|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Anketler Burada anketleri bulabilirsiniz |
Anketimiz: "Kürt Açılmı" Nedir? | |||
Kürt açılımını destekliyorum olmalı. | 372 | 34,77% | |
Kürt açılmını deseteklemiyorum böyle bir şey gereksiz. | 683 | 63,83% | |
Konu hakkında hiç bir fikrim yok | 15 | 1,40% | |
Katılımcı sayısı: 1070. Sizin Bu Ankette Oy kullanma Yetkiniz Bulunmuyor |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
06.02.2013, 20:34 | #1641 | |
Tecrübeli Yiğido
nene-hatun Şuan
Son Aktivite: 10.06.2013 11:16
Üyelik Tarihi: 24.08.2012
Mesajlar: 293
Tecrübe Puanı: 477
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Alıntı:
Sn pusula_58 , ekonomik verileri incelerseniz eğer , bölgelere göre yıllık gayri safi milli hasıladan en düşük payı alanlar doğu ve güneydoğu illeridir. Gaziantep hariç hepsinin oranları sıfırın altındadır. Yani batıda aç olan bir biçimde karnını doyuracak iş imkanı bulabilirken doğu da bu mümkün değildir. Tarım ,sanayi ve hayvancılık yok edilmiştir. Bir de bunların üstüne uzun seneler boyunca olağanüstü hal bölgesi olmasından kaynaklanan baskılar eklenince , insanların bir biçimde isyan etmemeleri ,radikal ve dış odaklı bölücü zihniyetlerin -tabi buna içteki işbirlikçileri de eklemek gerekiyor- eline düşmemeleri düşünülemez. Osmanlıda batıdaki gibi derebeylik feodalite sistemi yoktu. Ancak 16.yy dan itibaren İran'da Safevi devletinin kurulmasıyla birlikte Yavuz Sultan Selim ,Kürtleri onlara karşı kullanmak adına Kürt aşiretlerine ve beylerine bazı ayrıcalıklar vermiştir. Böylelikle feodalleşme süreci başlamış oldu. Çaldıran savaşından sonra da Kürtler özel bir statüye tabi tutulmuştur. Doğudaki düzeni sağlama işi İdris-i Bitlisi'ye verilmiş ve alevi Türklerin ve Türkmenlerin soyunun kazınması için Yavuz sultan selim tarafından teşvik edilmiştir. Hatta bu işi daha iyi yapabilmeleri için 33 Kürt beyine derebeylik verilmiştir bir fermanla. Yani Kürt beyleri bulundukları köylerin arazilerin sahibi olmuşlardır. Anlayacağınız Kürtler , verilen ayrıcalıklarla epey şımartılmıştır. Ancak Osmanlının güç kaybetmeye başlamasıyla ,aşırı feodalleşmeyi önlemek için Kürtlere bazı ayrıcalıklar verilmeye başlanmış. Örneğin; II.Abdülhamit'in, Kürt Hamidiye alayları ve Kürt aşireti mektepleri kurması Kürtleri yeniden merkezi sistemin içine çekmek için yapılan girişimlerdir. Aslında ilginç olan ,Yavuz Selimden itibaren Osmanlı, Kürtleri Türklere karşı kullanmak karşılığında Kürtleri feodalleştirirken; II.Abdülhamit'ten itibaren ,Kürtleri Ermenilere karşı kullanmak karşılığında , Kürtleri merkeze bağlamak istemiştir. Neyse T.C kurulduğunda bu konuda epey çalışmalar yapılmış ziraat mühendisleri yetiştirilmesine önem verilmiş. Avrupa'dan kaçan Yahudi bilim adamları sayesinde epey gelişmeler kaydedilmiş. Atatürk'ün ölümünde sonra ve 2.dünya savaşının girmesiyle de askıya alınmış. 