Tecrübe Puanı: 960
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
"Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az"
"... siz ne kadar bilirseniz bilin ve siz ne kadar anlatırsanız anlatın,sizin anlattığınız karşınızdakinin anladığı kadardır..." Helal olsun hocam yüreğine kalemine sağlık harfi harfine gerçekleri kaleme almışınız. |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki Kullanıcılar ÖnceVatan_58'e Teşekkür Ediyor... |
23.08.2010, 16:01 | #1609 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 09:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1029
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
yaşar hocanın yazısına imzamı atıyorum
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 2 Kullanıcı abircan'e Teşekkür Ediyor... |
23.08.2010, 16:11 | #1610 |
Usta Yiğido
LaEdri Şuan
Üyelik Tarihi: 12.06.2006
Mesajlar: 6.011
Tecrübe Puanı: 1276
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
İşinize gelince Hoca,gelmeyince dini sömüren,sakal altından mal götüren adamlar..
__________________
Hani o, babasına ve kavmine, “Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?” demişti.(Enbiya-52) |
Yukarıdaki Mesaj için Yandaki 6 Kullanıcı LaEdri'e Teşekkür Ediyor... |
Konuyu Toplam 4 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 4 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yamaç Paraşutu Nedir? | EyüphanAydın | Yamaç Paraşütü | 1 | 10.05.2010 20:22 |
Kürt Yönetimi sınırları aştı! | _DuMaN_58 | Dünya ve Türkiye'den Haberler | 16 | 06.09.2009 15:26 |
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? | doğanay58 | Muhtelif konular | 4 | 30.06.2009 06:32 |
Bir İl İçin Üniversite Nedir? | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 3 | 13.02.2009 01:44 |
Bilmeceler... | _DuMaN_58 | Arşiv | 45 | 19.03.2008 17:15 |