20.03.2008, 17:18 | #211 |
Yiğido
MEDYABİRAJANS Şuan
Son Aktivite: 25.11.2008 13:14
Üyelik Tarihi: 25.12.2006
Yaş: 52
Mesajlar: 118
Tecrübe Puanı: 673
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
Abircan a cevaben...
Siz ilahiyatçı hocalarımızdan alıntı yapmışsınız,ama ben size Atatürk'ün kurduğu Diyanet işleri başkanlığı din işleri yüksek kurulunun tarihi kararını aktarıyorum. Saygılar.... Genelkurmay başkanlığının o tarihteki isteği üzerine bu fetva verilmiştir. DİN İşleri Yüksek Kurulu’nun 03 Şubat 1993 tarihli kararında, başörtüsüyle ilgili olarak Nur Suresi’nin 31. ayetinde örtünmenin tarifinin yapıldığı bu ayete göre de örtünmenin Allah’ın bir emri olduğu vurgulanıyor. Kararda bazı çevrelerce sanıldığı gibi belli bir zümrenin sonradan ortaya çıkardığı bir ayet veya işaret değil, İslam Dini’nin bir hükmü olduğu ifade ediliyor. Laikliğin devletin temel ilkelerinden biri olduğu da vurgulandığı kararda Anayasa’nın 10. ve 11, maddelerine atıfta bulunularak kadınların tesettüre uymalarının sınırlandırılmasının kişi hak ve hürriyetlerine müdahale olarak değerlendiriliyor. Örtünmenin Cumhuriyet’e, kamu düzenine ve Atatürk ilkelerine aykırılığının da söz konusu olmadığına vurgu yapılarak, Atatürk’ün şu sözü hatırlatılıyor: ‘Eğer kadınlarımız Şer’in tavsiye ve dinin emrettiği bir kıyafetle, faziletin icabettiği tavru hareketle içimizde bulunur, milletin ilim, sanat, ictimaiyyat hareketlerine iştirak ederse, bu hali, emin olunuz, milletin en mutaassıbı dahi takdirden meni nefs edemez.' Ayrıntılarını görmek isteyenler bu linkten bakabilirler.orjinal nushaları vardır. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
20.03.2008, 20:23 | #212 |
Tecrübeli Yiğido
ero Şuan
Son Aktivite: 13.08.2012 02:57
Üyelik Tarihi: 05.02.2008
Yaş: 35
Mesajlar: 446
Tecrübe Puanı: 669
|
TAYYİP KOŞ....
"Tayyip koş, partini kapatıyorlar"
Leman dergisinden sonra Penguen de bu hafta kapatma davasını kapağına taşıdı. Yaşanan siyasi gerilimler hiç kuşkusuz en çok mizah dergilerinin işine yarıyor. Özelllikle Başbakan Erdoğan, hemen hemen her hafta bu dergilerin kapağında yer alıyor. Leman dergisinden sonra Penguen de bu hafta kapatma davasını kapağına taşıdı. ] çok ince bi espri.... çoook komikmişşş gerçektende böle deme ihtimali var.........
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] Konu ero tarafından (20.03.2008 Saat 20:29 ) değiştirilmiştir.. |
21.03.2008, 10:54 | #213 |
Usta Yiğido
seva Şuan
Son Aktivite: 31.08.2010 21:51
Üyelik Tarihi: 04.02.2008
Yaş: 39
Mesajlar: 15.375
Tecrübe Puanı: 2181
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
Yıllardır koalisyonludönemlerde yıprammış ülkemizin biraz ekonomisini düzeltecek oldu yurtdışında prestij sagladı ama bazı idolojiler ugruna Atatürkçülük kullanılarak kaos ortamı çıkarılmakisteniyor.SORUYORUM' ' EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR'' SÖZÜ NE ANLAMA GELİYOR..CUMHURİYET BU TEMELLER ÜZERİNE KURULMADIMI OZAMAN KİMLERİN GERÇEK CUMHURİYET ÜZERİNE OLDUKLARINI İYİ ANLAMAK GERREKİR
Millletin iradesine saygı gerçek ATATÜK İLKE VE INKILAP'LARININ başıdır. ARTIK bazı bürokratların bu ülkenin önünü tıkamaktan vaz geçmesi gerekmektedir.Kaosa deyil huzura ihtiyacımız var . ALINAN KARARI BİR TC VANDAŞI OLARAK KINIYORUM SAYGILARIMLA haklı bulanlarıda kınıyorum çünkü laiklik insanlar için değil devlet içindir. |
21.03.2008, 12:07 | #214 |
Usta Yiğido
abircan Şuan
Son Aktivite: 21.01.2015 10:55
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 3.258
Tecrübe Puanı: 1043
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
GEÇMİŞ OLSUN BAYKAL SANA, GEÇMİŞ OLSUN TAYYİP SANA
Baykal: AKP kendi derin devletini yaratıyor 21 Mart 2008 Baykal Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan yeni gözaltılarla ilgili konuştu. İşte Baykal’ın AKP'yi büyük ithamlarda bulunduğu konuşmasından satır başları: AKP DERİN DEVLETİ - AKP kendi derin devletini inşa etme çabasında. Türkiye çok tehlikeli bir çatışma ortamına sürükleniyor. Bu süreç demokrasiye uygun bir süreç değildir. - Bu böyle gitmez bunun bedelini Cumhuriyet ödüyor SORUNLU İKTİDAR - Ulusal bütünlüğümüzü etkileyen sınır ötesi operasyon Meclis’te konuşmak istedik ama bu önerimiz reddedildi. - AKP’nin bu iktidarı Türkiye için çok sorunlu bir iktidar olmuştur. İşsizlik, borçlar ve dış açık korkutucu bir şekilde büyüyor. YARGI TEHDİT ALTINDA - Ülkenin hukuku ve yargı organları çok ciddi tehdit altında. ANAYASA BASİT BİR BELGE HALİNE GELDİ - Anayasa AKP’nin günlük ihtiyaçlarına göre kenarından ötesinden berisinden oynanan basit bir belge haline gelmiştir. FAZLA OY ŞAŞIRTTI - Çok para bazılarını şaşırtır çok oy da AKP’yi şaşırttı. KADROLAŞMANIN SONUCU - Artık bu kadrolaşmanın sebebi anlaşıldı. Devletin istihbaratı ve emniyeti siyasetin ağır baskısı altındı - Yargı sürecine bizim saygımız vardır. Yargının bu konuda yapacağı değerlendirmeleri Türkiye görecektir. İçişleri Bakanlığı derhal kapsamlı bir açıklama yapmalı. İKTİDAR GÜCÜ BASKI İÇİN KULLANILIYOR - Elbette Türkiye’de hukuku ve demokrasiyi tehdit eden ne varsa ortaya çıkmalıdır. Ancak ülkenin düşünürlerini baskı altına almak için iktidar gücünü kullanmak yanlıştır. ÇOK ÖNCEDEN PLANLANMIŞ - Bu gelişmeler devamının geleceğini gösteriyor. Bunların çok önceden planlandığını gösteriyor
__________________
zaman kısa, dünya herkese yeter, mühim olan insanlık KANIMIZIN KIRMIZISI ALNIMIZIN AKIYLA SİVASSPORLUYUZ |
24.03.2008, 22:54 | #215 |
Usta Yiğido
albina58 Şuan
Son Aktivite: 14.08.2016 21:40
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 552
Tecrübe Puanı: 780
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
ŞIH ŞEY DENENLERİN ELİNİ ÖPENLERE BAK!