1945 te çıkarılan çiftçiyi topraklandırma kanunu öncesinde güneydoğu ve doğu illerinde araştırmalar yapılmış .Bu araştırmalar sonucunda ortaya çok büyük arazi parçalarının az sayıdaki insanların elinde toplandığı görülmüş. Ancak her zaman ki gibi oy kaygısıyla özellikle Adnan Menderes ve arkadaşlarının da büyük çabalarıyla bu kanun hayata geçirilememiştir. Ekonomi ve feodalitenin yanına ,köylümüzü yetiştirmek ve eğitmek amacıyla açılan köy enstitülerimizi ,kapatmak için yapılan rezillikleri ve yobazlıkları da eklersek olanlara çokta şaşmamak gerekiyor. Geçen gün ulusal tv de şehit aileleri derneği başkanı Pakize Akbaba'nın bir konuşmasını izledim. Kurduğu bir cümle çok dikkat çekiciydi.Şöyle diyordu: Ben Kürt kardeşimin bastığı toprağa kurban olurum. Benim derdim dağdakiyle. Eğer oğlu 7 kurşunla şehit edilmiş olan bir ana tüm bu acılara karşın pkklı ile Kürt kardeşlerini ayırabiliyorsa , devlet bunu haydi haydi yapabilmelidir. Yani işin özü hepsini aynı kefeye koyup kırıp dökmemek gerekiyor. Böyle yapıldığı takdirde insanlar radikalleşiyor. Belki o koşullar altında yaşasak biz de bir biçimde radikalleşebiliriz. İşte paylaştığınız yazı bu nedenle yanlış. Zira bu tür yazıları okuyanlar aynı bilinç düzeyine sahip değiller. Bu yazıda bahsedilen pislikler bir ırka ait değil. Bunu Türk'ü de yapıyor , Çerkez'i de Laz'ı da. Yani kötü her yer de kötüdür.
__________________
Hattı müdafaa yoktur Sathı müdafaa vardır O satıh bütün vatandır |
|
08.02.2013, 03:10 | #1642 |
Usta Yiğido
Pusula_58 Şuan
Son Aktivite: 28.08.2013 15:51
Üyelik Tarihi: 19.05.2008
Mesajlar: 1.304
Tecrübe Puanı: 756
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Kısaca şunun adını koysak "Türkiyede kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır" bilmem buna katılırmısınız. Ben bu ülkede bir kürt sorunu olduğuna inanmıyorum. Şahsi fikrim.
|
08.02.2013, 03:36 | #1643 |
Navigator
Kardelencicegi Şuan
Üyelik Tarihi: 27.10.2008
Yaş: 57
Mesajlar: 48.623
Tecrübe Puanı: 5463
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Yillarca icimizde kanayan yara oldu, Caresiz % dermansiz.
Insan yasadigi ülkeye, yedigi ekmege neden saygi duymaz. Müslüman, Müslüna kiyiyor bu neyin kini & hinci.
__________________
|
08.02.2013, 11:11 | #1644 |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Bu açılımla baya bir açıldık da, geri nasıl kapatılacak şimdi onu düşünmemiz lazım sanırım..
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
09.02.2013, 02:22 | #1645 |
Yiğido
35gürün58 Şuan
Son Aktivite: 21.03.2014 16:15
Üyelik Tarihi: 23.12.2005
Mesajlar: 170
Tecrübe Puanı: 709
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Hani seçim meydanlarında halkı kandırmak için sürekli CHP BDP İle işbirliği yapıyor diyorduya, hani bunlar ruh ikizi diyordu ya bak yine suç üstü yakalanarak BDP -PKK ile aslında kimin işbirliği yaptığını yorumlama yeteneğine sahip vatandaşlarımız bir kere daha görsün, al gülüm ver gülüm meselesi sen bana devlet başkanlığında destek ol bende anayasada sana özerklik verecek,Türklükle ilgili maddelere kaldırayım meselesi.... uyan ey halkım uyan..
