|
SİTE ANA SAYFA | Galeri | Kayıt ol | Yardım | Ajanda | Oyunlar | Bugünki Mesajlar | Arama |
Anketler Burada anketleri bulabilirsiniz |
Anketimiz: TÜRKÇEmiz nereye gidiyor? | |||
Görsel ve yazılı medyadaki duyarsızlık |
![]() ![]() ![]() ![]() |
52 | 22,13% |
Eğitim kurumlarının gerekli TÜRKÇE eğitimi verememesi |
![]() ![]() ![]() ![]() |
27 | 11,49% |
İçimizde herzaman varolan Avrupa sempatisi |
![]() ![]() ![]() ![]() |
102 | 43,40% |
İlerleyen Teknolojide yerini alamayan TÜRKİYE ve dolayısıyla TÜRKÇEmizin kısır kalması |
![]() ![]() ![]() ![]() |
26 | 11,06% |
Diğer bir neden |
![]() ![]() ![]() ![]() |
28 | 11,91% |
Katılımcı sayısı: 235. Sizin Bu Ankette Oy kullanma Yetkiniz Bulunmuyor |
![]() |
|
Seçenekler | Arama | Stil |
![]() |
#11 |
Yeni Yiğido
![]() pirmahsuni Şuan
![]() Son Aktivite: 24.07.2008 05:03
Üyelik Tarihi: 11.12.2007
Yaş: 50
Mesajlar: 40
Tecrübe Puanı: 634
![]() |
![]() Böyle bir konunun buraya taşınmasında,Türkçemizin gidişatındaki elim tabloyu gözler önüne sermek amacıyla oluşturulan bu duyarlılık anketi için teşekkür ediyorum!
Bence erozyona uğramış Türkçemizin en büyük ve etkili nedeni "İçimizde herzaman varolan Avrupa sempatisi aslında şıklar birbirleriyle akraba gibi onu destekleyip pofpoflayan bir medyamız var,ilerleyen teknolojide yerini alamamış bir Türkiye var,ülkemizdeki Türkçe eğitimin buna çok fazla etkisi olduğunu düşünmüyorum,ülkemiz vizyon olarak Dünya çapında iyi bir yere gelirse varolan Avrupa sempatisi yerini Türkiye sempatisine çevirecektir.
__________________
HAYATIMI İMZA DİYE ATSAM,BENZERİNİ KİMSE ATAMAZ! SİVAS YAZ 5058 E GÖNDER! Göster Sivas'lılığını... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Editör
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() FurkaN Şuan
![]() Son Aktivite: 21.01.2015 22:58
Üyelik Tarihi: 09.06.2006
Yaş: 40
Mesajlar: 1.240
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Türkçemizi Sal’a Bindirip Sel’e Verenler
İsimden nisbet sıfatları yapmak için kullanılan bu sel-sal eklerinin hemen her kelimenin arkasına yapıştırılmasından güzel Türkçemiz adına üzüntü duyan ve kaygılanmaya başlayan Prof. Dr. Ziyaettin Fahri Fındıkoğlu, bir yazısında şöyle demişti: “Türkçeyi sal’a bindirip sel’e verdiler!.” Fındıkoğlu, bu “sal” ve “sel” eklerinin Fransızcadan alınmasına ve Arapçanın (î) aidiyet ekinin yerine konulmasına şiddetle itirazediyordu ve bir yanlışın yerine başka bir yanlışın getirilmesini dilimiz açısından kat’iyyen doğru bulmuyordu. Prof. Dr. Z. F. Fındıkoğlu’nun üzerinde durduğu birinci yanlış,Arapçadan aldığımız (î) aidiyet ekiyle nisbet sıfatları yapmamızdı. Çünkü Türkçemizde, on ayrı şekilde, isimden sıfat yapmak mümkünken Arapçanın (î) ekini almamız yanlıştı. Bu, aynı zamanda dilimizi fakirleştiren biryoldu. Prof. Dr. Fındıkoğlu’na göre, Arapçadır diyerek (î) aidiyet ekini atmak, bu defa Fransızcanın sal-sel eklerini dilimize bulaştırmak ikinci bir yanlıştır. Ben, çeşitli vesilelerle, isimden sıfat yaptığımız bu (sal) ve (sel) eklerinin Fransız gramerinden alındığını, Fransızcaya da Lâtinceden geçtiğini söylediğim zaman, şiddetli itirazlarla karşı karşıya kaldım. Şimdi konuyu burada tekrar ele almak istiyorum. Bu (sal) ve (sel) ekleri Türkçe mi Fransızca mı? Dilimize bulaştırılan bu ekler, Türkçemizi zenginleştirdi mi, fakirleştirdi mi? Bizim, Cumhuriyet devrimimizin en önemli yazarlarından biri, Falih Rıfkı Atay’dır. Atatürk’ün en