ŞIH ŞEY DENENLERİN ELİNİ ÖPENLERE BAK! BOLU İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Risale-i Nur Enstitüsü’nün ‘Meşrutiyetin 100. Yılında Türkiye’nin Demokrasi Serüveni’ konulu konferansının kendi salonunda yapılmasını son anda iptal etti. El öpme kuyruğu Bunun üzerine harem- selamlık konferans Bolu Belediyesi’ne ait nikah salonunda yapılırken, Said Nursi’nin öğrencisi 80 yaşındaki Mustafa Sungur’un elini öpmek isteyenler sıraya girdi. İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer elini tuttuğu Mustafa Sungur’un önünde saygı ile eğildi. SAİD NURSİ'NİN ÖĞRENCİSİ ÖNÜNDE İŞTE BÖYLE KUYRUĞA GİRDİLER Risale-i Nur Enstitüsü, dün akşam Bolu Belediyesi’ne ait eski nikah salonunda ‘Meşrutiyetin 100’ncü Yılında Türkiye’nin Demokrasi Serüveni’ konulu konferans düzenlendi. Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 3 Ocak tarihinde verdiği izinle 21 Mart tarihinde salonu Yeni Asya Gazetesi’ne tahsis etti. Ancak, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 21 Mart tarihinde yapılacak Nevruz kutlamalarını gerekçe göstererek Yeni Asya Gazetesi’nin programını son günde iptal etti. İl Kültür ve Turizm Müdürü Hasan Kaplan ve Vali Yardımcısı Veysel Özgür imzalı iptal yazısı ilgilileri iletildi. Günler öncesinden bilboard ve davetiyelerle programın yapılacağı yeri duyuran Risale-i Nur Enstitüsü programı Bolu Belediyesi’ne ait eski nikah salonuna taşıdı. Salonda harem-selamlık olarak oturularak, erkekler salonun ön kısımlarındaki koltuklarda, kadınlar ise arka sıralarda oturdular. Konferansa Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Öztürk ve Orhan Bozgeyik, Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer, İl Milli Eğitim Müdürü yardımcıları, şube müdürleri ile çok sayıda bürokrat katıldı. Said Nursi’nin öğrencisi olduğu ve Kastamonu’da yaşadığı öğrenilen Mustafa Sungur programda en büyük ilgiyi topladı. En ön sırada koltukta oturan Mustafa Sungur’un önünde sıraya girenler elini öptüler. Sıraya girenler arasında bulunan Başkan Yardımcısı Abdullah Öztürk, İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer ve bazı bürokratlar Mustafa Sungur’un elini tutarak önünde saygı ile eğildiler. Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz ve yazar İbrahim Kaygusuz, konferans verdi. Konferansa katılan çocuklara salona girişte Kuran ve dini kitaplar dağıtıldı. Risale-i Nur Enstitüsü Bolu Temsilcisi Feyzullah Arslan, konferansın yapılacağı salonda programın iptal edilmesine tepki göstererek, “Konferans için 3 Ocak’ta izin aldık. Onu göre davetiyeler basıldı ve tanıtımlar yapıldı. Toplantının yapılacağı gün başka bir gün program konulduğu için iptal edildiği belirtildi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Valilik hakkında davacı olacağız” dedi. Said-i nursi (kürdi) kimdir... O günün dedeleri,bugünün torunları.Hedef daima TÜRK Milleti..Anglo-sakson larla ittifak ve diyalog içinde hedef; TÜRK Milletinin egemenliğini yıkmak.. 01 Ekim 2006 Pazar 00:01 Said-i Nursi kimdir? 1877 yılında Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyünde doğan ve 24 mart 1960 tarihinde ölen ve bidayette Saidi Kürdi diye anılan bir şahsın esas gayesi, Türklüğü tahrif ederek ayrı bir Kürt devleti kurmaktır. Nitekim yaşamı boyunca bu amacını gerçekleştirmek için etkinlik göstermiştir. Doğduğu bölgeden İstanbul'a gelen Said-i Kürdi, 31 Mart ayaklanmasına katılmış, Milli mücadele döneminde Kürt Teali Cemiyeti kurucuları arasında yer almıştır. (kaynak Marmara Brifingi: Orgeneral turgut Sunalp, Korgeneral Abdurrahman Ergeç, Tümgeneral Recai Engin, Tümgeneral, Memduh Ünlütürk, Tümgeneral Fazıl Polat, Kur. Alb. Fikret Küpeli...) Bu zamandan 1950'ye kadar risaleleri yaymaya ve cemaatini büyütmeye devam etmiştir. 1950 sonrasında yazmış olduğu risalelere dayanan cemaatini iyice güçlendirmiş ve bu dönemki DP hükümeti le işbirliğine girmiştir. Atatürk'ün başlatıığı toprak reformunu yarıda bırakarak bölgesinin ağalara ve şeyhlerin elinde kalmasında büyük pay sahibi olan Said-i Nursi zamanın iktidarı Adnan Menderes tarafından eli öpülerek el üstünde tutulmuştur. 