08/02/2013 - 21:11:05 -YENİÇAĞ Erdoğan: ANAYASAYI BDP ile HALLEDEBİLİRİZ DOKUNULMAZLIKLARINI kaldırma tehditleri savuran Başbakan, anayasa için BDP ile işbirliği yapabileceğini açıkladı: Referandum noktasında yani 330’u yakalamak için ortak adım atabiliriz! Neler demişti: ERDOĞAN, BDP’lilere çok ağır eleştiriler yöneltmiş, “Yaptıklarının hesabını sormazsak bu millet bizi affetmez, Allah da affetmez” demişti. “Terör uzantısı”yla anayasa için işbirliği Başbakan, PKK’nın siyasi uzantısı olarak suçladığı BDP’lilerle yeni anayasa için işbirliği yapabileceklerini belirterek “330’u yakalamak için ortak adım atabiliriz” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, her fırsatta terör örgütü PKK ile işbirliği içinde olmakla suçladığı ve dokunulmazlıklarının kaldırılması yolunda tehditler savurduğu BDP’lilerle yeni anayasa için işbirliği yapabileceğini açıkladı. Başbakan, “Anayasa değişikliğini referanduma götürmek için BDP ile müşterek adım atabiliriz” dedi. Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya’yı kapsayan resmi gezisinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan sonuç çıkmazsa, liderlere çağrıyı düşünür müsünüz?” sorusuna Başbakan, şu cevabı verdi: “Onu sürekli yapıyorum zaten. Ne diyorum; diyorumki ’Anayasayı değiştirme gücüne sahip olacağımız herhangi bir parti veya partilerle biz bunu parlamentoda yaparız.’Biz bunu söylüyoruz. CHP kabul ederse yapabiliriz, MHP yaparsa kabul edebiliriz. Ama şu andaki görüntü öyle bir sinyal vermiyor.” “Meclis aritmetiğini sayarken BDP ismini geçirmediniz. BDP de dahil mi bu çağrınıza?” şeklindeki bir soruyu ise Erdoğan, “Şimdi BDP ile anayasal değişiklik yapmaya sayımız yetmiyor. Ama geçen gün söyledim, referandum noktasında yani 330’u yakalamak adına anlaşabilirsek onlarla da müşterek adım atabiliriz” sözleriyle cevapladı. Kimler gitmeyecek? İmralı’ya gidecek ikinci BDP heyeti için takvimin nasıl işleyeceğine ilişkin açıklama yapan Başbakan, “Arkadaşlarla görüşeceğiz. Görüşmeye göre bu arada belki MİT Müsteşarım gitmiş olabilir. Ondan bilgileri alacağız, nedir ne değildir. Ona göre de dediğim gibi temel yaklaşımlarımız var” dedi. Erdroğan, şöyle devam etti: “Dağ ile kucaklaşanlara bir kere yol veremeyiz, ’Oraya gidin’diyemeyiz. İki, söylemlerinde tabanı kışkırtacak söylemlere sahip olanlara da sıcak bakmamız mümkün değil. Ama aklıselimin sahip olduğu ve oradan döndükten sonra da verdiği mesajlarla bu çözüm sürecine katkıda bulunabilecek olanlara Adalet Bakanlığımızın bu konuda olumlu yaklaşımı söz konusudur.” Suriye konusunda da bilgi veren Tayyip Erdoğan, “Beşşar Esad gidicidir, kalıcı değildir” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Şu anda bütün imkânlarıyla muhalif güçler çalışmalarına devam ediyorlar. Doha olayından sonra onlara verilecek katkı, verilecek güç daha da artarak devam edecektir. Biz şu anda insani noktadaki desteğimizi sürdürüyoruz. Açık kapı politikamız devam edecek. Şu ana kadar yaptığımız harcama 600 milyon doları aşmıştır. Bundan sonraki süreçte de yine kamplara, evlere alma vesaire bunlar da yine devam edecek.” Hesabını sormazsak Allah bile