yakın çevresinde bulunan, yıllarca milletvekili olarak çalışan ve Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde başmakaleler yazan Falih Rıfkı atay’ı, bugüne kadar okumayanlar ziyandadırlar. Bana göre, ÇANKAYA isimli eseriyle Cumhuriyetimizin ilk yıllarını, Atatürk’ü ve Atatürk inkılâplarını en iyi bir şekilde anlatanların başında, Falih Rıfkı Atay bulunuyor. Onun Türkçesini, büyük bir zevkle okuduğumu burada, bilhassa belirtmek istiyorum. Bu (sal) ve (sel) eklerinin yanlış eklerinin yanlış kullanıldığına dair, size bir de Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu’nu şahit göstereceğim. Tahsin Banguoğlu, bizim Türk Dili ve Edebiyatı profesörlerimizden biri. Türkçenin Grameri isimli, 628 sayfalık ilmî bir eseri var. Banguoğlu’nun eski Millî Eğitim Bakanlarımızdan olduğunu da ayrıca belirtmek istiyorum. Şimdi burada, Falih Rıfkı Atay’la, Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu arasındaki bir konuşmayı size özetlemek istiyorum. Bu çok önemli konuşma, daha sonra Tahsin Banguoğlu tarafından kaleme alındı ve Dünya gazetesinin 16-17-18-19 Eylül 1965 tarihli nüshalarında yayımlandı. Prof. Dr. Banguoğlu, yazısına şöyle başlıyor; diyor ki: “Dil bahislerinde, sayın Falih Rıfkı Atay’la, eskiden beri, kolay anlaşırız. Ondaki anadil hâkimiyeti ve katıksız dil zevki, bendeki -karınca kararınca- dil bilgisi ile karşılaşınca, hemen her defasında, aynı görüşe varmışızdır. Geçenlerde bana sordu: - Bu sel’li sal’lı kelimelere şimdi ne diyorsun? - Gene uydurma diyorum… Bilirim, sen bunlardan hiç hoşlanmazsın. - Hiç! Dedi. Senin bu nisbet sıfatları üzerine bir incelemen vardı. Onu yeniden okumayı isterdim. - Göndereyim, dedim. 1943 yılında Ülkü dergisinde çıkan 3 parça yazının kesitlerini kendisine gönderdim. Dostum Atay, bir Pazar Konuşması’nda bunlardan bahsetti. Bu incelemeyi yeniden Dünya’da yayımlamayı okurlarına vaat etti!” Prof. Tahsin Banguoğlul diyor ki: “Demek ki dilimizi millîleştiriyoruz derken de, yine yabancı dillere özenmişiz. Önce, bütün bu medeniyet dillerinin Türkçeden geldiğini iddia edecek kadar ileri varmışız. Bunun pek çiğ kaçtığını görünce de bu uydurduğumuz ekleri savunmak için: “Canım bunlar zâten Türkçede var, uysal gibi, kumsal gibi” demişiz. Aslında, o kelimeler de bir şey ifade etmez. Meseleyi, bizim gibi dil kompleksinden, aşağılık duygusundan uzak, sadece dilin ihtiyaçları ve imkânları açısından görenler, baştan beri bu türlü tasarrufları hoş karşılamamışlardır. Bize göre burada da doğru yol önümüzdedir. Fransızcada olduğu gibi, Türkçede de anlam incelikleri ile isimden sıfat yapan, bir sıra ekler ve şekiller vardır.” Böyle söyleyen Prof. Dr. T. Banguoğlu, Arapçada sadece (î) ekiyle isimden sıfat yapıldığını, Fransızcada 6 türlü isimden sıfat yapıldığını Türkçede ise, 10 ayrı şekilde, isimden sıfat yapıldığını belirtiyor. Böylece Fransızların sel ve sal ekleriyle isimden sıfat yapılınca, Türkçemizin zenginliğinin bozulduğunu, dilimizin fakirleştiğini iddia ediyor. Dil bilginimiz Prof. Banguoğlu’na göre, Türkçede 10 ayrı ekle ve şekilde isimden nispet sıfatı yapmamız mümkün. Banguoğlu, Türkçemizin zenginliğini, örnekleriyle şöyle açıklıyor: 1 - (lik) ekiyle isimden sıfat yapmamız: Şahsî değil, kişisel değil Kişilik 2 – (den) ekiyle isimden sıfat yapmamız: Ananevî değil, geleneksel değil Gelenekden 3- (si) ekiyle isimden sıfat: Abidevî değil, Anıtsal değil, Anıtsı 4- (li) ekiyle isimden