1960 ihtilaliyle birlikte Adnan Menderes ve diğerleri asılmıştır. Said-i Nursi'nin cesedi de İhtilal subayları tarafından ortadan kaldırılmıştır. Volkan Gazetesi Şeriat devleti isteyenlerin bütün hareketlerinin gerisinde emperyalizmin çirkin yüzü sırıtmaktadır. 31 Mart irtica olayında da Derviş Vahdeti'nin ve Melanzade Rıfat'ların iplerini elinde tutan gerçek güç emperyalizmdir. 15 Aralık 1908 tarihli Volkan, İngilizlerin adem-i merkeziyetçiliği sayesinde Kıbrıs'ın "küçük bir İsviçre" haline geldiğini ileri sürmektedirler. Oysa ki Kıbrıs İngiltere hükümetinin Osmanlı'dan alacaklarına akrşılık rehin aldığı fakat ilk bahaneyle el koyduğu veişgal ettiği, nüfusunun da Yarıya yakınının Türk olduğu bir topraktır. İngilizlerin burayı tek kurşun bile sıkmadan dalavereyle ele geçirmesini ve sömürge kurmasını Volkan gazetesi alkışlamaktadır. 8 Nisan 1909 tarihli Volkan: "İngiliz Hükümetinden, kuvvetli, mütefennin, her surette müterakki, hami-i insaniyet bir hükümetin mevcudiyetini hala mutasavver mir?" diyerek bugünkü Amerikan dalkavukluğuna andırır biçimde İngiltere'nin her yönden propagandasını yapmaktadır. İşta 31 Mart olayının başkahramanı Derviş Vahdeti dahi, günümüz Amerikan şeriatçılarına benzer biçimde koyu bir İngliz İngiliz şeriatçısıdır. 31 Mart yobazları önlerine çıkan ilerici subayları şehit ettikleri halde hristiyan kafirlere karşı davranışlarında son derece "centilmen"dirler. Yobazlara 31 Mart günü yollarda rastladıkları hristiyanlara korkmamaları için teminat vermişler, yabancı elçiliklerin kapılarına da nöbetçiler dikmişlerdir. İsyandan sonra hükümet 31 Mart olayında ünlü "Intelligence Service"e mensup İngiltere elçiliği baştercümanı Fitz Maurice ile onun ihzmetindeki yerli işbirlikçilerin marifetlerini saptamışlar ama bu konuyu kurcalamaktan kaçınmışlardır. 31 Mart Ayaklanması Halkın temsil edildiği parlamentonun kaldırılarak, Padişahın mutlak egemenliğinin geri getirilmesi için çıkan ve sloganı: "Halk burada çoban nerede?!" olan bu ayaklanma Mustafa Kemal Atatürk'ün komuta ettiği Yıldırım Orduları tarafından bastırılmıştır. Bu ayaklanmada önemli rol oynayan Volkan gazetesi'nde de yazıları çıkan Said-i Kürdi Isparta'ya sürülmüştür. Kürt Teali Cemiyeti 1. Dünya savaşında yenilince yurd emperyalistler tarafından daha önce yapılmış anlaşmaya uygun olarak işgale başlandı. Ülkenin her yerinde Yunan ayrılıkçısı, Ermeni ayrılıkçısı Kürt ayrılıkçısı cemiyetler türemeye başladı. Isparta'daki sürgünden memleketine dönen Said-i Kürdi yine İngilizlerin işgal planına uygun olarak Doğu'da ve güneydoğuda İngiliz hükümeti destekli bir Kürdistan kurulması amacıyla "Kürt Teali Cemiyeti" kurucuları arasında yerini aldı.(kaynak: Marmara brifingi, 1971) Bir yandan işgalcilerle mücadele eden Ankara hükümeti bir yandan da İngiliz destekli gerici isyanları bastırmakta başarılı olunca Said-i Kürdi bu sefer M. Kemal'le görüşmek için Ankara'ya gitti. Amacın şeriat devleti kurmak olmadığını, ulusal temele dayanan devlet kurmak olduğunu anlayınca bundan vazgeçti. Bugün dahi Nurculukta cuma namazı kılınması farz kabul edilmez. Çünkü Said-i Kürdi'nin anlayışına göre ülke hala "müslüman" değildir. "Dar-ül harp"tir. Yani şeriatı getirmek için savaşılması geren topraklardır. Bu anlayışa uygun olarak çıkan ve arkasında İngiliz desteği olduğu resmi belgelerle kanıtlanmış olan Şeyh Sait isyanına katıldığı için İstiklal Mahkemesince yargılandı ve birçok ilde sürgün yaşadı. İngiliz destekli bağımsız Kürdistan isteyen bu ayaklanma birçok şehrin yıkımına, ordunun büyük ölçüde kayıp vermesine ve misak-ı Milli sınırlarımız içinde olan Musul ve Kerkük'ün İngilizlere kalması ile sonuçlandı. Nur cemaati'nde Atatürk'ün "Öküz aleyhisselam", "Beton Kemal", "Deccal" gibi isimlerle anılmasınınn arkasında bu şeriatçı ayaklanmaların uğradığı hezimetler yatmaktadır. Risaleleri ve fikirleri Said-i Nursi'nin yaşamı boyunca yazmış olduğu risalelerin tümüne "Risale-i Nur Külliyatı" denir. Türkçe konuşan insanların %90'ının anlayamayacağı bir dil kullanan(ve kişisel düşünceme göre hiç de derin anlamı olmayan ve birbirinin tekrarı niteliğinde olan) bu eser, başlarda cifir'in İslam dışı olduğunu söylediği halde("cifir..., gaybı Allah'tan başkası bilmez ayetine karşı edep dışı bir davranıştır")(bkz. Lem'alar s. 39(yazıldığı tarih 1957) daha