affetmez Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantılarında yaptığı konuşmalarda BDP’lileri terörist ilan ederek ağır ifadelerde bulunmuştu. İşte onlardan bazıları: * BDP’li vekiller teröristleri kucaklarken, onlar vekillerin sırtlarını sıvazlamış, yanaklarından öpmüşlerdir. * Bunlar 2003’te de aynı şeyi yaptılar, o dağlardan beraber indiler. Beraber geldiler. * Kameralar olmasıydı terörist efendilerinin ellerini öper 3 kuruş da harçlık alırlardı. Efendileri acıdılar da ellerini öptürmediler * Gaziantep’te şehit olan Almina’nın masum kanı, BDP’li vekillerin sırtına sıçramıştır. O temiz kan, namus lekesi gibidir, şeref lekesi gibidir; yıkamakla çıkmaz. Bir yaşındaki Almina’nın kanı BDP’li vekillerin sırtından hiçbir zaman silinmeyecektir. * Bölücü terör örgütünün eş başkanının söylediğine bakmayın. O önce kendisinde yüz olsa parlamentoya değil Kandil Dağı’na çıkması gerekir. * Eğer biz BDP’lilerin yaptıklarının hesabını sormazsak, bu millet bizi affetmez, Allah da affetmez. * BDP, çözümün bir parçası olmak yerine, terörün bir parçası olmakta ısrarcı oldu * Kandil’deki efendilerine ’yeter artık’ diyecek cesareti hiç bir zaman kendilerinde bulamadılar. Kandil’in emirlerini, talimatlarını sorgulayabilecek kadar kendi ayaklarının üzerinde duramadılar. * Türkiye, BDP’li kalleşlerin, PKK’lı kalleşlerin benim subayımı askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir. Yanlış yapan bedelini ödeyecektir. |
09.02.2013, 10:05 | #1646 |
Yiğido
35gürün58 Şuan
Son Aktivite: 21.03.2014 16:15
Üyelik Tarihi: 23.12.2005
Mesajlar: 170
Tecrübe Puanı: 709
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
01 Şubat 2013 - YENİÇAĞ
Ahmet TAKAN ASKER - ÖCALAN TAKASI “Muhteşem” ter ter tepiniyor.. Hayaldi gerçek oldu.. Savcıydı, avukat oldu!.. Yine çıktı, tutuklu komutanlar için “Temenni ederim ki yargı bu süreci daha da hızlandırsın. Bunlar tutuksuz olarak da yargılanabilirdi. Bu sürece yönelik bazı yeni adımlar şu anda planlanıyor. Bu konuda 4’üncü yargı paketinde yeni düzenlemeye gerek yok ama bu anlayışın değişmesi lazım. 3’üncü yargı paketinin bu konuda yeterli olduğuna inanıyorum” dedi. Soğancı (Hilmi Özkök) Paşa da durumun acili yetinden topa girdi; “Başbakanımızın söylediklerini tüm kalbimle destekliyorum. Dava konusu olan büyük yanlışların yapıldığına şahsen inanmıyorum. Bir an evvel bunlar sona erdirilmeli ve adalet yerini bulmalı ve kaybedilen hakların telafisi için de her türlü çalışma yapılmalıdır” İyice sıkıştılar!.. Bu demeçlerin verildiği sırada önceki gün bir üst düzey güvenlik görevlisinden “İmralı süreci” ile ilgili bilgiler alıyordum. Yazmama müsaade edilen kadarını aktaracağım.. İmralı ile görüşme trafiğinde adaya gitmek isteyen bazı isimlere ve Ahmet Türk’e “Muhteşem” in kestiği raconların hepsi palavra. Kamuoyunu aldatmaya ve oyalamaya yönelik. “Muhteşem” diyalogcular, “sayın Öcalan” ın katı ve tavizsiz talepleri konusunda bunalıma girmişler adeta teslim olmuş vaziyetteler.. “Sayın Öcalan” diretiyor da diretiyor.. Neyi? “İlk ve vazgeçilmez şartım genel af çıkacak”.. “İkinci şartım 8 ilde özerklik vereceksiniz. Bunları tamamlayın sonrasının altını doldururuz”.. “Muhteşem” İmralı’ya