sıfat: Tecrubî değil, Deneysel değil, Denemeli 5- (ce) ekiyle isimden sıfat: Dinî değil,Dinsel değil, Dince 6- (ci) ekiyle sıfat: Teessürî değil, Duygusal değil, Duygucu 7- Tayinsiz isim takımıyla: Ruhî değil, Ruhsal değil, Ruh (hâli) 8- Sıfat olan madde isimleriyle: Madenî değil, Madensel değil, Maden 9- Sıfat olan yer ve yön isimleriyle: İptidaî değil, ilksel değil, İlk (öğretim) 10. Başka fiil üremeleriyle: İstillaî değil, Kaplamsal değil, Kaplayıcı Prof. Banguoğlu, bu örnekleri verdikten sonra diyor ki: “Burada görüldüğü gibi,Türkçemizde 10 türlü, isimden nispet sıfatı yapılmaktadır. Hâlbuki bu nispet sıfatları Arapçada tek şekillidir. (î) aidiyet ekiyle yapılmaktadır. Biz de Fransızcanın sadece sel ve sal ekleriyle isimden sıfat yapmaktayız!” Biz, Fransızcanın bu sel ve sal eklerini de çok yanlış olarak kullanıyoruz. Meselâ: Kamu alanı, ev artıkları, sanat çalışmalarım, elektrik akımı…. Gibi doğru ifadeleri çarpıtıyoruz: Kamusal alan, evsel artıklar, sanatsal çalışmalarım, elektriksel akım…” diyoruz. Meselâ bizim bir Bölge Valimiz var. Bu doğru bir tamlamadır. Ama Başbakan ne zaman o Bölge Valimize gitse, ondan mutlaka “Bölgesel sorunlar hakkında bilgi almaktadır.” “Bölgesel sorun” ifadesi yanlıştır. Eğer bu ifade doğru ise “Bölge Valimize de Bölgesel Vali” dememiz gerekir. Bizim bankalarımız ev alanlara ev kredisi veriyor. Ne kadar garib: Tarımla uğraşanlara da “Tarımsal kredi” açıyor. Olur mu? Tarımsal kredi ifadesi doğru ise: Ev kredisi demek yanlıştır. Evsel kredi dememiz gerekecektir. Bazı kimseler sanıyorlar ki, Fransızın bu sel-sal eki hangi kelimenin kuyruğuna yapıştırılırsa, o kelimeyi derhal öztürkçe yapar. Tarih Arapça; Tarihsel öztürkçe! Kent Farsça bir kelime. Kentsel ise öztürkçe! Ne kadar yanlış! Sal ve sel eklerini hiç sevmiyorum. Yavuz Bülent Bakiler
__________________
"İnsanın süsü yüzdür, Yüzün süsü göz! Aklın süsü dildir, Dilin süsü söz!" ...İMZALARDA SİYASİ SİMGELER YASAKTIR... BeNi An, bEnİ aRa, AmA bEnSiZ yÜrÜ...
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() altuntas58 Şuan
![]() Son Aktivite: 11.10.2012 21:24
Üyelik Tarihi: 29.08.2006
Yaş: 70
Mesajlar: 38.469
Tecrübe Puanı: 4533
![]() |
![]() Türçemiz amanet edilen kurumun insiyatifinde kalmış gecmişte örneklerini çok yaşadık halada yaşıyoruz yeni yetişen genclerimize türkçemizi doğru kullanması için gerekli ilgiyi göstermeliyiz yabancı kelimeleri herkes kullanabilir ama türkçemizin içinde değil gecenlerde basında bir yazı okumuştum ama ne derece doğru bilmiyorum sivasta sivasbelediyesi iş yerlerine mağaza market vesairlerde işyeri tabelasını yani firma ismini yabancı kelimelerden oluşturanlardan belediye vergisini diğerlerinden 2 misli fazla olarak tahsil edecekmiş inşallah doğru bir haberdir yerinde bir karar olur
__________________
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Yiğido
![]() ![]() elif58 Şuan
![]() Son Aktivite: 15.06.2008 19:51
Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 33
Mesajlar: 54
Tecrübe Puanı: 630
![]() |
![]() Bence içimizdeki Avrupa sempatisi.Ama içimizdeki bu sempati inşallah son bulur yoksa Türkçemizin sonu pekte iyi olmaz.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Yasaklı
EyüphanAydın Şuan
![]() Son Aktivite: 22.05.2010 12:45
Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 32
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() İçimizde herzaman varolan Avrupa sempatisi.