sonraki kitaplarında sık sık cifir kullanarak kendisinin ve yazdıklarının ne kadar yüce olduğunu anlatır. Buna örnek vermek gerekirse: "-... İçlerinde bedbaht olanlar da said olanlar da vardır- anlamındaki ayetin cifir yyönünden sayı değeri 1303 eder. Hud Suresinde -Emrolunduğu gibi hareket et-, anlamında bir ayet olduğu gibi Şura suresinin 2. ayetinde de aynı anlamda bir ayet vardır. -Vav-la başlayan Şura suresindeki ayetin cifir yönünden sayı değeri de 1309 eder. Bu tarihte bütün muhataplar içinde özellikle birine Kur'an adına iltifat ediliyor, doğru olmak yolunda buyruk veriliyor. Birinci tarih(1303)de ise, Risale-i Nurlar müellifi(Said-i Nursi)nin ilim tahsiline başladığı tarihtir. İkinci ayetin tarihi ise O müellif(Said-i Nursi)nin harika bir şekilde pek az bir zamanda ilimce en son noktaya ulaştığı(!), tahsili bitirdikten sonra ders vermeğe başladığı ve 3 ayda, bir kış içinde, 15 senede ancak okunabilen 100'den çok kitap okuduğu ve o zamanın o muhitte en ünlü alimlerinin yanında o 3 ayın mahsulu fakat 15 yılın mahsulü kadar olan ilimleri kazandığı, ne kadar büyük bir alim olduğunu; hangi ilimden olursa olsun sorulan her soruya en doğru cevabı vermekle ispat ettiği tarihe rastlar."(Tasdik-i Gaybi, s. 61-62, yıl 1958) Ayrıca Hz. Ali'nin vbg. İslam Dünyası'ndaki ünlü kişilerin sözlerinden cifir yaparak kendisini haber verdikleri anlamını çıkartır. Oysa İslam'da gelecekten haber vermek yasaktır!... Said-i Nursi bir yerde de kendisini şöyle tanıtır: "İngiltere'nin en yüksek bilim kurulu, Şeyhülislamlık'a 6 soru sorup cevabını istediği zaman; o 6 soruya 6 kelimeyle cevap veren; Yabancıların en çok önem verdikleri ve bilginlerinin en esaslı düstur saydıkları ilkelerine, gerçek ilim ve marifetle karşılık verip üstün çıkan; .... Gerek Avrupa filozoflarına, gerek ülemasına ve gerek okullarda yetişmiş olanlara meydan okuyan, kendisi hiç soru sormadan sorulan soruları eksiksiz cevaplandıran..."(Lem'alar Risalesi) İşte Said-i Nursi böyle üstün bir kişi olduğunu kendisi anlatıyor... Ayrıca İzmir ve Erzincan Depremleri için şöyle dediğini F. Gülen kendisi naklediyor:"Ya oralarda hiç hizmet eden yoktu(dine hizmet eden) veya onlar yenik durumda idiler ki bu bela başlarına geldi.". Yani müslümanı varsa bile azınlıktıaydı. Depremler bu yüzden olmuştu. Fethullah Gülen de bu söze dayanrak şunu ekliyor( Prizma 2 sf 66): " -Devlet bu belayı hazrıladı, altyapı hazır değildi, inşaat ruhsatı verilmemeliydi vs.- diyorlar. Halbuki İslam inancına göre maziye ve musibetlere kader açısından bakılır. Artık bu safhada bize Allah'a tevekkül etmek düşer. Yoksa böyle bir bakış açısı, musibeti Üstad'ın ifadesiyle ikileştirir." Adnan Menderes ve Said-i Nursi "Ben kütüğü aday göstersem milletvekili seçtiririm.", "İstersem hilafeti geri getiririm" söylemlerinde bulunan ve Anaaysayı ihal ederek diktatörlük yolunda giden Adnan Menderes Doğu'daki ve Güneydoğu'daki şeyh, ağalık oluşumu düzeltmek için Atatürk döneminde başlatılan toprak reformunu sürdürmek bir yana oranın sömürücüleri olan ağalarla ve şeyhlerle işbirliğine girmiştir. Said-i Nursi'nin de elini öpmek seviyesine kadar düşerek cemaate hoş görünmeye çalışmış ve başarılı da olmuştur. Yetiştirilmiş beyinleri ülkeye kazandırmak için Atatürk tarafından kurulmuş olan köy enstitülerini kapatan ve yerine imam hatip okuları açan, demiryollarını "komünist işi!" diye bırakan ve ulaşımda, sanayide, ticarette ülkenin geri kalmasına yol açan Adnan Menderes ülkeyi Amerikan benzinine bağımlı kılmayı tercih etmiş, ABD'nin isteği üzerine uçak fabrikasını kapatmıştır. Demiryollarına halen bir çivi bile çakılmamış olması ülkemizin Mobil, BP gibi AB güdümlü sermayenin bir nuamralı sömürgesi yapmakta, Avrupa2nın toplamında daha çok kamyona sahip olmamıza neden olmakta ve trafik kazalarını bir katliam boyutuna çevirmektedir. Bütün bunların sorumlusu halka gerçekleri anlatmak yerine cemaat bilinci aşılayıp uyutanlardır. Nurculuk Cereyani (*) Dinci, gelenekçi çevrenin bir temsilcisi olduğu "$akirtleri" tarafindan belirtilmi$ olan Said-i Nursi (31 Mart Olaylarindan Said-i Kurdi) ye baglanan cereyan Nurculuk adini almi$tir. Said-i Nursi taraftarlari, Nursi'yi "misilsiz, muellif, hakikat kahramani, Butun islam aleminin muhtac oldugu bir filozof" olarak tanimlami$lardir. Ilmi degeri bakimindan "Aristo'yu, Ibni Sina'yi, Ibnirrust'u, Farabi'yi" geride biraktigi da muritlerince iddia edilmi$tir. Manevi sahada Turkiye'nin Gandisi oldugu belirtilmi$tir. Eseri "Risale-i Nur" Kuran-i kerim'in yirminci asirdaki tefsiri sayilmi$tir.