önce “Bunu (genel af) kamuoyuna izah etmem, tatmin edecek bir formül bulmam şu anda çok zor” mesajını gönderdi, “esneklik” istedi. “Sayın Öcalan” , “olmaz” dedi. Kandil ile görüşüldü. Oradan da kesin bir dille “önce genel af ve Öcalan’ın salıverilmesi” cevabı alındı. “Muhteşem” dediydi ya; “Erbil’le de Kuzey Irak’la da görüşüldü” diye. Çok doğru. Barzani’nin yanıtı da kesin oldu; “Genel af çıkarmazsanız silahların bırakılması konusunda PKK’yı ben de ikna edemem”. Görüştüğüm yetkiliye, 4’ncü yargı paketini sordum, “Şu anda içi boş bekletiliyor. Öcalan, ’siz iki şartımı kabul edin sonrasına öyle bakarız’demiş” yanıtını verdi. Bir şey daha ekledi; “Hükümetten direktif geldi. Bizim İnterpol çalışmalara başladı. Af ile birlikte Avrupa’ya gidecek PKK elebaşlarının aranma kayıtlarının kaldırıldığı isim isim bildirilecek.” Genel af demek, Öcalan canisinin salıverilemesi demek.. Acı ama gerçek!.. Diz çöktürdü.. Teslim aldı.. |
09.02.2013, 14:22 | #1647 |
Yiğido
35gürün58 Şuan
Son Aktivite: 21.03.2014 16:15
Üyelik Tarihi: 23.12.2005
Mesajlar: 170
Tecrübe Puanı: 709
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
SAT ASTSUBAYINDAN ZEHİR GİBİ MEKTUP
Yüreğinde zerre kadar vatan sevgisi olan, azıcık milliyetçilik hissi taşıyan insanın yüreği parçalanır. Evet, ben diyorum ki bu yara kapanmaz. Bu askerler emekliye sevk edilir, hesapları kapanabilir, yerlerine yenileri yetiştirilebilir. Ancak çok önemli bir şey kırılmıştır. Devlete ve millete güven. Artık bu milletin evlatlarından kendi devletine, kendi milletine güvenecek insan bulmak çok zor. Yarın yeni yetişen gençlere hücum emri verdiklerinde herkes bir tereddüt yaşayacaktır. Ya bana da eski kahramanlara yaptıkları gibi yaparlarsa diye. AKP'nin ve Cemaatin bu millete yaptıkları bir sürü zarardan en büyüğü bence budur. İnsanların milletine, devletine imanın sarstılar. İnsanlar gördüler ki, kırmızı çizgi falan yok, herşey pazarlık edilebilir, herşey müzakere edilebilir. Uğrunda ölmeye değer şeyler bile gün geldimi konuşulur, pazarlık yapılır. O zaman demez mi ki, fındık kadar aklı olan üzerinde pazarlık yapılacak şey için ölmeye değer mi?(O.P.) Oraj POYRAZ SAT ASTSUBAY'DAN ZEHİR GİBİ MEKTUP Tutuklu askerlerle omuz omuza Kardak'a bayrak diken Astubay Çalışkan anlattı. 'BİZİM İÇİN KÜÇÜK OPERASYONDU' 'ARKAMIZDA DURAN SİYASİLER VARDI' 'ŞİMDİ ÇELİK KAFESTELER' Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak krizinin ardından Kardak kayalıklarına Türk bayrağı diken SAT komandolarından emekli Astsubay Hakan Çalışkan, 17. yıldönümünde Milliyet Gazetesi'ne operasyonu anlattı Halen Aden Körfezi’nde korsanlara karşı gemilerin güvenliğini sağlayan Çalışkan şunları anlattı: “Emri alır almaz iki tim halinde harekete geçtik. Her tarafımız Yunan savaş gemileriyle doluydu. Bir süre hareket etmeden mevzi aldık. Ellerimiz tetikte yürümeye başladık. Yunan bayrağının asılı olduğu tepeyi ele geçirdik" 'BİZİM İÇİN KÜÇÜK OPERASYONDU' Çalışkan, ayrıca kamuoyuna bir de mektup yazdı. Mektubunda Kardak'ın SAT'lar için küçük bir operasyon olduğunu dile getiren Çalışkan, o dönemin sivil yöneticilerinin "dik duruşu"na dikkat