Lütfen Bari Biz Duyarlı Olalim,Dilimizi Yozlaştırmayalım ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#16 |
Yeni Yiğido
![]() Efe_Sabri Şuan
![]() Son Aktivite: 15.01.2010 02:40
Üyelik Tarihi: 19.01.2008
Yaş: 36
Mesajlar: 26
Tecrübe Puanı: 0
![]() |
![]() Avrupa özentisi olmasa bu günlere gelmezdik...17. ve 18. yüzyılda avrupalılar OSMANLI kültürüne özenirdi,OSMANLI elbisesi giyer TÜRK mutfağından yemekler yerdi...ŞİMDİ bizleri kendilerine özendirip, kendileri teknojiye yeni buluşlar katıyolar....Anlayacağınız bizleri TV. Bilgisayar, v.b. şeylerle oyalıyorlar...AMERİKA lıların ve YABANCI rın amacları bu...böylelikle kendileri ilerliyor bizleri sömürüyorlar... Hepinizi bu sömürgeye DUR demeye davet ediyorum...Aldıgınız ürünler de barkot a dikkat ediniz...TÜRK malı olup olmadığını anlamak için başındaki rakamlara bakın 869 ile baslıyorsa türk malı demektir...
TÜRK MALI ALINIZ ...TÜRK BABALARI İŞSİZ KALMASIN...PARAMIZ ÜLKEMİZ DE KALSIN... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Yasaklı
EyüphanAydın Şuan
![]() Son Aktivite: 22.05.2010 12:45
Üyelik Tarihi: 25.01.2008
Yaş: 32
Mesajlar: 9.219
Tecrübe Puanı: 0
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Yabancı Bilim Adamlarının Yaptığ,ı Araştırmaya Göre Eğer Böyle Devam Ederse 120 Sene İçinde Türkçemiz Yavaş Yavaş Kaybolacaktır.Normalde Türkçemizde 2000.3000 Kelime Var Ama Bizim Bildiğimiz 500,600 Kadar
|
![]() |
![]() |
![]() |
#18 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() seva Şuan
![]() Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2184
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ya türkçenin bi yere gittği yok yerinde duruyor
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Navigator
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() _DuMaN_58 Şuan
![]() Son Aktivite: 04.02.2016 21:29
Tournaments Won: 3Üyelik Tarihi: 20.08.2006
Yaş: 33
Mesajlar: 9.619
Tecrübe Puanı: 10
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Bütün şıklar Türkçemizin yanlış kullanılmasına zemin hazırlıyor ama Bence ilk olarak yapılması gereken Görsel Medyamızın yanlışlarını düzeltmek olur.
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 |
Usta Yiğido
![]() ![]() ![]() ![]() ofgurleyuk78 Şuan
![]() Son Aktivite: 29.01.2010 17:58
Üyelik Tarihi: 26.10.2005
Mesajlar: 593
Tecrübe Puanı: 766
![]() |
![]() Arkadaşlar bir fıkra ile bende tartışmaya katılayım. Hz. İbrahim yakılırken (Balıklı göl-Urfa) karınca avuçlarını su ile doldurmuş hızlı hızlı gitmekte.. Onu böyle telaşlı gören Fil merakla sorar: Hayrola karınca kardeş böyle avucunda su acele acele nereye gidiyorsun? Karınca cevap verir: Hz. İbrahimi yakıyorlar; ateşi söndürmeye gidiyorum. Fil güler bu bir avuç suyla mı söndüreceksin koca ateşi. Karınca: Olsun söndüremezsem de safımı belli ederim der. Sevgili arkadaşlar bizde kimseye çatmadan karınca kadar da olsa Türkçe kullanmaya samimi olarak çaba harcasak yeter. Önceki yazdığınız iletilere bakın ne demek istediğimi anlarsınız
__________________
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ BİR DUVAR SÜSÜ DEĞİL, BİR ERKEN UYARI SİSTEMİDİR!!! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 1 Misafir) | |
|
|