(115) Bu hukmu, eseri hakkinda bizzat Said-i Nursi de tekrarlami$tir. Risale-i Nur'a kimsenin mani olamayacagini, onun manevi bir polis oldugunu, dunya bari$ini saglayacak kudretini kendisi de belirtmi$tir. Bu bakimdan iktidar partisi (DP) ve eski iktidar partisi (CHP), Risale-i Nur'a minnettar olmalidir, cunku o belalari defeder. O'na hucum edilirse mutlaka bir bela ile kar$ila$ilir. Nitekim bir eseri ile ilgili yapilan bir arama sirasinda sifirin altinda 18 derece soguk olmu$tur. (116) Said-i Nursi'nin Kuran'i yorumlayan yazilari yaninda siyasi ve sosyal fikirlerini içerenler incelendiginde bu alandaki fikirlerinin ilmi açidan zayif olduklari gorulmektedir. Genel olarak Said-i Nursi'nin fikirleriyle dinci çevrenin savundugu fikirler arasinda birlik vardir. Said-i Nursi ve talebeleri, Cumhuriyet'in 1950 senesine kadar olan devresini mutlak bir istibdat (dikta) saymi$lardir. Bu zaman içinde pek çok tekliflerinin sonuçsuz kaldigini da uzuntuyle kaydetmi$lerdir. Said-i Nursi 1950 genel seçimlerinden sonra ba$layan devreyi fikirleri için bir kabul ve gerçekle$me devri saymi$tir. Said-i Nursi genel olarak teokratik bir devlet $eklinin taraftarligini yapmi$tir. Bu fikrini El Hutbei $amiye ba$likli 31 Mart olayini konu edinmi$ bir risalesinde ileri surmu$tur. (117) Bu suretle laiklik prensibini de tamamen reddetmi$ olmaktadir.Mesela $apka giyimi ona gore islam'in geleneksel kanunlarina muhaliftir, çar$afa gelince, kadinlar için bir " kale ve siper" anlamindadir. (118) Açik bacak ve yarim çiplak kadinlar iman ehline saldirmaktadirlar. Çiplak bacaklar, "cehennem odunlari" dir. Cehennemde yilan suretinde gorunurler. Tesetture uymayan kadinlar cehennemde azap çekeceklerdir.(119) Çok kadinla evlenmeye gelince, bir erkek birden çok nikah altina alinamayacagi gibi, ba$ka kadinlari da nikah edebilir. (120) Kadinlarin bo$anmak için mahkemeye ba$vurmalari "islam onuruna ve milli $erefe" yaki$mamaktadir. (121) Ogretim alaninda da Said-i Nursi'nin bazi fikirleri ve teklifleri vardir. Bir anne çocugunu hafiz mektebinden alip Avrupa'ya gondermekle çocugunun ebedi hayatini tehlikeye koydugunu du$unmemektedir. (122) Yuksek ogretim alaninda Said-i Nursi'nin dikkat çeken teklifi "dogu universitesinin" kuruşu$udur. Bu universite Kahire'deki "camiulezher" in kizkarde$i olacaktir. Ogretim dili bakimindan "Arap vacip, Kurt caiz, Turk lazim" (123) $ark universitesi geleneklere dayanmalidir. "Batilila$maya ve medeniyete muhtaciz" tezi bu universiteye uygulanamaz. (124) Istanbul Universitesinde ileride bir "Nur medresesi" açilmalidir. (125) Said-i Nursi "Ba$bakan ve dindar milletvekillerine" hitaben yazdigi bir mektupta laiklik prensibinin uygulanma $ekli hakkindaki fikirlerini açiklami$tir. Siyaset gizli dinsizlige degil, dine alet edilmelidir. Bu goru$ bizi Said-i Nursi'nin natilila$ma meselesi uzerindeki du$unceleriyle kar$ila$tirmaktadir. Islamiyet milliyetinden faydalanacak yerde , batilila$mak dalalete, sefahate, yabanci politikaya dayali bir ya$ayi$ $ekli sayilmi$tir. Gizli munafik ve zindiklar, batilila$mak bahanesiyle, dini siyasete alet etmi$lerdir. Avrupa, kulturuyle maddeten islam alemini yenmi$ olabilir. Fakat dinen yenememi$tir.Islam dunyasinda Avrupa kulturuyle iyile$tirme (islahat) yapilamaz.(126) Avrupa medeniyeti artik "kurtlanmi$ bir agaç" halindedir ve Asya medeniyetine yenilecektir. Cumhuriyet rejimini kurmak için "Avrupa'ya dilencilik etmek, islama buyuk cinayettir" Zira islam bu rejimi 13 asir once getirmi$tir.