çekti. Bu gün, 1996 yılında gerçekleştirilen KARDAK (İkizce) Kayalıkları harekatının 17. Yıl dönümü. O gün hatıralarımızda dün kadar yakın olmasına rağmen aslında ne kadar uzak, beklide bir daha asla göremeyeceğimiz, kapanmış bir çağda kaldı. Harekat bir çok farklı açılardan değerlendirilebilir; Bir SAT ‘ın gözünden baktığımızda; bunun çok da büyütülecek bir iş olmadığını, SAT Grup Komutanlığı’nın imkan ve kabiliyetleri ve gerçekte yapabileceklerinin yanında çok basit ve kolay bir iş olduğunu, bundan çok daha zor görevler için eğitildiklerini ve geçmişte olduğu gibi bu gün de, verilebilecek her türlü göreve hazır olduklarını söyleyebiliriz. Ayrıca harekattın başarısında, adaya çıkan, şanslı SAT’lar dışında; havadan (Paraşütle veya helikopterle), su altından ve su üstünden taarruz etmek için hazır bekleyen, çok daha geniş bir kadronun ve yaptıkları işin çok büyük önem ve katkı sağladığını belirtmekte yarar var. Harekatının başarısını sadece; SAT’lara mal etmek de doğru değil. Harekat ta yer alan SAT’ların dışında, Deniz Kuvvetleri’nin bir çok yüzer, uçar ve dalıcı unsurlarının da olduğunu unutmamak gerekir. Ve asıl başarı tüm bu unsurların beraberce ve koordineli bir şekilde çalışarak başarıya ulaşmış olmasıdır. Harekatın etkileri bakımından inceleyecek olursak; Türk Silahlı Kuvvetleri, tek bir mermi dahi atmadan Yunanistan hükümetini ve onun Genel Kurmay Başkanını koltuğundan etmiştir. 'ARKAMIZDA DURAN SİYASİLER VARDI' Ancak tüm bunlardan daha önemli olan ise; o dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenlerin, (beğenirsiniz-beğenmezsiniz) Deniz üstünde çıplak bir kayalık dahi olsa, Ülke topraklarının bir karışını bile, asla, kimseye(düzenli ordusu olan bir ülke olsa da), savaşmadan vermeyeceğini göstermesindeki kararlılıktır.(abd’ye ve ab’ye rağmen) Diğer bir husus da, yine yöneticilerin ülke topraklarını korumaktaki kararlılığını gösterirken, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Genel Kurmayına ve Genel Kurmayın da, Türk Deniz Kuvvetlerine ve onun Savaşçı bir unsuru olan SAT Grup Komutanlığına duydukları güveni göstermesidir. 'ŞİMDİ ÇELİK KAFESTELER' Bu başarıda en büyük payı olan, şu an malum davalar sebebiyle çelik kafesler içinde tutulan Kd. Alb. Ali TÜRKŞEN VE Alb. Ercan KİREÇTEPE’yi ve onlarla aynı kaderi paylaşan, Em.Bnb. Levent BEKTAŞ, Kd.Bnb.Erme ONAT ve Eren GÜNAY’ı, ayrıca harekatın ardından devam eden görev eğitimleri sırasında meydana gelen helikopter kazasında hayatlarını kaybeden Ütğm. Bülent USTA,Astsubaylar Ahmet TOPRAKKARIŞTIRAN, Aliihsan ÇAKMAK, Ahmet SELÇUKve Aykut TETİK’i ve tüm SAT şehitlerini saygı ve sevgiyle anıyorum. Her zaman kalbimizde olacaksınız. Konuyla ilgili köşelerinde asıl yazılması gerekenleri yazmayanlara...... Hakan ÇALIŞKAN ( E) SAT KD.BÇVŞ |
10.02.2013, 00:44 | #1648 |
Usta Yiğido
Pusula_58 Şuan
Son Aktivite: 28.08.2013 15:51
Üyelik Tarihi: 19.05.2008
Mesajlar: 1.304
Tecrübe Puanı: 756
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
AKP'nin BDP den farkı nedir? Bakmayın öyle göstermelik atışmalara, kardeş partiler her türlü işbirliği yapıyorlar. Şuan yol haritasını birlikte yürütüyorlar zaten.
|
10.02.2013, 05:22 | #1649 |
Yiğido
35gürün58 Şuan
Son Aktivite: 21.03.2014 16:15
Üyelik Tarihi: 23.12.2005
Mesajlar: 170
Tecrübe Puanı: 709
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
İmralı da kim var 50bin insanın ölümünden sorumlu terör örgütü başı cani APO ,o zaman milletin gözünden kaçırmak için başbakanın ifadesi ile imralı deniyor ve bizler de öyle algılıyoruz adeta bir coğrafi yer adı halbuki işin gerçeği yer adını yani imralı sözcüğünü kaldır gerçeğini koy o zaman ne oluyor işin aslı AKP-APO PKK anlaşması... işte halkın gözüne böyle perde indiriyorlar, sorgulama yeteneği olan duyarlı vatandaşlar geerçeği biliyor da sorgulama yeteneği olmayan her okuduğunu doğruymuş gibi algılayan vatandaşlarımız ? işte ülkemizin bu duruma gelmesinde maalesef bu kesimin de vebali payı çok büyük..
İMRALI ANLAŞMASI ! Melih Aşık Açık Pencere Erdoğan ve BDP lideri Demirtaş’ın karşılıklı demeçleri gösteriyor ki... “PKK’ya silah bıraktırıyoruz” sloganı ile başlatılan İmralı açılımı yarı yarıya şekillenmiştir. İktidar, Apo’nun koşullarını iyileştirecek, KCK’lileri affedecek, anadilde eğitim ve özerklik yolunda adım atacak... Karşılığında BDP, AKP’nin başkanlık sistemini destekleyecektir... Anayasa’dan “Türk” sıfatını çıkartmak konusunda iki parti anlaşma halindedir. PKK gidecek, terör bitecek lafları da havadadır. Halkı narkozlamak için ortaya atılmıştır. PKK bugün gider gibi yapar yarın döner... Aldığı tavizleri cebine koyar yarın yenilerini ister. PKK tasfiye olmadan atılan her adım karşı tarafca taviz sayılır, yenileri istenir. Bir dostumuz diyordu ki dün: - Ben en çok Türk adını değiştirme girişimlerine milletin bu kadar sessiz kalmasını yadırgıyorum... Diğeri şu yorumu yaptı: - Millet terörle, ev baskınlarıyla, telefon dinlemeleriyle, yargıdaki hukuksuzluklarla, hapis korkusuyla şoka uğratıldı... Ulusal reflekslerini yitirdi. Yaratılan tartışmaların amacı da zaten buydu. |
11.02.2013, 21:49 | #1650 |
Yiğido
35gürün58 Şuan
Son Aktivite: 21.03.2014 16:15
Üyelik Tarihi: 23.12.2005
Mesajlar: 170
Tecrübe Puanı: 709
|
Cevap: ''Kürt Açılımı'' Nedir ?