(127) Nurculuk hareketi bir aksiyon cephesine de sahip olmu$tur. Said-i Nursi propaganda gezilerine çikmi$, genel ortami oldukça me$gul etmi$tir. Zamanin iktidari bu hareketi desteklemi$tir. Said-i Nursi'nin olumunden sonra Nuculugun durakladigi ve "ittihadi muhammedi firkasi" hakkinda soyledigi gibi bir tunele girdigi soylenebilir. Bu hareketin Turk devrim prensiplerine muhalefetleri kayda deger ozelliktedir. (*) : 1996 Tarik Z. Tunaya, Turkiye'nin siyasi Hayatinda BATILILASMA HAREKETLERI, sf 190-194 115- Risale-i Nur hakkinda Ankara Universitesinde verilen konferans (Ankara 1957)- E$ref Edip : Risale-i Nur muellifi Bediuzzaman Said-i Nursi (ıstanbul 1952- 1317) 116-Bediuzzaman Hz. Said-i Nursi nihayet konu$tu. (Hur Adam No. 344- 20 $ubat 1959, s 1-4) Ankara'da Nurcular hakkinda devam eden mahkeme safhalari ve Avk. Bekir Berk'in savunmasi için Bkz Hur Adam No 311 den itibaren Said-i Nursi'nin Tesettur Risalesi hakkinda uyesi bulundugumuz bilirki$i heyeti , verdigi rapor dolayisiyla dokuz imzali bir tehdit mektubu almi$tir. (1952) Bu raporda da Risale-i Nur'un tedrisati sayesinde on be$ haftada islah olduklari da belirtilmi$tir. 117-Bu kitabin çe$itli baskilari vardir. 1953 senesinde elimize geçen bir nushasiyla , 1957'de basilan nusha arasinda yazilarin ba$liklari ve yazilar bakimindan farklar vardir. Bu kitabin son baskisi $u ba$ligi ta$imaktadir: Hutbe-i $amiye namindaki Arabi Risale'nin Tercumesi (Antalya-1957) 118-Bediuzzaman , Yirmidorduncu Lem'a (Hanimlar rehberi, Istanbul 1958, sf 24-27) 119-Birden ihtar edilen mesele-i muhimme (Gençlik rehberi, Istanbul 1951, sf 14-15) 120-Bediuzzaman , Yirmidorduncu Lem'a sf 24 121- Bediuzzaman : Ehli iman ahiret taifesi olan kadinlar taifesi ile bir muhaveredir . (Hanimlar rehberi, sf 5-6) 122-123 Ayni yazi 124-Bediuzzaman Said-i Nursi'nin $ark universitesi açilmasina giri$ildigi sirada cumhurba$kani ve ba$bakan'a gonderdigi dilekçeden bir parça (Hur Adam No 33- 26 Aralik1958) s 2 Ayni mektup metni için Bkz Risale-i Nur hakkinda Ankara Universitesi'nde verilen bir konferans s 75-78 125-Bediuzzaman gençlik rehberi s 77 126-Said-i Nursi'nin 1923 tarihinde Millet Meclisi'ne hitaben yazdigi bir hutbe:(Hur Adam No 320- 12 Eylul 1958, s 1) 127- Badiuzzaman: Hutbei $amiye (bkz 117) Kaynakça; TGSG
__________________
.............BU TECRÜBE BU ÖMRE YETMEZ...... |
24.03.2008, 23:28 | #216 |
Yeni Yiğido
Nazim Kartal Şuan
Son Aktivite: 09.12.2010 01:11
Üyelik Tarihi: 03.01.2008
Yaş: 42
Mesajlar: 0
Tecrübe Puanı: 0
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
"ERO" yazdigin yazilarin tek kelimesine bile katilmiyorum herkesin görüsüne saygim var ama lütfen dogrulari konusalim at gözlügüyle olan olaylari yorumlamanin hicbir anlami yok bence ayrica Cigdem Kaya kardesimide yazisindan dolayi kutluyorum.
|
25.03.2008, 18:42 | #217 |
Tecrübeli Yiğido
masum Şuan
Son Aktivite: 14.03.2009 21:10
Üyelik Tarihi: 13.03.2008
Mesajlar: 214
Tecrübe Puanı: 640
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
şimdiye kadar sustum saçmalıkları okudum tayyip tayyip diyosunuz hakarete kadar gidiyosunuz ama en nihayetinde o T.C Başbakanı yani seninde başbakanın abircan ve tayfası ben yazmakla bitiremedim devamını da çok merak ediyorsanız yazarız laf kalabalığı yapmıyoruz,dandirik haber sitelerinden kesipte yapıştırmıyoruz sizin gibi ilk defa bir Başbakan ananı al git demiş , gayette iyi etmiş öyle pravakatöre öyle denir adam maaş bağlanmış gibi dönem dönem sahneye çıkıyordu bak o günden sonra çıktımı???ilk defa bir Başbakan dış ziyaretlerde rekor kırmış kıracak kardeşim rekorlar kırılsınki cumhuriyet döneminden bugüne kadar yapılmamış ihracatlar gerçekleşsin bize somut belgeleri sunun sokaklarda ayşe hanımın duyduğu taraflı medya programlarından yalan yanlış kesilip parçalanmış haberleri getirmeyin bazı hemşerilerimin yazısını okuyunca,yangın meydanından haberler veren kanallarını seyrediyorum sanmaktayım.Siz bu tepkilerinizi apo Türkiye ye getirilince 3 lü koalisyanda 15 ocak tarihli idam edilemez kararın altına imza atan TÜRK EVLADI Bahçeliyede yaptınızmı? 22 temmuzda ip atarken ortalığa, sen imza attın TÜRK EVLADI dedinizmi?Sezer anayasa kitapçığını rahmetlik Ecevite attığında sabancının parası yarıya indiğinde hesabını dsp anap mhp kankalara sordunuzmu? laiklik cumhuriyet elden gidiyor seneryolarıyla mitinglere istanbuldaki grubu samsuna izmire aynı ekipleri toplayıpta olmayan gerginliği yaratmaya çalışan ,kendilerini ört bas etmeye çalışanların boyası ERGENEKONLA aydınlanmakta bunlarıda kabul ettinizmi ??