Arslan BULUT yenicag gazetesi.com.tr 11.02.2013
AKP’nin BDP ile İTTİFAKI ERDOĞAN’ın İNTİHARIDIR ! Genel seçimlerden önce Hüseyin Yılmaz adlı okurumuz, “Bu seçimde, AKP’nin Güneydoğu’daki listesi ve çalışmalarında gevşeklik görüyorum. Galiba gizli bir ittifak var! Seçim sonunda yapacakları anayasa değişikliğinde birlikte hareket edecekler. Hatta BDP’nin 35’den fazla milletvekili çıkarması AKP’nin işini kolaylaştıracak” diyordu. Biz bu mektupla birlikte, konuyu 21 Haziran 2011 tarihli Yeniçağ’da “AKP ve BDP’nin gizli ittifakı” başlığı altında incelemiş ve şöyle demiştik: “AKP, oy oranını korur ve BDP de 35 milletvekili çıkarırsa, üç beş milletvekili transferiyle Anayasa’yı referandumsuz değiştirecek çoğunluk elde edilmiş olur. PKK’nın ’demokratik özerklik’, Anayasa’da zikredilmek veya millet adının hiç kullanılmaması gibi talepleri uzun süreden beri AKP tarafından da savunulmuyor mu zaten? Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Sosyalist Grup Başkanı Andreas Gross’a, Anayasa’nın birinci ve üçüncü maddelerinin değiştirileceğini, Türklüğe vurgu yapan maddelere ihtiyaç olmadığını, olmayacağını söylemedi mi? BDP’nin veya PKK’nın; ABD veya AB’nin dayatması da bu değil mi? Nereden bakarsanız bakın, bu seçimler AKP ve BDP’nin Türklükle mücadelesine bir yön verecek. Ya AKP ve BDP, Anayasa’dan Türk adını silecek ya da Türk Milleti bu iki partiyi tarihin çöplüğüne gönderecek. Arada başka bir ihtimal yoktur!” *** İşte bugün bu gizli ittifak ortaya çıkmış durumdadır. Fakat AKP içinde, konuyla ilgili büyük bir rahatsızlık var. Tayyip Erdoğan, AKP’nin Karadenizli milletvekilleri ile toplantı yaparak bu rahatsızlığı gidermeye çalıştı. Öyle ki bisiklet almak için biriktirdiği parasını Van depremzedelerine gönderen Trabzonlu çocuk örneğiyle, sıkıntıyı aşmaya çalıştı. İyi ama BDP demek PKK demektir. Zaten PKK ile yapılan görüşmeler, BDP üzerinden sürdürülüyor. Türk Milleti elbette Güneydoğulu vatandaşının yardımına koşar, ama PKK veya BDP, Güneydoğu demek değil ki... İşte BDP, AKP ile yeni anayasada uzlaşmak için vatandaşlık tanımından Türklüğün çıkarılması, ana dilde eğitimin ve özerkliğin kabul edilmesini şart koşuyor. AKP’nin MYK toplantısında ise bazı milletvekillerinin BDP ile işbirliği konusunda Erdoğan’ı uyardığı bildiriliyor. Ancak uyarının boyutları, “BDP ile işbirliği yaparak Türk kavramını Anayasa’dan çıkarırsak halk bize tepki gösterir, referandumu da seçimi de kaybederiz” düzeyinde şimdilik.. Erdoğan, bu işbirliğinin siyasi hayatına mal olacağını görecektir.. Yani bu karar, siyasi bir intihardır. Millet, intihar etmez.. |
Konuyu Toplam 6 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 6 Misafir) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Yamaç Paraşutu Nedir? | EyüphanAydın | Yamaç Paraşütü | 1 | 10.05.2010 21:22 |
Kürt Yönetimi sınırları aştı! | _DuMaN_58 | Dünya ve Türkiye'den Haberler | 16 | 06.09.2009 16:26 |
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? | doğanay58 | Muhtelif konular | 4 | 30.06.2009 07:32 |
Bir İl İçin Üniversite Nedir? | Sivaslilar.Net | Anasayfa Haberler | 3 | 13.02.2009 02:44 |
Bilmeceler... | _DuMaN_58 | Arşiv | 45 | 19.03.2008 18:15 |