her gördüğünüzü sakallıyı dede her boş lafıda haber sanmayın bak yazıyorsunuz arkasından bir arkadaş alkış tutuyor. gerçeği duyunca,görünce üzülecektir. her neyse doğru kanallar doğru haber yapar tavsiye ederim. Eğitimde büyük hamle 110.000 yeni derslik Enflasyon tek haneli İlk defa 5 yılda kesintisiz büyüme 250.000 kız çocuğu haydi kızlar okula kampanyası kurumlar vergisi %30 dan %20 indirilerek kolaylık sağlandı Bütün iktidarın söz verdiği ama gerçekleştiremediği nema ödemeleri tapıldı. Esnaf kredi faizleri %52 den %13 e indirildi MERNİS Projesi hayata geçirildi ve nüfus müdürlükleri bilgisayar ağı ile birbirine bağlandı Devlet hastanelerinde 6.500 olan muayene oda sayısı 16.500 e çıkarıldı TOKİ yaklaşık 300.000 yeni konut yaptı 8.000 km duble yol(bölünmüş) yapıldı Havayolu ulaşım ücretleri otobüs biletlerine yakın fiyatlarla gerçekleşiyor Sağlık kuruluşlarındaki KDV oranı %18 den %8 e düşürüldü 2002 yılında 4 milyon olan int. Kullanıcısı 20 milyonu aştı Ambulans hizmetleri ücretsiz Sağlık Hizmetleri tek çatı altında toplandı 550.000 internet bağlantılı bilgisayarlar okullara dağıtıldı. Bine yakın ilaçta % 80 e varan indirimler yapıldı Engelli öğrenciler ücretsiz ulaşıma kavuştu 420 milyon civarında ders kitabı i.ö. ve liselerde ücretsiz dağıtıldı Sosyal güvenceden yoksun bütün engelli öğrencilere eğitim desteği verildi Zorunlu askerlik 18 aydan 15aya indirildi Türkiye dünyanın 16 büyük ekonomisinden biri oldu İlk defa Karadeniz de petrol ve doğalgaz aramaları başlatıldı 2002 yılında 8 milyar dolar olan truzim geliri 2007 de 20 milyar dolara yaklaştı 2002 de 1.500.000 tl olan dolar 2007 de 1.2 ytl seviyesine indi Üniversitelere ayrılan araştırma fonları 2002 de 70 milyon ytl, iken 2007 de 370 milyon ytl ye çıkarıldı 852 sağlık tesisi hizmete girdi 2002 yılı sonunda 276 ytl olan ortalama SSK emeklisi aylığı ocak 2007 de 538 ytl ye çıkarıldı 2002 de 261 ytl olan ortalama Bağ-kur esnaf emeklisi aylığı Ocak 2007 de 566 ytl çıkarıldı 2002 de 110 ytl olan Bağ-kur çiftçi emeklisi aylığı ocak 2007 de 355 ytl çıkarıldı Koruma altındaki çocuklar için ailelere 2002 yılında 90 ytl ödenirken 2007 de 325 ytl ödendi 2002 yılında 154 milyon ytl Halk Bankası esnaf sanatkar kredileri 2007 de 2.6 milyar ytl çıkarıdı. Birlik siyasetin adıdır, Millete istikrarlı hizmetin tek adresidir Cumhuriyet,demokrasi,laikliğin teminatıdır TEK MİLLET,TEK BAYRAK,TEK VATAN,TEK DEVLET anlayışı siyasetimizin özüdür İşsizlik fonundan 750.000 civarında işsize 1 milyar ytl üzerinde ödeme yapıldı. İlk defa AK Parti bünyesinde oluşturulan Yaşlılar Koordinasyon Merkezi ile yaşlılarımızın sorunları gündeme taşındı Sosyal güvencesi olmayan bütün engelli çocuklara 403 ytl eğitim desteği veriliyor Özel sektörün büyüme katkısı1993-2002 yılları arasında sadece yüzde 2.3 iken AK Parti iktidarında % 4.4 yükseldi 2002 yılında 8 milyar dolar özelleştirme yapılırken AK Parti iktidarında 18 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı Imf ye olan borç 2002deki 23.5 milyar dolar seviyesinden 8 milyar dolara kadar indi İmar bankasından dolayı devletin vatandaşa olan borcu 9 milyar ytl AK Parti ikt.ödedi Halk bankası AK Parti iktid.hazineye yük olmaktan çıktı 2006 yılında banka hazineye 1 milyar 187 milyon ytl aktardı Samsun –Ceyhan petrol boru hattı projesinin temeli atıldı(Türkiyeyi dünyanın enerji koridoru yapma yolunda dev adım) Bor madeninden son 4 yılda elde edilen gelir %100 artı Nükleer enerji devi AK Partiyle başlıyor Sinop Mersin-Akkuyu da ÇED çalışmalarına başlandı Son 4 yılda 20 bin metrenin üzerinde tünel inşa edildi.Halen 76 km uzunluğunda 63 adet tünelde çalışma devam ediyor Bolu dağı tüneli hizmete açıldı35 km den 26 km.ye düştü Marmaray projesi hayata geçiyor Üsküdar – Sirkeci arası 37 dakikadan 4 dakikaya iniyor Türkiye,Gürcistan Azerbeycan arasında doğrudan demiryolu hattının tesisi ile Orta Asya ve Çine erişim sağlanak Ülkemizde teknolojisi olmayan elektrikli tren dizisi hafif raylı araçların üretimini yapmak için ilk hızlı fabrikasının temeli Sakaryada atıldı Daha önce kapatılan veya uçuşu olmayan Tokat,Uşak ,Sivas,Siirt,Çanakkale,Isparta ,Kahramanmaraş,Adıyaman havaalanları sivil hava trafiğine açıldı Denizde kullanılan akaryakıtın ÖTV si sıfırlandı. Böylece son 3 yılda 700 milyon ytl katkı sağlandı 2002 yılında 37 tersane mevcutken iktidarımızla 61 yükseldi Türk Telekom un %55 hissesi yaklaşık 7 milyar dolara kiraya verildi(cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmesi) AK Parti iktid.29 adet Organize Sanayi Bölgesi inşa edildi 2003 yılına kadar yılda ortalama 1.6 adet org.san.bölg.tamamlanırken,AK Parti iktid. Bu rakam 7.3 çıktı AK Parti iktid.48 adet küçük Sanayi Sitesi yapıldı Yaklaşık 10 bin KOBİ ye 1 milyar 200 milyon ytl sıfır faizli kredi verildi.4 yıl içinde KOBİ lere 231 milyon ytl destek hibe sağlandı. AK Parti iktid.4.5 yılda 270 vakıf yapı taşınmazını yap-işlet-devret ve kat karşılığı modeliyle değerlendirerek vakıf gelirlerine dahil etti 2003 te ortalama 9 küçük sanayi sitesi tamamlanırken bu sayı AK Parti iktid.12 ye çıktı Yapılan tersanelere ek olarak 59 adet yeni tersane proje ve yatırım çalışmaları devam etmekte İmaretlerden yararlanan kişi sayısı 2002 de 8 bin iken AK Parti döneminde 81 bin730 a ulaştı AK Parti iktid. Muhtaç aylığı alanların sayısı 1200 den 5000 kişiye ulaştı NATO,OECD,İKÖ,AVRASYA İSLAM ŞURASI,EUROVISION,EUROMED gibi çok sayıda uluslar arası organizasyona ev sahipliği yapıldı 30 yıldır bitirilemeyen Karadeniz sahil yolu hizmete açıldı.2003 öncesi 220 km.yapılırken son 4 yılda 534 km.yol inşa edildi Daha önce 80 milyon dolar yardım yapılan KKTCyıl 360 milyon dolar yardım sağlanıyor Başbakanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN 80 ülkeye ziyaret gerçekleştirdi Yerel girişimler projesi destekleri kapsamında toplam 8 bin 569 proje başvurusunun desteklenmesi uygun görüldü Kasder ile düşük gelirli ailelere süt sığırcılığı,koyunculuk,seracıl ık projeleri desteklenmekte Askeri hastaneler sigortalı ve emeklilerin hizmetine girerek ülkemizde bir ilk daha gerçek 21.bin serbest eczane ile yapılan sözleşme sonucu ilaç kuyrukları bitti 45 adet adalet binası açıldı.31 adet binanın inşaatı bitti açılışa hazır,29 adet binanında inşaatı devam etmekte AK Parti iktid. 7665 spor klübü kuruldu 111 baraj ve gölet açılışı yapıldı 4 milli park 1 tabiat parkı,76 mesire yeri,13 tabiat anıtı hizmete girdi Eğitim ve sosyal tesisler özelleştirildi yılda yaklaşık 70 milyon tasarruf sağlandı 56 il 6 ilçede kent ormanı kuruldu belgeler sabit bilgiler getir arkadaş demiş yapmış gitmiş görmüş uçmuş ....bırak sinirini yıpratanları gerçekler yukarıda tavsiye ederim sinirin yıpranmaz gıcık olmazsın insanı yangının olmadığına dair rahatlatır.yangın varmış diye davul çalanların aslında yangından kendilerini kaçırmak olduğunu öğretir. daha diyecek sözümüz var zamanla deriz...
__________________
Surda Bir Gedik Açtık Mukaddesmi Mukaddes, Ey Deli Rüzgar Artık Ne Yandan Esersen Es... Necip Fazıl Kısakürek |
25.03.2008, 18:51 | #218 |
Usta Yiğido
asitane3458 Şuan
Son Aktivite: 06.02.2010 13:59
Üyelik Tarihi: 05.02.2008
Yaş: 34
Mesajlar: 699
Tecrübe Puanı: 693
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
masum sen nıye bu zmana kadar konusmadın yha walla ağzından bal damlıyor ....
|
25.03.2008, 19:05 | #219 | |
Moderator
Arif Coşkun Şuan
Son Aktivite: 10.05.2016 19:12
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 61
Mesajlar: 27.868
Tecrübe Puanı: 10
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
Alıntı:
Sadece birşey yazacağım unuttuğun birşey olmuş 2002 itibarıyla Türkiye'nin dış borcu 238 milyar dolarken bugün 460 milyar dolar.Bu rekoru neden yazmadın şaşırdım doğrusu.
__________________
"Dilin düşüncenden önce haraket etmesin" |
|
25.03.2008, 19:14 | #220 |
Tecrübeli Yiğido
ero Şuan
Son Aktivite: 13.08.2012 02:57
Üyelik Tarihi: 05.02.2008
Yaş: 35
Mesajlar: 446
Tecrübe Puanı: 669
|
--->: AK Parti'ye kapatma davası açıldı
her yerde ihracat yazıyo.....acaba son 5 yılda yaptığımız ithalat yüzde kaç artmış....onu yazmazlar....beni at gözlüğüyle bakmakla suçlarken kendilerinin bu duruma düştüklerinin farkında değiller...koca koca adamlara bu saate kadar bişey anlamadılarsa bu saaten sora bişeler öğretmek imkansız ötesiiiii...ödediğimiz borçları acaba nelerimizi satarak karşıladıklarından kimsenin haberi var mı???bu ülkenin çok önemli kalelerini kaybettik...hala yok şunu kurdu yok bunu kurdu.....
__________________
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...] |
Konuyu Toplam 5 Üye Okuyor. (0 Kay?tl? Üye Ve 5 Misafir) | |
|
|